YEREMYA
BÖLÜM 1
1 Benyamin topraklarında Anatot
Kenti'ndeki kâhinlerden Hilkiya oğlu Yeremya'nın sözleri.
2 RAB, Yahuda Kralı Amon oğlu Yoşiya'nın
krallığının on üçüncü yılında Yeremya'ya seslendi.
3 RAB'bin Yeremya'ya seslenişi Yahuda
Kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim'in döneminden, Yahuda Kralı Yoşiya oğlu Sidkiya'nın
krallığının on birinci yılının beşinci ayına dek, yani Yeruşalim halkının
sürgüne gönderilmesine dek sürdü.
4 RAB bana şöyle seslendi:
5 "Ana rahminde sana biçim vermeden
önce tanıdım seni. Doğmadan önce seni ayırdım, Uluslara peygamber atadım."
6 Bunun üzerine, "Ah, Egemen RAB,
konuşmayı bilmiyorum, çünkü gencim" diye karşı çıktım.
7 RAB, "<Gencim> deme"
dedi, "Seni göndereceğim herkese gidecek, sana buyuracağım her şeyi
söyleyeceksin.
8 Onlardan korkma, çünkü seni kurtarmak
için ben seninleyim." Böyle diyor RAB.
9 Sonra RAB elini uzatıp ağzıma dokundu,
"İşte sözlerimi ağzına koydum" dedi,
10 "Bak, ulusların ve ülkelerin
kökünden sökülmesi, yıkılıp yok olması, yerle bir edilmesi, kurulup dikilmesi
için bugün sana yetki verdim."
11 RAB, "Yeremya, ne görüyorsun?"
diye seslendi. "Bir badem dalı görüyorum" diye yanıtladım.
12 RAB, "Doğru gördün" dedi,
"Çünkü sözümü yerine getirmek için gözlemekteyim." birbirini
çağrıştırıyor.
13 RAB yine, "Ne görüyorsun?" diye
seslendi. "Kuzeyden bu yöne bakan, kaynayan bir kazan görüyorum" diye
yanıtladım.
14 RAB şöyle dedi: "Ülkede yaşayanların
tümü üzerine Kuzeyden felaket salıverilecek. [birbirini çağrıştırıyor.]
15 Çünkü kuzey krallıklarının bütün
halklarını çağırıyorum" diyor RAB. "Kralları gelip Yeruşalim
surlarında, Bütün Yahuda kentlerinin karşısında, Yeruşalim'in kapı girişlerinde
Tahtlarını kuracaklar.
16 Yaptıkları kötülükten ötürü Halkımın
cezasını bildireceğim: Beni bıraktılar, Başka ilahlara buhur yakıp Elleriyle
yaptıklarına tapındılar.
17 "Sen kalk, hazırlan! Sana
buyuracağım her şeyi onlara söyle. Onlardan yılma! Yoksa onların önünde ben
seni yıldırırım.
18 İşte, bütün ülkeye -Yahuda krallarına,
önderlerine, kâhinlerine, ülke halkına- karşı bugün seni surlu bir kent, demir
bir direk, tunç bir duvar kıldım.
19 Sana savaş açacak, ama seni
yenemeyecekler. Çünkü seni kurtarmak için ben seninleyim." Böyle diyor
RAB.
BÖLÜM 2
1 RAB bana şöyle seslendi:
2 "Git, şunları Yeruşalim halkına
duyur. RAB diyor ki, "<Gençliğindeki bağlılığını, Gelinliğindeki
sevgini, Çölde, ekilmemiş toprakta Beni nasıl izlediğini anımsıyorum.
3 İsrail RAB için kutsal bir halk,
Hasadının ilk ürünüydü. Onu yeren herkes suçlu sayılır, Başına felaket
gelirdi> " diyor RAB.
4 RAB'bin sözünü dinleyin, Ey Yakup soyu,
İsrail'in bütün boyları!
5 RAB diyor ki, "Atalarınız bende ne
haksızlık buldular da Benden uzaklaştılar? Değersiz putları izleyerek Kendileri
de değersiz oldular.
6 <Mısır'dan bizi çıkaran, Çölde,
çukurlarla dolu çorak toprakta, Koyu karanlıkta kalan kurak toprakta, Kimsenin
geçmediği, Kimsenin yaşamadığı toprakta Bize yol gösteren RAB nerede?> diye
sormadılar.
7 Meyvesini, en iyi ürününü yiyesiniz
diye Sizi verimli bir ülkeye getirdim. Oysa siz gelir gelmez ülkemi
kirlettiniz, Mülkümü iğrenç bir yere çevirdiniz.
8 Kâhinler, <RAB nerede?> diye
sormadılar, Kutsal Yasa uzmanları beni tanımadılar, Yöneticiler bana
başkaldırdılar; Peygamberler Baal adına peygamberlik edip İşe yaramaz putların
ardınca gittiler.
9 "Bu yüzden sizden yine davacı
olacağım" diyor RAB, "Torunlarınızdan da davacı olacağım.
10 Gidin de Kittim kıyılarına bakın! Kedar*
ülkesine adam gönderip iyice inceleyin, Hiç böyle bir şey oldu mu, olmadı mı
görün. [* ülkeleri temsil ediyor.]
11 Hiçbir ulus ilahlarını değiştirdi mi? -Ki
onlar zaten tanrı değildirler- Ama benim halkım görkemini İşe yaramaz putlara
değişti. "Görkemimi".
12 Ey gökler, şaşın buna, Tir tir titreyin,
şaşakalın" diyor RAB.
13 "Çünkü halkım iki kötülük yaptı:
Beni, diri suların pınarını bıraktı, Kendilerine sarnıçlar, Su tutmayan çatlak
sarnıçlar kazdılar.
14-15 İsrail uşak mı? Köle olarak mı doğdu? Öyleyse
neden gümbür gümbür kükreyen Genç aslanlara av oldu? Ülkeyi viraneye
çevirdiler, Kentler yerle bir edildi, kimsesiz bırakıldı!
16 Nof ve Tahpanhes halkı Kafanı kırdı.
17 Seni yolda yürüten Tanrın RAB'bi
bırakmakla Başına bunları getirdin.
18 Şimdi Şihor suyundan içmek için Mısır'a
gitmek size yarar sağlar mı? Fırat suyundan içmek için Asur'a gitmek size ne
sağlar?
19 Seni kendi kötülüğün yola getirecek,
Dönekliğin seni paylayacak. Tanrın RAB'bi bırakmanın, Benden korkmamanın Ne
kadar kötü, ne kadar acı olduğunu gör de anla." Her Şeye Egemen RAB böyle
diyor.
20 "Boyunduruğunu çok önce kırdın,
Bağlarını kopardın. <Kulluk etmeyeceğim> dedin. Gerçekten de her yüksek
tepede, Her bol yapraklı ağacın altında Fahişe gibi yatıp kalktın.
21 Oysa ben seni en iyi cinsten Seçme bir
asma olarak dikmiştim. Nasıl oldu da yozlaşıp yabanıl asmaya döndün?
22 Çamaşır sodasıyla yıkansan, Bol kül suyu
kullansan bile, Suçun önümde yine leke gibi duruyor" Diyor Egemen RAB.
23 "Öyleyken nasıl, <Ben
kirlenmedim, Baallar'ı izlemedim> diyebilirsin? Vadide nasıl davrandığına
bak da Ne yaptığını anla. Sen orada burada dolaşan Ayağı tez bir dişi devesin.
24 Kösnüyüp havayı koklayan Kıra alışkın
yaban eşeğisin. Azgınken kim tutabilir onu? Peşine düşenlerin yorulması
gerekmez, Çiftleşme zamanı gelince onu bulurlar.
25 Yalınayak koşmaktan sakın, Susuzluktan
boğazını koru. Ama sen, <Boş ver! Ben başka ilahları seviyorum, Onları
izleyeceğim> dedin.
26 "Hırsız yakalandığında nasıl
utanırsa, İsrail'in halkı, kralları, önderleri, Kâhinleri, peygamberleri de
öyle utanacak.
27 Onlar ağaca, <Babamsın>, Taşa,
<Bizi sen doğurdun> derler. Çünkü bana yüzlerini değil, Sırtlarını
çevirdiler. Ama felakete uğrayınca, <Kalk da bizi kurtar> diye
yakarırlar.
28 Hani nerede kendiniz için yaptığınız
ilahlar? Felakete uğradığınızda kurtarabiliyorlarsa, Kalkıp gelsinler.
Kentlerinin sayısı kadar İlahların var, ey Yahuda halkı ."
29 "Neden bana dava açıyorsunuz? Hepiniz
bana başkaldırdınız" diyor RAB.
30 "Halkınızı boşuna cezalandırdım,
yola gelmediler. Kılıcınız yırtıcı aslan gibi öldürdü peygamberlerinizi.
31 "Ey siz, bu kuşağın çocukları,
RAB'bin sözünü anlayın! Ben İsrail için bir çöl, Kapkaranlık bir ülke mi oldum?
Öyleyse halkım neden, <Başımıza buyruğuz, Artık sana dönmeyeceğiz> diyor?
32 Erden kız takılarını, Gelin çeyizini
unutabilir mi? Ama halkım sayısız günlerce unuttu beni.
33 Aşkı kovalamakta Ne kadar beceriklisin!
Kötü kadınlara bile kendi yöntemlerini öğretebildin.
34 Eteğin suçsuz yoksulların kanıyla
lekelenmiş, Oysa ev soyarken yakalamadın onları. Bütün bunlara karşın,
35 <Ben suçsuzum, Kuşkusuz RAB'bin bana
öfkesi dindi> diyorsun. Ama <Günah işlemedim> dediğin için
Yargılayacağım seni.
36 Neden boyuna döneklik yapıp duruyorsun?
Asur'da düşkırıklığına uğradığın gibi, Mısır'da da düşkırıklığına uğrayacaksın.
37 Oradan da ellerin başında çıkacaksın,
Çünkü RAB senin güvendiklerini reddetti; Onlardan yarar sağlamayacaksın."
BÖLÜM 3
1 "Diyelim ki, bir adam karısını
boşar, Kadın da onu bırakıp başka biriyle evlenir. Adam bir daha o kadına döner
mi? Bu davranış ülkeyi büsbütün kirletmez mi? Oysa sen pek çok oynaşla
fahişelik ettin, Yine bana mı dönmek istiyorsun?" diyor RAB.
2 "Çıplak tepelere bak da gör.
Sevişmediğin yer mi kaldı? Çölde yaşayan bedevi gibi Yol kenarlarında
oynaşlarını bekleyip durdun. Fahişeliğinle, kötülüklerinle ülkeyi kirlettin.
3 Bu yüzden yağmurların ardı kesildi, Son
yağmur yağmadı. Yüzsüz bir fahişeye benzedin, Utanç duymak istemedin.
4 <Baba, gençliğimden beri Benim
dostumsun> diye az önce bana seslenmedin mi?
5 <Sonsuza dek kızgın mı kalacaksın?
Öfken sonsuza dek mi sürecek?> Evet, böyle konuşuyor, Ama elinden gelen her
kötülüğü yapıyorsun."
6 Kral Yoşiya döneminde RAB bana, "Dönek
İsrail'in yaptığını gördün mü?" dedi, "Her yüksek tepenin üzerine,
her bol yapraklı ağacın altına gidip fahişelik etti.
7 Bütün bunları yaptıktan sonra bana geri
döneceğini düşündüm, ama dönmedi. Hain kızkardeşi Yahuda da gördü bunları.
8 Fahişeliği yüzünden dönek İsrail'i
boşayıp ona boşanma belgesini verdiğim halde, kızkardeşi hain Yahuda'nın hiç
korkmadığını, gidip fahişelik ettiğini gördüm.
9 Hiç umursamadan fahişeliğiyle ülkeyi
kirletti; taşla, ağaçla zina etti.
10 Bütün bunlara karşın, hain kızkardeşi
Yahuda içtenlikle değil, göstermelik olarak bana döndü." Böyle diyor RAB.
11 RAB bana, "Dönek İsrail hain
Yahuda'dan daha doğru olduğunu gösterdi" dedi,
12 "Git, bu sözleri kuzeye duyur. De
ki, "<Ey dönek İsrail, geri dön> diyor RAB. <Size artık öfkeyle
bakmayacağım, Çünkü ben sevecenim> diyor RAB. <öfkemi sonsuza dek
sürdürmem.
13 Ancak suçunu kabul et: Tanrın RAB'be
başkaldırdın, Her bol yapraklı ağacın altında Sevgini yabancı ilahlarla
paylaştın, Beni dinlemedin.> " Böyle diyor RAB.
14 "Geri dön, ey dönek halk" diyor
RAB, "Çünkü kocan benim. Birinizi kentten, ikinizi bir boydan alıp Siyon'a
geri getireceğim.
15 Size gönlüme göre çobanlar vereceğim;
sizi bilgiyle, sağduyuyla güdecekler.
16 Ülkede büyüyüp sayıca çoğaldığınız
günlerde" diyor RAB, "Halk artık, <RAB'bin Antlaşma Sandığı>
demeyecek. Sandık bir daha kimsenin aklına gelmeyecek; anımsanmayacak,
özlenmeyecek, bir yenisi de yapılmayacak.
17 O zaman Yeruşalim'e, <RAB'bin
Tahtı> diyecekler. RAB'bin adını onurlandırmak için bütün uluslar Yeruşalim'de
toplanacak. Bundan böyle kötü yüreklerinin inadı uyarınca davranmayacaklar.
18 O günlerde Yahuda halkıyla İsrail halkı
kuzeyde bir ülkeden birlikte yürüyecek, atalarına mülk olarak vermiş olduğum
ülkede bir araya gelecekler.
19 "Ben RAB, demiştim ki, <Ne kadar
isterdim Seni çocuklarımdan saymayı; Sana güzel ülkeyi, Ulusların en güzel
mülkünü vermeyi! Bana baba diyeceğini, Benden hiç ayrılmayacağını sandım.
20 Ama bir kadın kocasına nasıl ihanet
ederse, Sen de bana öyle ihanet ettin, ey İsrail halkı!> " Böyle diyor
RAB.
21 Çıplak tepelerde bir ses duyuluyor,
İsrail halkının ağlayışı ve yakarışı. Çünkü doğru yoldan saptılar, Tanrıları
RAB'bi unuttular.
22 "Geri dönün, ey dönek çocuklar,
Dönekliğinizi iyileştireyim." Halk, "İşte buradayız, sana geliyoruz!"
diyor, "Çünkü Tanrımız RAB sensin.
23 Kuşkusuz dağlardan, Tepelerden gelen
tapınma sesleri aldatıcıdır. Kuşkusuz İsrail'in kurtuluşu Tanrımız RAB'dedir.
24 Gençliğimizden bu yana Atalarımızın
emeğinin ürününü, Davarlarını, sığırlarını, Oğullarını, kızlarını Utanılası
putlar yedi.
25 Utanç içinde yatalım, Rezilliğimiz bizi
örtsün! Çünkü biz de atalarımız da Gençliğimizden bu yana Tanrımız RAB'be karşı
günah işledik, Tanrımız RAB'bin sesine kulak asmadık."
BÖLÜM 4
1 "Eğer geri dönersen, ey İsrail,
Eğer bana geri dönersen" diyor RAB, "İğrenç putlarını gözümün önünden
uzaklaştırır, Bir daha yoldan sapmazsan;
2 <RAB'bin varlığı hakkı için>
diyerek Sadakatle, adaletle, doğrulukla ant içersen, Uluslar O'nun aracılığıyla
kutsanacak, O'nunla övünecekler."
3 RAB Yahuda ve Yeruşalim halkına şöyle
diyor: "İşletilmemiş toprağınızı sürün, Dikenler arasına ekmeyin.
4 Ey sizler, Yahuda halkı ve Yeruşalim'de
yaşayanlar, Kendinizi RAB'be adayın, Bunu engelleyen her şeyi yüreğinizden
uzaklaştırın. Yoksa yaptığınız kötülüklerden ötürü Öfkem ateş gibi yağacak, Her
şeyi yiyip bitirecek Ve söndüren olmayacak." yüreğinizden
uzaklaştırın": İbranice "Kendinizi de yüreğinizi de RAB için sünnet
edin".
5 "Yahuda'da duyurun, Yeruşalim'de
ilan edin, <Ülkede boru çalın!> deyin, <Toplanın> diye haykırın,
<Surlu kentlere kaçalım!>
6 Siyon'a giden yolu gösteren Bir işaret
koyun! Güvenliğiniz için kaçın! Durmayın! Üzerinize kuzeyden felaket, Büyük
yıkım getirmek üzereyim."
7 Aslan ininden çıktı, Ulusları yok eden
yola koyuldu. Ülkenizi viran etmek için Yerinden ayrıldı. Kentleriniz yerle bir
edilecek, İçlerinde yaşayan kalmayacak.
8 Onun için çula sarının, Dövünüp
haykırın, Çünkü RAB'bin kızgın öfkesi üzerimizden kalkmadı.
9 "O gün" diyor RAB, "Kral
da önderler de yılacak, Kâhinler şaşkına dönecek, Peygamberler
donakalacak."
10 O zaman, "Ah, Egemen RAB"
dedim, "<Esenlikte olacaksınız> diyerek bu halkı da Yeruşalim'i de
tam anlamıyla aldattın. Çünkü kılıç boğazımıza dayandı."
11 O zaman bu halka ve Yeruşalim'e,
"Çöldeki çıplak tepelerden halkıma doğru sıcak bir rüzgar esiyor, ama
harman savurmak ya da ayırmak için değil" denecek,
12 "Benden gelen bu rüzgar çok daha
güçlü olacak. Şimdi bu halka yargılarımı bildiriyorum."
13 İşte düşman bulut gibi ilerliyor; Savaş
arabaları kasırga sanki, Atları kartallardan daha çevik. Vay başımıza!
Mahvolduk!
14 Ey Yeruşalim, yüreğini kötülükten arındır
ki, Kurtulasın. Ne zamana dek yüreğinde kötü düşünceler barındıracaksın?
15 Dan'dan bir ses bildiriyor, Efrayim
dağlarından kötü haber duyuruyor!
16 "Uluslara duyurun, Yeruşalim'e
bildirin: <Uzak bir ülkeden gelen ordu çevresini kuşatacak, Yahuda
kentlerine karşı Savaş naraları atacaklar.
17 Bir tarlayı koruyanlar gibi Kuşatacaklar
Yeruşalim'i. Çünkü Yeruşalim bana başkaldırdı> " diyor RAB.
18 "Kendi davranışların, kendi
yaptıkların Başına gelmesine neden oldu bunların. Cezan bu. Ne acı! Nasıl da
yüreğine işliyor!"
19 Ah, içim, içim! Acıdan kıvranıyorum. Ah,
yüreğim, yüreğim çarpıyor. Sessiz duramıyorum! Çünkü boru sesini, savaş
naralarını işittim!
20 Felaket felaketi izliyor, Bütün ülke
viran oldu. Bir anda çadırlarım, Perdelerim yok oldu.
21 Ne zamana dek düşman sancağını görmek,
Boru sesini duymak zorunda kalacağım?
22 "Halkım akılsızdır, Beni tanımıyor.
Aptal çocuklardır, Akılları yok. Kötülük etmeyi iyi bilir, İyilik etmeyi
bilmezler" diyor RAB.
23 Ben Yeremya yere baktım, şekilsizdi,
boştu, Göğe baktım, ışık yoktu.
24 Dağlara baktım, titriyorlardı, Bütün
tepeler sarsılıyordu.
25 Baktım, insan yoktu, Gökte uçan bütün
kuşlar kaçmıştı.
26 Baktım, verimli toprak çöle dönmüş, Bütün
kentler yıkılmıştı. Bütün bunlar RAB'bin yüzünden, O'nun kızgın öfkesi yüzünden
olmuştu.
27 RAB diyor ki, "Bütün ülke viran
olacak, Ama onu büsbütün yok etmeyeceğim.
28 Bu yüzden yeryüzü yasa gömülecek, Gök
kararacak; Çünkü ben söyledim, ben tasarladım. Fikrimi değiştirmeyecek,
Verdiğim karardan dönmeyeceğim."
29 Her kentin halkı, Atlılarla okçuların
gürültüsünden kaçıyor. Kimi çalılıklara giriyor, Kimi kayalıklara tırmanıyor.
Bütün kentler terk edildi, Oralarda kimse yaşamıyor.
30 Ey sen, viran olmuş kent, Kırmızı
giysiler giymekle, Altın süsler bezenmekle, Gözüne sürme çekmekle ne elde
edeceksin? Kendini böyle güzelleştirmen boşuna. Oynaşların seni küçümsüyor,
Canını almak istiyorlar.
31 Sancı çeken kadının haykırışını, İlk
çocuğunu doğuran kadının çektiği acıyı, Ellerini uzatmış, soluğu kesilmiş Siyon
kızının, "Eyvah! Katillerin karşısında bayılıyorum" Diye haykırdığını
işitir gibi oldum.
BÖLÜM 5
1 "Yeruşalim sokaklarında dolaşın,
Çevrenize bakıp düşünün, Kent meydanlarını araştırın. Eğer adil davranan,
Gerçeği arayan bir kişi bulursanız, Bu kenti bağışlayacağım.
2 <RAB'bin varlığı hakkı için>
deseler de, Aslında yalan yere ant içiyorlar."
3 Ya RAB, gözlerin gerçeği arıyor. Onları
vurdun, ama incinmediler, Onları yiyip bitirdin, Ama yola gelmeyi reddettiler.
Yüzlerini kayadan çok sertleştirdiler, Geri dönmek istemediler.
4 "Bunlar sadece yoksul kişiler,
Akılsızlar" dedim, "Çünkü RAB'bin yolunu, Tanrıları'nın buyruklarını
bilmiyorlar.
5 Büyüklere gidip onlarla konuşayım.
RAB'bin yolunu, Tanrıları'nın buyruklarını bilirler kuşkusuz." Gelgelelim
onlar da boyunduruğu kırmış, Bağları koparmıştı.
6 Bu yüzden ormandan bir aslan çıkıp
onlara saldıracak, Çölden gelen bir kurt onları parça parça edecek, Bir pars
kentlerinin önünde pusu kuracak, Oradan çıkan herkes parçalanacak. Çünkü
isyanları çok, Döneklikleri sayısızdır.
7 "Yaptıklarından ötürü neden
bağışlayayım seni? Çocukların beni terk etti, Tanrı olmayan ilahların adıyla
ant içtiler. Onları doyurduğumda zina ettiler, Fahişelerin evlerine doluştular.
8 Şehvet düşkünü, besili aygırlar! Her
biri komşusunun karısına kişniyor.
9 Bu yüzden onları cezalandırmayayım
mı?" diyor RAB, "Böyle bir ulustan öcümü almayayım mı?
10 "Bağlarını dolaşıp Asmalarını kesin,
Ama büsbütün yok etmeyin. Dallarını koparıp atın, Çünkü onlar RAB'be ait değil.
11 İsrail ve Yahuda halkı Bana sürekli
ihanet etti" diyor RAB.
12 RAB için yalan söyleyerek, "O bir
şey yapmaz. Felaket bize uğramayacak, Kılıç da kıtlık da görmeyeceğiz"
dediler.
13 Peygamberler lafebesidir, Tanrı'nın sözü
onlarda değil. Onlara böyle yapılacak.
14 Bu yüzden, Her Şeye Egemen RAB Tanrı
diyor ki, "Madem böyle şeyler konuşuyorsunuz, Ben de sözümü ağzınıza ateş,
Bu halkı da odun edeceğim; Ateş onları yakıp yok edecek.
15 Ey İsrail halkı, Uzaktan gelecek bir
ulusu Üzerinize saldırtacağım" diyor RAB, "Köklü, eski bir ulus; Sen
onların dilini bilmez, Ne dediklerini anlamazsın.
16 Oklarının kılıfı açık bir mezar gibidir,
Hepsi birer yiğittir.
17 Ürününü, yiyeceklerini tüketecek,
Oğullarını, kızlarını öldürecekler; Davarlarını, sığırlarını, Asmalarının,
incir ağaçlarının meyvesini yiyecek, Güvendiğin surlu kentlerini Kılıçla yerle
bir edecekler.
18 "Ama o günlerde bile sizi büsbütün
yok etmeyeceğim" diyor RAB.
19 "<Tanrımız RAB neden bize bütün
bunları yaptı?> diye sorduklarında, şöyle yanıtlayacaksın: <Beni nasıl
bıraktınız, ülkenizde yabancı ilahlara nasıl kulluk ettinizse, siz de kendinize
ait olmayan bir ülkede yabancılara öyle kulluk edeceksiniz.>
20 "Yakup soyuna bildirin, Yahuda
halkına duyurun:
21 Ey gözleri olan ama görmeyen, Kulakları
olan ama işitmeyen, Sağduyudan yoksun akılsız halk, Şunu dinle:
22 Benden korkman gerekmez mi?" diyor
RAB, "Huzurumda titremen gerekmez mi? Ben ki, sonsuza dek geçerli bir
kuralla Denize sınır olarak kumu koydum. Deniz sınırı geçemez; Dalgalar kabarsa
da üstün gelemez, Kükrese de sınırı aşamaz.
23 Ama bu halkın yüreği asi ve inatçı.
Sapmışlar, kendi yollarına gitmişler.
24 İçlerinden, <İlk ve son yağmurları
zamanında yağdıran, Belli ürün biçme haftalarını bizim için koruyan Tanrımız
RAB'den korkalım> demiyorlar.
25 Bunları uzaklaştıran suçlarınızdı, Bu
iyilikten sizi yoksun bırakan günahlarınızdı.
26 "Halkım arasında kötü kişiler var.
Kuş avlamak için pusuya yatanlar gibi Tuzak kuruyor, insan yakalıyorlar.
27 Kuş dolu bir kafes nasılsa, Onların
evleri de hileyle dolu. Bu sayede güçlenip zengin oldular,
28 Semirip parladılar, Yaptıkları
kötülüklerle sınırı aştılar. Kazanabilecekleri halde öksüzün davasına bakmıyor,
Yoksulun hakkını savunmuyorlar.
29 Bu yüzden onları cezalandırmayayım
mı?" diyor RAB, "Böyle bir ulustan öcümü almayayım mı?
30 "Ülkede korkunç, dehşet verici bir
şey oldu:
31 Peygamberler yalan peygamberlik ediyor,
Halkı başına buyruk kâhinler yönetiyor, Halkım da bunu benimsiyor. Ama bunun
sonunda ne yapacaksınız?"
BÖLÜM 6
1 "Güvenliğiniz için kaçın, ey
Benyamin halkı! Yeruşalim'den kaçın! Tekoa'da boru çalın! Beythakkerem'e bir
işaret koyun. Çünkü kuzeyden bir felaket, Büyük bir yıkım gelecek gibi
görünüyor.
2 Siyon kızını, o güzel, narin kızı yok
edeceğim.
3 Çobanlar sürüleriyle ona geliyor,
Çevresinde çadırlarını kuracaklar. Herkes kendi sürüsünü otlatacak."
4 "Yeruşalim'e karşı savaş hazırlığı
yapın! Kalkın, öğleyin saldırıya geçelim! Vay halimize, gün kararıyor! Akşamın
gölgeleri gitgide uzuyor.
5 Haydi, gece saldırıya geçelim, Kentin
kalelerini yerle bir edelim."
6 Her Şeye Egemen RAB diyor ki,
"Ağaçları kesin, Yeruşalim'e karşı kuşatma rampaları yapın. Bu kent
cezalandırılmalı, İçinde zorbalıktan başka bir şey yok.
7 Kuyu suyunu nasıl taze tutuyorsa,
Yeruşalim de kötülüğünü öyle taze tutuyor. Şiddet ve yıkım yankılanıyor orada,
Karşımda hep hastalık ve yaralar var.
8 Uyarılara kulak ver, ey Yeruşalim!
Yoksa seni bırakacağım, Seni bir viraneye, Oturulmaz bir ülkeye
çevireceğim."
9 Her Şeye Egemen RAB diyor ki,
"Asmadan nasıl üzüm toplanırsa, İsrail halkından geride kalanları da öyle
toplayacaklar. Üzüm toplayan biri gibi Elini yine asma dallarına uzat."
10 İşitsinler diye kiminle konuşayım, Kimi
uyarayım? Kulakları tıkalı, işitemiyorlar. RAB'bin sözünü aşağılıyor, Ondan
hoşlanmıyorlar.
11 Bu yüzden RAB'bin öfkesiyle doluyum,
Kendimi tutmaktan yoruldum.
"Sokaktaki çocukların, Toplanan
gençlerin üzerine boşalt öfkeni. Nasıl olsa karı da koca da, Yaşlı da yıllarca
yaşamış olan da kurtulamayacak.
12 Evleri, tarlaları, karıları Başkalarına
verilecek, Çünkü ülkede yaşayanlara karşı Elimi kaldıracağım" diyor RAB.
13 "Küçük büyük herkes kazanç peşinde,
Peygamberler, kâhinler, hepsi halkı aldatıyor.
14 Esenlik yokken, <Esenlik, esenlik>
diyerek Halkımın yarasını sözde iyileştirdiler.
15 Yaptıkları iğrençliklerden utandılar mı?
Hayır, ne utanması? Kızarıp bozarmanın ne olduğunu bile bilmiyorlar. Bu yüzden
onlar da düşenlerin arasında yer alacak, Onları cezalandırdığımda sendeleyip
düşecekler" diyor RAB.
16 RAB diyor ki, "Yol kavşaklarında
durup bakın, Eski yolları sorun, İyi yol nerede, öğrenin, O yolda yürüyün,
Canlarınız rahata kavuşur. Ama onlar, <O yolda yürümeyiz> dediler.
17 Size bekçiler atayıp, <Boru sesini
dinleyin> dedim, Ama onlar, <Dinlemeyiz> dediler.
18 Bundan ötürü, ey uluslar, Başlarına neler
geleceğini işitin! Sen de anla, ey topluluk!
19 Dinle, ey yeryüzü! Bu halkın üzerine
felaket, Kendi kurduğu düzenin sonucunu getirmek üzereyim. Çünkü sözlerime
kulak asmadılar, Kutsal Yasam'ı reddettiler.
20 Neden bana Saba'dan günnük, Uzak bir
ülkeden güzel kokulu kamış getiriliyor? Yakmalık sunularınızı kabul etmiyorum,
Kurbanlarınızdan hoşnut değilim."
21 Bu yüzden RAB diyor ki, "Bu halkın
önüne tökezler koyacağım, Babalar da oğullar da Tökezleyip birlikte düşecek,
Komşu dostuyla birlikte yok olacak."
22 RAB diyor ki, "İşte kuzeyden bir
ordu geliyor. Dünyanın uçlarından Büyük bir ulus harekete geçiyor.
23 Yay, pala kuşanmışlar, Gaddar ve
acımasızlar. Atlara binmiş gelirken, Kükreyen denizi andırıyor sesleri. Savaşa
hazır savaşçılar Karşına dizilecekler, ey Siyon kızı !"
24 Haberlerini aldık, Ellerimizde derman
kalmadı. Doğuran kadın gibi Üzüntü, sancı sardı bizi.
25 Kırlara çıkmayın, Yolda yürümeyin!
Düşmanın kılıcı orada, Her yer dehşet içinde.
26 Ey halkım, çula sarın, Kül içinde
yuvarlan. Biricik oğul için yas tutar gibi Acı acı dövün. Çünkü yok edici
ansızın gelecek üzerimize.
27 "Seni halkımı deneyesin diye atadım,
Öyle ki, onları tanıyıp yollarını sınayasın.
28 Hepsi de çok dikbaşlı, Onu bunu
çekiştirerek dolaşan insanlardır, Tunç kadar, demir kadar katıdırlar. Hepsi
baştan çıkmıştır.
29 Körük üfürdükçe üfürüyor, Kurşunu ateşte
eritiyor, Ama boşunadır yapılan işlem, Çünkü kötüler arınmıyor.
30 Onlara gümüş artığı denecek, Çünkü RAB
onları reddetti."
BÖLÜM 7
1 RAB Yeremya'ya şöyle seslendi:
2 "RAB'bin Tapınağı'nın kapısında
durup şu sözü duyur. De ki, "<RAB'bin sözünü dinleyin, ey RAB'be
tapınmak için bu kapılardan giren Yahuda halkı!
3 İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB
diyor ki: Yaşantınızı ve uygulamalarınızı düzeltin. O zaman burada kalmanızı
sağlarım*.
4 "RAB'bin Tapınağı, RAB'bin
Tapınağı, RAB'bin Tapınağı buradadır!" gibi aldatıcı sözlere güvenmeyin.
5 Eğer yaşantınızı ve uygulamalarınızı
gerçekten düzeltir, birbirinize karşı adil davranır,
6 yabancıya, öksüze, dula haksızlık
etmez, burada suçsuz kanı akıtmaz, sizi yıkıma götüren başka ilahların ardınca
gitmezseniz,
7 burada, sonsuza dek atalarınıza vermiş
olduğum ülkede kalmanızı sağlarım*.
8 Ne var ki, sizler işe yaramaz aldatıcı
sözlere güveniyorsunuz.
9-10 "<Çalmak, adam öldürmek, zina etmek,
yalan yere ant içmek, Baal'a buhur yakmak, tanımadığınız başka ilahların
ardınca gitmek, bütün bu iğrençlikleri yapmak için mi bana ait olan tapınağa
gelip önümde duruyor, güvenlikteyiz diyorsunuz?
11 Bana ait olan bu tapınak sizin için bir
haydut ini mi oldu? Ama ben görüyorum neler yaptığınızı!> diyor RAB.
12 "<Daha önce adımı yerleştirmiş
olduğum Şilo'daki yerime gidin. Halkım İsrail'in kötülüğü yüzünden ona ne
yaptığımı görün.
13 Bütün bunları yaptınız, diyor RAB, size
defalarca seslendim ama dinlemediniz; sizi çağırdım ama yanıt vermediniz.
14 Bu yüzden Şilo'ya ne yaptımsa, bana ait
olan, güvendiğiniz bu tapınağa da - sizlere, atalarınıza vermiş olduğum bu yere
de- aynısını yapacağım.
15 Kardeşlerinizi, bütün Efrayim soyunu
nasıl attıysam, sizleri de öyle atacağım huzurumdan.>
16 "Sana gelince, ey Yeremya, bu halk
için yalvarma; onlar için ne yakar ne de dilekte bulun; bana yalvarıp yakarma,
çünkü seni dinlemeyeceğim.
17 Onların Yahuda kentlerinde, Yeruşalim
sokaklarında neler yaptıklarını görmüyor musun?
18 Çocuklar odun topluyor, babalar ateş
yakıyor, kadınlar Gök Kraliçesi'ne pide pişirmek için hamur yoğuruyor. Beni
öfkelendirmek için başka ilahlara dökmelik sunular sunuyorlar.
19 İncittikleri ben miyim, diyor RAB. Hayır,
kendilerini inciterek utanca boğuyorlar.
20 "Bu yüzden Egemen RAB diyor ki,
<Buranın üzerine, insanın, hayvanın, kırdaki ağaçların, toprağın ürününün
üzerine kızgın öfkemi yağdıracağım. Yakıp yok edecek her şeyi, sönmeyecek.>
21 "İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen
RAB diyor ki, <Yakmalık sunularınızı öbür kurbanlarınıza ekleyin de et
yiyin.
22 Çünkü atalarınızı Mısır'dan çıkardığımda,
yakmalık sunularla kurbanlar hakkında onlara seslenip buyruk vermedim.
23 Onlara şunu buyurdum: Sözümü dinlerseniz,
ben sizin Tanrınız, siz de benim halkım olursunuz. İyilik bulmanız için her
konuda size buyurduğum yolda yürüyün.
24 Ne var ki, dinlemediler, kulak asmadılar;
kendi isteklerinin, kötü yüreklerinin inadı doğrultusunda yürüdüler. İleri
değil, geri gittiler.
25 Atalarınızın Mısır'dan çıktığı günden bu
yana, size her gün defalarca peygamber kullarımı gönderdim.
26 Ama beni dinlemediniz, kulak asmadınız.
İnat ederek atalarınızdan daha çok kötülük yaptınız.>
27 "Onlara bütün bunları söyleyeceksin
ama seni dinlemeyecekler. Onları çağıracaksın ama yanıt vermeyecekler.
28 Bunun için onlara de ki, <Tanrısı
RAB'bin sözünü dinlemeyen, ders almayan ulus işte budur. Bana bağlılıkları yok
oldu, bağlılıktan söz etmez oldular.
29 "<Saçını kes ve at, ey Yeruşalim,
Çıplak tepeler üzerinde ağıt yak. Çünkü RAB, öfkesine uğramış kuşağı Reddedip
terk etti.> "
30 "<Yahuda halkı gözümde kötü olanı
yaptı, diyor RAB. Bana ait olan bu tapınağa iğrenç putlarını yerleştirerek onu
kirlettiler.
31 Oğullarını, kızlarını ateşte kurban etmek
için Ben-Hinnom Vadisi'nde, Tofet'te puta tapılan yerler kurdular. Böyle bir
şeyi ne buyurdum ne de aklımdan geçirdim.
32 Bundan ötürü oraya artık Tofet ya da
Ben-Hinnom Vadisi değil, Kıyım Vadisi deneceği günler geliyor, diyor RAB.
Tofet'te yer kalmayana dek gömecekler ölüleri.
33 Bu halkın ölüleri yırtıcı kuşlara,
yabanıl hayvanlara yem olacak; onları korkutup kaçıran kimse olmayacak.
34 Yahuda kentlerinde, Yeruşalim
sokaklarında sevinç ve neşe sesine, gelin güvey sesine son vereceğim; ülke
viraneye dönecek.
BÖLÜM 8
1 "<O zaman, diyor RAB, Yahuda
krallarıyla önderlerinin, kâhinlerin, peygamberlerin, Yeruşalim'de yaşamış
olanların kemikleri mezarlarından çıkarılacak.
2 Toplanmayacak, gömülmeyecek kemikler,
toprağın üzerinde gübre gibi olacaklar. Yeruşalim halkının sevdiği, kulluk
ettiği, izlediği, danıştığı, taptığı güneşin, ayın, gök cisimlerinin önüne
serilecekler.
3 Bu kötü ulustan bütün sağ kalanlar,
kendilerini sürdüğüm yerlerde yaşayanlar, ölümü yaşama yeğleyecekler. Her Şeye
Egemen RAB böyle diyor.>
4 "Onlara de ki, <RAB şöyle
diyor: "<İnsan yere düşer de kalkmaz mı, Yoldan sapar da geri dönmez
mi?
5 Öyleyse neden bu halk yoldan saptı?
Neden Yeruşalim sürekli döneklik ediyor? Hileye yapışıyor, Geri dönmeyi reddediyorlar.
6 Dikkatle dinledim, Ama doğru
söylemiyorlar. Kimse, ne yaptım, diyerek kötülüğünden pişmanlık duymuyor.
Savaşta seğirten at gibi Herkes kendi yoluna gidiyor.
7 Gökteki leylek bile Belli mevsimlerini
bilir. Kumru da kırlangıç da turna da Göç etme zamanını gözetir. Oysa halkım
buyruklarımı bilmez.
8 "<Nasıl, biz bilge kişileriz,
RAB'bin Yasası bizdedir, diyebiliyorsunuz? İşte, bilginlerin yalancı kalemi
Yasayı yalana çevirmiş.
9 Bilgeler utandırıldı, Yıldırılıp ele
geçirildi. RAB'bin sözünü reddettiler. Nasıl bir bilgelikmiş onlarınki?
10 Bundan ötürü karılarını başkalarına,
Tarlalarını sahiplenecek yeni kişilere vereceğim. Küçük büyük herkes kazanç
peşinde, Peygamberler, kâhinler, hepsi halkı aldatıyor.
11 Esenlik yokken, Esenlik, esenlik, diyerek
Halkımın yarasını sözde iyileştirdiler.
12 Yaptıkları iğrençliklerden utandılar mı?
Hayır, ne utanması? Kızarıp bozarmanın ne olduğunu bile bilmiyorlar. Bu yüzden
onlar da düşenlerin arasında yer alacak, Cezalandırıldıklarında sendeleyip
düşecekler> diyor RAB.
13 "<Onları büsbütün yok edeceğim,
diyor RAB, Ne asmada üzüm kalacak, Ne incir ağacında incir. Yaprakları solup
kuruyacak. Onlara ne verdiysem, Ellerinden alınacak.> "
14 "Neden burada oturup duruyoruz?
Toplanalım da surlu kentlere kaçalım, Orada ölelim! Tanrımız RAB bizi ölüme
terk etti, Bize zehirli su içirdi. Çünkü O'na karşı günah işledik.
15 Esenlik bekledik, iyilik gelmedi. Şifa
umduk, yılgınlık bulduk.
16 Düşman atlarının hırıltısı Dan
bölgesinden duyuluyor, Aygırlarının kişnemesinden Bütün ülke titriyor. Ülkeyi
ve içindeki her şeyi, Kenti ve orada yaşayanları Yok etmeye geliyorlar."
17 "Bakın, aranıza yılanlar, Büyüden
etkilenmeyen engerekler göndereceğim, Sizi sokacaklar" diyor RAB.
18 Üzüntüm avutulamaz, Yüreğim baygın,
19 Ülkenin en uzak köşelerinden Halkımın
feryadını dinleyin: "RAB Siyon'da değil mi? Kralı orada değil mi?"
RAB, "Putlarıyla, İşe yaramaz yabancı ilahlarıyla Neden öfkelendiriyorlar
beni?" diyor.
20 "Ürün biçme zamanı geçti, Yaz sona
erdi, Biz ise kurtulmadık" diye haykırıyorlar.
21 Halkımın yarasından ben de yaralandım.
Yasa büründüm, dehşete düştüm.
22 Gilat'ta merhem yok mu, Hekim yok mu?
Öyleyse halkımın yarası neden iyi edilmedi?
BÖLÜM 9
1 Keşke başım bir pınar, Gözlerim bir
gözyaşı kaynağı olsa! Halkımın öldürülenleri için Ağlasam gece gündüz!
2 Keşke halkımı bırakabilmem, Onlardan
uzaklaşabilmem için Çölde konaklayacak bir yerim olsa! Hepsi zina ediyor, Hain
bir topluluk!
3 "Yalan söylemek için ülkede
Dillerini yay gibi geriyor, Güçlerini gerçek yolunda kullanmıyorlar. Kötülük
üstüne kötülük yapıyor, Beni tanımıyorlar" diyor RAB.
4 "Herkes dostundan sakınsın,
Kardeşlerinizin hiçbirine güvenmeyin. Çünkü her kardeş Yakup gibi aldatıcı, Her
dost iftiracıdır.
5 Dost dostu aldatıyor, Kimse gerçeği
söylemiyor. Dillerine yalan söylemeyi öğrettiler, Suç işleye işleye yorgun
düştüler.
6 Sen, ey Yeremya, Aldatıcılığın
ortasında yaşıyorsun. Aldatıcılıkları yüzünden Beni tanımak istemiyorlar."
Böyle diyor RAB.
7 Bundan ötürü Her Şeye Egemen RAB diyor
ki, "İşte, onları arıtıp sınayacağım, Halkımın günahı yüzünden Başka ne
yapabilirim ki?
8 Dilleri öldürücü bir ok, Hep aldatıyor.
Komşusuna esenlik diliyor, Ama içinden ona tuzak kuruyor.
9 Bu yüzden onları cezalandırmayayım
mı?" diyor RAB, "Böyle bir ulustan öcümü almayayım mı?"
10 Dağlar için ağlayıp yas tutacağım,
Otlaklar için ağıt yakacağım. Çöle dönüştüler, Kimse geçmiyor oralardan.
Sığırların böğürmesi duyulmuyor, Kuşlar, yabanıl hayvanlar kaçıp gitti.
11 "Yeruşalim'i taş yığını, Çakalların
barınağı haline getireceğim. Yahuda kentlerini Kimsenin yaşayamayacağı bir
viraneye döndüreceğim."
12 Hangi bilge kişi buna akıl erdirecek?
RAB'bin seslendiği kişi kim ki, sözünü açıklayabilsin? Ülke neden yıkıldı?
Neden kimsenin geçemediği bir çöle dönüştü?
13 RAB, "Kendilerine verdiğim yasayı bıraktılar,
sözümü dinlemediler, yasamı izlemediler" diyor,
14 "Onun yerine yüreklerinin inadını,
atalarının öğrettiği gibi Baallar'ı izlediler."
15 Bunun için İsrail'in Tanrısı, Her Şeye
Egemen RAB diyor ki, "Bu halka pelinotu yedirecek, zehirli su içireceğim.
16 Onları kendilerinin de atalarının da
tanımadığı ulusların arasına dağıtacak, tümünü yok edene dek peşlerine kılıcı
salacağım."
17 Her Şeye Egemen RAB diyor ki, "İyi
düşünün! Ağıt yakan kadınları çağırın gelsinler. En iyilerini çağırın
gelsinler.
18 Hemen gelip bizim için ağıt yaksınlar;
Gözlerimiz gözyaşı döksün, Gözkapaklarımızdan sular aksın.
19 Siyon'dan ağlama sesi duyuluyor:
<Yıkıma uğradık! Büyük utanç içindeyiz, Çünkü ülkemizi terk ettik, Evlerimiz
yerle bir oldu.> "
20 Ey kadınlar, RAB'bin sözünü dinleyin!
Ağzından çıkan her söze kulak verin. Kızlarınıza yas tutmayı, Komşunuza ağıt
yakmayı öğretin.
21 Ölüm pencerelerimize tırmandı,
Kalelerimize girdi; Sokakları çocuksuz, Meydanları gençsiz bıraktı.
22 Onlara de ki, "RAB şöyle diyor:
<İnsan cesetleri gübre gibi, Biçicinin ardındaki demetler gibi toprağa
serilecek. Onları toplayacak kimse olmayacak.> "
23 RAB şöyle diyor: "Bilge kişi
bilgeliğiyle, Güçlü kişi gücüyle, Zengin kişi zenginliğiyle övünmesin.
24 Dünyada iyilik yapanın, Adaleti, doğruluğu
sağlayanın Ben RAB olduğumu anlamakla Ve beni tanımakla övünsün övünen. Çünkü
ben bunlardan hoşlanırım" diyor RAB.
25 "Yalnız bedence sünnetli olanları
cezalandıracağım günler geliyor" diyor RAB.
26 "Mısır'ı, Yahuda'yı, Edom'u,
Ammon'u, Moav'ı, çölde yaşayan ve zülüflerini kesenlerin hepsini
cezalandıracağım. Çünkü bütün bu uluslar gerçekte sünnetsiz, bütün İsrail halkı
da yürekte sünnetsizdir."
BÖLÜM 10
1 RAB'bin sana ne söylediğini dinle, ey
İsrail halkı!
2 RAB şöyle diyor: "Ulusların yolunu
öğrenmeyin, Gök belirtilerinden yılmayın; Bu belirtilerden uluslar yılsa bile.
3 Ulusların töreleri yararsızdır.
Ormandan ağaç keserler, Usta keskisiyle ona biçim verir.
4 Altınla, gümüşle süsler, Çekiçle,
çivilerle sağlamlaştırırlar; Yerinden kımıldamasın diye.
5 Salatalık bostanındaki korkuluk gibidir
putları, Konuşamazlar; Onları taşımak gerek, çünkü yürüyemezler. Onlardan
korkmayın, zarar veremezler; İyilik de edemezler."
6 Senin gibisi yok, ya RAB, Sen büyüksün,
Adın da büyüktür gücün sayesinde.
7 Senden kim korkmaz, Ey ulusların kralı?
Bu sana yakışır. Ulusların bilgeleri arasında, Bütün ülkelerinde Senin gibisi
yok.
8 Hepsi budala ve akılsız. Yararsız
putlardan ne öğrenilebilir ki? Ağaçtan yapılmış onlar!
9 Tarşiş'ten dövme gümüş, Ufaz'dan altın
getirilir. Ustayla kuyumcunun yaptığı nesnenin üzerine Lacivert, mor
giydirilir, Hepsi usta işidir.
10 Ama gerçek Tanrı RAB'dir. O yaşayan
Tanrı'dır, Sonsuza dek kral O'dur. O öfkelenince yeryüzü titrer, Uluslar
dayanamaz gazabına.
11 "Onlara şunu diyeceksin, <Yeri, göğü
yaratmayan bu ilahlar, Yerden de göğün altından da yok olacaklar.> "
12 Gücüyle yeryüzünü yaratan, Bilgeliğiyle
dünyayı kuran, Aklıyla gökleri yayan RAB'dir.
13 O gürleyince gökteki sular çağıldar,
Yeryüzünün dört bucağından bulutlar yükseltir, Yağmur için şimşek çaktırır,
Ambarlarından rüzgar estirir.
14 Hepsi budala, bilgisiz, Her kuyumcu
yaptığı puttan utanacak. O putlar yapmacıktır, Soluk yoktur onlarda.
15 Yararsız, alay edilesi nesnelerdir,
Cezalandırılınca yok olacaklar.
16 Yakup'un Payı onlara benzemez. Her şeye
biçim veren O'dur, O'nun mirasıdır İsrail oymağı, Her Şeye Egemen RAB'dir adı.
17 Kuşatma altında olan sizler, Eşyalarınızı
toplayın yerden.
18 RAB diyor ki, "İşte bu kez bu ülkede
yaşayanları Fırlatıp atacağım; Ele geçirilmeleri için Onları
sıkıştıracağım."
19 Yaramdan ötürü vay başıma gelen! Derdim
iyileşmez! Ama, <Dert benim derdim, Dayanmalıyım> dedim.
20 Çadırım yıkıldı, ipleri koptu. Çocuklarım
benden ayrıldı, Yok artık onlar. Çadırımı kuracak, Perdelerimi takacak kimse
kalmadı.
21 Çobanlar budala, RAB'be danışmıyorlar. Bu
yüzden işleri yolunda gitmiyor, Bütün sürüleri dağıldı.
22 Dinle! Haber geliyor! Kuzey ülkesinden
büyük patırtı geliyor! Yahuda kentlerini viraneye çevirecek, Çakallara barınak
edecek.
23 İnsanın yaşamının kendi elinde
olmadığını, Adımlarına yön vermenin ona düşmediğini Biliyorum, ya RAB.
24 Beni öfkenle değil, Yalnız adaletinle
yola getir, ya RAB, Yoksa beni hiçe indirirsin.
25 Öfkeni seni tanımayan ulusların, Adını
anmayan toplulukların üzerine dök. Çünkü onlar Yakup soyunu yiyip bitirdiler,
Onu tümüyle yok ettiler, Yurdunu viraneye çevirdiler.
BÖLÜM 11
1 RAB Yeremya'ya şöyle seslendi:
2 "Bu antlaşmanın koşullarını dinle.
Yahuda halkına ve Yeruşalim'de yaşayanlara açıkla.
3 Onlara diyeceksin ki, <İsrail'in
Tanrısı RAB şöyle diyor: Bu antlaşmanın koşullarına uymayan lanet altındadır!
4 Atalarınızı Mısır'dan, demir eritme
ocağından çıkardığımda bu antlaşmaya bağlı kalmalarını buyurdum. Onlara dedim
ki: Sözümü dinleyin, buyurduğum her şeyi yerine getirin. Böylece siz benim
halkım olursunuz, ben de sizin Tanrınız olurum.
5 İşte o zaman süt ve bal akan ülkeyi
-bugün sizin olan ülkeyi- atalarınıza vereceğime ilişkin içtiğim andı yerine
getirmiş olacağım.> " "Amin, ya RAB" diye karşılık verdim.
6 RAB şöyle dedi: "Söyleyeceğim her
şeyi Yahuda kentlerinde, Yeruşalim sokaklarında duyur: <Bu antlaşmanın
koşullarını dinleyin, onlara uyun.
7 Atalarınızı Mısır'dan çıkardığım günden
bu yana sözümü dinlemeleri için onları defalarca uyardım.
8 Ama dinlemediler, kulak asmadılar.
Bunun yerine kötü yüreklerinin inadı uyarınca davrandılar. Ben de uymalarını
buyurduğum, ama uymadıkları bu antlaşmada açıklanan bütün lanetleri başlarına
getirdim.> "
9 RAB bana dedi ki, "Yahuda halkıyla
Yeruşalim'de yaşayanlar bana düzen kuruyorlar.
10 Sözlerimi dinlemek istemeyen atalarının
suçlarına döndüler. Başka ilahların ardınca gidip onlara taptılar. İsrail
halkıyla Yahuda halkı, atalarıyla yaptığım antlaşmayı bozdu.
11 Bu yüzden RAB, <Kaçıp
kurtulamayacakları bir yıkım getireceğim başlarına> diyor, <Bana
yakarsalar da onları dinlemeyeceğim.
12 Yahuda kentlerinde oturan halk da
Yeruşalim'de yaşayanlar da gidip buhur yaktıkları ilahlara yalvaracaklar. Ama
yıkım geldiğinde, bu ilahlar onlara yardım edemez.
13 Kentlerinin sayısı kadar ilahın var, ey
Yahuda! O utanılası ilaha, Baal'a buhur yakmak için Yeruşalim sokaklarının
sayısı kadar sunak kurdunuz.
14 "Sana gelince, ey Yeremya, bu halk
için yalvarma; ne yakar ne de dilekte bulun. Sıkıntılı zamanlarında beni
çağırdıklarında onları dinlemeyeceğim.
15 "Sevgilim kötü düzenler kuruyor,
Öyleyse tapınağımda işi ne? Adaklar ve kutsanmış et uğrayacağın felaketi
önleyebilir mi? Felaket gelince sevinecek misin?"
16 RAB sana meyvesi ve biçimi güzel, Yaprağı
bol zeytin ağacı adını vermişti. Ama güçlü fırtına koptuğunda Ağacı
tutuşturacak; Dalları kırılacak.
17 Seni dikmiş olan Her Şeye Egemen RAB,
Başına felaket getirmeye karar verdi. Çünkü İsrail ve Yahuda halkları Kötülük
yaptı, Baal'a buhur yakarak beni öfkelendirdiler.
18 Benim için kurdukları düzeni RAB bana
açıkladı. Haberim vardı, çünkü ne yaptıklarını bana gösterdi.
19 Kesime götürülen uysal bir kuzu gibiydim.
Bana düzen kurduklarını anlamamıştım. Şöyle diyorlardı: "Ağacı da
meyvesini de yok edelim, Bir daha adı anılmasın diye Onu yaşayanlar diyarından
kesip atalım."
20 Adaletle yargılayan, Yüreği ve düşünceyi
sınayan, Her Şeye Egemen RAB, Davamı senin eline bırakıyorum. Onlardan alacağın
öcü göreyim!
21 "Seni öldürmek isteyen Anatot halkı
için RAB diyor ki, <Onlar, RAB'bin adına peygamberlik etme, yoksa seni
öldürürüz diyorlardı.>
22 Her Şeye Egemen RAB, <Onları
cezalandıracağım> diyor, <Gençleri kılıçtan geçirilecek, oğullarıyla
kızları kıtlıktan ölecek.
23 Sağ kalan olmayacak. Cezalandırılacakları
yıl Anatot halkının başına felaket getireceğim.> "
BÖLÜM 12
1 Davamı önüne getirsem, Haklı çıkarsın,
ya RAB. Ama adalet konusunda Seninle tartışmak istiyorum. Neden kötülerin işi
iyi gidiyor? Neden hainler tasasızca yaşıyor?
2 Onları sen diktin, kök saldılar,
Büyüyüp ürün verdiler. Adın ağızlarından düşmüyor, Yürekleriyse senden uzak.
3 Beni tanırsın, ya RAB, Beni görür,
yüreğimin seninle olduğunu bilirsin. Kasaplık koyun gibi ayır onları, Kesim
gününe hazırla!
4 İçinde yaşayanların kötülüğü yüzünden,
Ülke ne zamana dek yas tutacak, Otlar ne zamana dek sararıp solacak?
Hayvanlarla kuşlar yok oldu. Çünkü bu halk, "O başımıza neler geleceğini
görmüyor" dedi.
5 "Ey Yeremya, İnsanlarla yarışa
girip yoruldunsa, Atlarla nasıl yarışacaksın? Güvenli bir ülkede sendelersen,
Şeria çalılıklarıyla nasıl başa çıkacaksın?
6 Kardeşlerin, öz ailen bile sana ihanet
etti, Arkandan seslerini yükselttiler. Yüzüne karşı olumlu konuşsalar bile
onlara güvenme.
7 Evimi terk ettim, Mirasımı reddettim,
Sevgilimi düşmanlarının eline verdim.
8 Mirasım karşımda Ormandaki aslan gibi
oldu; Kükreyip üzerime saldırdı. Bu yüzden ondan nefret ediyorum.
9 Mirasım sırtlan ya da yırtıcı kuş mu
oldu karşımda? Çevresindeki yırtıcı kuşlar saldırıyor ona. Gidin, bütün yabanıl
hayvanları toplayıp getirin, Yiyip bitirsinler onu.
10 Pek çok çoban bağımı bozdu, Tarlamı
çiğnedi, Güzelim tarlamı ıssız çöle döndürdü.
11 Onu viraneye çevirdiler, Önümde viran
olmuş ağlıyor; Bütün ülke viran olmuş, Yine de aldıran yok.
12 Çöldeki çıplak tepelere Yıkıcılar geldi.
RAB'bin kılıcı ülkeyi Bir uçtan bir uca yiyip bitiriyor. Kimse kavuşmayacak
esenliğe.
13 Halkım buğday ekip diken biçti, Emek
verip yarar görmedi. RAB'bin kızgın öfkesi yüzünden Ürününüzden
utanacaksınız."
14 RAB diyor ki, "Halkım İsrail'e
verdiğim mülke el koyan bütün kötü komşularımı ülkelerinden söküp atacak,
Yahuda halkını da atacağım.
15 Hepsini söküp attıktan sonra Yahuda'ya
yine acıyacak, her birini kendi mülküne, kendi ülkesine geri getireceğim.
16 Halkıma Baal'ın adıyla ant içmeyi
öğrettiler. Bunun gibi, halkımın yolunda yürümeyi ve <RAB'bin varlığı hakkı
için> diyerek benim adımla ant içmeyi de iyice öğrenirlerse, halkımın
arasında sağlam yerleri olacak.
17 Ama kulak asmayan her ulusu kökünden
söküp atacak, yok edeceğim" diyor RAB.
BÖLÜM 13
1 RAB bana, "Git, kendine keten bir
kuşak satın alıp beline sar, ama suya sokma" dedi.
2 RAB'bin buyruğu uyarınca bir kuşak
satın alıp belime sardım.
3 RAB bana ikinci kez seslendi:
4 "Satın aldığın belindeki kuşağı
al, Perat'a git. Kuşağı orada bir kaya kovuğuna gizle."
5 RAB'bin buyruğu uyarınca gidip kuşağı
Perat'a yakın bir yere gizledim.
6 Uzun süre sonra RAB bana, "Kalk,
Perat'a git, gizlemeni buyurduğum kuşağı al" dedi.
7 Bunun üzerine Perat'a gittim,
gizlediğim yeri kazıp kuşağı aldım. Ancak kuşak çürümüştü, hiçbir işe
yaramazdı.
8 RAB bana şöyle seslendi:
9 "RAB diyor ki, <İşte Yahuda'nın
gururunu da Yeruşalim'in büyük gururunu da böyle çürüteceğim.
10 Sözümü dinlemek istemeyen, yüreklerinin
inadı uyarınca davranan, başka ilahları izleyip onlara kulluk eden, tapan bu
kötü halk, bu işe yaramaz kuşak gibi olacak.
11 Kuşak insanın beline nasıl yapışırsa, ben
de İsrail ve Yahuda halklarını kendime öyle yapıştırdım> diyor RAB, <Öyle
ki, bana ün, övgü, onur getirecek bir halk olsunlar. Ama dinlemediler.>
"
12 "Onlara de ki, <İsrail'in Tanrısı
RAB, Her tulum şarapla dolacak, diyor.> Eğer sana, <Her tulumun şarapla
dolacağını bilmiyor muyuz sanki?> derlerse,
13 onlara de ki, <Bu ülkede yaşayan
herkesi -Davut'un tahtında oturan kralları, kâhinleri, peygamberleri,
Yeruşalim'de yaşayanların tümünü- sarhoş olana dek şarapla dolduracağım>
diyor RAB.
14 <Onları -babalarla çocukları-
birbirlerine çarpacağım. Acımadan, esirgemeden, sevecenlik göstermeden hepsini
yok edeceğim> diyor RAB."
15 Dinleyin, kulak verin, Gururlanmayın,
Çünkü RAB konuştu.
16 Karanlık basmadan, Kararan dağlarda
Ayaklarınız tökezlemeden Tanrınız RAB'bi onurlandırın. Siz ışık beklerken, RAB
onu kopkoyu, zifiri karanlığa çevirecek.
17 Ama bu uyarıyı dinlemezseniz, Gururunuz
yüzünden ağlayacağım gizlice, Gözlerim acı acı gözyaşı dökecek, Gözyaşlarım sel
gibi akacak. Çünkü RAB'bin sürüsü sürgüne gönderilecek.
18 Krala ve ana kraliçeye söyle:
"Tahtlarınızdan inin, Çünkü görkemli taçlarınız başınızdan düştü."
19 Negev'deki kentler kapanacak, Onları açan
olmayacak. Sürgüne gönderilecek Yahuda, Tamamı sürgüne gönderilecek.
20 Gözlerinizi kaldırıp bakın, Kuzeyden
gelenleri görün. Nerede sana emanet edilen sürü? Övündüğün kuzular nerede?
21 Sana dost olması için yetiştirdiğin
kişileri RAB başına yönetici atayınca ne diyeceksin? Doğuran kadının çektiği
sancı gibi Seni de ağrı tutmayacak mı?
22 "Neden bütün bunlar başıma
geldi?" dersen, Günahlarının çokluğu yüzünden eteklerin açıldı, Tecavüze
uğradın.
23 Kûşlu derisinin rengini, Pars beneklerini
değiştirebilir mi? Kötülük etmeye alışmış olan sizler de iyilik edemezsiniz.
24 "Çöl rüzgarının savurduğu saman çöpü
gibi Dağıtacağım sizleri.
25 Payın, sana ayırdığım pay bu olacak"
diyor RAB. "Çünkü beni unuttun, Sahte ilahlara güvendin.
26 Ayıbın ortaya çıksın diye Eteklerini
yüzüne dek kaldıracağım.
27 Kırdaki tepeler üzerinde Yaptığın
iğrençlikleri -zinalarını, Çapkın çapkın kişneyişini, yüzsüz fahişeliklerini-
gördüm. Vay başına geleceklere, ey Yeruşalim! Ne zamana dek böyle kirli
kalacaksın?"
BÖLÜM 14
1 RAB kuraklığa ilişkin Yeremya'ya şöyle
seslendi:
2 "Yahuda yas tutuyor, Kentleri
bitkin; Halkı karalar giymiş, yerlere oturmuş, Yeruşalim'in haykırışı
yükseliyor.
3 Soylular uşaklarını suya gönderiyorlar.
Sarnıçlara gidiyor, ama su bulamıyor, Kapları boş dönüyorlar. Aşağılanmış,
utanç içinde, Başlarını örtüyorlar.
4 Ülke yağmursuz, toprak çatlamış,
Irgatlar utanç içinde başlarını örtüyorlar.
5 Kırdaki geyik bile Yeni doğmuş
yavrusunu bırakıyor, Çünkü ot yok.
6 Yaban eşekleri çıplak tepelerde durmuş,
Çakal gibi soluyorlar; Gözlerinin feri sönmüş, Çünkü otlak yok."
7 Suçlarımız bize karşı tanıklık etse de,
Adın uğruna bir şeyler yap, ya RAB! Pek çok döneklik ettik, Sana karşı günah
işledik.
8 Ey İsrail'in Umudu, Sıkıntı anlarındaki
Kurtarıcısı! Neden ülkede bir yabancı, Ancak bir gece konaklayan yolcu gibisin?
9 Neden şaşırmış biri gibi, Kurtarmaya
gücü yetmeyen savaşçı gibisin? Aramızdasın sen, ya RAB, Seniniz, bırakma bizi!
10 Bu halk için RAB diyor ki, "Gezip
tozmayı pek sever, Ayaklarını dolaşmaktan esirgemezler. Bu yüzden RAB onlardan
hoşnut değil, Şimdi anımsayacak suçlarını, Günahları için onları
cezalandıracak."
11 Sonra RAB bana, "Bu halkın iyiliği
için yalvarma" dedi,
12 "Oruç tutsalar bile feryatlarına
kulak vermeyeceğim. Yakmalık sunu, tahıl sunusu sunsalar bile kabul
etmeyeceğim. Tersine, kılıçla, kıtlıkla, salgın hastalıkla yok edeceğim
onları."
13 Bunun üzerine, "Ah, Egemen RAB,
peygamberler bu halka, <Kılıç yüzü görmeyecek, kıtlık çekmeyeceksiniz;
burada size kalıcı esenlik sağlayacağım> diyorlar" dedim.
14 RAB, "Peygamberler benim adımla
yalan peygamberlik ediyorlar" dedi, "Onları ne gönderdim, ne onlara
buyruk verdim, ne de seslendim. Size uydurma görümlerden, falcılıktan, boş
şeylerden, akıllarından geçen hayallerden söz ediyorlar.
15 Adımla konuşan peygamberler için ben RAB
diyorum ki, onları göndermediğim halde, <Bu ülkede kılıç da kıtlık da
olmayacak> diyorlar. Ama kendileri de kılıçla, kıtlıkla yok olacaklar.
16 Peygamberlik ettikleri halk da kıtlık ve
kılıç yüzünden Yeruşalim sokaklarına atılacak. Onları da karılarını,
oğullarını, kızlarını da gömecek kimse olmayacak. Yaptıkları kötülüğü kendi
başlarına getireceğim.
17 "Onlara de ki, "<Gözlerim
gece gündüz Durmadan gözyaşı döksün, Çünkü erden kızım, halkım Ağır bir yara
aldı, Ezici bir darbe yedi.
18 Kıra çıksam, kılıçtan geçirilenleri,
Kente girsem, kıtlıktan kırılanları görüyorum. Olup bitenden habersiz
peygamberlerle kâhinlerse Ülkeyi dolaşıp duruyorlar.> "
19 Yahuda'yı büsbütün mü reddettin?
Siyon'dan tiksiniyor musun? Neden şifa bulmayacak kadar yaraladın bizi? Esenlik
bekledik, iyilik gelmedi. Şifa umduk, yılgınlık bulduk.
20 Yaptığımız kötülükleri, Atalarımızın
suçlarını biliyoruz, ya RAB; Gerçekten sana karşı günah işledik.
21 Adın uğruna bizi küçümseme, Görkemli
tahtının hor görülmesine izin verme. Bizimle yaptığın antlaşmayı anımsa, Bozma
onu.
22 Ulusların değersiz putlarından herhangi
biri Yağmur yağdırabilir mi? Gökler kendiliğinden Sağanak yağdırabilir mi? Bunu
yalnız sen yapabilirsin, Ya RAB Tanrımız. Umudumuz sende, Çünkü bütün bunları
yapan sensin.
BÖLÜM 15
1 RAB bana dedi ki, "Musa'yla Samuel
önümde durup yalvarsalar bile, bu halka acımayacağım; kov onları önümden,
gitsinler!
2 Sana, <Nereye gidelim?> diye
sorarlarsa de ki, <RAB şöyle diyor: "<Ölüm için ayrılanlar ölüme,
Kılıç için ayrılanlar kılıca, Kıtlık için ayrılanlar kıtlığa, Sürgün için
ayrılanlar sürgüne.>
3 "Onların başına dört tür yıkım
getirmeye karar verdim" diyor RAB, "Öldürmek için kılıcı, paralamak
için köpekleri, yiyip bitirmek, yok etmek için yırtıcı kuşlarla yabanıl
hayvanları salacağım üzerlerine.
4 Yahuda Kralı Hizkiya oğlu Manaşşe'nin
Yeruşalim'de yaptıkları yüzünden bütün yeryüzü krallıklarını dehşete
düşüreceğim.
5 "Kim acıyacak sana, ey Yeruşalim?
Kim yas tutacak senin için? Hal hatır sormak için Kim yolundan dönüp sana
gelecek?
6 Sen beni reddettin" diyor RAB,
"Gerisingeri gidiyorsun. Ben de elimi sana karşı kaldıracak, Seni yok
edeceğim; Merhamet ede ede yoruldum.
7 Ülkenin kapılarında, Halkımı yabayla
savuracak, Çocuksuz bırakacak, yok edeceğim; Çünkü yollarından dönmediler.
8 Dul kadınlarının sayısı denizin
kumundan çok olacak. Gençlerinin annelerine Öğle vakti yok ediciyi
göndereceğim; Üzerlerine ansızın acı, dehşet salacağım.
9 Yedi çocuklu kadın Bayılıp son soluğunu
verecek; Daha gündüzken güneşi batacak, Utandırılıp alçaltılacak. Sağ kalanları
düşmanlarının önünde Kılıca teslim edeceğim." Böyle diyor RAB.
10 Vay başıma! Herkesle çekişip davacı
olayım diye Doğurmuşsun beni, ey annem! Ne ödünç aldım, ne de verdim, Yine de
herkes lanet okuyor bana.
11 RAB şöyle dedi: "Kuşkun olmasın,
iyilik için seni özgür kılacağım, Yıkım ve sıkıntı zamanında Düşmanlarını sana
yalvartacağım.
12 "Demiri, kuzeyden gelen demiri Ya da
tuncu kimse kırabilir mi?
13 Ülkende işlenen günahlar yüzünden
Servetini de hazinelerini de karşılıksız, Çapul malı olarak vereceğim.
14 Bilmediğin bir ülkede Düşmanlarına köle
edeceğim seni. Çünkü size karşı öfkem Ateş gibi tutuşup yanacak."
"Geçireceğim" (bkz. 17:4).
15 Sen bilirsin, ya RAB, Beni anımsa, beni
kolla. Bana eziyet edenlerden öcümü al. Sabrınla beni canımdan etme, Senin
uğruna aşağılandığımı unutma.
16 Sözlerini bulur bulmaz yuttum, Bana neşe,
yüreğime sevinç oldu. Çünkü seninim ben, Ya RAB, Her Şeye Egemen Tanrı!
17 Eğlenenlerin arasında oturmadım, Onlarla
sevinip coşmadım. Elin üzerimde olduğu için Tek başıma oturdum, Çünkü beni
öfkeyle doldurmuştun.
18 Neden sürekli acı çekiyorum? Neden yaram
ağır ve umarsız? Benim için aldatıcı bir dere, Güvenilmez bir pınar mı
olacaksın?
19 Bu yüzden RAB diyor ki, "Eğer
dönersen seni yine hizmetime alırım; İşe yaramaz sözler değil, Değerli sözler
söylersen, Benim sözcüm olursun. Bu halk sana dönecek, Ama sen onlara
dönmemelisin.
20 Bu halkın karşısında Sağlamlaştırılmış
tunç bir duvar kılacağım seni; Seninle savaşacak ama yenemeyecekler, Çünkü
yardım etmek, kurtarmak için Ben seninleyim" diyor RAB.
21 "Seni kötünün elinden kurtaracak,
Acımasızın avucundan kurtaracağım."
BÖLÜM 16
1 RAB bana şöyle seslendi:
2 "Kendine karı alma, burada
oğulların, kızların olmasın."
3 Bu ülkede doğan oğullarla kızlar ve
anne babaları için RAB diyor ki,
4 "Ölümcül hastalıklardan ölecekler.
Onlar için yas tutulmayacak, gömülmeyecekler. Cesetleri toprağın üzerinde gübre
gibi kalacak. Kılıçla, kıtlıkla yok olacaklar; cesetleri yırtıcı kuşlara,
yabanıl hayvanlara yem olacak."
5 Çünkü RAB diyor ki, "Cenaze
yemeğinin verildiği eve gitme, dövünmek için gitme, başsağlığı dileme. Çünkü
ben bu halktan esenliğimi, sevgimi, sevecenliğimi geri çektim" diyor RAB.
6 "Bu ülkede büyükler de küçükler de
ölecek, gömülmeyecekler. Onlar için yas tutan, dövünüp bedenini yaralayan,
başını tıraş eden olmayacak.
7 Ölene yas tutanı avutmak için kimse
onunla yemek yemeyecek. Anne babasını yitirene kimse avunç kâsesini sunmayacak.
8 "Şölen evine de gitme, onlarla
oturma, yiyip içme.
9 Çünkü İsrail'in Tanrısı, Her Şeye
Egemen RAB diyor ki, <Burada sevinç ve neşe sesine, gelin güvey sesine senin
günlerinde gözünün önünde son vereceğim.>
10 "Bütün bunları bu halka
bildirdiğinde, <RAB neden başımıza bu büyük felaketi getireceğini bildirdi?
Suçumuz ne? Tanrımız RAB'be karşı işlediğimiz günah ne?> diye sorarlarsa,
11 de ki, <Atalarınız beni terk etti>
diyor RAB, <Başka ilahların ardınca gittiler, onlara kulluk edip taptılar.
Beni terk ettiler, Kutsal Yasam'a uymadılar.
12 Sizse atalarınızdan daha çok kötülük
yaptınız. Beni dinleyeceğinize, kötü yüreğinizin inadı uyarınca davrandınız.
13 Bu yüzden sizi bu ülkeden sizin de
atalarınızın da bilmediği bir ülkeye atacağım. Orada gece gündüz başka ilahlara
kulluk edeceksiniz, çünkü size lütfetmeyeceğime
14 "Artık insanların, <İsrail
halkını Mısır'dan çıkaran RAB'bin varlığı hakkı için> demeyeceği günler
geliyor" diyor RAB.
15 "Bunun yerine, <İsrail halkını
kuzey ülkesinden ve sürdüğü bütün öbür ülkelerden geri getiren RAB'bin varlığı
hakkı için> diyecekler. Çünkü atalarına vermiş olduğum topraklara onları
geri getireceğim.
16 "Birçok balıkçı çağırmak üzereyim.
Onları yakalayacaklar" diyor RAB, "Ardından birçok avcı çağıracağım.
Her dağın, her tepenin üzerinden, kaya kovuklarından avlayacaklar onları.
17 Bütün yaptıklarını görüyorum; hiçbiri
benden gizli değil. Günahları da gözümden kaçmıyor.
18 İlkin suçlarını, günahlarını iki katıyla
onlara ödeteceğim. Çünkü tiksindirici cansız ilahlarıyla ülkemi kirlettiler,
mülkümü iğrenç putlarıyla doldurdular.
19 "Ya RAB, sen benim gücüm, Kalem, sıkıntı
gününde sığınağımsın. Dünyanın dört bucağından Uluslar sana gelip,
<Atalarımız yalnız yalanları, Kendilerine hiçbir yararı olmayan Değersiz
putları miras aldılar> diyecekler,
20 <İnsan kendine ilah yapar mı? Onlar
ilah değil ki! >
21 "Onun için bu kez onlara Gücümü,
kudretimi tanıtacağım. O zaman adımın RAB olduğunu anlayacaklar."
BÖLÜM 17
1 "Yahuda'nın günahı demir kalemle
yazıldı; Yüreklerinin levhaları, Sunaklarının boynuzları üzerine Elmas uçlu
aletle oyuldu.
2 Bol yapraklı her ağacın yanında, Her
yüksek tepedeki sunaklarla, Aşera putlarıyla Çocuklarıymış gibi ilgileniyorlar.
3 Ey kırdaki dağım, ülkende işlenen
günahlar yüzünden Servetini, bütün hazinelerini Ve puta tapılan yerlerini
bırakacağım, yağmalansın.
4 Sana verdiğim mülkü kendi suçunla yitireceksin.
Bilmediğin bir ülkede Düşmanlarına köle edeceğim seni. Çünkü öfkemi
alevlendirdiniz, Tutuşup sonsuza dek yanacak."
5 RAB diyor ki, "İnsana güvenen,
İnsanın gücüne dayanan, Yüreği RAB'den uzaklaşan kişi lanetlidir.
6 Böylesi bozkırdaki çalı gibidir, İyilik
geldiği zaman görmeyecek; Kurak çöle, Kimsenin yaşamadığı tuzlaya yerleşecek.
7 "Ne mutlu RAB'be güvenen insana,
Güveni yalnız RAB olana!
8 Böylesi su kıyılarına dikilmiş ağaca
benzer, Köklerini akarsulara salar. Sıcak gelince korkmaz, Yaprakları hep
yeşildir. Kuraklık yılında kaygılanmaz, Meyve vermekten geri durmaz."
9 Yürek her şeyden daha aldatıcıdır,
iyileşmez, Onu kim anlayabilir?
10 "Ben RAB, herkesi davranışlarına,
Yaptıklarının sonucuna göre ödüllendirmek için Yüreği yoklar, düşünceyi
denerim."
11 Yumurtlamadığı yumurtaların üzerinde
oturan keklik nasılsa, Haksız servet edinen kişi de öyledir. Yaşamının
ortasında serveti onu bırakır, Yaşamının sonunda kendisi aptal çıkar.
12 Tapınağımızın yeri Başlangıçtan
yüceltilmiş görkemli bir tahttır.
13 Ey İsrail'in umudu RAB, Seni bırakanların
hepsi Utanılacak duruma düşecek. Sana sırtını dönenler toprağa yazılacak, Çünkü
RAB'bi, diri su pınarını bıraktılar.
14 Şifa ver bana, ya RAB, O zaman iyi
olurum; Kurtar beni, kurtuluş bulurum, Çünkü övgüm sensin.
15 Bana, "Hani, RAB'bin sözü nerede?
Haydi, gelsin yerine bakalım" deyip duruyorlar.
16 Senin hizmetinde çoban olmaktan
kaçınmadım, Felaket gününü de ben istemedim. Dudaklarımdan çıkan her sözü
bilirsin, ya RAB. O söz zaten senin ağzındaydı.
17 Dehşet verme bana, Felaket gününde
sığınağım sensin.
18 Bana eziyet edenler utandırılsın, Ama
beni utandırma; Onları yılgınlığa düşür, Ama beni düşürme. Felaket gününü getir
üzerlerine, Onları iki kat yıkımla ez.
19 RAB bana şöyle dedi: "Yahuda
krallarının girip çıktığı Halk Kapısı'na ve Yeruşalim'in öbür kapılarına git,
orada dur.
20 Halka de ki, <Ey Yahuda kralları,
Yahuda halkı, Yeruşalim'de oturup bu kapılardan girenler, RAB'bin sözünü
dinleyin!
21 RAB diyor ki, Şabat Günü yük taşımamaya,
Yeruşalim kapılarından içeri bir şey sokmamaya dikkat edin.
22 Şabat Günü evinizden yük çıkarmayın, hiç
iş yapmayın. Atalarınıza buyurduğum gibi Şabat Günü'nü kutsal sayacaksınız.
23 Ne var ki, onlar sözümü dinlemediler,
kulak asmadılar. Dikbaşlılık ederek beni dinlemediler, yola gelmek istemediler.
24 Beni iyi dinlerseniz, diyor RAB, Şabat
Günü bu kentin kapılarından yük taşımayıp hiç iş yapmayarak Şabat Günü'nü
kutsal sayarsanız,
25 Davut'un tahtında oturan krallarla
önderler savaş arabalarına, atlara binip Yahuda halkı ve Yeruşalim'de
yaşayanlarla birlikte bu kentin kapılarından girecekler. Bu kentte sonsuza dek
insanlar yaşayacak.
26 Yahuda kentlerinden, Yeruşalim
çevresinden, Benyamin topraklarından, Şefela'dan, dağlık bölgeden, Negev'den
gelip RAB'bin Tapınağı'na yakmalık sunular, kurbanlar, tahıl sunuları, günnük
ve şükran sunuları getirecekler.
27 Ancak beni dinlemez, Şabat Günü Yeruşalim
kapılarından yük taşıyarak girer, o günü kutsal saymazsanız, kentin kapılarını
ateşe vereceğim. Yeruşalim saraylarını yakıp yok edecek, hiç sönmeyecek
ateş.> "
BÖLÜM 18
1 RAB Yeremya'ya şöyle seslendi:
2 "Kalk, çömlekçinin işliğine git;
orada sana sesleneceğim."
3 Bunun üzerine çömlekçinin işliğine
gittim. Çark üzerinde çalışıyordu.
4 Yaptığı balçıktan kap elinde bozulunca
çömlekçi balçığa istediği biçimi vererek başka bir kap yaptı.
5 RAB bana yine seslendi:
6 "Bu çömlekçinin yaptığını ben de
size yapamaz mıyım, ey İsrail halkı? diyor RAB. Çömlekçinin elinde balçık
neyse, siz de benim elimde öylesiniz, ey İsrail halkı!
7 Bir ulusun ya da krallığın kökünden
söküleceğini, yıkılıp yok edileceğini duyururum da,
8 uyardığım ulus kötülüğünden dönerse,
başına felaket getirme kararımdan vazgeçerim.
9 Öte yandan, bir ulusun ya da krallığın
kurulup dikileceğini duyururum da,
10 o ulus sözümü dinlemeyip gözümde kötü
olanı yaparsa, ona söz verdiğim iyiliği yapmaktan vazgeçerim.
11 "Bu nedenle Yahuda halkıyla
Yeruşalim'de yaşayanlara de ki, <RAB şöyle diyor: İşte size bir felaket
tasarlıyor, size karşı bir düzen kuruyorum. Onun için her biriniz kötü yolundan
dönsün, yaşantınızı da davranışlarınızı da düzeltin.>
12 Ama onlar, <Boş ver! Biz kendi
tasarlarımızı sürdüreceğiz; her birimiz kötü yüreğinin inadı uyarınca
davranacak> diyecekler."
13 Bu yüzden RAB diyor ki, "Uluslar
arasında soruşturun: Böylesini kim duydu? Erden kız İsrail Çok korkunç bir şey
yaptı.
14 Kayalık bayırlardan Lübnan'ın karı hiç
eksik olur mu? Uzaktan akan soğuk sular hiç kesilir mi?
15 Oysa halkım beni unuttu, Değersiz
ilahlara buhur yaktı. Bu ilahlar gidecekleri yollarda, Eski yollarda
sendelemelerine neden oldu; Onları sapa, bitmemiş yollarda yürüttü.
16 Ülkeleri viran edilecek, Sürekli alay
konusu olacak; Oradan her geçen şaşkın şaşkın Başını sallayacak.
17 Onları düşmanlarının önünde Doğu rüzgarı
gibi dağıtacağım; Yıkım günü yüzümü değil, Sırtımı çevireceğim onlara."
18 Bunun üzerine, "Haydi, Yeremya'ya
karşı bir düzen kuralım!" dediler, "Çünkü yasayı öğretecek kâhin,
öğüt verecek bilge, Tanrı sözünü bildirecek peygamber hiç eksik olmayacak.
Gelin, ona sözle saldıralım, söylediklerini de dinlemeyelim."
19 Dinle beni, ya RAB, Beni suçlayanların
dediklerini işit!
20 İyiliğe karşı kötülük mü yapmalı? Ama
onlar bana çukur kazdılar. Onlara duyduğun öfkeyi yatıştırmak, Onların
iyiliğini dilemek için Senin önünde nasıl durduğumu anımsa.
21 Bu yüzden çocuklarını kıtlığa ver,
Kılıcın ağzına at. Karıları çocuksuz, dul kalsın, Erkeklerini ölüm alıp
götürsün, Gençleri savaşta kılıçtan geçirilsin.
22 Sen üzerlerine ansızın akıncılar
gönderdiğinde, Evlerinden çığlıklar duyulsun. Çünkü beni yakalamak için çukur
kazdılar, Ayaklarıma gizli tuzak kurdular.
23 Beni öldürmek için kurdukları düzenlerin
hepsini Biliyorsun, ya RAB. Bağışlama suçlarını, Günahlarını önünden silme.
Yığılıp kalsınlar senin önünde. Öfkeliyken uğraş onlarla.
BÖLÜM 19
1 RAB bana şöyle dedi: "Git,
çömlekçiden bir çömlek satın al. Halkın ve kâhinlerin ileri gelenlerinden
birkaçını yanına alıp
2 Harsit Kapısı'na yakın Ben-Hinnom
Vadisi'ne git. Sana söyleyeceklerimi orada duyur.
3 De ki, <RAB'bin sözünü dinleyin, ey
Yahuda kralları ve Yeruşalim'de yaşayanlar! İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen
RAB şöyle diyor: Dinleyin! Buraya, her duyanı şaşkına çevirecek bir felaket
göndermek üzereyim.
4 Çünkü beni terk ettiler, burayı yabancı
bir ülke haline getirdiler. Kendilerinin de atalarıyla Yahuda krallarının da
tanımadığı başka ilahlara burada buhur yaktılar, burayı döktükleri suçsuz
kanıyla doldurdular.
5 Çocuklarını ateşte Baal'a kurban etmek
için tapınma yerleri kurdular. Böyle bir şey ne buyurdum ne sözünü ettim ne de
aklımdan geçirdim.
6 Bundan ötürü buranın artık Tofet ya da
Ben-Hinnom Vadisi değil, Kıyım Vadisi diye anılacağı günler geliyor, diyor RAB.
7 Yahuda ve Yeruşalim'in tasarılarını
burada boşa çıkaracağım. Onları canlarına susayanların eline verecek,
düşmanlarının önünde kılıçla düşüreceğim. Cesetlerini yem olarak yırtıcı
kuşlara, yabanıl hayvanlara vereceğim.
8 Bu kenti viraneye çevirecek, alay
konusu edeceğim; oradan her geçen şaşkın şaşkın bakıp başına gelen belalardan
ötürü onunla alay edecek.
9 Onlara oğullarının, kızlarının etini
yedireceğim. Canlarına susamış düşmanları onları kuşattığında sıkıntıdan
birbirlerini yiyecekler.>
10 "O zaman seninle gidenlerin önünde
çömleği kır
11 ve onlara de ki, <Her Şeye Egemen RAB
şöyle diyor: Çömlekçinin çömleği nasıl kırılıp bir daha onarılamazsa, ben de bu
halkı ve bu kenti öyle kıracağım. Ölüleri yer kalmayana dek Tofet'te
gömecekler.
12 Bu kente de içinde yaşayanlara da böyle
davranacağım, diyor RAB. Bu kenti Tofet gibi yapacağım.
13 Yeruşalim'in evleri de Yahuda krallarının
sarayları da Tofet gibi kirli sayılacak. Çünkü bu evlerin damlarında gök
cisimlerine buhur yaktılar, başka ilahlara dökmelik sunular sundular.>
"
14 Peygamberlik etmesi için RAB'bin Tofet'e
gönderdiği Yeremya oradan döndü. RAB'bin Tapınağı'nın avlusunda durup halka
şöyle dedi:
15 "İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen
RAB diyor ki, <İşte bu kente ve çevresindeki köylere sözünü ettiğim bütün
felaketleri getireceğim. Çünkü dikbaşlılık edip sözümü dinlemediler.> "
BÖLÜM 20
1 RAB'bin Tapınağı'nın baş görevlisi İmmer
oğlu Kâhin Paşhur, Yeremya'nın böyle peygamberlik ettiğini duyunca,
2 onun dövülüp RAB'bin Tapınağı'nın
Yukarı Benyamin Kapısı'ndaki tomruğa vurulmasını buyurdu.
3 Ertesi gün Paşhur kendisini tomruktan
salıverince, Yeremya ona, "RAB sana Paşhur* değil, Magor-Missaviv** adını
verdi" dedi,
4 "RAB diyor ki, <Seni de
dostlarını da yıldıracağım. Dostlarının düşman kılıcıyla düştüğünü gözlerinle
göreceksin. Bütün Yahuda'yı Babil Kralı'nın eline teslim edeceğim; onları
Babil'e sürecek ya da kılıçtan geçirecek.
5 Bu kentin bütün zenginliğini -ürününü,
değerli eşyalarını, Yahuda krallarının hazinelerini- düşmanlarının eline
vereceğim. Hepsini yağmalayıp Babil'e götürecekler.
6 Sana gelince, ey Paşhur, sen de evinde
yaşayanların hepsi de Babil'e sürüleceksiniz. Sen de kendilerine yalan
peygamberlik ettiğin bütün dostların da orada ölüp gömüleceksiniz.> [*“Etrafta Kalan” **“Etrafta Dehşet
Uyandıran” anlamına gelir. Aynı ifade 20:10'da da geçer.]
7 Beni kandırdın, ya RAB, Ben de kandım.
Bana üstün geldin, beni yendin. Bütün gün alay konusu oluyorum, Herkes benimle
eğleniyor.
8 Çünkü konuştukça feryat ediyor, Şiddet
diye, yıkım diye haykırıyorum. RAB'bin sözü yüzünden bütün gün yeriliyor,
Gülünç duruma düşüyorum.
9 "Bir daha onu anmayacak, O'nun
adına konuşmayacağım" desem, Sözü kemiklerimin içine hapsedilmiş,
Yüreğimde yanan bir ateş sanki. Onu içimde tutmaktan yoruldum, Yapamıyorum
artık.
10 Birçoğunun, "Her yer dehşet içinde!
Suçlayın! Suçlayalım onu!" diye fısıldaştığını duydum. Bütün güvendiğim
insanlar düşmemi gözlüyor, "Belki kanar, onu yeneriz, Sonra da öcümüzü
alırız" diyorlar.
11 Ama RAB güçlü bir savaşçı gibi
benimledir. Bu yüzden bana eziyet edenler tökezleyecek, Üstün gelemeyecek,
Başarısızlığa uğrayıp büyük utanca düşecekler; Onursuzlukları sonsuza dek
unutulmayacak.
12 Ey doğru kişiyi sınayan, Yüreği ve
düşünceyi gören Her Şeye Egemen RAB! Davamı senin eline bırakıyorum. Onlardan
alacağın öcü göreyim!
13 Ezgiler okuyun RAB'be! Övün RAB'bi! Çünkü
yoksulun canını kötülerin elinden O kurtardı.
14 Lanet olsun doğduğum güne! Kutlu olmasın
annemin beni doğurduğu gün!
15 "Bir oğlun oldu!" diyerek
babama haber getiren, Onu sevince boğan adama lanet olsun!
16 RAB'bin acımadan yerle bir ettiği Kentler
gibi olsun o adam! Sabah feryatlar, Öğlen savaş naraları duysun!
17 Çünkü beni annemin rahminde öldürmedi;
Annem mezarım olur, Rahmi hep gebe kalırdı.
18 Neden ana rahminden çıktım? Dert, üzüntü
görmek, Ömrümü utanç içinde geçirmek için mi?
BÖLÜM 21
1 Kral Sidkiya Malkiya oğlu Paşhur'la
Maaseya oğlu Kâhin Sefanya'yı Yeremya'ya gönderince, RAB Yeremya'ya seslendi.
Paşhur'la Sefanya ona şöyle demişti:
2 "Lütfen bizim için RAB'be danış.
Çünkü Babil Kralı Nebukadnessar bize saldırıyor. Belki RAB bizim için şaşılacak
işlerinden birini yapar da Nebukadnessar ülkemizden çekilir."
3 Yeremya şu karşılığı verdi:
"Sidkiya'ya deyin ki,
4 <İsrail'in Tanrısı RAB şöyle diyor:
Surların dışında sizi kuşatan Babil Kralı ve Kildaniler'le savaşmakta
kullandığınız silahları size karşı çevireceğim; hepsini bu kentin ortasına toplayacağım.
5 Ben de elimi size karşı kaldıracağım;
kudretle, kızgınlıkla, gazapla, büyük öfkeyle sizinle savaşacağım.
6 Bu kentte yaşayanları yok edeceğim;
insan da, hayvan da korkunç bir salgın hastalıktan ölecek.
7 Ondan sonra da, diyor RAB, Yahuda Kralı
Sidkiya'yla görevlilerini, bu kentte salgından, kılıçtan, kıtlıktan sağ çıkan
halkı Babil Kralı Nebukadnessar'ın ve canlarına susamış düşmanlarının eline
teslim edeceğim. Hepsini kılıçtan geçirecek, canlarını bağışlamayacak, merhamet
etmeyecek, acımayacak.>
8 "Bunun yanısıra halka şunları da
söyle: <RAB diyor ki: İşte yaşama giden yolu da ölüme giden yolu da önünüze
koyuyorum.
9 Bu kentte kalan kılıçtan, kıtlıktan,
salgından ölecek; dışarı çıkıp kenti kuşatan Kildaniler'e teslim olansa
yaşayacak, hiç değilse canını kurtarmış olacak.
10 Bu kente iyilik değil, kötülük etmeye
karar verdim, diyor RAB. Bu kenti Babil Kralı ele geçirip ateşe verecek.>
"
11 "Yahuda Kralı'nın ailesine de ki,
<RAB'bin sözünü dinleyin:
12 RAB şöyle diyor, ey Davut soyu:
"<Her sabah adaleti uygulayın, Soyguna uğramış kişiyi zorbanın elinden
kurtarın. Yoksa yaptığınız kötülük yüzünden Öfkem ateş gibi tutuşup yanacak,
Söndüren olmayacak.
13 Ey vadinin üstünde, Kayalık ovada oturan
Yeruşalim, Sana karşıyım diyor RAB, Siz ki, kim bize saldırabilir? Sığınağımıza
kim girebilir, diyorsunuz.
14 Sizi yaptıklarınıza göre
cezalandıracağım, diyor RAB. Bütün çevresini yakıp yok edecek Bir ateş
tutuşturacağım kentin ormanında.> "
BÖLÜM 22
1 RAB bana dedi ki, "Yahuda
Kralı'nın sarayına gidip şu haberi bildir:
2 <RAB'bin sözünü dinleyin, ey
Davut'un tahtında oturan Yahuda Kralı'yla görevlileri ve bu kapılardan giren
halk!
3 RAB diyor ki: Adil ve doğru olanı
yapın. Soyguna uğrayanı zorbanın elinden kurtarın. Yabancıya, öksüze, dula
haksızlık etmeyin, şiddete başvurmayın. Burada suçsuz kanı dökmeyin.
4 Bu buyrukları özenle yerine
getirirseniz, Davut'un tahtında oturan krallar savaş arabalarıyla, atlarıyla bu
sarayın kapılarından girecekler; görevlileriyle halkları da onları izleyecek.
5 Ancak bu buyruklara uymazsanız, diyor
RAB, adım üzerine ant içerim ki, bu saray viraneye dönecek.> "
6 Çünkü Yahuda Kralı'nın sarayı için RAB
diyor ki, "Sen benim için Gilat gibisin, Lübnan'ın doruğu gibi. Ama hiç
kuşkun olmasın, seni çöle döndürecek, Kimsenin yaşamadığı kentlere çevireceğim.
7 Eli silahlı yok ediciler
görevlendireceğim sana karşı. En iyi sedir ağaçlarını kesecek, Ateşe atacaklar.
8 "Bu kentten geçen birçok ulus
birbirlerine, <RAB bu büyük kente neden bunu yaptı?> diye soracaklar.
9 "Yanıt şöyle olacak: <Çünkü
Tanrıları RAB'bin antlaşmasını bıraktılar, başka ilahlara tapıp kulluk
ettiler.> "
10 Ölen için ağlamayın, yasa bürünmeyin;
Ancak sürgüne giden için ağlayın acı acı. Çünkü bir daha dönmeyecek, Anayurdunu
görmeyecek.
11 Babası Yoşiya'nın yerine Yahuda Kralı
olan ve buradan çıkıp giden Yoşiya oğlu Şallum* için RAB diyor ki, "Bir
daha dönmeyecek buraya. [* 2.
Krallar 23:30, 31’de Yehoahaz.]
12 Sürgüne gönderildiği yerde ölecek, bir
daha bu ülkeyi görmeyecek." 30).
13 "Sarayını haksızlıkla, Yukarı odalarını
adaletsizlikle yapan, Komşusunu parasız çalıştıran, Ücretini ödemeyen adamın
vay başına!
14 <Kendim için yukarı odaları havadar,
Geniş bir saray yapacağım> diyenin vay başına! Sarayına büyük pencereler
açar, Sedir ağacıyla kaplar, Kırmızıya boyar.
15 "Bol bol sedir ağacı kullandın diye
Kral mı oldun sanırsın? Baban doyasıya yiyip içti, Ama iyi ve doğru olanı
yaptı; Onun için de işleri iyi gitti.
16 Ezilenin, yoksulun davasını savundu, Onun
için de işleri iyi gitti. Beni tanımak bu değil midir?" diyor RAB.
17 "Seninse gözlerin de yüreğin de
yalnız kazanca, Suçsuz kanı dökmeye, Baskı, zorbalık yapmaya yönelik."
18 Bu yüzden RAB Yahuda Kralı Yoşiya oğlu
Yehoyakim için diyor ki, "Onun için kimse, <Ah kardeşim! Vah
kızkardeşim!> diye dövünmeyecek. Onun için kimse, <Ah efendim! Vah onun
görkemi!> diye dövünmeyecek.
19 Sürüklenip Yeruşalim kapılarından dışarı
atılacak, Eşek gömülür gibi gömülecek o."
20 "Lübnan'a git, feryat et, Sesin
Başan'dan duyulsun, Haykır Avarim'den, Çünkü bütün oynaşların ezildi.
21 Kendini güvenlikte sandığında seni
uyardım. Ama, <Dinlemem> dedin. Gençliğinden bu yana böyleydi tutumun,
Sözümü hiç dinlemedin.
22 Rüzgar bütün çobanlarını alıp götürecek,
Oynaşların sürgüne gidecek. İşte o zaman yaptığın kötülükler yüzünden Utanacak,
aşağılanacaksın.
23 Ey sen, Lübnan'da yaşayan, Yuvasını sedir
ağacından kuran adam! Sana doğuran kadın gibi acılar, sancılar geldiğinde,
Nasıl da inleyeceksin!" [sanılıyor.
Masoretik metin "Acınacaksın".]
24 "Varlığım hakkı için derim ki"
diyor RAB, "Ey Yahuda Kralı Yehoyakim oğlu Yehoyakin, sağ elimdeki mühür
yüzüğü olsan bile, çıkarıp atardım seni.
25 Seni can düşmanlarının, korktuğun
kişilerin, Babil Kralı Nebukadnessar'la Kildaniler'in eline teslim edeceğim.
26 Seni de seni doğuran anneni de
doğmadığınız bir ülkeye atacağım; orada öleceksiniz.
27 Dönmeye can attığınız ülkeye bir daha
dönemeyeceksiniz."
28 Bu mu Yehoyakin? Bu hor görülmüş kırık
çömlek, Kimsenin istemediği kap? Neden kendisi de çocukları da Bilmedikleri bir
ülkeye atıldılar?
29 Ülke, ey ülke, RAB'bin sözünü dinle, ey
ülke!
30 RAB diyor ki, "Bu adamı çocuksuz,
Ömrünce başarısız biri olarak yazın. Çünkü soyundan gelen hiç kimse başarılı
olmayacak, Soyundan gelen hiç kimse Davut'un tahtında oturamayacak, Yahuda'da
bir daha krallık etmeyecek."
BÖLÜM 23
1 "Otlağımın koyunlarını yok edip
dağıtan çobanların vay başına!" diyor RAB.
2 Halkımı güden çobanlar için İsrail'in
Tanrısı RAB şöyle diyor: "Sürümü dağıtıp sürdünüz, onlarla ilgilenmediniz.
Şimdi ben sizinle ilgileneceğim, yaptığınız kötülük yüzünden sizi
cezalandıracağım." RAB böyle diyor.
3 "Sürmüş olduğum bütün ülkelerden
sürümün sağ kalanlarını toplayıp otlaklarına geri getireceğim; orada verimli
olup çoğalacaklar.
4 Onları güdecek çobanlar koyacağım
başlarına. Bundan böyle korkmayacak, yılgınlığa düşmeyecekler. Bir tanesi bile
eksilmeyecek" diyor RAB.
5 "İşte Davut için doğru bir dal
Çıkaracağım günler geliyor" diyor RAB. "Bu kral bilgece egemenlik
sürecek, Ülkede adil ve doğru olanı yapacak.
6 Onun döneminde Yahuda kurtulacak,
İsrail güvenlik içinde yaşayacak. O, <Yahve sidkenu> adıyla anılacak.
7 "Artık insanların, <İsrail
halkını Mısır'dan çıkaran RAB'bin varlığı hakkı için> demeyecekleri günler
geliyor" diyor RAB.
8 "Bunun yerine, <İsrail soyunu
kuzey ülkesinden ve sürdüğü bütün öbür ülkelerden geri getiren RAB'bin varlığı
hakkı için> diyecekler. Böylece kendi topraklarında yaşayacaklar."
9 Peygamberlere gelince, Yüreğim
paramparça, Bütün kemiklerim titriyor. RAB'bin yüzünden, O'nun kutsal sözleri
yüzünden Sarhoş gibi, Şaraba yenik düşen bir adam gibiyim.
10 Çünkü ülke zina edenlerle dolu, Lanet
yüzünden yas tutuyor. Otlaklar kurumuş. İzledikleri yol kötü, Güçlerini
haksızca kullanıyorlar.
11 "Peygamber de kâhin de tanrısız;
Tapınağımda bile kötülüklerini gördüm" diyor RAB.
12 "Bu yüzden izledikleri yol Onlar
için kaygan olacak; Karanlığa sürülecek, Orada tökezleyip düşecekler. Çünkü
cezalandırılacakları yıl Başlarına felaket getireceğim" diyor RAB.
13 "Samiriye peygamberleri arasında Şu
iğrençliği gördüm: Baal adına peygamberlik ederek Halkım İsrail'i baştan
çıkarıyorlar.
14 Yeruşalim peygamberleri arasında Şu
korkunç şeyi gördüm: Zina ediyorlar, yalan peşindeler. Kötülük edenleri
güçlendirdiklerinden, Kimse kötülüğünden dönmüyor. Benim için hepsi Sodom gibi,
Yeruşalim halkı Gomora gibi oldu."
15 Bu nedenle Her Şeye Egemen RAB
peygamberler için şöyle diyor: "Onlara pelinotu yedirecek, Zehirli su
içireceğim. Çünkü Yeruşalim peygamberleri Tanrısızlığın bütün ülkeye
yayılmasına neden oldular."
16 Her Şeye Egemen RAB diyor ki, "Size
peygamberlik eden peygamberlerin Dediklerine kulak asmayın, Onlar sizi
aldatıyor. RAB'bin ağzından çıkanları değil, Kendi hayal ettikleri görümleri
anlatıyorlar.
17 Beni küçümseyenlere sürekli, <RAB
diyor ki: Size esenlik olacak!> diyorlar. Yüreklerinin inatçılığı doğrultusunda
davrananlara, <Başınıza felaket gelmeyecek> diyorlar.
18 RAB'bin sözünü duyup anlamak için RAB'bin
meclisinde kim bulundu ki? O'nun sözüne kulak verip duyan kim?
19 İşte, RAB'bin fırtınası öfkeyle kopacak,
Kasırgası döne döne kötülerin başına patlayacak.
20 Aklının tasarladığını tümüyle yapana dek
RAB'bin öfkesi dinmeyecek. Son günlerde açıkça anlayacaksınız bunu.
21 Bu peygamberleri ben göndermedim, Ama
çabucak ortaya çıktılar. Onlara hiç seslenmedim, Yine de peygamberlik ettiler.
22 Ama meclisimde dursalardı, Sözlerimi
halkıma bildirir, Onları kötü yollarından ve davranışlarından Döndürürlerdi.
23 Ben yalnızca yakındaki Tanrı mıyım?
Uzaktaki Tanrı da değil miyim?" diyor RAB,
24 "Kim gizli yere saklanır da Onu
görmem?" diyor RAB, "Yeri göğü doldurmuyor muyum?" diyor RAB.
25 "Adımla yalancı peygamberlik
edenlerin ne dediklerini duydum. <Bir düş gördüm! Bir düş!> diyorlar.
26 Kafalarından uydurdukları hileleri
aktaran bu yalancı peygamberler ne zamana dek sürdürecekler bunu?
27 Ataları nasıl Baal yüzünden adımı
unuttuysa, onlar da birbirlerine düşlerini anlatarak halkıma adımı unutturmayı
tasarlıyorlar.
28 Düşü olan peygamber düşünü anlatsın; ama
sözümü alan onu sadakatle bildirsin. Buğdayın yanında saman nedir ki?"
diyor RAB.
29 "Benim sözüm ateş gibi değil mi?
Kayaları paramparça eden balyoz gibi değil mi?" RAB böyle diyor.
30 "İşte bunun için sözlerimi
birbirlerinden çalan peygamberlere karşıyım" diyor RAB.
31 "Evet, kendi sözlerini söyleyip,
<RAB böyle diyor> diyen peygamberlere karşıyım" diyor RAB.
32 "Uydurma düşler gören peygamberlere
karşıyım" diyor RAB. "Bu düşleri anlatıyor, yalanlarla, boş
övünmelerle halkımı baştan çıkarıyorlar. Ben onları ne gönderdim, ne de atadım.
Bu halka hiç mi hiç yararları yok" diyor RAB.
33 "Halktan biri, bir peygamber ya da
kâhin, <RAB'bin bildirisi nedir?> diye sorarsa, <Ne bildirisi?>
diye karşılık vereceksin. Sizi başımdan atacağım" diyor RAB.
34 "Eğer bir peygamber, kâhin ya da
başka biri, <Bu RAB'bin bildirisidir> derse, onu da ailesini de
cezalandıracağım.
35 Her biriniz komşunuza ve kardeşinize,
<RAB ne yanıt verdi?> ya da, <RAB ne söyledi?> demelisiniz.
36 Bundan böyle, <RAB'bin bildirisi>
lafını ağzınıza almayacaksınız. Herkesin sözü kendi bildirisi olacak. Yaşayan
Tanrı'nın, Her Şeye Egemen RAB'bin, Tanrımız'ın sözlerini çarpıtıyorsunuz siz.
37 Bir peygambere, <RAB sana ne yanıt
verdi?> ya da, <RAB ne söyledi?> demelisiniz.
38 Ama, <RAB'bin bildirisidir>
derseniz, RAB diyor ki, <RAB'bin bildirisidir> diyorsunuz. Oysa,
<RAB'bin bildirisidir> demeyeceksiniz diye sizi uyarmıştım.
39 Bu yüzden sizi büsbütün unutacağım, sizi
de size ve atalarınıza verdiğim kenti de önümden söküp atacağım.
40 Sizi hiç unutulmayacak bir utanca
düşürecek, sürekli alay konusu edeceğim."
BÖLÜM 24
1 Babil Kralı Nebukadnessar Yahuda Kralı
Yehoyakim oğlu Yehoyakin'le Yahuda önderlerini, zanaatçıları, demircileri
Yeruşalim'den Babil'e sürdükten sonra, RAB bana tapınağının önüne konmuş iki
sepet incir gösterdi.
2 Sepetlerin birinde ilk ürüne benzer çok
iyi incirler vardı; ötekindeyse çok kötü, yenmeyecek kadar çürük incirler
vardı.
3 RAB, "Yeremya, ne
görüyorsun?" diye sordu. "İncir" diye yanıtladım, "İyi
incirler çok iyi, öbürleriyse çok kötü, yenmeyecek kadar çürük."
4 Bunun üzerine RAB bana şöyle seslendi:
5 "İsrail'in Tanrısı RAB diyor ki,
<Buradan Kildan ülkesine sürgüne gönderdiğim Yahuda sürgünlerini bu iyi
incirler gibi iyi sayacağım.
6 İyilik bulmaları için onları gözetecek,
bu ülkeye geri getireceğim. Onları bina edeceğim, yıkmayacağım; onları
dikeceğim, kökünden sökmeyeceğim.
7 Benim RAB olduğumu anlayacak bir yürek
vereceğim onlara. Onlar benim halkım olacaklar, ben de onların Tanrısı
olacağım. Çünkü bütün yürekleriyle bana dönecekler.
8 "<Ama Yahuda Kralı Sidkiya'yla
önderlerini, Yeruşalim'den sağ çıkıp da bu ülkede ya da Mısır'da yaşayanları
yenmeyecek kadar çürük incir gibi yapacağım> diyor RAB,
9 <Onları bütün ülkelerin gözünde
iğrenç, korkunç bir duruma düşüreceğim. Onları sürdüğüm her yerde ayıplanacak,
ibret olacak, alaya alınacak, lanetlenecekler.
10 Kendilerine ve atalarına verdiğim
topraktan yok olana dek üzerlerine kılıç, kıtlık, salgın hastalık
salacağım.> "
BÖLÜM 25
1 Yahuda Kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim'in
döneminin dördüncü yılında, RAB Yahuda halkıyla ilgili olarak Yeremya'ya
seslendi. Nebukadnessar'ın Babil Kralı oluşunun birinci yılıydı bu.
2 Peygamber Yeremya Yahuda halkına ve
Yeruşalim'de yaşayanlara RAB'bin sözünü aktararak şöyle dedi:
3 Yirmi üç yıldır, Yahuda Kralı Amon oğlu
Yoşiya'nın döneminin on üçüncü yılından bugüne dek, RAB bana sesleniyor. Ben de
RAB'bin sözünü defalarca size aktardım, ama dinlemediniz.
4 RAB peygamber kullarını defalarca size
gönderdi, ama dinlemediniz, kulak asmadınız.
5 Sizi uyardılar, "Şimdi herkes kötü
yolundan, kötü işlerinden dönsün ki, RAB'bin sonsuza dek size ve atalarınıza verdiği
toprakta yaşayasınız" dediler,
6 "Kulluk etmek, tapınmak için başka
ilahların ardınca gitmeyin; elinizle yaptığınız putlarla beni öfkelendirmeyin
ki, ben de size zarar vermeyeyim."
7 "Ama beni dinlemediniz" diyor
RAB, "Sonuç olarak elinizle yaptığınız putlarla beni öfkelendirip
kendinizi zarara soktunuz."
8 Bunun için Her Şeye Egemen RAB diyor
ki, "Madem sözlerimi dinlemediniz,
9 ben de bütün kuzeydeki halkları ve
kulum Babil Kralı Nebukadnessar'ı çağırtacağım" diyor RAB, "Onları bu
ülkeye de burada yaşayanlarla çevresindeki bütün uluslara da karşı getireceğim.
Bu halkı tamamen yok edeceğim, ülkelerini dehşet ve alay konusu edip sonsuz bir
viraneye çevireceğim.
10 Sevinç ve neşe sesini, gelin güvey
sesini, değirmen taşlarının sesini, kandil ışığını onlardan uzaklaştıracağım.
11 Bütün ülke bir virane, dehşet verici bir
yer olacak. Bu uluslar Babil Kralı'na yetmiş yıl kulluk edecekler.
12 "Ama yetmiş yıl dolunca" diyor
RAB, "Suçları yüzünden Babil Kralı'yla ulusunu, Kildan ülkesini
cezalandıracak, sonsuz bir viranelik haline getireceğim.
13 O ülke için söylediklerimin hepsini,
Yeremya'nın uluslara ettiği bu kitapta yazılı bütün peygamberlik sözlerini
ülkenin başına getireceğim.
14 Pek çok ulus, büyük krallar onları köle
edinecek. Yaptıklarına ve ellerinden çıkan işe göre karşılık vereceğim
onlara."
15 İsrail'in Tanrısı RAB bana şöyle dedi:
"Elimdeki öfke şarabıyla dolu kâseyi al, seni göndereceğim bütün uluslara
içir.
16 Şarabı içince sendeleyecek, üzerlerine
göndereceğim kılıç yüzünden çıldıracaklar."
17 Böylece kâseyi RAB'bin elinden alıp beni
gönderdiği bütün uluslara içirdim:
18 Bugün olduğu gibi viranelik, dehşet ve
alay konusu, lanetlik olsunlar diye Yeruşalim'e, Yahuda kentlerine, krallarıyla
önderlerine;
19 Firavunla görevlilerine, önderlerine ve halkına,
20 Mısır'da yaşayan bütün yabancılara; Ûs
krallarına, Filist krallarına -Aşkelon'a, Gazze'ye, Ekron'a, Aşdot'tan sağ
kalanlara-
21 Edom'a, Moav'a, Ammon'a;
22 bütün Sur ve Sayda krallarına, deniz
aşırı ülkelerin krallarına;
23 Dedan'a, Tema'ya, Bûz'a, zülüflerini
kesen bütün halklara;
24 Arabistan krallarına, çölde yaşayan
yabancı halkın krallarına;
25 Zimri, Elam, Med krallarına;
26 sırasıyla uzak yakın bütün kuzey
krallarına, yeryüzündeki bütün ulusların krallarına içirdim. Hepsinden sonra
Şeşak Kralı da içecektir.
27 "Sonra onlara de ki, <İsrail'in
Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB şöyle diyor: Üzerinize salacağım kılıç yüzünden
sarhoş olana dek için, kusun, düşüp kalkmayın.>
28 Eğer kâseyi elinden alır, içmek
istemezlerse, de ki, <Her Şeye Egemen RAB şöyle diyor: Kesinlikle
içeceksiniz!
29 Bana ait olan kentin üzerine felaket
getirmeye başlıyorum. Cezasız kalacağınızı mı sanıyorsunuz? Sizi cezasız
bırakmayacağım. İşte dünyada yaşayan herkesin üzerine kılıcı çağırıyorum. Her
Şeye Egemen RAB böyle diyor.>
30 "Bütün bu peygamberlik sözlerini
onlara ilet: "<Yükseklerden kükreyecek RAB, Kutsal konutundan
gürleyecek, Ağılına şiddetle kükreyecek. Dünyada yaşayanların tümüne Üzüm
ezenler gibi bağıracak.
31 Gürültü yeryüzünün dört yanında
yankılanacak. Çünkü RAB uluslara dava açacak; Herkesi yargılayacak Ve kötüleri
kılıca teslim edecek> " diyor RAB.
32 Her Şeye Egemen RAB diyor ki, "İşte
felaket ulustan ulusa yayılıyor! Dünyanın dört bucağından büyük kasırga
kopuyor."
33 O gün RAB dünyayı bir uçtan bir uca öldürülenlerle
dolduracak. Onlar için yas tutulmayacak, toplanıp gömülmeyecekler. Toprağın
üzerinde gübre gibi kalacaklar.
34 Haykırın, ey çobanlar, Acı acı bağırın!
Toprakta yuvarlanın, ey sürü başları! Çünkü boğazlanma zamanınız doldu, Değerli
bir kap gibi düşüp parçalanacaksınız.
35 Çobanlar kaçamayacak, Sürü başları
kurtulamayacak!
36 Duy çobanların haykırışını, Sürü
başlarının bağırışını! RAB onların otlaklarını yok ediyor.
37 RAB'bin kızgın öfkesi yüzünden Güvenlikte
oldukları ağıllar yok oldu.
38 İnini terk eden genç aslan gibi, RAB
inini bıraktı. Zorbanın kılıcı Ve RAB'bin kızgın öfkesi yüzünden Ülkeleri
viraneye döndü.
BÖLÜM 26
1 Yahuda Kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim'in
krallığının başlangıcında RAB şöyle seslendi:
2 "RAB diyor ki, RAB'bin
Tapınağı'nın avlusunda dur, tapınmak için Yahuda kentlerinden oraya gelen
herkese seslen. Sana buyurduğum her şeyi tek söz eksiltmeden onlara bildir.
3 Belki dinler de kötü yollarından
dönerler. O zaman ben de yaptıkları kötülükler yüzünden başlarına getirmeyi
tasarladığım felaketten vazgeçerim.
4 Onlara de ki, <RAB şöyle diyor: Size
verdiğim yasa uyarınca yürümez, beni dinlemez,
5 size defalarca gönderdiğim kullarım
peygamberlerin sözlerine kulak vermezseniz, ki kulak vermiyorsunuz,
6 bu tapınağa Şilo'dakine yaptığımın
aynısını yapar, bu kenti bütün dünya ulusları arasında lanetlik ederim.>
"
7 Kâhinler, peygamberler ve bütün halk
Yeremya'nın RAB'bin Tapınağı'nda söylediği bu sözleri duydular.
8 Yeremya Tanrı'nın halka iletmesini
buyurduğu sözleri bitirince, kâhinlerle peygamberler ve halk onu yakalayıp,
"Ölmen gerek!" dediler,
9 "Neden bu tapınak Şilo'daki gibi
olacak, bu kent de içinde kimsenin yaşamayacağı bir viraneye dönecek diyerek
RAB'bin adıyla peygamberlik ediyorsun?" Bütün halk RAB'bin Tapınağı'nda
Yeremya'nın çevresinde toplanmıştı.
10 Yahuda önderleri olup bitenleri duyunca,
saraydan RAB'bin Tapınağı'na gidip tapınağın Yeni Kapı girişinde yerlerini
aldılar.
11 Bunun üzerine kâhinlerle peygamberler,
önderlere ve halka, "Bu adam ölüm cezasına çarptırılmalı" dediler,
"Çünkü bu kente karşı peygamberlik etti. Kendi kulaklarınızla işittiniz
bunu."
12 Bunun üzerine Yeremya önderlerle halka,
"Bu tapınağa ve kente karşı işittiğiniz peygamberlik sözlerini iletmem
için beni RAB gönderdi" dedi,
13 "Şimdi yollarınızı, davranışlarınızı
düzeltin, Tanrınız RAB'bin sözüne kulak verin. O zaman RAB başınıza
getireceğini söylediği felaketten vazgeçecek.
14 Bana gelince, işte elinizdeyim! Gözünüzde
iyi ve doğru olan neyse, bana öyle yapın.
15 Ancak şunu kesinlikle bilin ki, eğer beni
öldürürseniz, siz de bu kent ve içinde yaşayanlar da suçsuz birinin kanını
dökmekten sorumlu tutulacaksınız. Çünkü bütün bu sözleri bildirmem için beni
gerçekten RAB size gönderdi."
16 Bunun üzerine önderlerle halk, kâhinlerle
peygamberlere, "Bu adam ölüm cezasına çarptırılmamalı" dediler,
"Çünkü bizimle Tanrımız RAB'bin adına konuştu."
17 Halkın ileri gelenlerinden birkaçı öne
çıkıp orada toplanmış halka,
18 "Moreşetli Mika Yahuda Kralı Hizkiya
döneminde peygamberlik etti" dediler, "Yahuda halkına dedi ki, Her
Şeye Egemen RAB şöyle diyor, "<Siyon tarla gibi sürülecek, Taş yığınına
dönecek Yeruşalim, Tapınağın kurulduğu dağ Çalılarla kaplanacak.>
19 "Yahuda Kralı Hizkiya ya da Yahuda
halkından biri onu öldürdü mü? Bunun yerine Hizkiya RAB'den korkarak O'nun
lütfunu diledi. RAB de onlara bildirdiği felaketten vazgeçti. Bizse, üzerimize
büyük bir yıkım getirmek üzereyiz."
20 Kiryat-Yearimli Şemaya oğlu Uriya adında
peygamberlik eden bir adam daha vardı. Tıpkı Yeremya gibi o da RAB'bin adına bu
kente ve ülkeye karşı peygamberlik etti.
21 Kral Yehoyakim'le askerleri ve
komutanları Uriya'nın sözlerini duydular. Kral onu öldürmek istedi. Bunu duyan
Uriya korkuya kapılarak kaçıp Mısır'a gitti.
22 Bunun üzerine Kral Yehoyakim peşinden
adamlarını -Akbor oğlu Elnatan'la başkalarını- Mısır'a gönderdi.
23 Uriya'yı Mısır'dan çıkarıp Kral
Yehoyakim'e getirdiler. Kral onu kılıçla öldürtüp cesedini sıradan halk
mezarlığına attırdı.
24 Ancak Şafan oğlu Ahikam Yeremya'yı
korudu. Böylece Yeremya öldürülmek üzere halkın eline teslim edilmedi.
BÖLÜM 27
1 Yahuda Kralı Yoşiya oğlu Sidkiya'nın
krallığının başlangıcında RAB Yeremya'ya seslendi:
2 RAB bana dedi ki, "Kendine sırımla
bağlanmış tahta bir boyunduruk yap, boynuna geçir.
3 Sonra Yeruşalim'e, Yahuda Kralı
Sidkiya'ya gelen ulaklar aracılığıyla Edom, Moav, Ammon, Sur ve Sayda
krallarına haber gönder.
4 Efendilerine şunu bildirmelerini buyur:
İsrail'in Tanrısı Her Şeye Egemen RAB diyor ki, <Efendilerinize söyleyin:
5 Yeryüzünü de üstünde yaşayan insanlarla
hayvanları da büyük gücümle, kudretli elimle ben yarattım. Onu uygun gördüğüm
kişiye veririm.
6 Şimdi bütün bu ülkeleri Babil Kralı
kulum Nebukadnessar'a vereceğim. Yabanıl hayvanları da kulluk etsinler diye ona
vereceğim.
7 Ülkesi için saptanan zaman gelinceye
dek bütün uluslar ona, oğluna, torununa kulluk edecek. Sonra birçok ulus, büyük
krallar onu köle edecekler.
8 "<Hangi ulus ya da krallık
Babil Kralı Nebukadnessar'a kulluk edip boyunduruğuna girmezse, o ulusu onun
eline teslim edene dek* kılıçla, kıtlıkla, salgın hastalıkla cezalandıracağım,
diyor RAB.
9 Size gelince, peygamberlerinizi,
falcılarınızı, düş görenlerinizi, medyumlarınızı, büyücülerinizi dinlemeyin!
Onlar size, Babil Kralı'na kulluk etmeyeceksiniz diyorlar.
10 Size yalan peygamberlik ediyorlar. Bunun
sonucu sizi ülkenizden uzaklaştırmak oluyor. Sizi süreceğim, yok olacaksınız.
11 Ama Babil Kralı'nın boyunduruğuna girip
ona kulluk eden ulusu kendi toprağında bırakacağım, diyor RAB. O ulus toprağını
işleyecek, orada yaşayacak.> " [Masoretik
metin "Onun eliyle yok edilişi tamamlanana dek".]
12 Yahuda Kralı Sidkiya'ya bütün bu sözleri
ilettim. Dedim ki, "Boyunlarınızı Babil Kralı'nın boyunduruğu altına
koyun. Ona ve halkına kulluk edin ki sağ kalasınız.
13 RAB'bin Babil Kralı'na kulluk etmeyen her
ulus için dediği gibi, niçin sen ve halkın kılıç, kıtlık, salgın hastalık
yüzünden ölesiniz?
14 Size, <Babil Kralı'na kulluk
etmeyeceksiniz> diyen peygamberlerin sözlerine kulak asmayın. Onlar size
yalan peygamberlik ediyorlar.
15 <Onları ben göndermedim> diyor RAB,
<Adımla yalan peygamberlik ediyorlar. Bu yüzden sizi de size peygamberlik
eden peygamberleri de süreceğim, hepiniz yok olacaksınız.> "
16 Sonra kâhinlerle halka şöyle dedim:
"RAB diyor ki, <İşte RAB'bin Tapınağı'nın eşyaları yakında Babil'den
geri getirilecek> diyen peygamberlerinize kulak asmayın. Onlar size yalan
peygamberlik ediyorlar.
17 Onları dinlemeyin. Sağ kalmak için Babil
Kralı'na kulluk edin. Bu kent neden viraneye çevrilsin?
18 Eğer bunlar peygamberse ve RAB'bin sözü
onlardaysa, RAB'bin Tapınağı'nda, Yahuda Kralı'nın sarayında ve Yeruşalim'de
kalan eşyalar Babil'e götürülmesin diye Her Şeye Egemen RAB'be yalvarsınlar.
19-20 "Çünkü Babil Kralı Nebukadnessar Yahuda
Kralı Yehoyakim oğlu Yehoyakin'i Yahuda ve Yeruşalim soylularıyla birlikte Yeruşalim'den
Babil'e sürdüğünde alıp götürmediği sütunlar, havuz, ayaklıklar ve kentte kalan
öbür eşyalar için Her Şeye Egemen RAB şöyle diyor.
21 Evet, RAB'bin Tapınağı'nda, Yahuda
Kralı'nın sarayında ve Yeruşalim'de kalan eşyalar için İsrail'in Tanrısı, Her
Şeye Egemen RAB şöyle diyor:
22 <Bunlar Babil'e taşınacak, aldıracağım
güne dek de orada kalacaklar> diyor RAB, <O zaman onları alacak, yeniden
buraya yerleştireceğime "
BÖLÜM 28
1 Aynı yıl Yahuda Kralı Sidkiya'nın
krallığının başlangıcında, dördüncü yılının beşinci ayında Givonlu Azzur oğlu
Peygamber Hananya RAB'bin Tapınağı'nda kâhinlerle bütün halkın önünde bana
şöyle dedi:
2 "İsrail'in Tanrısı, Her Şeye
Egemen RAB diyor ki, <Babil Kralı'nın boyunduruğunu kıracağım.
3 Babil Kralı Nebukadnessar'ın buradan
alıp Babil'e götürdüğü RAB'bin Tapınağı'na ait bütün eşyaları iki yıl içinde
buraya geri getireceğim.
4 Yahuda Kralı Yehoyakim oğlu
Yehoyakin'le Babil'e sürgüne giden bütün Yahudalılar'ı buraya geri
getireceğim> diyor RAB, <Çünkü Babil Kralı'nın boyunduruğunu
kıracağım.> "
5 Bunun üzerine Peygamber Yeremya,
kâhinlerin ve RAB'bin Tapınağı'ndaki halkın önünde Peygamber Hananya'yı
yanıtladı.
6 Yeremya şöyle dedi: "Amin! RAB
aynısını yapsın! RAB, tapınağına ait eşyalarla bütün sürgünleri Babil'den
buraya geri getirerek ettiğin peygamberlik sözlerini gerçekleştirsin!
7 Yalnız şimdi sana ve halka söyleyeceğim
şu sözü dinle:
8 Çok önce, benden de senden de önce
yaşamış peygamberler birçok ülke ve büyük krallığın başına savaş, felaket,
salgın hastalık gelecek diye peygamberlik ettiler.
9 Ancak esenlik olacağını söyleyen
peygamberin sözü yerine gelirse, onun gerçekten RAB'bin gönderdiği peygamber
olduğu anlaşılır."
10 Bunun üzerine Peygamber Hananya,
Peygamber Yeremya'nın boynundan boyunduruğu çıkarıp kırdı.
11 Sonra halkın önünde şöyle dedi: "RAB
diyor ki, <Babil Kralı Nebukadnessar'ın bütün ulusların boynuna taktığı
boyunduruğu iki yıl içinde işte böyle kıracağım.> " Böylece Peygamber
Yeremya yoluna gitti.
12 Peygamber Hananya Peygamber Yeremya'nın
boynundaki boyunduruğu kırdıktan sonra RAB Yeremya'ya şöyle seslendi:
13 "Git, Hananya'ya de ki, <RAB
şöyle diyor: Sen tahtadan yapılmış boyunduruğu kırdın, ama yerine demir
boyunduruk yapacaksın!
14 Çünkü İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen
RAB diyor ki, Babil Kralı Nebukadnessar'a kulluk etmeleri için bütün bu
ulusların boynuna demir boyunduruk geçirdim, ona kulluk edecekler. Yabanıl
hayvanları da onun denetimine vereceğime "
15 Peygamber Yeremya Peygamber Hananya'ya,
"Dinle, ey Hananya!" dedi, "Seni RAB göndermedi. Ama sen bu
ulusu yalana inandırdın.
16 Bu nedenle RAB diyor ki, <Seni
yeryüzünden silip atacağım. Bu yıl öleceksin. Çünkü halkı RAB'be karşı
kışkırttın."
17 Peygamber Hananya o yılın yedinci ayında
öldü.
BÖLÜM 29
1 Peygamber Yeremya'nın sürgünde sağ
kalan halkın ileri gelenlerine, kâhinlerle peygamberlere ve Nebukadnessar'ın
Yeruşalim'den Babil'e sürdüğü bütün halka Yeruşalim'den gönderdiği mektubun
metni aşağıda yazılıdır.
2 Bu mektup Kral Yehoyakin'in, ana
kraliçenin, saray görevlilerinin, Yahuda ve Yeruşalim önderlerinin,
zanaatçılarla demircilerin Yeruşalim'den sürgüne gitmelerinden sonra,
3 Yahuda Kralı Sidkiya'nın Babil Kralı
Nebukadnessar'a gönderdiği Şafan oğlu Elasa ve Hilkiya oğlu Gemarya eliyle
gönderildi:
4 İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB
Yeruşalim'den Babil'e sürdüğü herkese şöyle diyor:
5 "Evler yapıp içinde oturun, bahçe
dikip ürününü yiyin.
6 Evlenin, oğullarınız, kızlarınız olsun;
oğullarınızı, kızlarınızı evlendirin. Onların da oğulları, kızları olsun. Orada
çoğalın, azalmayın.
7 Sizi sürmüş olduğum kentin esenliği
için uğraşın. O kent için RAB'be dua edin. Çünkü esenliğiniz onunkine
bağlıdır."
8 Evet, İsrail'in Tanrısı, Her Şeye
Egemen RAB diyor ki, "Aranızdaki peygamberlerle falcılara aldanmayın. Düş
görmeye özendirdiğiniz kişilere kulak asmayın.
9 Çünkü onlar adımı kullanarak size yalan
peygamberlik ediyorlar. Onları ben göndermedim." RAB böyle diyor.
10 RAB diyor ki, "Babil'de yetmiş
yılınız dolunca sizinle ilgilenecek, buraya sizi geri getirmek için verdiğim
iyi sözü tutacağım.
11 Çünkü sizin için düşündüğüm tasarıları
biliyorum" diyor RAB. "Kötü tasarılar değil, size umutlu bir gelecek
sağlayan esenlik tasarıları bunlar.
12 O zaman beni çağıracak, gelip bana
yakaracaksınız. Ben de sizi işiteceğim.
13 Beni arayacaksınız, bütün yüreğinizle
arayınca beni bulacaksınız.
14 Kendimi size buldurtacağım" diyor
RAB. "Sizi eski gönencinize kavuşturacağım. Sizi sürdüğüm bütün yerlerden
ve uluslardan toplayacağım" diyor RAB. "Ve sizi sürgün ettiğim yerden
geri getireceğim."
15 Madem, "RAB bizim için Babil'de
peygamberler çıkardı" diyorsunuz,
16 Davut'un tahtında oturan kral, bu kentte
kalan halk ve sizinle sürgüne gitmeyen yurttaşlarınız için RAB şöyle diyor.
17 Evet, Her Şeye Egemen RAB diyor ki,
"Üzerlerine kılıç, kıtlık, salgın hastalık göndereceğim. Onları
yenilmeyecek kadar çürük, bozuk incir gibi edeceğim.
18 Kılıçla, kıtlıkla, salgın hastalıkla
peşlerine düşeceğim. Yeryüzündeki bütün krallıklara dehşet saçacak, kendilerini
sürdüğüm bütün ülkeler arasında lanetlenecek, dehşet ve alay konusu olacak,
aşağılanacaklar.
19 Çünkü sözlerime kulak asmadılar"
diyor RAB. "Kullarım peygamberler aracılığıyla sözlerimi defalarca
gönderdim, ama dinlemediniz." RAB böyle diyor.
20 Bunun için, ey sizler, Yeruşalim'den
Babil'e gönderdiğim sürgünler, RAB'bin sözüne kulak verin!
21 Adımı kullanarak size yalan peygamberlik
eden Kolaya oğlu Ahav'la Maaseya oğlu Sidkiya için İsrail'in Tanrısı, Her Şeye
Egemen RAB diyor ki, "Onları Babil Kralı Nebukadnessar'ın eline teslim
edeceğim, gözünüzün önünde ikisini de öldürecek.
22 Onlardan ötürü Babil'deki bütün Yahuda
sürgünleri, <RAB seni Babil Kralı'nın diri diri yaktırdığı Sidkiya ve
Ahav'la aynı duruma düşürsün> diye lanet edecek.
23 Çünkü İsrail'de çirkin şeyler yaptılar;
komşularının karılarıyla zina ettiler, onlara buyurmadığım halde adımla yalan
sözler söylediler. Bunu biliyorum ve buna tanığım" diyor RAB.
24 Nehelamlı Şemaya'ya diyeceksin ki,
25 "İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen
RAB şöyle diyor: Sen Yeruşalim halkına, Maaseya oğlu Kâhin Sefanya'yla bütün
öbür kâhinlere kendi adına mektuplar göndererek şöyle yazmıştın:
26 "<RAB tapınağın sorumlusu olarak
Yehoyada yerine seni kâhin atadı. Peygamber gibi davranan her deliyi tomruğa,
demir boyunduruğa vurmak görevindir.
27 Öyleyse aranızda kendini peygamber ilan
eden Anatotlu Yeremya'yı neden azarlamadın?
28 Çünkü Yeremya biz Babil'dekilere şu
haberi gönderdi: Sürgün uzun olacak. Onun için evler yapıp içinde oturun; bahçe
dikip ürününü yiyin.> "
29 Kâhin Sefanya mektubu Peygamber
Yeremya'ya okuyunca,
30 RAB Yeremya'ya şöyle seslendi:
31 "Bütün sürgünlere şu haberi gönder:
<Nehelamlı Şemaya için RAB diyor ki: Madem ben göndermediğim halde Şemaya
peygamberlik edip sizleri yalana inandırdı,
32 ben de Nehelamlı Şemaya'yı ve bütün
soyunu cezalandıracağım: Bu halkın arasında soyundan kimse sağ kalmayacak,
halkıma yapacağım iyiliği görmeyecek, diyor RAB. Çünkü o halkı bana karşı
kışkırttı.> "
BÖLÜM 30
1 RAB Yeremya'ya şöyle seslendi:
2 "İsrail'in Tanrısı RAB diyor ki,
<Sana bildirdiğim bütün sözleri bir kitaba yaz.
3 İşte halkım İsrail'i ve Yahuda'yı eski
gönençlerine kavuşturacağım günler yaklaşıyor> diyor RAB, <Onları
atalarına verdiğim topraklara geri getireceğim, orayı yurt edinecekler>
diyor RAB."
4 İsrail ve Yahuda için RAB'bin
bildirdiği sözler şunlardır:
5 "RAB diyor ki, <Korku sesi
duyduk, Esenlik değil, dehşet sesi.
6 Sorun da görün: Erkek, çocuk doğurur
mu? Öyleyse neden doğuran kadın gibi Her erkeğin ellerini belinde görüyorum?
Neden her yüz solmuş?
7 Ah, ne korkunç gün! Onun gibisi
olmayacak. Yakup soyu için sıkıntı dönemi olacak, Yine de sıkıntıdan
kurtulacak.
8 "<O gün> diyor Her Şeye
Egemen RAB, <Boyunlarındaki boyunduruğu kıracak, Bağlarını koparacağım.
Bundan böyle yabancılar onları Kendilerine köle etmeyecekler.
9 Onun yerine Tanrıları RAB'be Ve başlarına
atayacağım kralları Davut'a Kulluk edecekler.
10 "<Korkma, ey kulum Yakup, Yılma,
ey İsrail> diyor RAB. <Çünkü seni uzak yerlerden, Soyunu sürgün edildiği
ülkeden kurtaracağım. Yakup yine huzur ve güvenlik içinde olacak, Kimse onu
korkutmayacak.
11 Çünkü ben seninleyim, Seni
kurtaracağım> diyor RAB. <Seni aralarına dağıttığım bütün ulusları
Tümüyle yok etsem de, Seni büsbütün yok etmeyecek, Adaletle yola getirecek, Hiç
cezasız bırakmayacağıma
12 "RAB diyor ki, <Senin yaran şifa
bulmaz, Beren iyileşmez.
13 Davanı görecek kimse yok, Yaran umarsız,
şifa bulmaz.
14 Bütün oynaşların unuttu seni, Arayıp
sormuyorlar. Seni düşman vururcasına vurdum, Acımasızca cezalandırdım. Çünkü
suçun çok, Günahların sayısız.
15 Neden haykırıyorsun yarandan ötürü? Yaran
şifa bulmaz. Suçlarının çokluğu ve sayısız günahın yüzünden Getirdim bunları
başına.
16 Ama seni yiyenlerin hepsi yem olacak,
Bütün düşmanların sürgüne gidecek. Seni soyanlar soyulacak, Yağmalayanlar
yağmalanacak.
17 Ama ben seni sağlığına kavuşturacak,
Yaralarını iyileştireceğim> diyor RAB, <Çünkü Siyon itilmiş, Onu arayan
soran yok diyorlar.>
18 "RAB diyor ki, <Yakup'un
çadırlarını eski gönencine kavuşturacağım, Konutlarına acıyacağım. Yeruşalim
höyük üzerinde yeniden kurulacak, Saray kendi yerinde duracak.
19 Oralardan şükran ve sevinç sesleri
duyulacak. Sayılarını çoğaltacağım, azalmayacaklar, Onları onurlandıracağım,
küçümsenmeyecekler.
20 Çocukları eskisi gibi olacak,
Toplulukları önümde sağlam duracak; Onlara baskı yapanların hepsini
cezalandıracağım.
21 Önderleri kendilerinden biri olacak,
Yöneticileri kendi aralarından çıkacak. Onu kendime yaklaştıracağım, Bana
yaklaşacak. Kim canı pahasına yaklaşabilir bana?> diyor RAB.
22 "<Böylece siz benim halkım
olacaksınız, Ben de sizin Tanrınız olacağım.>
23 İşte RAB'bin fırtınası öfkeyle kopacak,
Şiddetli kasırgası kötülerin başında patlayacak.
24 Aklının tasarladığını tümüyle yapana dek,
RAB'bin kızgın öfkesi dinmeyecek. Son günlerde bunu anlayacaksınız."
BÖLÜM 31
1 "O zaman" diyor RAB,
"Bütün İsrail boylarının Tanrısı olacağım, onlar da benim halkım
olacaklar."
2 RAB diyor ki, "Kılıçtan kaçıp
kurtulan halk çölde lütuf buldu. Ben İsrail'i rahata kavuşturmaya gelirken,
3 Ona uzaktan görünüp şöyle dedim: Seni
sonsuz bir sevgiyle sevdim, Bu nedenle sevecenlikle seni kendime çektim.
4 Seni yeniden bina edeceğim, Yeniden
bina edileceksin, ey erden kız İsrail! Yine teflerini alacak, Sevinçle coşup
oynayanlara katılacaksın.
5 Samiriye dağlarında yine bağ
dikeceksin; Bağ dikenler üzümünü yiyecekler.
6 Efrayim'in dağlık bölgesindeki
bekçilerin, <Haydi, Siyon'a, Tanrımız RAB'be çıkalım' Diye bağıracakları bir
gün var."
7 RAB diyor ki, "Yakup için sevinçle
haykırın! Ulusların başı olan için bağırın! Övgülerinizi duyurun! <Ya RAB,
halkını, İsrail'den sağ kalanları kurtar> deyin.
8 İşte, onları kuzey ülkesinden Geri
getirmek üzereyim; Onları dünyanın dört bucağından toplayacağım. Aralarında
kör, topal, Gebe kadın da, doğuran kadın da olacak. Büyük bir topluluk olarak
buraya dönecekler.
9 Ağlaya ağlaya gelecekler, Benden yardım
dileyenleri geri getireceğim. Akarsular boyunca tökezlemeyecekleri Düz bir
yolda yürüteceğim onları. Çünkü ben İsrail'in babasıyım, Efrayim de ilk
oğlumdur.
10 "RAB'bin sözünü dinleyin, ey
uluslar! Uzaktaki kıyılara duyurun: <İsrail'i dağıtan onu toplayacak,
Sürüsünü kollayan çoban gibi kollayacak onu> deyin.
11 Çünkü RAB Yakup'u kurtaracak, Onu
kendisinden güçlü olanın elinden özgür kılacak.
12 Siyon'un yüksek tepelerine gelip Sevinçle
haykıracaklar. RAB'bin verdiği iyilikler karşısında -Tahıl, yeni şarap,
zeytinyağı, Davar ve sığır yavruları karşısında- Yüzleri sevinçle parlayacak.
Sulanmış bahçe gibi olacak, Bir daha solmayacaklar.
13 O zaman erden kızlar, genç yaşlı erkekler
Hep birlikte oynayıp sevinecek. Yaslarını coşkuya çevirecek, Üzüntülerini
avutup onları sevindireceğim.
14 Kâhinleri bol yiyecekle doyuracağım,
Halkım iyiliklerimle doyacak" diyor RAB.
15 RAB diyor ki, "Rama'da bir ses
duyuldu, Ağlayış ve acı feryat sesleri! Çocukları için ağlayan Rahel avutulmak
istemiyor. Çünkü onlar yok artık!"
16 RAB diyor ki, "Sesini ağlamaktan,
Gözlerini yaş dökmekten alıkoy. Çünkü verdiğin emek ödüllendirilecek"
diyor RAB. "Halkım düşman ülkesinden geri dönecek.
17 Geleceğin için umut var" diyor RAB.
"Çocukların yurtlarına dönecekler.
18 "Efrayim'in inlemelerini kuşkusuz
duydum: <Beni eğitilmemiş dana gibi yola getirdin Ve yola geldim. Beni geri
getir, döneyim. Çünkü RAB Tanrım sensin.
19 Yanlış yola saptıktan sonra pişman oldum.
Aklım başıma gelince bağrımı dövdüm. Gençliğimdeki ayıplarımdan utandım, Rezil oldum.>
20 "Efrayim değerli oğlum değil mi?
Hoşnut olduğum çocuk değil mi? Kendisi için ne dersem diyeyim, Onu hiç
unutmuyorum. Bu yüzden yüreğim sızlıyor, Çok acıyorum ona" diyor RAB.
21 "Kendin için yol işaretleri koy,
Direkler dik. Yolunu, gittiğin yolu iyi düşün. Geri dön, ey erden kız İsrail,
kentlerine dön!
22 Ne zamana dek bocalayıp duracaksın, ey
dönek kız? RAB dünyada yeni bir şey yarattı: Kadın erkeği koruyacak."
23 İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB
şöyle diyor: "Yahuda ve kentlerindeki halkı eski gönençlerine
kavuşturduğum zaman yine şu sözleri söyleyecekler: <RAB sizi kutsasın, Ey
doğruluk yurdu, ey kutsal dağ!>
24 Halk, ırgatlar, sürüleriyle dolaşan
çobanlar Yahuda'da ve kentlerinde birlikte yaşayacak.
25 Yorgun cana kana kana içirecek, bitkin
canı doyuracağım."
26 Bunun üzerine uyanıp baktım. Uykum bana
tatlı geldi.
27 "İsrail ve Yahuda'da insan ve hayvan
tohumu ekeceğim günler yaklaşıyor" diyor RAB,
28 "Kökünden söküp yok etmek, yerle bir
edip yıkmak, yıkıma uğratmak için onları nasıl gözledimse, kurup dikmek için de
gözleyeceğim" diyor RAB.
29 "O günler insanlar artık,
<Babalar koruk yedi, Çocukların dişleri kamaştı'
30 Herkes kendi suçu yüzünden ölecek. Koruk
yiyenin dişleri kamaşacak.
31 "İsrail halkıyla ve Yahuda halkıyla
Yeni bir antlaşma yapacağım günler geliyor" diyor RAB,
32 "Atalarını Mısır'dan çıkarmak için
Ellerinden tuttuğum gün Onlarla yaptığım antlaşmaya benzemeyecek. Onların
kocası olmama karşın, Bozdular o antlaşmamı" diyor RAB.
33 "Ama o günlerden sonra İsrail
halkıyla Yapacağım antlaşma şudur" diyor RAB, "Yasamı içlerine
yerleştirecek, Yüreklerine yazacağım. Ben onların Tanrısı olacağım, Onlar da
benim halkım olacak.
34 Bundan böyle kimse komşusunu ya da
kardeşini, <RAB'bi tanıyın> diye eğitmeyecek. Çünkü küçük büyük hepsi Tanıyacak
beni" diyor RAB. "Çünkü suçlarını bağışlayacağım, Günahlarını artık
anmayacağım."
35 Gündüz ışık olsun diye güneşi sağlayan,
Gece ışık olsun diye ayı, yıldızları düzene koyan, Dalgaları kükresin diye
denizi kabartan RAB -O'nun adı Her Şeye Egemen RAB'dir- diyor ki,
36 "Eğer kurulan bu düzen önümden
kalkarsa, İsrail soyu sonsuza dek Önümde ulus olmaktan çıkar" diyor RAB.
37 RAB şöyle diyor: "Gökler
ölçülebilse, Dünyanın temelleri incelenip anlaşılabilse, İsrail soyunu bütün
yaptıkları yüzünden Reddederim" diyor RAB.
38 "Yeruşalim Kenti'nin Hananel
Kulesi'nden Köşe Kapısı'na dek benim için yeniden kurulacağı günler
geliyor" diyor RAB,
39 "Ölçü ipi oradan Garev Tepesi'ne
doğru uzayıp Goa'ya dönecek.
40 Ölülerle küllerin atıldığı bütün vadi,
Kidron Vadisi'ne dek uzanan tarlalar, doğuda At Kapısı'nın köşesine dek RAB
için kutsal olacak. Kent bir daha kökünden sökülmeyecek, sonsuza dek
yıkılmayacak."
BÖLÜM 32
1 Yahuda Kralı Sidkiya'nın onuncu,
Nebukadnessar'ın on sekizinci yılında RAB Yeremya'ya seslendi.
2 O sırada Babil Kralı'nın ordusu
Yeruşalim'i kuşatmaktaydı. Peygamber Yeremya Yahuda Kralı'nın sarayındaki
muhafız avlusunda tutukluydu.
3 Yahuda Kralı Sidkiya onu orada
tutuklatmıştı. "Neden böyle peygamberlik ediyorsun?" demişti,
"Sen diyorsun ki, <RAB şöyle diyor: Bu kenti Babil Kralı'nın eline
teslim etmek üzereyim, onu ele geçirecek.
4 Yahuda Kralı Sidkiya Kildaniler'in
elinden kaçıp kurtulamayacak, kesinlikle Babil Kralı'nın eline teslim edilecek;
onunla yüzyüze konuşacak, onu gözleriyle görecek.
5 Sidkiya Babil'e götürülecek, ben onunla
ilgilenene dek orada kalacak, Kildaniler'le savaşsanız bile başarılı
olamayacaksınız diyor RAB.> "
6 Yeremya, "RAB bana şöyle
seslendi" diye yanıtladı,
7 "Amcan Şallum oğlu Hanamel sana
gelip, <Anatot'taki tarlamı satın al. Çünkü en yakın akrabam olarak tarlayı
satın alma hakkı senindir> diyecek.
8 "Sonra RAB'bin sözü uyarınca
amcamın oğlu Hanamel muhafız avlusunda yanıma gelip, <Benyamin bölgesinde,
Anatot'taki tarlamı satın al> dedi, <Çünkü miras hakkı da en yakın
akrabalık hakkı da senindir. Onu kendin için satın al.> "O zaman
RAB'bin sözünün yerine geldiğini anladım.
9 Böylece Anatot'taki tarlayı amcamın
oğlu Hanamel'den satın aldım. Tarlaya karşılık kendisine on yedi şekel gümüş
tartıp ödedim.
10 Satış belgesini çağırdığım tanıkların
önünde imzalayıp mühürledim, gümüşü terazide tarttım.
11 Satış belgesini -kural ve koşulları
içeren mühürlenmiş kâğıdı ve açık sözleşme belgesini- aldım.
12 Amcamın oğlu Hanamel'in, satış belgesini
imzalayan tanıkların ve muhafız avlusunda oturan bütün Yahudiler'in gözü önünde
satış belgesini Mahseya oğlu Neriya oğlu Baruk'a verdim.
13 "Hepsinin gözü önünde Baruk'a şu
buyrukları verdim:
14 <İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen
RAB diyor ki, Bu satış belgesini - mühürlenmiş, açık olanını- al, uzun süre
durmak üzere bir çömleğe koy.
15 Çünkü İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen
RAB söz veriyor, bu ülkede yine evler, tarlalar, bağlar satın alınacak>
diyor.
16 "Tarlanın satış belgesini Neriya
oğlu Baruk'a verdikten sonra RAB'be şöyle yakardım:
17 "Ey Egemen RAB! Büyük gücünle,
kudretinle yeri göğü yarattın. Yapamayacağın hiçbir şey yok.
18 Binlerce insana sevgi gösterir, ama
babaların işlediği günahların karşılığını çocuklarına ödetirsin. Ey büyük ve
güçlü Tanrı! Her Şeye Egemen RAB'dir senin adın.
19 Tasarıların ne büyük, işlerin ne güçlü!
Gözlerin insanların bütün yaptıklarına açıktır. Herkese davranışlarına,
yaptıklarının sonucuna göre karşılığını verirsin.
20 Sen ki, Mısır'da, İsrail'de, bütün
insanlar arasında bugüne dek mucizeler, harikalar yarattın. Bugün olduğu gibi
ün kazandın.
21 Halkın İsrail'i belirtilerle, şaşılası
işlerle, güçlü, kudretli elinle, büyük korku saçarak Mısır'dan çıkardın.
22 Atalarına vereceğine ant içtiğin bu
toprakları, süt ve bal akan ülkeyi onlara verdin.
23 Gelip ülkeyi mülk edindiler, ama senin
sözünü dinlemediler, Kutsal Yasan uyarınca yürümediler. Yapmalarını buyurduğun
şeylerin hiçbirini yapmadılar. Bu yüzden bütün bu felaketleri getirdin
başlarına.
24 "İşte, kenti ele geçirmek için
kuşatma rampaları yapıldı. Kılıç, kıtlık, salgın hastalık yüzünden kent
saldıran Kildaniler'e teslim edilecek. Söylediklerin yerine geldi, sen de
görüyorsun!
25 Yine de, Egemen RAB, kent Kildaniler'e
teslim edileceği halde sen bana, <Tarlayı çağırdığın tanıklar önünde gümüşle
satın al> dedin."
26 Bunun üzerine RAB Yeremya'ya şöyle
seslendi:
27 "Bütün insanlığın Tanrısı RAB benim.
Var mı yapamayacağım bir şey?
28 Bu yüzden RAB diyor ki: Bak, bu kenti
Kildaniler'le Babil Kralı Nebukadnessar'ın eline vermek üzereyim; onu ele
geçirsin.
29 Kente saldıran Kildaniler gelip onu ateşe
verecekler. Kenti de damlarında Baal'ın onuruna buhur yakıp başka ilahlara
dökmelik sunular sunarak beni öfkelendirdikleri evleri de yakacaklar.
30 "Çünkü İsrail ve Yahuda halkları
gençliklerinden beri hep gözümde kötü olanı yapıyor; İsrail halkı ellerinin
yaptıklarıyla beni sürekli öfkelendiriyor, diyor RAB.
31 Evet, bu kent kurulduğundan bu yana beni
öyle öfkelendirdi, kızdırdı ki onu önümden söküp atacağım.
32 Çünkü İsrail ve Yahuda halklarının
-kendilerinin, krallarının, önderlerinin, kâhinlerinin, peygamberlerinin,
Yahuda ve Yeruşalim'de yaşayanların- beni öfkelendirmek için yaptıkları
kötülüklerin haddi hesabı yok.
33 Bana yüzlerini değil, sırtlarını
çevirdiler. Onları defalarca uyarmama karşın dinlemediler, yola gelmediler.
34 Bana ait olan bu tapınağa iğrenç
putlarını yerleştirerek onu kirlettiler.
35 Ben-Hinnom Vadisi'nde ilah Molek'e sunu
olarak oğullarını, kızlarını ateşte kurban etmek için Baal'ın tapınma yerlerini
kurdular. Böyle iğrenç şeyler yaparak Yahuda'yı günaha sürüklemelerini ne
buyurdum, ne de aklımdan geçirdim.
36 "Siz bu kent için, <Kılıçla,
kıtlıkla, salgın hastalıkla Babil Kralı'nın eline veriliyor> diyorsunuz. Ama
şimdi İsrail'in Tanrısı RAB diyor ki:
37 Kızgınlıkla, gazapla, büyük öfkeyle onları
sürdüğüm ülkelerden hepsini toplayacağım. Onları buraya geri getirip güvenlik
içinde yaşamalarını sağlayacağım.
38 Onlar benim halkım olacak, ben de onların
Tanrısı olacağım.
39 Tek bir yürek, tek bir yaşam tarzı
vereceğim onlara; gerek kendilerinin gerekse çocuklarının iyiliği için benden
hep korksunlar.
40 Onlarla kalıcı bir antlaşma yapacağım:
Onlara iyilik etmekten vazgeçmeyecek, benden hiç ayrılmasınlar diye yüreklerine
Tanrı korkusu salacağım.
41 Onlara iyilik etmekten sevinç duyacağım;
gerçekten bütün yüreğimle, bütün canımla onları bu ülkede dikeceğim.
42 "RAB diyor ki: Bu halkın başına
bütün bu büyük felaketleri nasıl getirdiysem, onlara söz verdiğim bütün
iyilikleri de öyle sağlayacağım.
43 Sizlerin, <Viran olmuş, insansız,
hayvansız, Kildaniler'in eline verilmiş> dediğiniz bu ülkede yine tarlalar
satın alınacak.
44 Benyamin bölgesinde, Yeruşalim
çevresindeki köylerde, Yahuda kentlerinde, dağlık bölgenin, Şefela'nın ve
Negev'in kentlerinde gümüşle tarlalar satın alınacak, satış belgeleri tanıkların
önünde imzalanıp mühürlenecek. Çünkü eski gönençlerine kavuşturacağım
onları" diyor RAB.
BÖLÜM 33
1 Yeremya muhafız avlusunda tutukluyken,
RAB ona ikinci kez seslendi:
2 "Dünyayı yaratan, yerini alsın
diye ona biçim veren, adı RAB olan şöyle diyor:
3 <Bana yakar da seni yanıtlayayım;
bilmediğin büyük, akıl almaz şeyleri sana bildireyim.>
4 Kuşatma rampalarına, kılıca karşı siper
olsun diye bu kentin yıkılmış olan evleriyle Yahuda krallarının sarayları için
İsrail'in Tanrısı RAB şöyle diyor:
5 <Kildaniler savaşmak, evleri öfke ve
kızgınlıkla vurduğum insanların cesetleriyle doldurmak üzere gelecekler. O
insanlar ki, yaptıkları kötülükler yüzünden bu kentten yüzümü çevirdim.
"Kildaniler'le".
6 "<Yine de bu kenti iyileştirip
sağlığa kavuşturacağım. Halkına şifa verecek, bol esenlik, güvenlik içinde
yaşamalarını sağlayacağım.
7 Yahuda'yı ve İsrail'i eski gönencine
kavuşturacak, önceden olduğu gibi bina edeceğim.
8 Onları bana karşı işledikleri bütün
günahlardan arındıracak, bana karşı işledikleri günahları da isyanlarını da
bağışlayacağım.
9 Dünyadaki bütün ulusların önünde bu
kent benim için sevinç, övgü ve onur kaynağı olacak. Bu uluslar Yeruşalim
halkına yaptığım iyilikleri, sağladığım gönenci duyunca, korkuya kapılıp
titreyecekleri
10-11 "RAB şöyle diyor: <Bu kent viran
olmuş, insansız, hayvansız kalmış diyorsunuz. Ne var ki, terk edilmiş,
insansız, hayvansız Yahuda kentlerinde, Yeruşalim sokaklarında sevinç ve neşe
sesi, gelin güvey sesi, RAB'bin Tapınağı'na şükran sunuları getirenlerin sesi yine
duyulacak: <Her Şeye Egemen RAB'be şükredin, Çünkü O iyidir, Sevgisi sonsuza
dek kalıcıdır.
12 "Her Şeye Egemen RAB diyor ki,
<Viran olmuş, insansız, hayvansız kalmış bu ülkenin bütün kentlerinde
çobanların sürülerini dinlendireceği otlaklar olacak yeniden.
13 Dağlık bölgede, Şefela, Negev, Benyamin
bölgesindeki kentlerde, Yeruşalim'in çevresindeki köylerde, Yahuda kentlerinde
çoban değneğinin altından geçen sürüler olacak> diyor RAB.
14 "<İsrail ve Yahuda halkına
verdiğim güzel sözü yerine getireceğim günler geliyor> diyor RAB.
15 "<O günlerde, o zamanda, Davut
için doğru bir dal yetiştireceğim; Ülkede adil ve doğru olanı yapacak.
16 O günlerde Yahuda kurtulacak, Yeruşalim
güvenlik içinde yaşayacak. O, Yahve sidkenu adıyla anılacak.>
17 RAB şöyle diyor: <İsrail tahtı
üzerinde oturan Davut soyunun ardı arkası kesilmeyecek.
18 Levili kâhinlerden önümde yakmalık sunu
sunacak, tahıl sunusu yakacak, kurban kesecek biri hiç eksik olmayacak.>
"
19 RAB Yeremya'ya şöyle seslendi:
20-21 "RAB diyor ki, <Eğer belirlenmiş
zamanlarda gece ve gündüz olması için gece ve gündüzle yaptığım antlaşma
bozulabilirse, tahtında oturan oğulları krallık yapsın diye kulum Davut'la ve
bana hizmet eden Levili kâhinlerle yaptığım antlaşma da ancak o zaman
bozulabilir.
22 Kulum Davut'un soyunu ve bana hizmet eden
Levililer'i sayılamaz gök cisimleri kadar, ölçülemez deniz kumu kadar
çoğaltacağıma "
23 RAB Yeremya'ya şöyle seslendi:
24 "Bu halkın, <RAB seçtiği iki
aileyi de reddetti> dediğini görmüyor musun? Halkımı öyle küçümsüyorlar ki,
artık bir ulus saymıyorlar onu.
25 RAB diyor ki, <Gece ve gündüzle bir
antlaşma yapıp yerin, göğün kurallarını saptamasaydım,
26 Yakup soyuyla kulum Davut'u da reddeder,
Davut'un oğullarından birinin İbrahim, İshak, Yakup soyuna krallık etmesini
sağlamazdım. Ama ben onları eski gönençlerine kavuşturacak, onlara
acıyacağım.> "
BÖLÜM 34
1 Babil Kralı Nebukadnessar'la bütün
ordusu, krallığı altındaki bütün uluslarla halklar, Yeruşalim ve çevresindeki
kentlere karşı savaşırken RAB Yeremya'ya şöyle seslendi:
2 "İsrail'in Tanrısı RAB diyor ki,
<Git, Yahuda Kralı Sidkiya'ya RAB şöyle diyor de: Bu kenti Babil Kralı'nın
eline teslim etmek üzereyim, onu ateşe verecek.
3 Ve sen Sidkiya, onun elinden kaçıp
kurtulamayacaksın; kesinlikle yakalanacak, onun eline teslim edileceksin. Babil
Kralı'nı gözünle görecek, onunla yüzyüze konuşacaksın. Sonra Babil'e
götürüleceksin.
4 "<Ancak, ey Yahuda Kralı
Sidkiya, RAB'bin sözünü dinle! RAB senin için şöyle diyor: Kılıçla
ölmeyeceksin,
5 esenlikle öleceksin. Ataların olan
senden önceki kralların onuruna ateş yaktıkları gibi, senin onuruna da ateş
yakıp senin için ah efendimiz diyerek ağıt tutacaklar. Ben RAB söylüyorum
bunu.> "
6 Peygamber Yeremya bütün bunları
Yeruşalim'de Yahuda Kralı Sidkiya'ya söyledi.
7 O sırada Babil Kralı'nın ordusu
Yeruşalim'e ve Yahuda'nın henüz ele geçirilmemiş kentlerine -Lakiş'e, Azeka'ya-
saldırmaktaydı. Yahuda'da surlu kent olarak yalnız bunlar kalmıştı.
8 Kral Sidkiya Yeruşalim'deki halkla
kölelerin özgürlüğünü ilan eden bir antlaşma yaptıktan sonra RAB Yeremya'ya
seslendi.
9 Bu antlaşmaya göre herkes kadın, erkek
İbrani kölelerini özgür bırakacak, hiç kimse Yahudi kardeşini yanında köle
olarak tutmayacaktı.
10 Böylece bu antlaşmanın yükümlülüğü altına
giren bütün önderlerle halk kadın, erkek kölelerini özgür bırakarak antlaşmaya
uydular. Artık kimseyi köle olarak tutmadılar. Antlaşmaya uyarak köleleri özgür
bıraktılar.
11 Ama sonra düşüncelerini değiştirerek
özgür bıraktıkları kadın, erkek köleleri geri alıp zorla köleleştirdiler.
12 Bunun üzerine RAB Yeremya'ya şöyle
seslendi:
13 "İsrail'in Tanrısı RAB diyor ki:
Atalarınızı Mısır'dan, köle oldukları ülkeden çıkardığımda onlarla bir antlaşma
yaptım. Onlara dedim ki,
14 <Size satılıp altı yıl kölelik eden
İbrani kardeşlerinizi yedinci yıl özgür bırakacaksınız.> Ama atalarınız beni
dinlemediler, kulak asmadılar.
15 Sizse sonradan yola gelip gözümde doğru
olanı yaptınız: Hepiniz İbrani kardeşlerinizin özgürlüğünü ilan ettiniz.
Önümde, bana ait olan tapınakta bu doğrultuda bir antlaşma yapmıştınız.
16 Ama düşüncenizi değiştirerek adıma
saygısızlık ettiniz. Kendi isteğinizle özgür bıraktığınız kadın, erkek
kölelerinizi geri alıp zorla köleleştirdiniz.
17 "Bu nedenle RAB diyor ki, İbrani
köle kardeşlerinizi, yurttaşlarınızı özgür bırakmayarak beni dinlemediniz. Şimdi
ben size <özgürlük> -kılıç, kıtlık ve salgın hastalıkla yok olmanız için
<özgürlük>- ilan edeceğim, diyor RAB. Sizi dünyadaki bütün krallıklara
dehşet verici bir örnek yapacağım.
18-19 Antlaşmamı bozan, danayı ikiye ayırıp
parçaları arasından geçerek önümde yaptıkları antlaşmanın koşullarını yerine
getirmeyen bu adamları -Yahuda ve Yeruşalim önderlerini, saray görevlilerini,
kâhinleri ve dana parçalarının arasından geçen bütün ülke halkını-
20 can düşmanlarının eline teslim edeceğim.
Cesetleri yırtıcı kuşlara, yabanıl hayvanlara yem olacak.
21 "Yahuda Kralı Sidkiya'yla
önderlerini de can düşmanlarının eline, üzerinizden çekilen Babil ordusunun
eline teslim edeceğim.
22 Buyruğu ben vereceğim diyor RAB.
Babilliler'i bu kente geri getireceğim. Saldırıp kenti ele geçirecek, ateşe
verecekler. Yahuda kentlerini içinde kimsenin yaşamayacağı bir viraneye
çevireceğim."
BÖLÜM 35
1 Yahuda Kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim
döneminde RAB Yeremya'ya şöyle seslendi:
2 "Rekavlılar'ın evine gidip onlarla
konuş. Onları RAB'bin Tapınağı'nın odalarından birine götürüp şarap içir."
3 Bunun üzerine Havassinya oğlu Yirmeya
oğlu Yaazanya'yı, kardeşlerini, bütün çocuklarını ve Rekav ailesinin öbür
üyelerini yanıma alıp
4 Tanrı adamı Yigdalya oğlu Hanan'ın
oğullarının RAB'bin Tapınağı'ndaki odasına götürdüm. Bu oda önderlerin odasının
bitişiğinde, kapı görevlisi Şallum oğlu Maaseya'nın odasının üstündeydi.
5 Rekav ailesinin üyelerinin önüne şarap
dolu testiler, kâseler koyarak, "Buyrun, şarap için" dedim.
6 Ne var ki, "Biz şarap içmeyiz"
diye karşılık verdiler, "Çünkü atamız Rekav oğlu Yehonadav bize şu buyruğu
verdi: <Siz de soyunuzdan gelenler de asla şarap içmeyeceksiniz!
7 Ayrıca ev yapmayacak, tohum ekmeyecek,
bağ dikmeyeceksiniz. Böyle şeyler edinmeyecek, ömür boyu çadırlarda
yaşayacaksınız. Öyle ki, göç ettiğiniz topraklarda uzun süre yaşayasınız.>
8 Atamız Rekav oğlu Yehonadav'ın bize
buyurduğu her şeyi yaptık. Kendimiz de karılarımız, oğullarımız, kızlarımız da
hiç şarap içmedik.
9 İçinde oturmak için evler yapmadık,
bağlar, tarlalar, ekinler edinmedik.
10 Çadırlarda yaşadık; atamız Yehonadav ne
buyurduysa hepsini yaptık.
11 Ama Babil Kralı Nebukadnessar bu ülkeye
saldırınca, <Haydi, Kildan ve Aram ordusundan kaçmak için Yeruşalim'e
gidelim> dedik. Bunun için Yeruşalim'de kaldık."
12 Bundan sonra RAB Yeremya'ya şöyle
seslendi:
13 "İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen
RAB şöyle diyor: <Git, Yahuda halkına ve Yeruşalim'de yaşayanlara şunları
söyle: Sözlerimi dinleyerek hiç ders almayacak mısınız, diyor RAB.
14 Rekav oğlu Yehonadav, soyuna şarap
içmemelerini buyurdu; buyruğuna uyuldu. Bugüne dek şarap içmediler. Çünkü
atalarının buyruğuna uydular. Bense size defalarca seslendiğim halde beni
dinlemediniz.
15 Defalarca size kullarım peygamberleri
gönderdim. Kötü yolunuzdan dönmeniz, davranışlarınızı düzeltmeniz, başka
ilahların ardınca gidip onlara tapınmamanız için hepinizi uyardılar. Ancak o
zaman size ve atalarınıza verdiğim toprakta yaşayacaksınız. Ama kulak verip
beni dinlemediniz.
16 Rekav oğlu Yehonadav'ın soyu atalarının
verdiği buyruğu tuttu, ama bu halk beni dinlemedi.>
17 "Bu yüzden İsrail'in Tanrısı, Her
Şeye Egemen RAB diyor ki, <İşte, Yahuda ve Yeruşalim'de yaşayan herkesin
başına sözünü ettiğim her felaketi getirmek üzereyim. Çünkü onları uyardım, ama
dinlemediler; onları çağırdım, ama yanıt vermediler.> "
18 Yeremya Rekav ailesine şöyle dedi:
"İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB diyor ki, <Atanız Yehonadav'ın
buyruğuna uydunuz, onun bütün uyarılarını dikkate aldınız, size buyurduğu her
şeyi yaptınız.>
19 Bunun için İsrail'in Tanrısı, Her Şeye
Egemen RAB diyor ki, <Rekav oğlu Yehonadav'ın soyundan önümde hizmet edecek
olanlar hiçbir zaman eksilmeyecek.> "
BÖLÜM 36
1 Yahuda Kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim'in
krallığının dördüncü yılında RAB Yeremya'ya şöyle seslendi:
2 "Bir tomar al, Yoşiya'nın
döneminden bu yana İsrail, Yahuda ve öteki uluslarla ilgili sana söylediğim her
şeyi yaz.
3 Belki Yahuda halkı başına getirmeyi
tasarladığım bütün felaketleri duyar da kötü yolundan döner; ben de suçlarını,
günahlarını bağışlarım."
4 Yeremya Neriya oğlu Baruk'u çağırıp
RAB'bin kendisine söylediği bütün sözleri tomara yazdırdı.
5 Sonra Baruk'a şu buyruğu verdi:
"Ben tutukluyum, RAB'bin Tapınağı'na gidemem.
6 Sen oruç günü RAB'bin Tapınağı'na git.
Oradaki halka sana yazdırdığım RAB'bin sözlerini tomardan oku. Yahuda
kentlerinden gelen halka da oku.
7 Belki RAB'be yalvarır, kötü yollarından
dönerler. Çünkü RAB'bin bu halka karşı sözünü ettiği öfke ve kızgınlığı
büyüktür."
8 Neriya oğlu Baruk, Peygamber
Yeremya'nın buyurduğu her şeyi yaptı. RAB'bin tomarda yazılı sözlerini
tapınakta okudu.
9 Yahuda Kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim'in
krallığının beşinci yılının dokuzuncu ayı, Yeruşalim'de yaşayan bütün halk ve
Yahuda kentlerinden Yeruşalim'e gelen herkes için RAB'bin önünde oruç ilan
edildi.
10 Şafan oğlu Yazman Gemarya'nın yukarı
avluda, tapınağın Yeni Kapısı'nın girişindeki odasında Baruk, Yeremya'nın
sözlerini tomardan RAB'bin Tapınağı'ndaki bütün halka okudu.
11 Şafan oğlu Gemarya oğlu Mikaya tomardan
okunan RAB'bin sözlerini duyunca,
12 aşağıya inip saraydaki yazman odasına
gitti. Bütün önderler orada toplantı halindeydi: Yazman Elişama, Şemaya oğlu
Delaya, Akbor oğlu Elnatan, Şafan oğlu Gemarya, Hananya oğlu Sidkiya ve
öbürleri.
13 Mikaya Baruk'un halka okuduğu tomardan
duyduğu her şeyi onlara iletti.
14 Bunun üzerine bütün önderler Kuşi oğlu
Şelemya oğlu Netanya oğlu Yehudi'yi Baruk'a gönderdiler. Yehudi Baruk'a,
"Halka okuduğun tomarı al, gel" dedi. Neriya oğlu Baruk tomarı alıp
yanlarına gitti.
15 Önderler, "Lütfen otur, bize de
oku" dediler. Baruk da tomarı onlara okudu.
16 Bütün bu sözleri duyar duymaz, korkuyla
birbirlerine bakıp Baruk'a, "Bütün bu sözleri kesinlikle krala bildirmemiz
gerek" dediler.
17 Sonra Baruk'a, "Söyle bize, bütün
bunları nasıl yazdın? Yeremya mı yazdırdı sana?" diye sordular.
18 Baruk, "Evet" diye yanıtladı,
"Bütün bu sözleri o söyledi. Ben de hepsini mürekkeple tomara
yazdım."
19 Bunun üzerine Baruk'a, "Git, sen de
Yeremya da gizlenin. Nerede olduğunuzu kimse bilmesin" dediler.
20 Tomarı Yazman Elişama'nın odasında
bırakıp avluda bulunan kralın yanına gittiler. Ona duydukları her sözü
ilettiler.
21 Kral tomarı alıp getirmesi için Yehudi'yi
gönderdi. Yehudi tomarı Yazman Elişama'nın odasından getirdi. Krala ve
yanındaki önderlere okudu.
22 Dokuzuncu aydı, kral kışlık sarayındaydı.
Önünde mangalda ateş yanıyordu.
23 Yehudi tomardan üç dört sütun okur okumaz
kral yazman çakısıyla onları kesip mangaldaki ateşe attı. Tomarın tümü yanıp
bitene dek bu işi sürdürdü.
24 Tomardaki sözleri duyan kralla
görevlileri ne korktular ne de giysilerini yırttılar.
25 Elnatan, Delaya ve Gemarya tomarı
yakmaması için yalvardılarsa da kral onları dinlemedi.
26 Yazman Baruk'u ve Peygamber Yeremya'yı
tutuklamaları için oğlu Yerahmeel'e, Azriel oğlu Seraya'ya ve Avdeel oğlu
Şelemya'ya buyruk verdi. Oysa RAB onları gizlemişti.
27 Kral, Yeremya'nın Baruk'a yazdırdığı
sözleri içeren tomarı yaktıktan sonra, RAB Yeremya'ya şöyle seslendi:
28 "Başka bir tomar al, Yahuda Kralı
Yehoyakim'in yaktığı ilk tomardaki bütün sözleri yazdır.
29 Yahuda Kralı Yehoyakim için de ki,
<RAB şöyle diyor: Babil Kralı'nın kesinlikle gelip bu ülkeyi viraneye
çevireceğini, içindeki insanı da hayvanı da yok edeceğini neden tomara yazdın
diye sorup tomarı yaktın.
30 Bu yüzden RAB Yahuda Kralı Yehoyakim için
şöyle diyor: Davut'un tahtında oturan kimsesi olmayacak; ölüsü gündüzün sıcağa,
gece ayaza bırakılacak.
31 İşledikleri suçlar yüzünden kendisini de
çocuklarıyla görevlilerini de cezalandıracağım. Onların, Yeruşalim'de
yaşayanların ve Yahuda halkının başına sözünü ettiğim bütün felaketleri
getireceğim. Çünkü beni dinlemediler.> "
32 Bunun üzerine Yeremya başka bir tomar
alıp Neriya oğlu Yazman Baruk'a verdi. Yahuda Kralı Yehoyakim'in ateşe atıp
yaktığı tomardaki bütün sözleri Baruk Yeremya'nın ağzından tomara yazdı. Bu
sözlere, benzer birçok söz daha eklendi.
BÖLÜM 37
1 Babil Kralı Nebukadnessar'ın Yahuda'ya
atadığı Yoşiya oğlu Sidkiya, Yehoyakim oğlu Yehoyakin'in yerine kral oldu.
2 Ama kendisi de görevlileriyle ülke
halkı da RAB'bin Peygamber Yeremya aracılığıyla söylediği sözleri dikkate
almadılar.
3 Kral Sidkiya, Şelemya oğlu Yehukal'la
Maaseya oğlu Kâhin Sefanya'yı şu haberle Peygamber Yeremya'ya gönderdi:
"Lütfen bizim için Tanrımız RAB'be yalvar."
4 O sırada Yeremya daha cezaevine
konmamıştı, halk arasında dolaşıyordu.
5 Firavunun ordusu Mısır'dan çıkmıştı.
Yeruşalim'i kuşatma altında tutan Kildaniler bu haberi duyunca Yeruşalim'den
çekildiler.
6 Derken RAB Peygamber Yeremya'ya şöyle
seslendi:
7 "İsrail'in Tanrısı RAB diyor ki:
Danışmak için sizi bana gönderen Yahuda Kralı'na şöyle deyin: <Size yardım
etmek için Mısır'dan çıkıp gelen firavunun ordusu ülkesine dönecek.
8 Kildaniler de dönecek; bu kentle
savaşıp onu ele geçirecek, ateşe verecekler.>
9 "RAB diyor ki, <Kildaniler
üzerimizden çekilip gidecek> diyerek kendinizi aldatmayın. Çünkü çekilip
gitmeyecekler!
10 Sizinle savaşan bütün Babil ordusunu
bozguna uğratsanız, çadırlarında yalnız yaralılar kalsa bile, bunlar
çadırlardan çıkıp bu kenti ateşe verecekler."
11 Firavunun ordusu yüzünden Babil ordusu
Yeruşalim'den çekilince,
12-13 Peygamber Yeremya Benyamin topraklarındaki
halkın arasında payına düşen mirası almak üzere Yeruşalim'den gitmek istedi.
Benyamin Kapısı'na vardığında, Hananya oğlu Şelemya oğlu bekçibaşı Yiriya,
"Sen Kildaniler'in tarafına geçiyorsun!" diyerek onu tutukladı.
14 Yeremya, "Yalan!" dedi,
"Ben Kildaniler'in tarafına geçmiyorum." Ama Yiriya onu dinlemedi.
Yeremya'yı tutuklayıp önderlere götürdü.
15 Yeremya'ya öfkelenen önderler onu
dövdürtüp cezaevine çevirdikleri Yazman Yonatan'ın evine kapattılar.
16 Böylece bodrumda bir hücreye kapatılan
Yeremya uzun süre orada kaldı.
17 Sonra Kral Sidkiya Yeremya'yı sarayına
getirtti. Orada kendisine gizlice, "RAB'den bir söz var mı?" diye
sordu. "Evet" diye yanıtladı Yeremya, "Babil Kralı'nın eline verileceksin."
18 Sonra Kral Sidkiya'ya şöyle dedi:
"Sana, görevlilerine ve bu halka karşı ne günah işledim ki beni cezaevine
kapattınız?
19 <Babil Kralı sana da bu ülkeye de
saldırmayacak> diyen peygamberlerin hani nerede?
20 Şimdi lütfen beni dinle, ey efendim kral!
Lütfen dileğimi kabul et. Beni Yazman Yonatan'ın evine geri gönderme. Orada
ölmek istemiyorum."
21 Bunun üzerine Kral Sidkiya Yeremya'nın
muhafız avlusuna kapatılmasını, kentteki ekmek bitene dek her gün fırıncılar
sokağından kendisine bir ekmek verilmesini buyurdu. Böylece Yeremya muhafız
avlusunda kaldı.
BÖLÜM 38
1 Mattan oğlu Şefatya, Paşhur oğlu
Gedalya, Şelemya oğlu Yehukal ve Malkiya oğlu Paşhur Yeremya'nın halka
söylediği şu sözleri duydular:
2 "RAB diyor ki, <Bu kentte kalan
kılıçtan, kıtlıktan, salgından ölecek. Kildaniler'e gidense sağ kalacak, canını
kurtarıp yaşayacak.>
3 RAB diyor ki, <Bu kent kesinlikle
Babil Kralı'nın ordusuna teslim edilecek, Babil Kralı onu ele geçirecek.>
"
4 Önderler krala, "Bu adam
öldürülmeli" dediler, "Çünkü söylediği bu sözlerle kentte kalan
askerlerin ve halkın cesaretini kırıyor. Bu adam halkın yararını değil,
zararını istiyor."
5 Kral Sidkiya, "İşte o sizin
elinizde" diye yanıtladı, "Kral size engel olamaz ki."
6 Böylece Yeremya'yı alıp kralın oğlu
Malkiya'nın muhafız avlusundaki sarnıcına halatlarla sarkıtarak indirdiler.
Sarnıçta su yoktu, yalnız çamur vardı. Yeremya çamura battı.
7 Sarayda görevli hadım Kûşlu Ebet-Melek
Yeremya'nın sarnıca atıldığını duydu. Kral Benyamin Kapısı'nda otururken,
8 Ebet-Melek saraydan çıkıp kralın yanına
gitti ve ona şöyle dedi:
9 "Efendim kral, bu adamların
Peygamber Yeremya'ya yaptıkları kötüdür. Onu sarnıca attılar, orada açlıktan
ölecek. Çünkü kentte ekmek kalmadı."
10 Bunun üzerine kral, "Buradan yanına
üç adam al, Peygamber Yeremya'yı ölmeden sarnıçtan çıkarın" diye ona
buyruk verdi.
11 Ebet-Melek yanına adamları alarak saray
hazinesinin alt odasına gitti. Oradan eski bezler, yırtık pırtık giysiler alıp
halatlarla sarnıca, Yeremya'ya sarkıttı.
12 Sonra Yeremya'ya, "Bu eski bezleri,
yırtık giysileri halatlarla bağlayıp koltuklarının altına geçir" diye
seslendi. Yeremya söyleneni yaptı.
13 Onu halatlarla çekip sarnıçtan
çıkardılar. Yeremya muhafız avlusunda kaldı.
14 Kral Sidkiya Peygamber Yeremya'yı RAB'bin
Tapınağı'nın üçüncü girişine getirterek, "Sana bir şey soracağım"
dedi, "Benden bir şey gizleme."
15 Yeremya, "Sana bir şey bildirirsem,
beni öldürmeyecek misin?" diye karşılık verdi, "Üstelik öğüt versem
bile beni dinlemeyeceksin."
16 Kral Sidkiya, "Bize yaşam veren RAB'bin
varlığı hakkı için seni öldürmeyeceğim, canının peşinde olan bu adamların eline
seni teslim etmeyeceğim" diyerek gizlice ant içti.
17 Bunun üzerine Yeremya Sidkiya'ya şu
karşılığı verdi: "İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB Tanrı diyor ki,
<Babil Kralı'nın komutanlarına teslim olursan, canın bağışlanacak, bu kent
de ateşe verilmeyecek. Sen de ailen de sağ kalacaksınız.
18 Ama Babil Kralı'nın komutanlarına teslim
olmazsan, kent Kildaniler'e teslim edilecek, onu ateşe verecekler. Sen de
onlardan kaçıp kurtulamayacaksın.> "
19 Kral Sidkiya, "Kildaniler'in
tarafına geçen Yahudiler'den korkuyorum" dedi, "Kildaniler beni
onların eline verebilir, onlar da bana kötü davranırlar."
20 "Vermezler" diye yanıtladı
Yeremya, "Lütfen sana aktardığım RAB'bin sözünü işit. O zaman sağ kalır,
iyilik görürsün.
21 Ama teslim olmak istemezsen, RAB bana
şunu açıkladı:
22 Yahuda Kralı'nın sarayında kalan bütün
kadınlar Babil Kralı'nın komutanlarına çıkarılacak. O kadınlar sana,
"<Güvendiğin insanlar Seni aldatıp yenilgiye uğrattı; Çamura battı
ayakların, Güvendiğin insanlar seni bırakıp gitti>
23 "Bütün karıların, çocukların
Kildaniler'e teslim edilecek. Sen de onlardan kaçıp kurtulamayacak, Babil
Kralı'nın eliyle yakalanacaksın. Bu kent ateşe verilecek."
24 Sidkiya, "Ölmek istemiyorsan,
konuştuklarımızı kimse duymasın" dedi,
25 "Görevliler seninle konuştuğumu
duyup da gelir, <Krala ne söyledin, kral sana ne dedi, açıkla bize, bizden
gizleme! Yoksa seni öldürürüz> derlerse,
26 <Beni Yonatan'ın evine geri gönderme,
yoksa orada ölürüm diye krala yalvardım> dersin."
27 Bütün görevliler gelip Yeremya'yı sorguya
çektiler. Yeremya kralın kendisine söylemesini buyurduğu her şeyi onlara
anlattı. Sorguyu bıraktılar. Çünkü kralla yaptığı konuşma duyulmamıştı.
28 Yeremya Yeruşalim'in ele geçirildiği güne
dek muhafız avlusunda kaldı.
BÖLÜM 39
1 Yahuda Kralı Sidkiya'nın dokuzuncu
yılının onuncu ayında Babil Kralı Nebukadnessar bütün ordusuyla Yeruşalim
önlerine gelerek kenti kuşattı.
2 Sidkiya'nın krallığının on birinci
yılında, dördüncü ayın dokuzuncu günü kent surlarında gedik açıldı.
3 Yeruşalim ele geçirilince Babil
Kralı'nın bütün komutanları -Samgarlı Nergal- Sareser, askeri danışman Nebo-
Sarsekim, baş görevli Nergal-Sareser ve bütün öteki görevliler- içeri girip
Orta Kapı'da oturdular.
4 Yahuda Kralı Sidkiya'yla askerler
onları görünce kaçtılar. Gece kral bahçesinin yolundan iki duvarın arasındaki
kapıdan kaçarak Arava yoluna çıktılar.
5 Ama artlarına düşen Kildani ordusu
Eriha ovalarında Sidkiya'ya yetişti, onu yakalayıp Hama topraklarında, Rivla'da
Babil Kralı Nebukadnessar'ın huzuruna çıkardılar. Nebukadnessar onun hakkında
karar verdi:
6 Rivla'da Sidkiya'nın gözü önünde
oğullarını, sonra da bütün Yahuda ileri gelenlerini öldürttü.
7 Sidkiya'nın gözlerini oydu, zincire
vurup Babil'e götürdü.
8 Kildaniler sarayla halkın evlerini
ateşe verdiler, Yeruşalim surlarını yıktılar.
9 Komutan Nebuzaradan kentte sağ
kalanları, kendi safına geçen kaçakları ve geri kalan halkı Babil'e sürgün
etti.
10 Ancak hiçbir şeyi olmayan bazı yoksulları
Yahuda'da bıraktı, onlara bağ ve tarla verdi.
11 Babil Kralı Nebukadnessar, muhafız
birliği komutanı Nebuzaradan aracılığıyla Yeremya'yla ilgili şu buyruğu verdi:
12 "Onu sorumluluğun altına al, ona iyi
bak, hiç zarar verme, senden ne dilerse yap."
13 Bunun üzerine muhafız birliği komutanı
Nebuzaradan, askeri danışman Nebuşazban, baş görevli Nergal-Sareser ve Babil
Kralı'nın öbür görevlileri
14 adam gönderip Yeremya'yı muhafız
avlusundan getirttiler. Evine geri götürmesi için Şafan oğlu Ahikam oğlu
Gedalya'nın koruyuculuğuna verdiler. Böylece Yeremya halkı arasında yaşamını
sürdürdü.
15 Yeremya daha muhafız avlusunda
tutukluyken RAB ona şöyle seslenmişti:
16 "Git, Kûşlu Ebet-Melek'e de ki,
<İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB şöyle diyor: Bu kent üzerine yarar
değil, zarar verecek sözlerimi yerine getirmek üzereyim. O gün olanları sen de
göreceksin.
17 Ama o gün seni kurtaracağım diyor RAB.
Korktuğun adamların eline teslim edilmeyeceksin.
18 Seni kesinlikle kurtaracağım, kılıçla
öldürülmeyeceksin. Hiç değilse canını kurtarmış olacaksın. Çünkü bana güvendin,
diyor RAB.> "
BÖLÜM 40
1 Muhafız birliği komutanı Nebuzaradan
Yeremya'yı Rama'da salıverdikten sonra RAB Yeremya'ya seslendi. Nebuzaradan onu
Babil'e sürülen Yeruşalim ve Yahuda halkıyla birlikte zincire vurulmuş olarak
Rama'ya götürmüştü.
2 Muhafız birliği komutanı Yeremya'yı
yanına çağırtıp, "Tanrın RAB buraya karşı bu felaketi belirledi"
dedi,
3 "Şimdi dediğini yaptı, yapacağını
söylediği her şeyi yerine getirdi. Çünkü RAB'be karşı günah işlediniz, O'nun
sözünü dinlemediniz. Bütün bunlar bu yüzden başınıza geldi.
4 İşte ellerindeki zincirleri çözüyorum.
Benimle Babil'e gelmeyi yeğlersen gel, sana iyi bakarım; eğer benimle Babil'e
gelmek istemezsen de sorun yok. Bak, bütün ülke önünde! İyi ve doğru bildiğin
yere git.
5 Ama burada kalırsan Babil Kralı'nın
Yahuda kentlerine vali atadığı Şafan oğlu Ahikam oğlu Gedalya'nın yanına dönüp
onunla birlikte halkın arasında yaşa ya da istediğin yere git." ve".
Muhafız birliği komutanı Yeremya'ya yiyecek ve armağan verip yoluna gönderdi.
6 Yeremya Mispa'ya, Ahikam oğlu
Gedalya'nın yanına gitti. Onunla ve ülkede kalan halkla birlikte orada yaşamaya
başladı.
7 Kırdaki ordu komutanlarıyla adamları,
Babil Kralı'nın Ahikam oğlu Gedalya'yı ülkeye vali atadığını, Babil'e sürülmemiş
yoksul kadın, erkek ve çocukları ona emanet ettiğini duyunca,
8 Mispa'ya, Gedalya'nın yanına geldiler.
Gelenler Netanya oğlu İsmail, Kareah'ın oğulları Yohanan ve Yonatan, Tanhumet
oğlu Seraya, Netofalı Efay'ın oğulları, Maakalı oğlu Yaazanya ve adamlarıydı.
9 Şafan oğlu Ahikam oğlu Gedalya onlara
ve adamlarına ant içerek, "Kildaniler'e kulluk etmekten korkmayın"
dedi, "Ülkeye yerleşip Babil Kralı'na hizmet edin. Böylesi sizin için daha
iyi olur.
10 Bana gelince, Mispa'da kalacağım, gelecek
Kildaniler'in önünde sizi temsil edeceğim. Siz şarap, yaz meyveleri, zeytinyağı
toplayıp kaplarınızda depolayın ve aldığınız kentlerde yaşayın."
11 Moav, Ammon, Edom ve öbür ülkelerde
yaşayan Yahudiler'in hepsi, Babil Kralı'nın Yahuda'da bir kesim halkı sağ bıraktığını
ve Şafan oğlu Ahikam oğlu Gedalya'yı onlara vali atadığını duyunca,
12 sürülmüş oldukları ülkelerden geri dönüp
Yahuda'ya, Mispa'da bulunan Gedalya'nın yanına geldiler. Sonra bol bol şarap ve
yaz meyvesi topladılar.
13 Kareah oğlu Yohanan'la kırdaki bütün ordu
komutanları da Mispa'da bulunan Gedalya'nın yanına geldiler.
14 Ona, "Ammon Kralı Baalis'in seni
öldürmek için Netanya oğlu İsmail'i gönderdiğini bilmiyor musun?" dediler.
Gelgelelim Ahikam oğlu Gedalya onlara inanmadı.
15 Kareah oğlu Yohanan Mispa'da Gedalya'ya
gizlice, "İzin ver de gidip Netanya oğlu İsmail'i öldüreyim" dedi,
"Kimse bilmeyecek! Neden seni öldürsün de çevrende toplanan bütün
Yahudiler dağılsın, Yahuda'da sağ kalmış olanlar yok olsun?"
16 Ama Ahikam oğlu Gedalya, "Böyle birşey
yapma! İsmail'le ilgili söylediklerin yalan" dedi.
BÖLÜM 41
1 O yılın yedinci ayında kral soyundan ve
kralın baş görevlilerinden Elişama oğlu Netanya oğlu İsmail, on adamıyla
birlikte Mispa'ya, Ahikam oğlu Gedalya'nın yanına gitti. Orada, Mispa'da birlikte
yemek yerlerken,
2 Netanya oğlu İsmail'le yanındaki on
adam ayağa kalkıp Babil Kralı'nın ülkeye vali atadığı Şafan oğlu Ahikam oğlu
Gedalya'yı kılıçla öldürdüler.
3 İsmail Mispa'da Gedalya'yla birlikte
olan bütün Yahudiler'i ve oradaki Kildan askerlerini de öldürdü.
4 Gedalya öldürüldükten bir gün sonra,
ölüm haberi duyulmadan önce
5 Şekem'den, Şilo'dan, Samiriye'den
sakallarım tıraş etmiş, giysilerini yırtmış, bedenlerinde yaralar açmış seksen
adam geldi. RAB'bin Tapınağı'nda sunmak için yanlarında tahıl, günnük
getirmişlerdi.
6 Netanya oğlu İsmail Mispa'dan ağlaya
ağlaya onları karşılamaya çıktı. Onları görünce, "Ahikam oğlu Gedalya'ya
gelin" dedi.
7 Kente girince, Netanya oğlu İsmail ve
yanındakiler onları öldürüp bir sarnıca attılar.
8 Ancak onlardan on kişi İsmail'e,
"Bizi öldürme!" dediler, "Tarlada saklı buğdayımız, arpamız,
zeytinyağımız ve balımız var." Böylece İsmail vazgeçip onları öbürleriyle
birlikte öldürmedi.
9 İsmail'in öldürdüğü adamların
bedenlerini atmış olduğu sarnıç büyüktü. Kral Asa, bu sarnıcı İsrail Kralı
Baaşa'dan korunmak için kazmıştı. Netanya oğlu İsmail orayı ölülerle doldurdu.
aracılığıyla".
10 İsmail, muhafız birliği komutanı
Nebuzaradan'ın Ahikam oğlu Gedalya'nın sorumluluğuna bıraktığı Mispa'daki bütün
halkı ve kral kızlarını tutsak aldı. Netanya oğlu İsmail tümünü tutsak alıp
Ammonlular'a sığınmak üzere yola çıktı.
11 Kareah oğlu Yohanan ve yanındaki ordu
komutanları, Netanya oğlu İsmail'in işlediği cinayetleri duyunca,
12 bütün adamlarını alıp Netanya oğlu
İsmail'le savaşmaya gittiler. Givon'daki büyük havuzun yakınında ona
yetiştiler.
13 İsmail'in yanındaki adamlar, Kareah oğlu
Yohanan ve yanındaki ordu komutanlarını görünce sevindiler.
14 İsmail'in Mispa'dan tutsak olarak
götürdüğü herkes geri dönüp Kareah oğlu Yohanan'a katıldı.
15 Netanya oğlu İsmail ve sekiz adamıysa
Yohanan'dan kaçıp Ammonlular'a sığındılar.
16 Kareah oğlu Yohanan'la yanındaki ordu
komutanları sağ kalanların hepsini - Ahikam oğlu Gedalya'yı öldüren Netanya
oğlu İsmail'den kurtarıp Givon'dan geri getirdiği yiğit askerleri, kadınları,
çocukları, saray görevlilerini- Mispa'dan alıp götürdüler.
17 Kildaniler'den kaçmak için Mısır'a doğru
yola çıktılar. Beytlehem yakınında, Gerut-Kimham'da durdular. Kildaniler'den
korkuyorlardı. Çünkü Netanya oğlu İsmail, Babil Kralı'nın ülkeye vali atadığı
Ahikam oğlu Gedalya'yı öldürmüştü.
BÖLÜM 42
1 Ordu komutanları, Kareah oğlu Yohanan,
Hoşaya oğlu Azarya ve küçük büyük bütün halk yaklaşıp
2 Peygamber Yeremya'ya şöyle dediler:
"Lütfen dileğimizi kabul et! Bizim için, bütün sağ kalan bu halk için
Tanrın RAB'be yakar. Çünkü bir zamanlar sayıca çok olan bizler gördüğün gibi
şimdi azınlıkta kaldık.
3 Tanrın RAB nereye gideceğimizi, ne
yapacağımızı bize bildirsin." 43:2).
4 Peygamber Yeremya, "Olur"
dedi, "İsteğiniz uyarınca Tanrınız RAB'be yakaracağım. RAB bana ne yanıt
verirse, bir şey saklamadan size bildireceğim."
5 Bunun üzerine, "Tanrın RAB'bin
senin aracılığınla bize bildireceği her sözü yerine getirmezsek, RAB aramızda
gerçek ve güvenilir tanık olsun" dediler,
6 "Seni kendisine gönderdiğimiz
Tanrımız RAB'bin sözünü beğensek de beğenmesek de dinleyeceğiz ki, üzerimize
iyilik gelsin. Evet, Tanrımız RAB'bin sözünü dinleyeceğiz."
7 On gün sonra RAB Yeremya'ya seslendi.
8 Yeremya, Kareah oğlu Yohanan'la
yanındaki ordu komutanlarını ve küçük büyük bütün halkı çağırdı.
9 Onlara şöyle dedi: "Dileğinizi
önüne sunmam için beni kendisine gönderdiğiniz İsrail'in Tanrısı RAB diyor ki,
10 <Bu ülkede kalırsanız, sizi bina
ederim, yıkmam; dikerim, sökmem. Çünkü başınıza getirdiğim felakete üzülüyorum.
11 Korktuğunuz Babil Kralı'ndan artık
korkmayın, ondan korkmayın diyor RAB. Çünkü ben sizinleyim, sizi kurtaracak,
onun elinden özgür kılacağım.
12 Size sevecenlik göstereceğim. Şöyle ki,
Babil Kralı size acıyacak, sizi topraklarınıza geri gönderecek.>
13 "Ama, <Bu ülkede kalmayacağız>
der, Tanrınız RAB'bin sözünü dinlemezseniz,
14 <Savaş görmeyeceğimiz, boru sesi
duymayacağımız, açlık çekmeyeceğimiz Mısır'a gidip orada yaşayacağız>
derseniz,
15 RAB'bin sözünü dinleyin, ey Yahuda'dan
sağ kalanlar! İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB şöyle diyor: <Eğer
Mısır'a gidip orada yerleşmeye kesin kararlıysanız,
16 korktuğunuz kılıç size orada yetişecek,
tasalandığınız kıtlık Mısır'da yakanıza yapışacak, orada öleceksiniz.
17 Yerleşmek üzere Mısır'a gitmeye kararlı
olan herkes kılıçtan, kıtlıktan, salgın hastalıktan ölecek. Başlarına
getireceğim felaketten kurtulup sağ kalan olmayacak.>
18 "İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen
RAB diyor ki, <Öfkem, kızgınlığım Yeruşalim'de yaşayanların üzerine
döküldüğü gibi, siz Mısır'a gidenlerin üzerine de dökülecek. Siz lanetlik,
dehşet konusu olacak, aşağılanacak, yerileceksiniz. Burayı bir daha
görmeyeceksiniz.>
19 Ey Yahuda'dan sağ kalanlar, RAB size,
<Mısır'a gitmeyin!> diye buyurmuştur. Bunu iyi bilin. Bugün sizi
uyarıyorum:
20 Beni Tanrınız RAB'be gönderip, <Bizim
için Tanrımız RAB'be yakar. O'nun bize söyleyeceği her şeyi bildir,
yapacağız> demekle kendinizi aldatıyorsunuz!
21 Bugün size bildirdim, ama Tanrınız RAB'bin
benim aracılığımla size ilettiği sözlerin hiçbirini dinlemediniz.
22 Şimdi iyi bilin ki, yerleşmek üzere
gitmeye can attığınız yerde kılıçtan, kıtlıktan, salgın hastalıktan
öleceksiniz."
BÖLÜM 43
1 Yeremya Tanrıları RAB'bin bütün bu
sözlerini -Tanrıları RAB'bin onun aracılığıyla kendilerine ilettiği her şeyi-
halka bildirmeyi bitirince
2 Hoşaya oğlu Azarya, Kareah oğlu Yohanan
ve bütün küstah adamlar ona, "Yalan söylüyorsun!" dediler,
"Tanrımız RAB, <Yerleşmek üzere Mısır'a gitmeyin> demek için göndermedi
seni bize.
3 Bizi öldürsünler, Babil'e sürsünler
diye Kildaniler'in eline teslim etmek için Neriya oğlu Baruk seni bize karşı
kışkırtıyor."
4 Böylece Kareah oğlu Yohanan, bütün ordu
komutanları ve halk RAB'bin Yahuda'da kalmalarına ilişkin buyruğuna karşı
geldiler.
5 Kareah oğlu Yohanan'la bütün ordu
komutanları, sürüldükleri uluslardan yerleşmek üzere Yahuda'ya geri dönen
Yahuda halkını alıp götürdüler.
6 Muhafız birliği komutanı Nebuzaradan'ın
Şafan oğlu Ahikam oğlu Gedalya'nın sorumluluğuna bırakmış olduğu bütün
kadınları, erkekleri, çocukları, kral kızlarını da götürdüler. Peygamber
Yeremya'yla Neriya oğlu Baruk'u da alıp
7 RAB'bin sözünü dinlemeyerek Mısır'a
gittiler. Tahpanhes'e vardılar.
8 Tahpanhes'te RAB Yeremya'ya şöyle
seslendi:
9 "Yahudiler'in gözü önünde eline
büyük taşlar al, Tahpanhes'te firavun sarayının girişindeki tuğla kaldırımın
harcına göm.
10 Onlara de ki, <İsrail'in Tanrısı, Her
Şeye Egemen RAB şöyle diyor: İşte kulum Babil Kralı Nebukadnessar'ı buraya
getirtip tahtını harca gömdüğüm bu taşların üzerine kuracağım. Nebukadnessar
otağını bu taşların üzerine kuracak.
11 Gelip Mısır'ı bozguna uğratacak. Ölüm
için ayrılanlar ölüme, Sürgün için ayrılanlar sürgüne, Kılıç için ayrılanlar
kılıca gidecek.
12 Mısır ilahlarının tapınaklarını ateşe
verip yakacak, ilahları alıp götürecek. Çoban giysisiyle kendisini nasıl
örterse, o da Mısır'ı öyle örtecek. Sonra oradan sağ salim çıkacak.
13 Mısır'daki Güneş Tapınağı'nın dikili
taşlarını kıracak, Mısır ilahlarının tapınaklarını ateşe verecek.> " [Masoretik metin "Yakacağım".]
BÖLÜM 44
1 Mısır'ın Migdol, Tahpanhes, Nof*
kentlerinde ve Patros bölgesinde yaşayan Yahudiler'e ilişkin RAB Yeremya'ya
şöyle seslendi:
2-3 "İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen
RAB diyor ki, Yeruşalim ve Yahuda kentlerine getirdiğim bütün felaketleri
gördünüz. İşte yaptıkları kötülük yüzünden kentler bugün yıkık; içlerinde
oturan yok. Sizin de kendilerinin ve atalarının da önceden tanımadığınız başka
ilahlara buhur yakıp taparak beni öfkelendirdiler.
4 Peygamber kullarımı defalarca gönderip,
<Nefret ettiğim bu iğrençlikleri yapmayın!> diyerek onları uyardım.
5 Ama dinlemediler, kulak asmadılar.
Kötülüklerinden dönmediler, başka ilahlara buhur yakmaktan vazgeçmediler.
6 Bu yüzden kızgın öfkemi döktüm; Yahuda
kentlerine, Yeruşalim sokaklarına karşı öfkem giderek şiddetlendi. Onlar bugün
olduğu gibi yıkık ve ıssız bırakıldı.
7 "İsrail'in Tanrısı RAB, Her Şeye
Egemen Tanrı şöyle diyor: Neden bu büyük felaketi başınıza getiriyorsunuz? Kadın
erkek, çoluk çocuk Yahuda halkından kesilip atılacak, sizden sağ kalan
olmayacak.
8 Yerleşmek üzere geldiğiniz Mısır'da
ellerinizin yaptıklarıyla, başka ilahlara buhur yakmakla beni
öfkelendiriyorsunuz. Başınıza felaket getiriyorsunuz. Dünyadaki uluslarca
aşağılanacak, yerileceksiniz.
9 Yahuda'da, Yeruşalim sokaklarında
atalarınızın, Yahuda krallarıyla karılarının, kendinizin, karılarınızın
yaptığınız kötülükleri unuttunuz mu?
10 Bugüne dek pişmanlık duymadılar, benden
korkmadılar. Size ve atalarınıza verdiğim yasa ve kurallar uyarınca
yaşamadılar.
11 "Bu yüzden İsrail'in Tanrısı, Her
Şeye Egemen RAB diyor ki: Başınıza yıkım getirmeye, bütün Yahuda halkını yok
etmeye kararlıyım.
12 Yerleşmek üzere Mısır'a gelmeye kararlı
olan Yahuda'nın sağ kalanlarını ele alacağım. Hepsi Mısır'da yok olacak;
kılıçtan geçirilecek ya da kıtlıktan ölecek. Küçük büyük hepsi kılıçtan,
kıtlıktan ölecek. Lanetlenecek, dehşet konusu olacak, aşağılanacak,
yerilecekler.
13 Yeruşalim'i cezalandırdığım gibi,
Mısır'da yaşayanları da kılıçla, kıtlıkla, salgın hastalıkla cezalandıracağım.
14 Yerleşmek için Mısır'a gelen Yahuda
halkının sağ kalanlarından hiçbiri kurtulmayacak, hiç kimse sağ kalıp Yahuda'ya
dönmeyecek. Yerleşmek üzere oraya dönmek isteseler de, kaçıp kurtulan birkaç
kişi dışında dönen olmayacak."
15 Karılarının başka ilahlara buhur
yaktığını bilen erkekler, orada duran kadınlar, Mısır'ın Patros bölgesinde
yaşayan bütün halk -ki büyük bir topluluktu- Yeremya'ya şu karşılığı verdi:
16 "RAB'bin adıyla bize söylediklerini
dinlemeyeceğiz!
17 Tersine, yapacağımızı söylediğimiz her
şeyi kesinlikle yapacağız: Gök Kraliçesi'ne buhur yakacak, atalarımızın,
krallarımızın, önderlerimizin ve kendimizin Yahuda kentlerinde, Yeruşalim
sokaklarında yaptığımız gibi ona dökmelik sunular dökeceğiz. O zamanlar bol
yiyeceğimiz vardı, her işimiz yolundaydı, sıkıntı çekmiyorduk.
18 Oysa Gök Kraliçesi'ne buhur yakmayı,
dökmelik sunular dökmeyi bıraktığımız günden bu yana her yönden yokluk
çekiyoruz; kılıçtan, kıtlıktan yok oluyoruz."
19 Kadınlar, "Evet, Gök Kraliçesi'ne
buhur yakıp dökmelik sunular dökeceğiz! Ona benzer pideler pişirip kendisine
dökmelik sunular döktüğümüzü kocalarımız bilmiyor muydu sanki?" diye
eklediler.
20 Bunun üzerine Yeremya ona karşılık veren
kadın erkek bütün halka şöyle dedi:
21 "Sizin, atalarınızın, krallarınızın,
önderlerinizin, ülke halkının Yahuda kentlerinde, Yeruşalim sokaklarında
yaktığınız buhuru RAB unuttu mu? Haberi yok muydu?
22 RAB yaptığınız kötülüklere, iğrençliklere
artık dayanamadığı için, bugün olduğu gibi ülkeniz aşağılanıp yerildi, kimsenin
yaşamadığı dehşet verici bir viranelik oldu.
23 Siz başka ilahlara buhur yaktınız, RAB'be
karşı günah işlediniz; O'nun sözünü dinlemediniz, yasasına, kurallarına,
antlaşma koşullarına uymadınız. Bu yüzden bugün olduğu gibi başınıza felaket
geldi. > >
24 Yeremya bütün halka, özellikle de
kadınlara, "RAB'bin sözüne kulak verin, ey Mısır'da yaşayan
Yahudalılar" dedi,
25 "İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen
RAB diyor ki, <Gök Kraliçesi'ne buhur yakacağız, dökmelik sunular dökeceğiz,
adaklarımızı kesinlikle yerine getireceğiz> diyerek siz de karılarınız da
verdiğiniz sözü yerine getirdiniz. "Öyleyse verdiğiniz sözü tutun!
Adadığınız adakları tümüyle yerine getirin!
26 Mısır'da yaşayan Yahudiler, RAB'bin
sözünü dinleyin! <Büyük adım üzerine ant içiyorum ki> diyor RAB,
<Mısır'da yaşayan Yahudiler'den hiçbiri bundan böyle adımı ağzına alıp
Egemen RAB'bin varlığı hakkı için diye ant içmeyecek.
27 Çünkü onların yararını değil, zararını
gözlüyorum; Mısır'da yaşayan Yahudiler yok olana dek kılıçtan, kıtlıktan
ölecek.
28 Kılıçtan kurtulup da Mısır'dan Yahuda'ya
dönenlerin sayısı pek az olacak. Mısır'a yerleşmeye gelen Yahuda halkından sağ
kalanlar o zaman kimin sözünün yerine geldiğini anlayacak: Benim sözümün mü,
yoksa onlarınkinin mi?
29 "<Başınıza yıkım getireceğim;
sözümün yerine geleceğini bilesiniz diye> diyor RAB, <Sizi burada
cezalandıracağıma ilişkin belirti şu olacak.>
30 RAB diyor ki, <Yahuda Kralı Sidkiya'yı
can düşmanı Babil Kralı Nebukadnessar'ın eline nasıl teslim ettimse, Mısır
Firavunu Hofra'yı da can düşmanlarının eline öyle teslim edeceğim.> "
BÖLÜM 45
1 Yahuda Kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim'in
dördüncü yılında Neriya oğlu Baruk, Peygamber Yeremya'nın kendisine söylediği
sözleri tomara yazdıktan sonra Yeremya ona şunları söyledi:
2 "Ey Baruk, İsrail'in Tanrısı RAB
sana şöyle diyor:
3 Sen, <Vay başıma! Çünkü RAB acıma
acı kattı. İnlemekten bitkin düştüm, bana rahat yok> dedin.
4 "RAB bana, <Ona şöyle
diyeceksin> dedi: <RAB diyor ki, bütün ülkeyi yıkacağım; bina ettiğimi
yıkacak, diktiğimi sökeceğim.
5 Sana gelince, büyük şeyler peşinde mi
koşuyorsun? Sakın koşma! Çünkü bütün halkın üzerine felaket getirmek
üzereyim> diyor RAB, <Ama sen nereye gidersen git, canını bağışlayacağım.>
"
BÖLÜM 46
1 RAB uluslara ilişkin Peygamber
Yeremya'ya şöyle seslendi:
2 Mısır'a ilişkin: Yahuda Kralı Yoşiya
oğlu Yehoyakim'in dördüncü yılında, Babil Kralı Nebukadnessar'ın Fırat
kıyısında, Karkamış'ta yenilgiye uğrattığı Firavun Neko'nun ordusuyla ilgili
bildiri:
3 "Küçük büyük kalkanları dizin,
Savaşmak için ilerleyin!
4 Atları koşun, beygirlere binin!
Miğferlerinizi takın, yerinizi alın! Mızraklarınızı cilalayın, Zırhlarınızı
kuşanın!
5 Ne görüyorum? Dehşete düştüler, geri
çekiliyorlar! Yiğitleri bozguna uğramış, Arkalarına bakmadan kaçışıyorlar. Her
yer dehşet içinde" diyor RAB.
6 "Ayağı tez olan kaçamıyor, Yiğit
kaçıp kurtulamıyor. Kuzeyde, Fırat kıyısında Tökezleyip düştüler.
7 Nil gibi yükselen, Irmak gibi suları
çalkalanan kim?
8 Mısır'dır Nil gibi yükselen, Irmak gibi
suları çalkalanan. <Yükselip yeryüzünü kaplayacağım; Kentleri de içlerinde
oturanları da Yok edeceğim> diyor Mısır.
9 Şahlanın, ey atlar! Çılgınca saldırın,
ey savaş arabaları! Ey kalkan taşıyan Kûşlu, Pûtlu yiğitler, Yay çeken
Ludlular, ilerleyin!
10 "Çünkü o gün Her Şeye Egemen RAB'bin
günüdür. Düşmanlarından öç alması için Öç günüdür. Kılıç doyana dek yiyecek,
Kanlarını kana kana içecek. Çünkü Rab, Her Şeye Egemen RAB Kuzeyde, Fırat
kıyısında kurban hazırlıyor.
11 "Ey erden kız Mısır, Gilat'a git de
merhem al! Ama boşuna çok ilaç kullanıyorsun, Senin için şifa yok.
12 Uluslar utancını duydu, Feryadınla doldu
yeryüzü. Yiğit yiğide tökezleyip İkisi birlikte yere seriliyor."
13 Babil Kralı Nebukadnessar'ın gelip
Mısır'a saldıracağına ilişkin RAB'bin Peygamber Yeremya'ya bildirdiği söz
şudur:
14 "Mısır'da bildirin, Migdol'da
duyurun, Nof'ta, Tahpanhes'te duyurun: <Yerini al, hazırlan, Çünkü
çevrendekileri yiyip bitiriyor kılıç!>
15 İlahın Apis neden kaçtı? Boğan neden ayakta
kalamadı? Çünkü RAB onu yere serdi! ayakta kalamadı? Çünkü RAB onu yere
serdi!" [(bkz. Septuaginta),
Masoretik metin "Yiğitlerin neden yere serildi? Ayakta duracak halleri
yok, çünkü RAB onları yere serdi!"]
16 Boyuna tökezleyip birbirlerinin üzerine düşecekler.
<Kalkın, acımasızların kılıcı yüzünden halkımıza, Yurdumuza dönelim>
diyecekler.
17 <Firavun yaygaracının biri, Fırsatı
kaçırdı> diyecekler.
18 "Varlığım hakkı için" diyor
Kral, Adı Her Şeye Egemen RAB, "Dağlar arasında Tavor Dağı nasılsa, Karmel
Dağı deniz kıyısında nasılsa, Size saldıracak kişi de öyledir.
19 Ey sizler, Mısır'da yaşayanlar, Toplayın
eşyanızı, sürgüne gideceksiniz! Nof öyle viran olup yanacak ki, Kimse
oturmayacak içinde.
20 "Mısır güzel bir düve, Ama kuzeyden
atsineği geliyor ona.
21 Ücretli askerleri besili danalar gibi.
Onlar da geri dönüp birlikte kaçacak, Yerlerinde durmayacaklar. Çünkü
üzerlerine yıkım günü, Cezalandırılacakları an gelecek.
22 Düşman ordusu ilerleyince, Mısır yılan
gibi tıslayarak kaçacak. Ağaç kesen adamlar gibi Baltalarla ona saldıracaklar.
23 Gür olsa bile kesecekler ormanını"
diyor RAB, "Çünkü çekirgelerden daha çok onlar, Sayıya vurulamazlar.
24 Mısır utandırılacak, Kuzey halkının eline
teslim edilecek."
25 İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB diyor
ki, "İşte No Kenti'nin ilahı Amon'u, firavunu, Mısır'la ilahlarını,
krallarını ve firavuna güvenenleri cezalandırmak üzereyim.
26 Hepsini can düşmanları Babil Kralı
Nebukadnessar'la görevlilerinin eline teslim edeceğim. Ama sonra, eskiden
olduğu gibi insanlar yine Mısır'da yaşayacak" diyor RAB.
27 "Korkma, ey kulum Yakup, Yılma, ey
İsrail. Çünkü seni uzak yerlerden, Soyunu sürgün edildiği ülkeden kurtaracağım.
Yakup yine huzur ve güvenlik içinde olacak, Kimse onu korkutmayacak.
28 Korkma, ey kulum Yakup, Çünkü ben
seninleyim" diyor RAB. "Seni aralarına sürdüğüm ulusların hepsini
Tümüyle yok etsem de, Seni büsbütün yok etmeyeceğim. Adaletle yola getirecek,
Hiç cezasız bırakmayacağım seni."
BÖLÜM 47
1 Firavun Gazze'ye saldırmadan önce
RAB'bin Peygamber Yeremya'ya bildirdiği Filistliler'e ilişkin söz şudur:
2 RAB diyor ki, "Bakın sular
kuzeyden nasıl yükseliyor! Taşkın bir ırmak olacak, Ülkeyi ve içindeki her
şeyi, Kentleri ve içinde yaşayanları kaplayacak. İnsanlar yakaracak, Ülkede
yaşayan herkes feryat edecek.
3 Dörtnala koşan aygırların Toynak
seslerinden, Savaş arabalarının takırtısından, Tekerleklerin gürültüsünden
Babalar dönüp çocuklarına bakmayacak; Ellerinde derman kalmayacak.
4 Çünkü Filistliler'in yok edileceği gün
geliyor. Sur ve Sayda'ya yardım edebilecek Sağ kalan herkes kesilip yok
edilecek. RAB Kaftor kıyısından gelen Filistliler'in Sağ kalanlarını yok
edecek.
5 Gazze yastan saçını yolacak, Aşkelon
susturulacak. Ey ovada sağ kalanlar, Ne zamana dek bedenlerinizi
yaralayacaksınız?
6 Ah, RAB'bin kılıcı! Yatışmana daha ne
kadar zaman var? Dön kınına! Dur ve sessiz ol!
7 Ama RAB ona buyruk vermişken,
Aşkelon'a, deniz kıyısına Saldırmak üzere görevlendirmişken Kılıç nasıl
yatışabilir?"
BÖLÜM 48
1 Moav'a ilişkin: İsrail'in Tanrısı, Her
Şeye Egemen RAB şöyle diyor: "Vay Nevo'nun başına gelenlere! Çünkü
viraneye çevrilecek. Kiryatayim utandırılacak, ele geçirilecek. Misgav
utandırılacak, kırılıp dökülecek.
2 Moav artık övülmeyecek, Heşbon'da onun
yıkımı için düzen kuracak, <Haydi, şu Moav ulusuna son verelim>
diyecekler. Ey Madmen, sen de susturulacaksın, Kılıç kovalayacak seni.
3 Horonayim'den feryat duyulacak:
<Kent mahvoldu, büyük yıkıma uğradı!>
4 "Moav yıkılacak, Yavrularının
ağlayışı duyulacak.
5 Ağlaya ağlaya çıkıyorlar Luhit
Yokuşu'ndan, Horonayim inişinde Yıkımın neden olduğu acı feryatlar duyuluyor.
6 Kaçın, canınızı kurtarın! Çölde yaban
eşeği* gibi koşun! [* ya da ardıç
ağacı.]
7 "Evet, başarılarına, mal varlığına
güvendiğin için Sen de ele geçirileceksin. İlahın Kemoş da kâhinleri ve görevlileriyle
birlikte Sürgün edilecek.
8 Yok edici her kente uğrayacak, Tek kent
kurtulmayacak. Vadi yerle bir olacak, Yayla altüst edilecek" diyor RAB.
9 "Moav toprağına tuz dökün,
kısırlaşsın, Kentleri öyle viran olacak ki, Kimse yaşamayacak oralarda.
10 Lanet olsun RAB'bin işini savsaklayana!
Kılıcını kan dökmekten alıkoyana lanet olsun!
11 Moav gençliğinden bu yana güvenlikteydi,
Şarap tortusu gibi durgun kaldı, Bir kaptan öbürüne boşaltılmadı, Sürgüne
gönderilmedi. O yüzden tadını yitirmedi, kokusu bozulmadı.
12 "Ama onu boşaltacak adamları
göndereceğim günler geliyor" diyor RAB, "Onu boşaltacaklar. Kaplarını
boşaltacak, küplerini paramparça edecekler.
13 İsrail halkı güvendiği Beytel'den nasıl
utandıysa, Moav da Kemoş ilahından öyle utanacak.
14 "Nasıl, <Biz yiğidiz, Savaşa
hazır askerleriz> dersiniz?
15 Moav ve kentlerini yerle bir eden,
Saldırıya geçti. En seçkin gençleri kesime gidecek. Adı Her Şeye Egemen RAB
olan Kral böyle diyor.
16 Moav'ın yıkımı yakında geliyor,
Uğrayacağı felaket hızla yaklaşıyor.
17 Dövünün onun için, Ey çevresinde yaşayan,
ününü bilen sizler! <Kudret asası, Görkemli değnek nasıl da kırıldı!>
deyin.
18 "Ey Divon Kenti'nde yaşayan halk,
Görkeminden in, Kuru toprak üstünde otur. Çünkü Moav'ı yerle bir eden sana da
saldıracak, Kalelerini yıkacak.
19 Ey sen, Aroer'de oturan, Yol kenarında
dur da gözle! Kaçan adama, kurtulan kadına, <Ne oldu?> diye sor.
20 Moav utandırıldı, darmadağın oldu. Feryat
et, haykır! Moav'ın yıkıldığını Arnon Vadisi'nde duyur.
21-24 "Yayladaki kentler -Holan, Yahas, Mefaat,
Divon, Nevo, Beytdivlatayim, Kiryatayim, Beytgamul, Beytmeon, Keriyot, Bosra,
uzak yakın bütün Moav kentleri- yargılanacak.
25 Moav'ın boynuzu kesildi, kolu
kırıldı" diyor RAB.
26 "Moav'ı sarhoş edin, Çünkü RAB'be
büyüklük tasladı. Moav kendi kusmuğunda yuvarlanacak, Alay konusu olacak.
27 İsrail senin için gülünesi bir ulus mu
oldu? Hırsızlar arasında mı yakalandı ki, Ondan söz ettikçe baş sallıyorsun?
28 "Ey Moav'da yaşayanlar, Kentlerinizi
terk edip kayalara sığının. Uçurumun ağzında yuvasını yapan Güvercin gibi olun.
29 Moav'ın ne denli gururlanıp
büyüklendiğini, Kendini ne denli beğendiğini, Kibirlenip küstahlaştığını,
Övünüp kabardığını duyduk.
30 Küstahlığını biliyorum" diyor RAB,
"Övünmesi boşunadır, yaptıkları da.
31 Bu yüzden Moav için haykıracak, Bütün
Moav için feryat edeceğim. Ağlayacağım Kîr-Hereset halkı için.
32 Ey Sivma asması, Senin için Yazer
halkından çok ağlayacağım. Filizlerin gölü aşıp Yazer'e ulaştı. Yok edici yaz
meyvelerini, üzümünü yok etti.
33 Moav'ın meyve bahçelerinden,
tarlalarından Sevinç ve neşe yok oldu. Üzüm sıkma çukurlarından şarap akışını
durdurdum; Kimse sevinç çığlıklarıyla üzüm ezmiyor, Çığlıklar var, ama sevinç
çığlıkları değil.
34 "Heşbon ve Elale'nin haykırışları
Yahas'a ulaşıyor. Soar'dan Horonayim'e, Eglat- Şelişiya'ya dek çığlıklar
yükseliyor. Çünkü Nimrim suları bile kurudu.
35 Moav'da puta tapılan yerlerde Sunu
sunanları, İlahlarına buhur yakanları Yok edeceğim" diyor RAB.
36 "Bu yüzden yüreğim ney gibi İnliyor
Moav için; Kîr-Hereset halkı için ney gibi İnliyor yüreğim. Çünkü elde
ettikleri zenginlik uçup gitti.
37 "Herkes saçını sakalını kesecek,
Elini yaralayacak, Beline çul saracak.
38 Moav damlarında, meydanlarında Yalnız
ağlayış var. Çünkü Moav'ı kimsenin beğenmediği Bir kap gibi kırdım" diyor
RAB.
39 "Nasıl da darmadağın oldu Moav!
Nasıl acıyla feryat ediyor! Nasıl da sırtını dönüyor utançtan! Moav
çevresindekilere alay konusu, Dehşet verici bir örnek oldu."
40 RAB diyor ki, "Bakın! Düşman birden
çullanan bir kartal gibi Kanatlarını Moav'ın üzerine açacak.
41 Keriyot ele geçirilecek, Kaleler
alınacak. O gün Moavlı askerlerin yüreği, Doğum sancısı çeken kadının yüreği
gibi olacak.
42 Moav yıkıma uğrayacak, Halk olmaktan
çıkacak; Çünkü RAB'be karşı büyüklük tasladı.
43 Önünde dehşet, çukur ve tuzak var, Ey
Moav halkı!" diyor RAB.
44 "Dehşetten kaçan çukura düşecek,
Çukurdan çıkan tuzağa yakalanacak; Çünkü Moav'ın üzerine Cezalandırma yılını
getireceğim" diyor RAB.
45 "Heşbon'un gölgesinde Bitkin düşmüş
kaçkınlar. Çünkü Heşbon'dan ateş, Sihon'un ortasından alev çıktı; Moavlılar'ın
alınlarını, Kargaşa çıkaranların başlarını yakıp yok etti.
46 Vay sana, ey Moav! İlah Kemoş'un halkı
yok oldu, Oğulların sürgüne gönderildi, Kızların tutsak alındı.
47 Ama son günlerde Yine eski gönencine kavuşturacağım
Moav'ı" diyor RAB. Moav'ın yargısı burada sona eriyor.
BÖLÜM 49
1 RAB Ammonlular'a ilişkin şöyle diyor:
"İsrail'in çocukları yok mu? Yok mu mirasçısı? Öyleyse neden ilah Molek
Gad'ı mülk edindi? Neden onun halkı Gad kentlerinde oturuyor?
2 İşte bu nedenle" diyor RAB,
"Ammonlular'ın Rabba Kenti'ne karşı Savaş narasını işittireceğim günler
geliyor. Rabba ıssız bir höyük olacak, Köyleri ateşe verilecek. Böylece İsrail,
kendisini mülk edinenleri Mülk edinecek" diyor RAB.
3 "Haykır, ey Heşbon! Ay Kenti
yıkıldı! Feryat edin, ey Rabba kızları! Çul sarınıp yas tutun. Duvarların
arasında oraya buraya koşuşun. Çünkü Molek kâhinleri ve görevlileriyle birlikte
Sürgüne gönderilecek.
4 Verimli vadilerinle ne kadar
övünüyorsun, Ey dönek kız! Servetine güvenerek, <Bana kim saldırabilir?>
diyorsun.
5 Bütün çevrenden Dehşet saçacağım
üzerine" Diyor Her Şeye Egemen Egemen RAB. "Her biriniz apar topar
sürülecek, Kaçkınları toplayan olmayacak.
6 Ama sonra Ammonlular'ı Eski gönencine
kavuşturacağım" diyor RAB.
7 Her Şeye Egemen RAB Edom'a ilişkin
şöyle diyor: "Teman Kenti'nde bilgelik kalmadı mı artık? Akıllı kişilerde
öğüt tükendi mi? Bilgelikleri yozlaştı mı?
8 Kaçın, geri dönün, derinliklere
sığının, Ey Dedan'da yaşayanlar! Çünkü Esav'ı cezalandırdığımda Başına felaket
getireceğim.
9 Üzüm toplayanlar bağına girseydi,
Birkaç salkım bırakmazlar mıydı? Gece hırsızlar gelselerdi, Yalnızca
gereksindiklerini çalmazlar mıydı?
10 Oysa ben Esav'ı çırılçıplak soyacak,
Gizli yerlerini açığa çıkaracağım, Gizlenemeyecek. Çocukları, akrabaları,
komşuları Yıkıma uğrayacak. Kendisi de yok olacak!
11 Öksüz çocuklarını bırak, Ben yaşatırım
onları. Dul kadınların da bana güvensinler."
12 RAB diyor ki, "Hak etmeyenler bile
kâseyi içmek zorundayken, Sen mi cezasız kalacaksın? Hayır, cezasız
kalmayacaksın, Kesinlikle içeceksin kâseyi.
13 Adım üzerine ant içerim ki" diyor
RAB, "Bosra dehşet konusu olacak, yerilecek, Viraneye dönecek,
aşağılanacak. Bütün kentleri sonsuza dek yıkık kalacak."
14 RAB'den bir haber aldım: Uluslara
gönderdiği haberci, "Edom'a saldırmak için toplanın, Savaşa
hazırlanın!" diyor.
15 "Bak, seni uluslar arasında küçük
düşüreceğim, İnsanlar seni hor görecek.
16 Saçtığın dehşet ve yüreğindeki gurur Seni
aldattı. Sen ki, kaya kovuklarında yaşıyor, Tepenin doruğunu elinde tutuyorsun.
Yuvanı kartal gibi yükseklerde kursan da, Oradan indireceğim seni" diyor
RAB. Edom'un başkentinin adıydı.
17 "Edom dehşet konusu olacak, Oradan
geçen herkes şaşkın şaşkın bakıp Başına gelen belalardan ötürü Onunla alay
edecek.
18 Sodom'la Gomora'yı ve çevredeki köyleri
Nasıl yerle bir ettimse" diyor RAB, "Orada da kimse oturmayacak,
İnsan oraya yerleşmeyecek.
19 "Şeria çalılıklarından Sulak otlağa
çıkan aslan gibi Edom'u bir anda yurdundan kovacağım. Seçeceğim kişiyi ona
yönetici atayacağım. Var mı benim gibisi? Var mı bana dava açacak biri, Bana
karşı duracak çoban?"
20 Bu yüzden RAB'bin Edom'a karşı ne
tasarladığını, Teman'da yaşayanlara karşı ne amaçladığını işitin: "Sürünün
küçükleri bile sürülecek, Halkı yüzünden Edom otlakları çöle dönüştürülecek.
21 Yıkılışlarının gürültüsünden yeryüzü
titreyecek, Çığlıkları Kızıldeniz'e dek duyulacak.
22 Düşman kartal gibi üzerlerine çullanacak,
Kanatlarını Bosra'ya karşı açacak. O gün Edomlu askerlerin yüreği, Doğum
sancısı çeken kadının yüreği gibi olacak."
23 Şam'a ilişkin: "Hama ve Arpat
utanacak, Çünkü kötü haber işittiler. Korkudan eridiler, Sessiz duramayan deniz
gibi Kaygıyla sarsıldılar.
24 "Şam güçsüz düştü, Kaçmak için
döndü; Telaşa kapıldı, Doğuran kadın gibi Sancı ve acılar sardı onu.
25 Nasıl oldu da sevinç bulduğum ünlü kent
Terk edilmedi?
26 Bu yüzden gençleri meydanlarda düşecek,
Bütün savaşçıları susturulacak o gün" Diyor Her Şeye Egemen RAB.
27 "Şam surlarını ateşe vereceğim,
Yakıp yok edecek Ben-Hadat'ın saraylarını."
28 Babil Kralı Nebukadnessar'ın bozguna
uğrattığı Kedar ve Hasor krallıklarına ilişkin RAB şöyle diyor: "Kalkın,
Kedar'a saldırın, Doğu halkını yok edin.
29 Çadırlarıyla sürüleri alınacak, Çadır
perdeleri, Eşyalarıyla develeri alınıp götürülecek. İnsanlar, <Her yer dehşet
içinde!> diye bağıracaklar onlara.
30 Kaçın, uzaklaşın! Derinliklere sığının,
Ey Hasor'da oturanlar!" diyor RAB. "Çünkü Babil Kralı Nebukadnessar
Size düzen kurdu; Sizin için bir tasarısı var.
31 Kalkın, tasasız ve güvenlik içinde
Yaşayan ulusa saldırın" diyor RAB. "Onun kent kapıları, sürgüleri
yok, Halkı tek başına yaşıyor.
32 Develeri yağma edilecek, Sayısız sürüleri
çapul malı olacak. Zülüflerini kesenleri Dört yana dağıtacağım, Her yandan
felaket getireceğim başlarına" diyor RAB.
33 "Çakalların uğrağı Hasor, Sonsuza
dek viran kalacak, Orada kimse oturmayacak, İnsan oraya yerleşmeyecek."
34 Yahuda Kralı Sidkiya'nın krallığının
başlangıcında RAB'bin Peygamber Yeremya'ya bildirdiği Elam'a ilişkin söz şudur:
35 Her Şeye Egemen RAB diyor ki,
"Bakın, Elam'ın yayını, Asıl gücünü kıracağım.
36 Üzerine göğün dört ucundan Dört rüzgarı
gönderecek, Halkını bu rüzgarlara dağıtacağım. Elam sürgünlerinin gitmediği Bir
ulus kalmayacak.
37 Düşmanlarının önünde, Can düşmanlarının
önünde Elam'ı darmadağın edeceğim. Başlarına felaket gönderecek, Şiddetli
öfkemi yağdıracağım" diyor RAB, "Onları büsbütün yok edene dek
Peşlerine kılıcı salacağım.
38 Elam'da tahtımı kuracak, Elam Kralı'yla
önderlerini Yok edeceğim" diyor RAB.
39 "Ama son günlerde Elam'ı eski
gönencine kavuşturacağım" diyor RAB.
BÖLÜM 50
1 RAB'bin Babil ve Kildan ülkesine
ilişkin Peygamber Yeremya aracılığıyla bildirdiği söz şudur:
2 "Uluslara duyurun, haberi
bildirin! Sancak dikip duyurun, hiçbir şey gizlemeyin! <Babil ele
geçirilecek> deyin, <İlahı Bel utandırılacak, İlahı Marduk paramparça
olacak. Putları utandırılacak, İlahları paramparça olacak.>
3 Çünkü kuzeyden gelen bir ulus ona
saldıracak, Ülkesini viran edecek. Orada kimse yaşamayacak, İnsan da hayvan da
kaçıp gidecek.
4 O günlerde, o zamanda" diyor RAB,
"İsrail halkıyla Yahuda halkı birlikte gelecek; Tanrıları RAB'bi aramak
için Ağlaya ağlaya gelecekler.
5 Yüzleri Siyon'a dönük, Oraya giden yolu
soracak, Kalıcı, unutulmaz bir antlaşmayla RAB'be bağlanmak için gelecekler.
6 "Halkım yitik koyunlardır, Çobanları
onları baştan çıkardı. Dağlarda başıboş dolandırdılar onları, Dağ, tepe avare
dolaştılar, Kendi ağıllarını unuttular.
7 Kim bulduysa yedi onları. Düşmanları,
<Biz suçlu değiliz> dediler, <Çünkü onlar gerçek otlakları olan
RAB'be, Atalarının umudu RAB'be karşı günah işlediler. >
8 "Babil'den kaçıp kurtulun! Kildan
ülkesini terk edin, Sürüye yön veren teke gibi olun!
9 Çünkü birbiriyle anlaşmış büyük
ulusları Kuzeydeki topraklardan kışkırtıp Babil'in karşısına çıkaracağım.
Babil'le savaşmak üzere karşısına dizilecek, Onu kuzeyden ele geçirecekler.
Okları usta savaşçı oku gibidir, Hiçbiri boş dönmeyecek.
10 Kildan ülkesi yağmaya uğrayacak, Onu
yağmalayanlar mala doyacak" diyor RAB.
11 "Ey mirasımı yağmalayan sizler!
Madem sevinip coşuyorsunuz, Harman döven düve gibi sıçrıyor, Aygır gibi
kişniyorsunuz;
12 Anneniz büyük utanca boğulacak, Sizi
doğuranın yüzü kızaracak. Ulusların en önemsizi, Kurak, bozkır, çöl olacak.
13 RAB'bin öfkesi yüzünden kimse yaşamayacak
orada, Büsbütün ıssız kalacak. Her geçen, Babil'in aldığı yaraları görünce
şaşacak, Hayrete düşecek.
14 Babil'in çevresinde savaşmak üzere
dizilin, Ey bütün yay çekenler! Oklarla saldırın ona, oklarınızı esirgemeyin!
Çünkü o RAB'be karşı günah işledi.
15 Her yandan ona karşı savaş narası
yükseltin! Teslim oldu, kuleleri düştü, Surları yerle bir oldu. Çünkü RAB'bin
öcüdür bu. Ondan öç alın. Yaptığının aynısını yapın ona.
16 Ekin ekeni biçim vakti orakçıyla birlikte
Babil'den atın. Zorbanın kılıcı yüzünden Herkes halkına dönsün, Ülkesine
kaçsın."
17 "İsrail aslanların kovaladığı
Dağılmış bir sürüdür. Önce Asur Kralı yedi onu. Sonra Babil Kralı Nebukadnessar
kemiklerini ezdi."
18 Bu yüzden İsrail'in Tanrısı, Her Şeye
Egemen RAB diyor ki, "Asur Kralı'nı nasıl cezalandırdıysam, Babil
Kralı'yla ülkesini de öyle cezalandıracağım.
19 İsrail'i yeniden otlağına kavuşturacağım,
Karmel'de, Başan'da otlayacak; Efrayim ve Gilat dağlık bölgelerinde İstediği
kadar yiyip doyacak.
20 O günlerde, o zamanda" diyor RAB,
"İsrail'in suçu araştırılacak Ama bulunamayacak; Yahuda'nın günahları da
araştırılacak Ama bulunamayacak. Çünkü sağ bıraktıklarımı bağışlayacağım."
21 "Meratayim ülkesine, Pekot'ta
yaşayanlara saldır. Onları öldür, tümüyle yok et" diyor RAB, "Sana ne
buyurduysam hepsini yap.
22 Ülkede savaş, büyük yıkım Gürültüsü
duyuluyor.
23 Dünyanın balyozu Nasıl da kırılıp
paramparça oldu! Babil uluslar arasında nasıl dehşet oldu!
24 Senin için tuzak kurdum, ey Babil,
Bilmeden tuzağıma düştün. Bulunup yakalandın, Çünkü RAB'be karşı çıktın.
25 RAB silahhanesini açtı, Öfkesinin
silahlarını çıkardı. Her Şeye Egemen Egemen RAB'bin Kildan ülkesinde yapacağı
iş var.
26 Uzaktan ona saldırın. Ambarlarını açın,
Mallarını tahıl gibi küme küme yığın. Tamamen yok edin onu, Geriye hiçbir şey
kalmasın.
27 Genç boğalarını öldürün, Kesime
gitsinler! Vay başlarına! Çünkü onların günü, Cezalandırılma zamanı geldi.
28 Dinleyin! Tanrımız RAB'bin öç aldığını,
Tapınağının öcünü aldığını Babil'den kaçıp kurtulanlar Siyon'da duyuruyorlar.
29 "Okçuları, yay gerenlerin hepsini
çağırın Babil'e karşı, Çevresini kuşatın, kaçıp kurtulan olmasın. Yaptıklarına
göre karşılık verin ona, Yaptıklarının aynısını yapın. Çünkü RAB'be, İsrail'in
Kutsalı'na Küstahlık etti.
30 Bu yüzden gençleri meydanlarda düşecek,
Bütün savaşçıları susturulacak o gün" diyor RAB.
31 "İşte, sana karşıyım, ey
küstah!" Diyor Her Şeye Egemen Egemen RAB. "Çünkü senin günün, Seni
cezalandıracağım zaman geldi.
32 Küstah tökezleyip düşecek, Onu kaldıran
olmayacak. Kentlerini ateşe vereceğim, Bütün çevresini yakıp yok edecek."
33 Her Şeye Egemen RAB şöyle diyor:
"İsrail halkı da Yahuda halkı da Eziyet çekiyor. Onları tutsak edenler
sıkı tutmuş, Salıvermek istemiyorlar.
34 Ama onların Kurtarıcısı güçlüdür, O'nun
adı Her Şeye Egemen RAB'dir. Onların ülkesine huzur, Babil'de yaşayanlaraysa
kargaşalık getirmek için Davalarını hararetle savunacak.
35 "Kildaniler'e karşı kılıç!"
diyor RAB, "Babil'de yaşayanlara, Babil önderlerine, Bilgelerine karşı
kılıç!
36 Sahte peygamberlere karşı kılıç!
Aptallıkları ortaya çıkacak. Yiğitlerine karşı kılıç! Şaşkına dönecek onlar.
37 Atlarına, savaş arabalarına Aralarındaki
yabancılara karşı kılıç! Hepsi kadın gibi ürkek olacak. Hazinelerine karşı
kılıç! Yağma edilecek onlar.
38 Sularına kuraklık! Kuruyacak sular. Çünkü
Babil putlar ülkesidir, Korkunç putlar yüzünden halkı çıldırmış.
39 "Bu yüzden yabanıl hayvanlar,
çakallar, Baykuşlar yaşayacak orada, Artık insan yaşamayacak, Kuşaklar boyu
kimse oturmayacak.
40 Sodom'la Gomora'yı ve çevredeki köyleri
Nasıl yerle bir ettimse" diyor RAB, "Orada da kimse oturmayacak,
İnsan oraya yerleşmeyecek.
41 İşte kuzeyden bir ordu geliyor. Dünyanın
uçlarından Büyük bir ulus Ve birçok kral harekete geçiyor.
42 Yay, pala kuşanmışlar, Gaddar ve
acımasızlar. Atlara binmiş gelirken, Kükreyen denizi andırıyor sesleri. Savaşa
hazır savaşçılar Karşına dizilecekler, ey Babil kızı!
43 Babil Kralı onların haberini aldı,
Ellerinde derman kalmadı. Doğuran kadın gibi Üzüntü, sancı sardı onu.
44 Şeria çalılıklarından Sulak otlağa çıkan
aslan gibi Kildaniler'i bir anda yurdundan kovacağım. Seçeceğim kişiyi oraya
yönetici atayacağım. Var mı benim gibisi? Var mı bana dava açacak biri, Bana
karşı duracak çoban?"
45 Bu yüzden RAB'bin Babil'e karşı ne
tasarladığını, Kildan ülkesine karşı ne amaçladığını işitin: "Sürünün
küçükleri bile sürülecek, Halkı yüzünden otlakları çöle dönüştürülecek.
46 <Babil düştü> sesiyle yeryüzü
titreyecek, Çığlığı uluslar arasında duyulacak."
BÖLÜM 51
1 RAB diyor ki, "İşte Babil'e ve
Lev-Kamay'da yaşayanlara karşı Yok edici bir rüzgar çıkaracağım. [ülkesini simgeleyen şifreli bir söz.]
2 Tahıl savuranları göndereceğim Babil'e;
Onu savurup ayıklasınlar, Ülkesini boşaltsınlar diye. Yıkım günü her yandan
saldıracaklar ona.
3 Okçu yayını germesin, Zırhını
kuşanmasın. Onun gençlerini esirgemeyin! Ordusunu tümüyle yok edin.
4 Kildan ülkesinde ölüler, Babil
sokaklarında yaralılar serilecek yere.
5 İsrail'in Kutsalı'na karşı Ülkeleri
suçla dolu olmasına karşın, Tanrıları Her Şeye Egemen RAB İsrail ve Yahuda
halklarını bırakmadı.
6 Babil'den kaçın! Herkes canını
kurtarsın! Babil'in suçu yüzünden yok olmayın! Çünkü RAB'bin öç alma zamanıdır,
Ona hakkettiğini verecek.
7 Babil RAB'bin elinde bir altın kâseydi,
Bütün dünyayı sarhoş etti. Uluslar şarabını içtiler, Bu yüzden çıldırdılar.
8 Ansızın düşüp paramparça olacak Babil,
Yas tutun onun için! Yarasına merhem sürün, belki iyileşir.
9 <Babil'i iyileştirmek istedik, ama
iyileşmedi. Bırakalım onu, Hepimiz kendi ülkemize dönelim. Çünkü onun yargısı
göklere erişiyor, Bulutlara kadar yükseliyor.
10 "<RAB haklı olduğumuzu gösterdi,
Gelin, Tanrımız RAB'bin neler yaptığını Siyon'da anlatalım.>
11 "Okları bileyin, Ok kılıflarını
doldurun! RAB Med krallarını harekete geçirdi, Amacı Babil'i yok etmek. RAB
öcünü, tapınağının öcünü alacak.
12 Babil surlarına karşı sancak kaldırın!
Muhafızları pekiştirin, Nöbetçileri yerleştirin, Pusu kurun! Çünkü RAB Babil
halkı için söylediklerini Hem tasarladı hem de yerine getirdi.
13 Ey sizler, akarsuların kıyısında yaşayan,
Hazinesi bol olanlar, Sonunuz geldi, zamanınız doldu.
14 Her Şeye Egemen RAB varlığı hakkı için
ant içti: Seni çekirge sürüsüyle doldurur gibi Askerlerle dolduracağım. Sana
karşı zafer çığlıkları atacaklar."
15 "Gücüyle yeryüzünü yaratan,
Bilgeliğiyle dünyayı kuran, Aklıyla gökleri yayan RAB'dir.
16 O gürleyince gökteki sular çağıldar, Yeryüzünün
dört bucağından bulutlar yükseltir, Yağmur için şimşek çaktırır, Ambarlarından
rüzgar estirir.
17 Hepsi budala, bilgisiz. Her kuyumcu
yaptığı puttan utanacak. O putlar yapmacıktır, Soluk yoktur onlarda.
18 Yararsız, alay edilesi nesnelerdir, Cezalandırılınca
yok olacaklar.
19 Yakup'un Payı onlara benzemez. Mirası
olan oymak dahil Her şeye biçim veren O'dur, Her Şeye Egemen RAB'dir adı.
20 "Sen benim savaş çomağım, Savaş
silahımsın. Ulusları parçalayacak, Krallıkları yok edeceğim seninle.
21 Seninle atlarla binicilerini, Savaş
arabalarıyla sürücülerini kırıp ezeceğim.
22 Erkeklerle kadınları, Gençlerle
yaşlıları, Delikanlılarla genç kızları,
23 Çobanla sürüsünü, Çiftçiyle öküzlerini,
Valilerle yardımcılarını darmadağın edeceğim.
24 "Babil'de ve Kildan ülkesinde
yaşayanlara Siyon'da yaptıkları bütün kötülüğün karşılığını Gözlerinizin önünde
ödeteceğim" diyor RAB.
25 "Ey yıkıcı dağ, sana karşıyım, Ey
bütün dünyayı yıkan" diyor RAB, "Elimi sana karşı kaldırıp Seni
uçuruma yuvarlayacak, Yanık bir dağa çevireceğim.
26 Senden köşe taşı, temel taşı olmayacak,
Çünkü sonsuza dek viran kalacaksın" diyor RAB.
27 "Ülkeye sancak dikin! Uluslar
arasında boru çalın! Ulusları Babil'le savaşmaya hazırlayın. Ararat, Minni,
Aşkenaz krallıklarını Ona karşı toplayın. Ona karşı bir komutan atayın, Çekirge
sürüsü kadar at gönderin üzerine.
28 Ulusları -Med krallarını, valilerini,
Bütün yardımcılarını, Yönetimi altındaki bütün ülkeleri- Onunla savaşmaya
hazırlayın.
29 Ülke titreyip kıvranıyor! Çünkü RAB'bin
Babil diyarını Issız bir viraneye çevirme amacı Yerine gelmeli.
30 Babil yiğitleri savaştan vazgeçti,
Kalelerinde oturuyorlar. Güçleri tükendi, Ürkek kadınlara döndüler. Oturdukları
yerler ateşe verildi, Kapı sürgüleri kırıldı.
31-32 Babil Kralı'na ulak üstüne ulak, Haberci
üstüne haberci geldi. <Kent bütünüyle düştü, Irmak geçitleri tutuldu,
Bataklıklar ateşe verildi, Askerler dehşete kapıldı> diye haber
verdiler."
33 İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB
diyor ki, "Zamanı gelince harman yeri nasıl çiğnenirse, Babil kızı da öyle
olacak. Kısa süre sonra onun da Biçim zamanı gelecek."
34-35 Siyon halkı, "Babil Kralı Nebukadnessar
yuttu bizi, ezdi, Boş bir kaba çevirdi" diyecek, "Canavar gibi yuttu
bizi, Güzel yemeklerimizle karnını doyurdu, Sonra bizi kustu. Bize ve yurttaşlarımıza
yapılan zorbalık Babil'in başına gelsin." Yeruşalim, "Dökülen
kanımızın hesabı Kildaniler'den sorulsun" diyecek.
36 Bunun için RAB diyor ki, "İşte
davanızı ben savunacağım, Öcünüzü ben alacağım; Onun ırmağını kurutacak,
Kaynağını keseceğim.
37 Babil taş yığınına, çakal yuvasına
dönecek, Dehşet ve alay konusu olacak. Kimse yaşamayacak orada.
38 Halkı genç aslanlar gibi kükreyecek,
Aslan yavruları gibi homurdanacak.
39 Ama kızıştıklarında onlara şölen verip
Hepsini sarhoş edeceğim; Keyiflensinler, Uyanmayacakları sonsuz bir uykuya
Dalsınlar diye" diyor RAB.
40 "Onları kuzu gibi, koç ve teke gibi
Boğazlanmaya götüreceğim."
41 "Şeşak nasıl alındı! Bütün dünyanın
övünç kaynağı nasıl ele geçirildi! Uluslar arasında Babil nasıl dehşet oldu!
42 Deniz basacak Babil'i, Kabaran dalgalar
örtecek.
43 Kentleri viran olacak, Toprakları
kimsenin yaşamadığı, geçmediği Kurak bir çöle dönecek.
44 Babil ilahı Bel'i orada cezalandıracak,
Yuttuğunu ona kusturacağım. Artık akın akın uluslar gelmeyecek ona. Babil
surları yıkılacak.
45 "Oradan çık, ey halkım! Hepiniz
canınızı kurtarın! Kaçın RAB'bin kızgın öfkesinden!
46 Ülkede duyacağınız söylentiler yüzünden
Cesaretinizi yitirmeyin, korkmayın. Bir yıl bir söylenti duyulur, ertesi yıl
bir başkası; Ülkedeki zorbalıkla, Önderin öndere karşı çıktığıyla İlgili
söylentiler yayılır.
47 İşte bu yüzden Babil'in putlarını
Cezalandıracağım günler geliyor. Bütün ülke utandırılacak, Öldürülenler ülkenin
ortasında yere serilecek.
48 O zaman yer, gök ve onlardaki her şey
Babil'in başına gelenlere sevinecek. Çünkü kuzeyden gelen yok ediciler
Saldıracaklar ona" diyor RAB.
49 Yeremya şöyle diyor: "İsrail'in
öldürülenleri yüzünden düşmelidir Babil. Yeryüzünde öldürülen herkes Babil
yüzünden düştü.
50 Ey sizler, kılıçtan kurtulanlar, Kaçın,
oyalanmayın! RAB'bi anın uzaktan, Yeruşalim'i düşünün!"
51 "Rezil olduk, çünkü aşağılandık,
Yüzümüz utanç içinde. Çünkü yabancılar RAB'bin Tapınağı'nın Kutsal yerlerine
girmişler."
52 "Bu yüzden" diyor RAB,
"Putlarını cezalandıracağım günler geliyor, Yaralılar inleyecek bütün
ülkede.
53 Babil göklere çıksa, Yüksekteki kalesini
pekiştirse de, Yok edicileri göndereceğim üzerine" diyor RAB.
54 "Babil'den çığlık, Kildan ülkesinden
büyük yıkım sesi duyuluyor.
55 Çünkü RAB Babil'i yıkıma uğratıyor;
Şamatasını susturuyor. Düşman engin sular gibi kükrüyor, Seslerinin gürültüsü
yankılanıyor.
56 Çünkü Babil'e karşı bir yok edici
çıkacak; Yiğitleri tutsak olacak, Yayları paramparça edilecek. Çünkü RAB
karşılık veren bir Tanrı'dır, Her şeyin tam karşılığını verir.
57 Babil önderlerini, bilgelerini,
valilerini, Yardımcılarını, yiğitlerini öyle sarhoş edeceğim ki, Sonsuz bir
uykuya dalacak, hiç uyanmayacaklar" Diyor adı Her Şeye Egemen RAB olan
Kral.
58 Her Şeye Egemen RAB diyor ki,
"Babil'in kalın surları yerle bir edilecek, Yüksek kapıları ateşe
verilecek. Halkların çektiği emek boşuna, Ulusların didinmesi ateşe
yarayacak."
59 Yahuda Kralı Sidkiya'nın krallığının
dördüncü yılında, baş görevli Mahseya oğlu Neriya oğlu Seraya Sidkiya'yla
birlikte Babil'e gittiğinde Peygamber Yeremya ona şu buyruğu verdi.
60 Yeremya Babil'in başına gelecek bütün
felaketleri, Babil'e ilişkin bütün bu sözleri bir tomara yazmıştı.
61 Yeremya Seraya'ya şöyle dedi:
"Babil'e varır varmaz bütün bu sözleri okumayı unutma.
62 De ki, <Ya RAB, burayı yıkacağını,
içinde insan da hayvan da yaşamayacağını, ülkenin sonsuza dek viran kalacağını
söyledin.>
63 Okumayı bitirince tomarı bir taşa
bağlayıp Fırat'a fırlat.
64 Sonra de ki, <Babil başına getireceğim
felaket yüzünden batacak, bir daha kalkamayacak. Bitkin düşecekler.> "
Yeremya'nın sözleri burada son buluyor.
BÖLÜM 52
1 Sidkiya yirmi bir yaşında kral oldu ve
Yeruşalim'de on bir yıl krallık yaptı. Annesi Livnalı Yeremya'nın kızı
Hamutal'dı.
2 Yehoyakim gibi Sidkiya da RAB'bin
gözünde kötü olanı yaptı.
3 RAB Yeruşalim'le Yahuda'ya öfkelendiği
için onları huzurundan attı. Sidkiya Babil Kralı'na karşı ayaklandı.
4 Sidkiya'nın krallığının dokuzuncu
yılında, onuncu ayın onuncu günü, Babil Kralı Nebukadnessar bütün ordusuyla
Yeruşalim önlerine gelip ordugah kurdu. Kentin çevresine rampa yaptılar.
5 Kral Sidkiya'nın krallığının on birinci
yılına kadar kent kuşatma altında kaldı.
6 Dördüncü ayın dokuzuncu günü kentte
kıtlık öyle şiddetlendi ki, halk bir lokma ekmek bulamaz oldu.
7 Sonunda kentin surlarında bir gedik açıldı.
Kildaniler kenti çepeçevre kuşatmış olmasına karşın, bütün askerler gece kral
bahçesinin yolundan iki duvarın arasındaki kapıdan kaçarak Arava yoluna
çıktılar.
8 Ama Kildani ordusu Kral Sidkiya'nın
ardına düşerek Eriha ovalarında ona yetişti. Sidkiya'nın bütün ordusu dağıldı.
9 Kral Sidkiya yakalanıp Hama
topraklarında, Rivla'da Babil Kralı'nın huzuruna çıkarıldı. Babil Kralı onun
hakkında karar verdi.
10 Sidkiya'nın gözü önünde oğullarını, sonra
da bütün Yahuda önderlerini öldürttü.
11 Sidkiya'nın gözlerini oydu, zincire vurup
Babil'e götürdü. Sidkiya öldüğü güne dek cezaevinde tutuldu.
12 Babil Kralı Nebukadnessar'ın krallığının
on dokuzuncu yılında, beşinci ayın onuncu günü muhafız birliği komutanı, Babil
Kralı'nın görevlisi Nebuzaradan Yeruşalim'e girdi.
13 RAB'bin Tapınağı'nı, sarayı ve
Yeruşalim'deki bütün evleri ateşe verip önemli yapıları yaktı.
14 Muhafız birliği komutanı önderliğindeki
Kildani ordusu Yeruşalim'i çevreleyen bütün surları yıktı.
15 Komutan Nebuzaradan yoksullardan
bazılarını, kentte sağ kalanları, Babil Kralı'nın safına geçen kaçakları ve
zanaatçıları sürgün etti.
16 Ancak bağcılık, çiftçilik yapsınlar diye
bazı yoksulları orada bıraktı.
17 Kildaniler RAB'bin Tapınağı'ndaki tunç
sütunları, ayaklıkları, tunç havuzu parçalayıp tunçları Babil'e götürdüler.
18 Tapınak törenlerinde kullanılan kovaları,
kürekleri, fitil maşalarını, çanakları, tabakları, bütün tunç eşyaları aldılar.
19 Muhafız birliği komutanı saf altın ve
gümüş tasları, buhurdanları, çanakları, kovaları, kandillikleri, tabakları,
dökmelik sunu taslarını alıp götürdü.
20 RAB'bin Tapınağı için Kral Süleyman'ın
yaptırmış olduğu iki sütun, havuz ve altındaki on iki tunç boğa heykeliyle
ayaklıklar için hesapsız tunç harcanmıştı.
21 Her sütun on sekiz arşın
yüksekliğindeydi, çevresi on iki arşındı. Her birinin kalınlığı dört parmaktı,
içi boştu.
22 Üzerinde tunç bir başlık vardı. Başlığın
yüksekliği beş arşındı, çevresi tunçtan ağ ve nar motifleriyle bezenmişti. Öbür
sütun da nar motifleriyle süslenmişti ve ötekine benziyordu.
23 Yanlarda doksan altı nar motifi vardı.
Başlığı çevreleyen ağ motifinin üzerinde toplam yüz nar motifi bulunuyordu.
24 Muhafız birliği komutanı Nebuzaradan
Başkâhin Seraya'yı, Başkâhin Yardımcısı Sefanya'yı ve üç kapı nöbetçisini
tutsak aldı.
25 Kentte kalan askerlerin komutanını,
kralın yedi danışmanını, ayrıca ülke halkını askere yazan ordu komutanının
yazmanını ve ülke halkından kentte bulunan altmış kişiyi tutsak etti.
26 Hepsini Rivla'ya, Babil Kralı'nın yanına
götürdü.
27 Babil Kralı Hama ülkesinde, Rivla'da
onları idam etti. Böylece Yahuda halkı ülkesinden sürülmüş oldu.
28 Nebukadnessar'ın sürgüne götürdüğü halkın
sayısı şudur: Yedinci yıl 3 023 Yahudi;
29 Nebukadnessar'ın on sekizinci yılında
Yeruşalim'den 832 kişi;
30 yirmi üçüncü yılında, muhafız birliği
komutanı Nebuzaradan'ın sürdüğü 745 Yahudi. Hepsi 4 600 kişiydi.
31 Yahuda Kralı Yehoyakin'in sürgündeki otuz
yedinci yılı Evil-Merodak Babil Kralı oldu. Evil-Merodak o yılın on ikinci
ayının yirmi beşinci günü, Yahuda Kralı Yehoyakin'e lütfederek onu cezaevinden
çıkardı.
32 Kendisiyle tatlı tatlı konuştu ve ona
Babil'deki öteki sürgün krallardan daha üstün bir yer verdi.
33 Yehoyakin cezaevi giysilerini üstünden
çıkardı. Yaşadığı sürece Babil Kralı'nın sofrasında yer aldı.
34 Yaşamı boyunca Babil Kralı tarafından
günlük yiyeceği sürekli karşılandı.
AĞITLAR | YEREMYA'NIN MERSİYELERİ