MEZMURLAR
BÖLÜM 1
1 Ne mutlu o insana ki, kötülerin
öğüdüyle yürümez, Günahkârların yolunda durmaz, Alaycıların arasında oturmaz.
2 Ancak zevkini RAB'bin Yasası'ndan alır
Ve gece gündüz onun üzerinde derin derin düşünür.
3 Böylesi akarsu kıyılarına dikilmiş
ağaca benzer, Meyvesini mevsiminde verir, Yaprağı hiç solmaz. Yaptığı her işi
başarır.
4 Kötüler böyle değil, Rüzgarın savurduğu
saman çöpüne benzerler.
5 Bu yüzden yargılanınca aklanamaz,
Doğrular topluluğunda yer bulamaz günahkârlar.
6 Çünkü RAB doğruların yolunu gözetir,
Kötülerin yolu ise ölüme götürür.
BÖLÜM 2
1 Nedir uluslar arasındaki bu kargaşa,
Neden boş düzenler kurar bu halklar?
2 Dünyanın kralları saf bağlıyor,
Hükümdarlar birleşiyor RAB'be ve meshettiği krala karşı.
3 "Koparalım onların
kayışlarını" diyorlar, "Atalım üzerimizden bağlarını."
4 Göklerde oturan Rab gülüyor, Onlarla
eğleniyor.
5 Sonra öfkeyle uyarıyor onları,
Gazabıyla dehşete düşürüyor
6 Ve, "Ben kralımı Kutsal dağım
Siyon'a oturttum" diyor.
7 RAB'bin bildirisini ilan edeceğim:
Bana, "Sen benim oğlumsun" dedi, "Bugün ben sana baba oldum.
8 Dile benden, miras olarak sana
ulusları, Mülk olarak yeryüzünün dört bucağını vereyim.
9 Demir çomakla kıracaksın onları, Çömlek
gibi parçalayacaksın." "Güdeceksin".
10 Ey krallar, akıllı olun! Ey dünya
önderleri, ders alın!
11 RAB'be korkuyla hizmet edin, Titreyerek
sevinin.
12 Oğulu öpün ki öfkelenmesin, Yoksa
izlediğiniz yolda mahvolursunuz. Çünkü öfkesi bir anda alevleniverir. Ne mutlu
O'na sığınanlara!
BÖLÜM 3
1 Ya RAB, düşmanlarım ne kadar çoğaldı,
Hele bana karşı ayaklananlar!
2 Birçoğu benim için: "Tanrı katında
ona kurtuluş yok!" diyor. (Selah)
[Sela Anlamı tam olarak bilinmeyen
İbranice bir müzik terimi. “Ara” ya da “durak” anlamına geldiği düşünülüyor.]
3 Ama sen, ya RAB, çevremde kalkansın,
Onurum, başımı yukarı kaldıran sensin.
4 RAB'be seslenirim, Yanıtlar beni kutsal
dağından. (Selah)
5 Yatar uyurum, Uyanır kalkarım, RAB
destektir bana.
6 Korkum yok Çevremi saran binlerce
düşmandan.
7 Ya RAB, kalk, ey Tanrım, kurtar beni!
Vur bütün düşmanlarımın çenesine, Kır kötülerin dişlerini.
8 Kurtuluş RAB'dedir, Halkının üzerinde
olsun bereketin! (Selah)
BÖLÜM 4
1 Sana seslenince yanıtla beni, Ey adil
Tanrım! Ferahlat beni sıkıntıya düştüğümde, Lütfet bana, kulak ver duama.
2 Ey insanlar, ne zamana dek Onurumu
utanca çevireceksiniz? Ne zamana dek boş şeylere gönül verecek, Yalan peşinde
koşacaksınız? (Selah)
3 Bilin ki, RAB sadık kulunu kendine
ayırmıştır, Ne zaman seslensem, duyar beni.
4 Öfkelenebilirsiniz, ama günah
işlemeyin; İyi düşünün yatağınızda, susun. (Selah)
5 Doğruluk kurbanları sunun RAB'be, O'na
güvenin.
6 "Kim bize iyilik yapacak?"
diyen çok. Ya RAB, yüzünün ışığıyla bizi aydınlat!
7 Öyle bir sevinç verdin ki bana, Onların
bol tahıl ve yeni şaraptan aldığı sevinçten fazla.
8 Esenlik içinde yatar uyurum, Çünkü
yalnız sen, ya RAB, Güvenlik içinde tutarsın beni.
BÖLÜM 5
1 Sözlerime kulak ver, ya RAB,
İniltilerimi işit.
2 Feryadımı dinle, ey Kralım ve Tanrım!
Duam sanadır.
3 Sabah sesimi duyarsın, ya RAB, Her
sabah sana duamı sunar, umutla beklerim.
4 Çünkü sen kötülükten hoşlanan Tanrı
değilsin, Kötülük senin yanında barınmaz.
5 Böbürlenenler önünde duramaz, Bütün suç
işleyenlerden nefret duyar,
6 Yalan söyleyenleri yok edersin; Ya RAB,
sen eli kanlılardan, Aldatıcılardan tiksinirsin.
7 Bense bol sevgin sayesinde Kutsal
tapınağına gireceğim; Oraya doğru saygıyla eğileceğim.
8 Yol göster bana doğruluğunla, ya RAB,
Düşmanlarıma karşı! Yolunu önümde düzle.
9 Çünkü onların sözüne güvenilmez,
Yürekleri yıkım dolu. Ağızları açık birer mezardır, Yaltaklanır dururlar.
10 Ey Tanrı, onları suçlu çıkar! Kurdukları
düzen yıkımlarına yol açsın. Kov onları sayısız isyanları yüzünden. Çünkü sana
karşı ayaklandılar.
11 Sevinsin sana sığınan herkes, Sevinç
çığlıkları atsın sürekli, Kanat ger üzerlerine; Sevinçle coşsun adını sevenler
sende.
12 Çünkü sen doğru kişiyi kutsarsın, ya RAB,
Çevresini kalkan gibi lütfunla sararsın.
BÖLÜM 6
1 Ya RAB, öfkeyle azarlama beni, Gazapla
yola getirme. [kesin olarak
bilinmiyor.]
2 Lütfet bana, ya RAB, bitkinim; Şifa ver
bana, ya RAB, kemiklerim sızlıyor,
3 Çok acı çekiyorum. Ah, ya RAB! Ne
zamana dek sürecek bu?
4 Gel, ya RAB, kurtar beni, Yardım et sevginden
dolayı.
5 Çünkü ölüler arasında kimse seni anmaz,
Kim şükür sunar sana ölüler diyarından?
6 İnleye inleye bittim, Döşeğim su içinde
bütün gece ağlamaktan, Yatağım sırılsıklam gözyaşlarımdan.
7 Kederden gözlerimin feri sönüyor,
Zayıflıyor gözlerim düşmanlarım yüzünden.
8 Ey kötülük yapanlar, Uzak durun benden,
Çünkü RAB ağlayışımı işitti.
9 Yalvarışımı duydu, Duamı kabul etti.
10 Bütün düşmanlarım utanacak, Hepsini
dehşet saracak, Ansızın geri dönecekler utanç içinde.
BÖLÜM 7
1 Sana sığınıyorum, ya RAB Tanrım! Peşime
düşenlerden kurtar beni, Özgür kıl.
2 Yoksa aslan gibi parçalayacaklar beni,
Kurtaracak biri yok diye, Lime lime edecekler etimi.
3 Ya RAB Tanrım, eğer şunu yaptıysam:
Birine haksızlık ettiysem,
4 Dostuma ihanet ettiysem, Düşmanımı
nedensiz soyduysam,
5 Ardıma düşsün düşman, Yakalasın beni,
Canımı yerde çiğnesin, Ayak altına alsın onurumu. (Selah)
6 Öfkeyle kalk, ya RAB! Düşmanlarımın
gazabına karşı çık! Benim için uyan! Buyur, adalet olsun.
7 Uluslar topluluğu çevreni sarsın,
Onları yüce katından yönet.
8 RAB halkları yargılar; Beni de yargıla,
ya RAB, Doğruluğuma, dürüstlüğüme göre.
9 Ey adil Tanrım! Kötülerin kötülüğü son
bulsun, Doğrular güvene kavuşsun, Sen ki akılları, gönülleri sınarsın.
10 Tanrı kalkan gibi yanıbaşımda, Temiz
yüreklileri O kurtarır.
11 Tanrı adil bir yargıçtır, Öyle bir Tanrı
ki, her gün öfke saçar.
12 Kötüler yola gelmezse, Tanrı kılıcını
biler, Yayını gerip hedefine kurar.
13 Hazır bekler ölümcül silahları, Alevli
okları.
14 İşte kötü insan kötülük sancıları çekiyor,
Fesada gebe kalmış, Yalan doğuruyor.
15 Bir kuyu açıp kazıyor, Kazdığı kuyuya
kendisi düşüyor.
16 Kötülüğü kendi başına gelecek, Zorbalığı
kendi tepesine inecek.
17 Şükredeyim doğruluğu için RAB'be, Yüce
RAB'bin adını ilahilerle öveyim.
BÖLÜM 8
1 Ey Egemenimiz RAB, Ne yüce adın var
yeryüzünün tümünde! Gökyüzünü görkeminle kapladın. [okunan bir ilahi olabilir.]
2 Çocukların, hatta emziktekilerin
sesiyle Set çektin hasımlarına, Düşmanı, öç alanı yok etmek için.
3 Seyrederken ellerinin eseri olan gökleri,
Oraya koyduğun ayı ve yıldızları,
4 Soruyorum kendi kendime: "İnsan ne
ki, onu anasın, Ya da insanoğlu ne ki, ona ilgi gösteresin?"
5 Nerdeyse bir tanrı yaptın onu, Başına
yücelik ve onur tacını koydun. [(tanrılardan)
pek aşağı yaratmadın" (bkz. Yar.1:26-28; İbr.2:6-8).]
6 Ellerinin yapıtları üzerine onu egemen
kıldın, Her şeyi ayaklarının altına serdin;
7 Davarları, sığırları, Yabanıl
hayvanları,
8 Gökteki kuşları, denizdeki balıkları,
Denizde kıpırdaşan bütün canlıları.
9 Ey Egemenimiz RAB, Ne yüce adın var
yeryüzünün tümünde!
BÖLÜM 9
1 Ya RAB, bütün yüreğimle sana
şükredeceğim, Yaptığın harikaların hepsini anlatacağım. [yazılır.]
2 Sende sevinç bulacak, coşacağım, Adını
ilahilerle öveceğim, ey Yüceler Yücesi!
3 Düşmanlarım geri çekilirken, Sendeleyip
ölüyorlar senin önünde.
4 Çünkü hakkımı, davamı sen savundun,
Adil yargıç olarak tahta oturdun.
5 Ulusları azarladın, kötüleri yok ettin,
Sonsuza dek adlarını sildin.
6 Yok olup gitti düşmanlar sonsuza dek,
Kökünden söktün kentlerini, Anıları bile silinip gitti.
7 Oysa RAB sonsuza dek egemenlik sürer,
Yargı için kurmuştur tahtını;
8 O yönetir doğrulukla dünyayı, O
yargılar adaletle halkları.
9 RAB ezilenler için bir sığınak,
Sıkıntılı günlerde bir kaledir.
10 Seni tanıyanlar sana güvenir, Çünkü sana
yönelenleri hiç terk etmedin, ya RAB.
11 Siyon'da oturan RAB'bi ilahilerle övün!
Yaptıklarını halklar arasında duyurun!
12 Çünkü dökülen kanın hesabını soran
anımsar, Ezilenlerin feryadını unutmaz.
13 Acı bana, ya RAB! Ey beni ölümün
eşiğinden kurtaran, Benden nefret edenler yüzünden çektiğim sıkıntıya bak!
14 Öyle ki, övgüye değer işlerini anlatayım,
Siyon Kenti'nin kapılarında Sağladığın kurtuluşla sevineyim.
15 Uluslar kendi kazdıkları kuyuya düştü,
Ayakları gizledikleri ağa takıldı.
16 Adil yargılarıyla RAB kendini gösterdi,
Kötüler kendi kurdukları tuzağa düştü. (Higgayon)
[Higgayon: Anlamı tam olarak
bilinmeyen bir müzik terimi] (Selah)
17 Kötüler ölüler diyarına gidecek, Tanrı'yı
unutan bütün uluslar...
18 Ama yoksul büsbütün unutulmayacak,
Mazlumun umudu sonsuza dek kırılmayacak.
19 Kalk, ya RAB! İnsan galip çıkmasın,
Huzurunda yargılansın uluslar!
20 Onlara dehşet saç, ya RAB! Sadece insan
olduklarını bilsin uluslar. (Selah)
BÖLÜM 10
1 Ya RAB, neden uzak duruyorsun,
Sıkıntılı günlerde kendini gizliyorsun?
2 Kötüler gururla mazlumları avlıyor,
Mazlumlar kötülerin kurduğu tuzağa düşüyor.
3 Kötü insan içindeki isteklerle övünür,
Açgözlü insan RAB'be lanet okur, O'nu hor görür.
4 Kendini beğenmiş kötü insan Tanrı'ya
yönelmez, Hep, "Tanrı yok!" diye düşünür.
5 Kötülerin yolları her zaman başarıya
götürür. Öyle yücedir ki senin yargıların, Kötüler anlayamaz, düşmanına burun
kıvırır.
6 içinden, "Ben sarsılmam" der,
"Hiçbir zaman sıkıntıya düşmem."
7 Ağzı lanet, hile ve zulüm dolu, Dilinin
altında kötülük ve fesat saklı.
8 Köylerin çevresinde pusu kurar, Masumu
gizli yerlerde öldürür, Çaresizi sinsice gözler.
9 Gizli yerlerde pusuya yatar Çalılıktaki
aslan gibi, Kapmak için mazlumu bekler Ve ağına düşürüp yakalar.
10 Kurbanları çaresiz çöker, Saldıranın
üstün gücü altında ezilir.
11 Kötü insan içinden, "Tanrı
unuttu" der, "Örttü yüzünü, asla göremez."
12 Kalk, ya RAB, kaldır elini, ey Tanrı!
Mazlumları unutma!
13 Neden kötü insan seni hor görsün,
içinden, "Tanrı hesap sormaz" desin?
14 Oysa sen sıkıntı ve acı çekenleri
görürsün, Yardım etmek için onları izlersin; Çaresizler sana dayanır, Öksüzün
yardımcısı sensin.
15 Kötünün, haksızın kolunu kır, Sormadık
hesap kalmasın yaptığı kötülükten.
16 RAB sonsuza dek kral kalacak, Uluslar
O'nun ülkesinden temizlenecek.
17 Mazlumların dileğini duyarsın, ya RAB,
Yüreklendirirsin onları, Kulağın hep üzerlerinde;
18 Öksüze, düşküne hakkını vermek için, Bir
daha dehşet saçmasın ölümlü insan.
BÖLÜM 11
1 Ben RAB'be sığınırım, Nasıl dersiniz
bana, "Kuş gibi kaç dağlara.
2 Bak, kötüler yaylarını geriyor, Temiz
yürekli insanları Karanlıkta vurmak için Oklarını kirişine koyuyor.
3 Temeller yıkılırsa, Ne yapabilir doğru
insan?"
4 RAB kutsal tapınağındadır, O'nun tahtı
göklerdedir, Bütün insanları görür, Herkesi sınar.
5 RAB doğru insanı sınar, Kötüden,
zorbalığı sevenden tiksinir.
6 Kötülerin üzerine kızgın korlar ve
kükürt yağdıracak, Paylarına düşen kâse kavurucu rüzgar olacak.
7 Çünkü RAB doğrudur, doğruları sever;
Dürüst insanlar O'nun yüzünü görecek. [kesin
olarak bilinmiyor.]
BÖLÜM 12
1 Kurtar beni, ya RAB, sadık kulun
kalmadı, Güvenilir insanlar yok oldu.
2 Herkes birbirine yalan söylüyor,
Dalkavukluk, ikiyüzlülük ediyor.
3 Sustursun RAB dalkavukların ağzını,
Büyüklenen dilleri.
4 Onlar ki, "Dilimizle kazanırız,
Dudaklarımız emrimizde, Kim bize efendilik edebilir?" derler.
5 "Şimdi kalkacağım" diyor RAB,
"Çünkü mazlumlar eziliyor, Yoksullar inliyor, Özledikleri kurtuluşu
vereceğim onlara."
6 RAB'bin sözleri pak sözlerdir; Toprak
ocakta eritilmiş, Yedi kez arıtılmış gümüşe benzer.
7 Sen onları koru, ya RAB, Bu kötü
kuşaktan hep uzak tut!
8 İnsanlar arasında alçaklık rağbet
görünce, Kötüler her yanda dolaşır oldu.
BÖLÜM 13
1 Ne zamana dek, ya RAB, Sonsuza dek mi
beni unutacaksın? Ne zamana dek yüzünü benden gizleyeceksin?
2 Ne zamana dek içimde tasa, Yüreğimde
hep keder olacak? Ne zamana dek düşmanım bana üstün çıkacak?
3 Gör halimi, ya RAB, yanıtla Tanrım,
Gözlerimi aç, ölüm uykusuna dalmayayım.
4 Düşmanlarım, "Onu yendik!"
demesin, Sarsıldığımda hasımlarım sevinmesin.
5 Ben senin sevgine güveniyorum, Yüreğim
kurtarışınla coşsun.
6 Ezgiler söyleyeceğim sana, ya RAB,
Çünkü iyilik ettin bana.
BÖLÜM 14
1 Akılsız içinden, "Tanrı yok!"
der. İnsanlar bozuldu, iğrençlik aldı yürüdü, İyilik eden yok.
2 RAB göklerden bakar oldu insanlara,
Akıllı, Tanrı'yı arayan biri var mı diye.
3 Hepsi saptı, Tümü yozlaştı, İyilik eden
yok, Bir kişi bile!
4 Suç işleyenlerin hiçbiri görmüyor mu?
Halkımı ekmek yer gibi yiyor, RAB'be yakarmıyorlar.
5 Dehşete düşecekler yeryüzünde, Çünkü
Tanrı doğruların yanındadır.
6 Mazlumun tasarılarını boşa
çıkarırdınız, Ama RAB onun sığınağıdır.
7 Keşke İsrail'in kurtuluşu Siyon'dan
gelse! RAB halkını eski gönencine kavuşturunca, Yakup soyu sevinecek, İsrail
halkı coşacak.
BÖLÜM 15
1 Ya RAB, çadırına kim konuk olabilir?
Kutsal dağında kim oturabilir?
2 Kusursuz yaşam süren, adil davranan,
Yürekten gerçeği söyleyen.
3 İftira etmez, Dostuna zarar vermez,
Komşusuna kara çalmaz böylesi.
4 Aşağılık insanları hor görür, Ama
RAB'den korkanlara saygı duyar. Kendi zararına ant içse bile, dönmez andından.
5 Parasını faize vermez, Suçsuza karşı
rüşvet almaz. Böyle yaşayan asla sarsılmayacak.
BÖLÜM 16
1 Koru beni, ey Tanrı, Çünkü sana
sığınıyorum.
2 RAB'be dedim ki, "Efendim sensin.
Senden öte mutluluk yok benim için."
3 Ülkedeki kutsallara gelince, Soyludur
onlar, biricik zevkim onlardır.
4 Başka ilahların ardınca koşanların
derdi artacak. Onların kan sunularını dökmeyeceğim, Adlarını ağzıma
almayacağım.
5 Benim payıma, Benim kâseme düşen
sensin, ya RAB; Yaşamım senin ellerinde.
6 Payıma ne güzel yerler düştü, Ne harika
bir mirasım var!
7 Övgüler sunarım bana öğüt veren RAB'be,
Geceleri bile vicdanım uyarır beni.
8 Gözümü RAB'den ayırmam, Sağımda durduğu
için sarsılmam.
9 Bu nedenle içim sevinç dolu, yüreğim
coşuyor, Bedenim güven içinde.
10 Çünkü sen beni ölüler diyarına terk
etmezsin, Sadık kulunun çürümesine izin vermezsin. [kulunun ölüm çukurunu görmesine izin vermezsin."]
11 Yaşam yolunu bana bildirirsin. Bol sevinç
vardır senin huzurunda, Sağ elinden mutluluk eksilmez.
BÖLÜM 17
1 Haklı davamı dinle, ya RAB, Feryadımı
işit! Hilesiz dudaklardan çıkan duama kulak ver!
2 Haklı çıkar beni, Çünkü sen gerçeği
görürsün.
3 Yüreğimi yokladın, Gece denedin,
Sınadın beni, Kötü bir şey bulmadın; Kararlıyım, ağzımdan kötü söz çıkmaz,
4 Başkalarının yaptıklarına gelince, Ben
senin sözlerine uyarak Şiddet yollarından kaçındım.
5 Sıkı adımlarla senin yollarını tuttum,
Kaymadı ayaklarım.
6 Sana yakarıyorum, ey Tanrı, Çünkü beni
yanıtlarsın; Kulak ver bana, dinle söylediklerimi!
7 Göster harika sevgini, Ey sana
sığınanları saldırganlardan sağ eliyle kurtaran!
8 Koru beni gözbebeği gibi; Kanatlarının
gölgesine gizle
9 Kötülerin saldırısından, Çevremi saran
ölümcül düşmanlarımdan.
10 Yürekleri yağ bağlamış, Ağızları büyük
laflar ediyor.
11 İzimi buldular, üzerime geliyorlar, Yere
vurmak için gözetliyorlar.
12 Tıpkı parçalamak için sabırsızlanan bir
aslan, Pusuya yatan genç bir aslan gibi.
13 Kalk, ya RAB, kes önlerini, eğ başlarını!
Kılıcınla kurtar canımı kötülerden,
14 Elinle bu insanlardan, ya RAB, Yaşam payı
bu dünyada olan insanlardan. Varsın karınları vereceğin cezalara doysun,
Çocukları da yiyip doysun, Artanı torunlarına kalsın!
15 Ama ben doğruluk sayesinde yüzünü
göreceğim senin, Uyanınca suretini görmeye doyacağım.
BÖLÜM 18
1 Seni seviyorum, gücüm sensin, ya RAB!
2 RAB benim kayam, sığınağım,
kurtarıcımdır, Tanrım, kayam, sığınacak yerimdir, Kalkanım, güçlü kurtarıcım,
korunağımdır!
3 Övgüye değer RAB'be seslenir,
Kurtulurum düşmanlarımdan.
4 Ölüm iplerine dolanmıştım, Yıkım selleri
basmıştı beni,
5 Ölüler diyarının bağları sarmıştı, Ölüm
tuzakları çıkmıştı karşıma.
6 Sıkıntı içinde RAB'be yakardım, Yardıma
çağırdım Tanrım'ı. Tapınağından sesimi duydu, Haykırışım kulaklarına ulaştı.
7 O zaman yeryüzü sarsılıp sallandı,
Titreyip sarsıldı dağların temelleri, Çünkü RAB öfkelenmişti.
8 Burnundan duman yükseldi, Ağzından
kavurucu ateş Ve korlar fışkırdı.
9 Kara buluta basarak Gökleri yarıp indi.
10 Bir Keruv'a binip uçtu, Rüzgar kanatlar
takarak hızla geldi.
11 Karanlığı örtündü, Kara bulutları kendine
çardak yaptı.
12 Varlığının parıltısından, Bulutlardan
dolu ve korlar savruluyordu.
13 RAB göklerden gürledi, Duyurdu sesini
Yüceler Yücesi, Dolu ve alevli korlarla.
14 Savurup oklarını düşmanlarını dağıttı,
Şimşek çaktırarak onları şaşkına çevirdi.
15 Denizin dibi göründü, Yeryüzünün
temelleri açığa çıktı, ya RAB, Senin azarlamandan, Burnundan çıkan güçlü
soluktan.
16 RAB yukarıdan elini uzatıp tuttu, Çıkardı
beni derin sulardan.
17 Beni zorlu düşmanımdan, Benden nefret
edenlerden kurtardı, Çünkü onlar benden güçlüydü.
18 Felaket günümde karşıma dikildiler, Ama
RAB bana destek oldu.
19 Beni huzura kavuşturdu, Kurtardı, çünkü
benden hoşnut kaldı.
20 RAB doğruluğumun karşılığını verdi, Beni
temiz ellerime göre ödüllendirdi.
21 Çünkü RAB'bin yolunda yürüdüm, Tanrım'dan
uzaklaşarak kötülük yapmadım.
22 O'nun bütün ilkelerini göz önünde tuttum,
Kurallarından ayrılmadım.
23 O'nun gözünde kusursuzdum, Suç işlemekten
sakındım.
24 Bu yüzden RAB beni doğruluğuma Ve gözünde
pak olan ellerime göre ödüllendirdi.
25 Sadık kuluna sadakat gösterir, Kusursuz
olana kusursuz davranırsın.
26 Pak olanla pak olur, Eğriye eğri
davranırsın.
27 Alçakgönüllüleri kurtarır, Gururluların
başını eğersin.
28 Işığımın kaynağı sensin, ya RAB, Tanrım!
Karanlığımı aydınlatırsın.
29 Desteğinle akıncılara saldırır, Seninle
surları aşarım, Tanrım.
30 Tanrı'nın yolu kusursuzdur, RAB'bin sözü
arıdır. O kendisine sığınan herkesin kalkanıdır.
31 Var mı RAB'den başka tanrı? Tanrımız'dan
başka kaya var mı?
32 Tanrı beni güçle donatır, Yolumu kusursuz
kılar.
33 Ayaklar verdi bana, geyiklerinki gibi,
Doruklarda tutar beni.
34 Bana savaşmayı öğretti, Kollarımla tunç
bir yayı gereyim diye.
35 Bana zafer kalkanını bağışlarsın, Sağ
elin destekler, Alçakgönüllülüğün yüceltir beni.
36 Bastığım yerleri genişletirsin, Burkulmaz
bileklerim.
37 Kovalayıp yetiştim düşmanlarıma, Hepsi
yok olmadan geri dönmedim.
38 Ezdim onları, kalkamaz oldular,
Ayaklarımın altına serildiler.
39 Savaş için beni güçle donattın, Bana
başkaldıranları önümde yere serdin.
40 Düşmanlarımı kaçmak zorunda bıraktın,
Benden nefret edenleri yok ettim.
41 Feryat ettiler, ama kurtaran çıkmadı;
RAB'bi çağırdılar, ama O yanıt vermedi.
42 Ezdim onları, rüzgarın savurduğu toza
döndüler, Sokak çamuru gibi savurup attım.
43 Halkımın çekişmelerinden beni kurtardın,
Ulusların önderi yaptın, Tanımadığım halklar bana kulluk ediyor.
44 Duyar duymaz sözümü dinlediler,
Yabancılar bana yaltaklandılar.
45 Yabancıların betleri benizleri attı,
Titreyerek çıktılar kalelerinden.
46 RAB yaşıyor! Kayam'a övgüler olsun!
Yücelsin kurtarıcım Tanrı!
47 O'dur öcümü alan, Halkları bana bağımlı
kılan.
48 Düşmanlarımdan kurtarır,
Başkaldıranlardan üstün kılar beni, Zorbaların elinden alır.
49 Bunun için uluslar arasında sana
şükredeceğim, ya RAB, Adını ilahilerle öveceğim.
50 RAB kralını büyük zaferlere ulaştırır,
Meshettiği krala, Davut'a ve soyuna Sonsuza dek sevgi gösterir.
BÖLÜM 19
1 Gökler Tanrı'nın görkemini açıklamakta,
Gökkubbe ellerinin eserini duyurmakta.
2 Gün güne söz söyler, Gece geceye bilgi
verir.
3 Ne söz geçer orada, ne de konuşma,
Sesleri duyulmaz.
4 Ama sesleri yeryüzünü dolaşır, Sözleri
dünyanın dört bucağına ulaşır. Güneş için göklerde çadır kurdu Tanrı.
5 Gerdekten çıkan güveye benzer güneş,
Koşuya çıkacak atlet gibi sevinir.
6 Göğün bir ucundan çıkar, Öbür ucuna
döner, Hiçbir şey gizlenmez sıcaklığından.
7 RAB'bin yasası yetkindir, cana can
katar, RAB'bin buyrukları güvenilirdir, Saf adama bilgelik verir,
8 RAB'bin kuralları doğrudur, yüreği
sevindirir, RAB'bin buyrukları arıdır, gözleri aydınlatır.
9 RAB korkusu paktır, sonsuza dek kalır,
RAB'bin ilkeleri gerçek, tamamen adildir.
10 Onlara altından, bol miktarda saf
altından çok istek duyulur, Onlar baldan, süzme petek balından tatlıdır.
11 Uyarırlar kulunu, Onlara uyanların ödülü büyüktür.
12 Kim yanlışlarını görebilir? Bağışla
göremediğim kusurlarımı,
13 Bilerek işlenen günahlardan koru kulunu,
İzin verme bana egemen olmalarına! O zaman büyük isyandan uzak, Kusursuz
olurum.
14 Ağzımdan çıkan sözler, Yüreğimdeki
düşünceler, Kabul görsün senin önünde, Ya RAB, kayam, kurtarıcım benim! [*"Goel" sözcüğü "Yakın
akraba" anlamına gelir (bkz. Rut 2:20).]
BÖLÜM 20
1 Sıkıntılı gününde RAB seni yanıtlasın,
Yakup'un Tanrısı'nın adı seni korusun!
2 Yardım göndersin sana kutsal yerden,
Siyon'dan destek versin.
3 Bütün tahıl sunularını anımsasın,
Yakmalık sunularını kabul etsin! (Selah)
4 Gönlünce versin sana, Bütün
tasarılarını gerçekleştirsin!
5 O zaman zaferini sevinç çığlıklarıyla
kutlayacağız, Tanrımız'ın adıyla sancaklarımızı dikeceğiz. RAB senin bütün
dileklerini yerine getirsin.
6 Şimdi anladım ki, RAB meshettiği kralı
kurtarıyor, Sağ elinin kurtarıcı gücüyle Kutsal göklerinden ona yanıt veriyor.
7 Bazıları savaş arabalarına, Bazıları atlarına
güvenir, Bizse Tanrımız RAB'bin adına güveniriz.
8 Onlar çöküyor, düşüyorlar; Bizse
kalkıyor, dimdik duruyoruz.
9 Ya RAB, kralı kurtar! Yanıtla bizi sana
yakardığımız gün!
BÖLÜM 21
1 Ya RAB, kral seviniyor gösterdiğin
güce. Sevinçten coşuyor verdiğin zaferle!
2 Gönlünün istediğini verdin, Ağzından
çıkan dileği geri çevirmedin. (Selah)
3 Onu güzel armağanlarla karşıladın,
Başına saf altından taç koydun.
4 Senden yaşam istedi, verdin ona: Uzun,
sonsuz bir ömür.
5 Sağladığın zaferle büyük yüceliğe erişti,
Onu görkem ve büyüklükle donattın.
6 Üzerine sürekli bereket yağdırdın,
Varlığınla onu sevince boğdun.
7 Çünkü kral RAB'be güvenir, Yüceler
Yücesi'nin sevgisi sayesinde sarsılmaz.
8 Elin bütün düşmanlarına erişecek, Sağ
elin senden nefret edenlere uzanacak.
9 Öfkelendiğin an, ya RAB, Kızgın fırına
döndüreceksin onları; Gazapla yutacak, Ateşle tüketeceksin.
10 Yok edeceksin çocuklarını yeryüzünden,
Soylarını insanlar arasından.
11 Düzenler kursalar sana, Aldatmaya
çalışsalar, Yine de başarılı olamazlar.
12 Çünkü sırtlarını döndüreceksin, Yayını
yüzlerine doğru gerince.
13 Yüceliğini göster, ya RAB, gücünle!
Ezgiler söyleyip ilahilerle öveceğiz kudretini.
BÖLÜM 22
1 Tanrım, Tanrım, beni neden terk ettin?
Niçin bana yardım etmekten, Haykırışıma kulak vermekten uzak duruyorsun?
2 Ey Tanrım, gündüz sesleniyorum, yanıt
vermiyorsun, Gece sesleniyorum, yine rahat yok bana.
3 Oysa sen kutsalsın, İsrail'in övgüleri
üzerine taht kuran sensin.
4 Sana güvendiler atalarımız, Sana
dayandılar, onları kurtardın.
5 Sana yakarıp kurtuldular, Sana
güvendiler, aldanmadılar.
6 Ama ben insan değil, toprak kurduyum,
İnsanlar beni küçümsüyor, halk hor görüyor.
7 Beni gören herkes alay ediyor, Sırıtıp
baş sallayarak diyorlar ki,
8 "Sırtını RAB'be dayadı, kurtarsın
bakalım onu, Madem onu seviyor, yardım etsin!"
9 Oysa beni ana rahminden çıkaran, Ana
kucağındayken sana güvenmeyi öğreten sensin.
10 Doğuşumdan beri sana teslim edildim, Ana
rahminden beri Tanrım sensin.
11 Benden uzak durma! Çünkü sıkıntı
yanıbaşımda, Yardım edecek kimse yok.
12 Boğalar kuşatıyor beni, Azgın Başan
boğaları sarıyor çevremi.
13 Kükreyerek avını parçalayan aslanlar gibi
Ağızlarını açıyorlar bana.
14 Su gibi dökülüyorum, Bütün kemiklerim
oynaklarından çıkıyor; Yüreğim balmumu gibi içimde eriyor.
15 Gücüm çömlek parçası gibi kurudu, Dilim
damağıma yapışıyor; Beni ölüm toprağına yatırdın.
16 Köpekler kuşatıyor beni, Kötüler sürüsü
çevremi sarıyor, Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar.
17 Bütün kemiklerimi sayar oldum, Gözlerini
dikmiş, bana bakıyorlar.
18 Giysilerimi aralarında paylaşıyor,
Elbisem için kura çekiyorlar.
19 Ama sen, ya RAB, uzak durma; Ey gücüm
benim, yardımıma koş!
20 Canımı kılıçtan, Biricik hayatımı köpeğin
pençesinden kurtar!
21 Kurtar beni aslanın ağzından, Yaban
öküzlerinin boynuzundan. Yanıt ver bana!
22 Adını kardeşlerime duyurayım, Topluluğun
ortasında sana övgüler sunayım:
23 Ey sizler, RAB'den korkanlar, O'na
övgüler sunun! Ey Yakup soyu, O'nu yüceltin! Ey İsrail soyu, O'na saygı
gösterin!
24 Çünkü O mazlumun çektiği sıkıntıyı hafife
almadı, Ondan tiksinmedi, yüz çevirmedi; Kendisini yardıma çağırdığında ona
kulak verdi.
25 Övgü konum sen olacaksın büyük
toplulukta, Senden korkanların önünde yerine getireceğim adaklarımı.
26 Yoksullar yiyip doyacak, RAB'be
yönelenler O'na övgü sunacak. Sonsuza dek ömrünüz tükenmesin!
27 Yeryüzünün dört bucağı anımsayıp RAB'be
dönecek, Ulusların bütün soyları O'nun önünde yere kapanacak.
28 Çünkü egemenlik RAB'bindir, Ulusları O
yönetir.
29 Yeryüzündeki bütün zenginler doyacak Ve
O'nun önünde yere kapanacak, Toprağa gidenler, Ölümlerine engel olamayanlar,
Eğilecekler O'nun önünde.
30 Gelecek kuşaklar O'na kulluk edecek, Rab
yeni kuşaklara anlatılacak.
31 O'nun kurtarışını, "Rab yaptı
bunları" diyerek, Henüz doğmamış bir halka duyuracaklar.
BÖLÜM 23
1 RAB çobanımdır, Eksiğim olmaz.
2 Beni yemyeşil çayırlarda yatırır, Sakin
suların kıyısına götürür.
3 İçimi tazeler, Adı uğruna bana doğru
yollarda öncülük eder.
4 Karanlık ölüm vadisinden geçsem bile,
Kötülükten korkmam. Çünkü sen benimlesin. Çomağın, değneğin güven verir bana.
5 Düşmanlarımın önünde bana sofra
kurarsın, Başıma yağ sürersin, Kâsem taşıyor.
6 Ömrüm boyunca yalnız iyilik ve sevgi
izleyecek beni, Hep RAB'bin evinde oturacağım.
BÖLÜM 24
1 RAB'bindir yeryüzü ve içindeki her şey,
Dünya ve üzerinde yaşayanlar;
2 Çünkü O'dur denizler üzerinde onu
kuran, Sular üzerinde durduran.
3 RAB'bin dağına kim çıkabilir, Kutsal
yerinde kim durabilir?
4 Elleri pak, yüreği temiz olan, Gönlünü
putlara kaptırmayan, Yalan yere ant içmeyen.
5 RAB kutsar böylesini, Kurtarıcısı Tanrı
aklar.
6 O'na yönelenler, Yakup'un Tanrısı'nın
yüzünü arayanlar İşte böyledir. (Selah)
7 Kaldırın başınızı, ey kapılar! Açılın,
ey eski kapılar! Yüce Kral girsin içeri!
8 Kimdir bu Yüce Kral? O RAB'dir, güçlü
ve yiğit, Savaşta yiğit olan RAB.
9 Kaldırın başınızı, ey kapılar! Açılın,
ey eski kapılar! Yüce Kral girsin içeri!
10 Kimdir bu Yüce Kral? Her Şeye Egemen RAB'dir
bu Yüce Kral! (Selah)
BÖLÜM 25
1 Ya RAB, bütün varlığımla sana
yaklaşıyorum,
2 Ey Tanrım, sana güveniyorum, utandırma
beni, Düşmanlarım zafer kahkahası atmasın!
3 Sana umut bağlayan hiç kimse utanca
düşmez; Nedensiz hainlik edenler utanır.
4 Ya RAB, yollarını bana öğret, Yönlerini
bildir.
5 Bana gerçek yolunda öncülük et, eğit
beni; Çünkü beni kurtaran Tanrı sensin. Bütün gün umudum sende.
6 Ya RAB, sevecenliğini ve sevgini
anımsa; Çünkü onlar öncesizlikten beri aynıdır.
7 Gençlik günahlarımı, isyanlarımı
anımsama, Sevgine göre anımsa beni, Çünkü sen iyisin, ya RAB.
8 RAB iyi ve doğrudur, Onun için
günahkârlara yol gösterir.
9 Alçakgönüllülere adalet yolunda öncülük
eder, Kendi yolunu öğretir onlara.
10 RAB'bin bütün yolları sevgi ve sadakate
dayanır Antlaşmasındaki buyruklara uyanlar için.
11 Ya RAB, adın uğruna Suçumu bağışla, çünkü
suçum büyük.
12 Kim RAB'den korkarsa, RAB ona seçeceği
yolu gösterir.
13 Gönenç içinde yaşayacak o insan, Soyu
ülkeyi sahiplenecek.
14 RAB kendisinden korkanlarla paylaşır
sırrını, Onlara açıklar antlaşmasını.
15 Gözlerim hep RAB'dedir, Çünkü ayaklarımı
ağdan O çıkarır.
16 Halime bak, lütfet bana; Çünkü garip ve
mazlumum.
17 Yüreğimdeki sıkıntılar artıyor, Kurtar
beni dertlerimden!
18 Üzüntüme, acılarıma bak, Bütün
günahlarımı bağışla!
19 Düşmanlarıma bak, ne kadar çoğaldılar,
Nasıl da benden nefret ediyorlar!
20 Canımı koru, kurtar beni! Hayal
kırıklığına uğratma, çünkü sana sığınıyorum!
21 Dürüstlük, doğruluk korusun beni, Çünkü
umudum sendedir.
22 Ey Tanrı, kurtar İsrail'i Bütün
sıkıntılarından!
BÖLÜM 26
1 Beni haklı çıkar, ya RAB, Çünkü dürüst
bir yaşam sürdüm; Sarsılmadan RAB'be güvendim.
2 Dene beni, ya RAB, sına; Duygularımı,
düşüncelerimi yokla.
3 Çünkü sevgini hep göz önünde tutuyor,
Senin gerçeğini yaşıyorum ben.
4 Yalancılarla oturmam, İkiyüzlülerin
suyuna gitmem.
5 Kötülük yapanlar topluluğundan nefret
ederim, Fesatçıların arasına girmem.
6 Suçsuzluğumu göstermek için ellerimi
yıkar, Sunağının çevresinde dönerim, ya RAB,
7 Yüksek sesle şükranımı duyurmak Ve
bütün harikalarını anlatmak için.
8 Severim, ya RAB, yaşadığın evi,
Görkeminin bulunduğu yeri.
9 Günahkârların, Eli kanlı adamların
yanısıra canımı alma.
10 Onların elleri kötülük aletidir, Sağ
elleri rüşvet doludur.
11 Ama ben dürüst yaşarım, Kurtar beni,
lütfet bana!
12 Ayağım emin yerde duruyor. Topluluk
içinde sana övgüler sunacağım, ya RAB.
BÖLÜM 27
1 RAB benim ışığım, kurtuluşumdur,
Kimseden korkmam. RAB yaşamımın kalesidir, Kimseden yılmam.
2 Hasımlarım, düşmanlarım olan kötüler,
Beni yutmak için üzerime gelirken Tökezleyip düşerler.
3 Karşımda bir ordu konaklasa, Kılım
kıpırdamaz, Bana karşı savaş açılsa, Yine güvenimi yitirmem.
4 RAB'den tek dileğim, tek isteğim şu:
RAB'bin güzelliğini seyretmek, Tapınağında O'na hayran olmak için Ömrümün bütün
günlerini O'nun evinde geçirmek.
5 Çünkü O kötü günde beni çardağında
gizleyecek, Çadırının emin yerinde saklayacak, Yüksek bir kaya üzerine
çıkaracak beni.
6 O zaman çevremi saran düşmanlarıma
karşı Başım yukarı kalkacak, Sevinçle haykırarak kurbanlar sunacağım O'nun
çadırında, O'nu ezgilerle, ilahilerle öveceğim.
7 Sana yakarıyorum, ya RAB, kulak ver
sesime, Lütfet, yanıtla beni!
8 Ya RAB, içimden bir ses duydum:
"Yüzümü ara!" dedin, İşte yüzünü arıyorum.
9 Yüzünü benden gizleme, Kulunu öfkeyle
geri çevirme! Bana hep yardımcı oldun; Bırakma, terk etme beni, Ey beni
kurtaran Tanrı!
10 Annemle babam beni terk etseler bile, RAB
beni kabul eder.
11 Ya RAB, yolunu öğret bana, Düşmanlarıma
karşı Düz yolda bana öncülük et.
12 Beni hasımlarımın keyfine bırakma, Çünkü
yalancı tanıklar dikiliyor karşıma, Ağızları şiddet saçıyor.
13 Yaşam diyarında RAB'bin iyiliğini
göreceğimden kuşkum yok.
14 Umudunu RAB'be bağla, Güçlü ve yürekli
ol; Umudunu RAB'be bağla!
BÖLÜM 28
1 Ya RAB, sana yakarıyorum, Kayam benim,
kulak tıkama sesime; Çünkü sen sessiz kalırsan, Ölüm çukuruna inen ölülere
dönerim ben.
2 Seni yardıma çağırdığımda, Ellerimi kutsal
konutuna doğru açtığımda, Kulak ver yalvarışlarıma.
3 Beni kötülerle, haksızlık yapanlarla
Aynı kefeye koyup cezalandırma. Onlar komşularıyla dostça konuşur, Ama
yüreklerinde kötülük beslerler.
4 Eylemlerine, yaptıkları kötülüklere
göre onları yanıtla; Yaptıklarının, hak ettiklerinin karşılığını ver.
5 Onlar RAB'bin yaptıklarına, Ellerinin
eserine önem vermezler; Bu yüzden RAB onları yıkacak, Bir daha ayağa
kaldırmayacak.
6 RAB'be övgüler olsun! Çünkü yalvarışımı
duydu.
7 RAB benim gücüm, kalkanımdır, O'na
yürekten güveniyor ve yardım görüyorum. Yüreğim coşuyor, Ezgilerimle O'na
şükrediyorum.
8 RAB halkının gücüdür, Meshettiği kralın
zafer kalesidir.
9 Halkını kurtar, kendi halkını kutsa;
Çobanlık et onlara, sürekli destek ol!
BÖLÜM 29
1 Ey ilahi varlıklar, RAB'bi övün,
RAB'bin gücünü, yüceliğini övün,
2 RAB'bin görkemini adına yaraşır biçimde
övün, Kutsal giysiler içinde RAB'be tapının!
3 RAB'bin sesi sulara hükmediyor, Yüce
Tanrı gürlüyor, RAB engin sulara hükmediyor.
4 RAB'bin sesi güçlüdür, RAB'bin sesi
görkemlidir.
5 RAB'bin sesi sedir ağaçlarını kırar,
Lübnan sedirlerini parçalar.
6 Lübnan'ı buzağı gibi, Siryon Dağı'nı
yabanıl öküz yavrusu gibi sıçratır.
7 RAB'bin sesi şimşek gibi çakar,
8 RAB'bin sesi çölü titretir, RAB Kadeş
Çölü'nü sarsar.
9 RAB'bin sesi geyikleri doğurtur,
Ormanları çıplak bırakır. O'nun tapınağında herkes "Yücesin!" diye
haykırır. [eğer".]
10 RAB tufan üstünde taht kurdu, O sonsuza
dek kral kalacak.
11 RAB halkına güç verir, Halkını esenlikle
kutsar!
BÖLÜM 30
1 Seni yüceltmek istiyorum, ya RAB, Çünkü
beni kurtardın, Düşmanlarımı bana güldürmedin.
2 Ya RAB Tanrım, Sana yakardım, bana şifa
verdin.
3 Ya RAB, beni ölüler diyarından
çıkardın, Yaşam verdin bana, ölüm çukuruna düşürmedin.
4 Ey RAB'bin sadık kulları, O'nu ilahilerle
övün, Kutsallığını anarak O'na şükredin.
5 Çünkü öfkesi bir an sürer, Lütfu ise
bir ömür; Gözyaşlarınız belki bir gece akar, Ama sabahla sevinç doğar.
6 Huzur duyunca dedim ki, "Asla
sarsılmayacağımla
7 Ya RAB, lütfunla beni güçlü bir dağ
gibi Sarsılmaz kıldın; Ama sen yüzünü gizleyince, Dehşete düştüm.
8 Ya RAB, sana sesleniyorum, Rab'be
yalvarıyorum:
9 "Ne yararı olur senin için dökülen
kanımın, Ölüm çukuruna inersem? Toprak sana övgüler sunar mı, Senin sadakatini
ilan eder mi?
10 Dinle, ya RAB, acı bana; Yardımcım ol, ya
RAB!"
11 Yasımı şenliğe döndürdün, Çulumu çıkarıp
beni sevinçle kuşattın.
12 Öyle ki, gönlüm seni ilahilerle övsün,
susmasın! Ya RAB Tanrım, sana sürekli şükredeceğim.
BÖLÜM 31
1 Ya RAB, sana sığınıyorum. Utandırma
beni hiçbir zaman! Adaletinle kurtar beni!
2 Kulak ver bana, Çabuk yetiş, kurtar
beni; Bir kaya ol bana sığınmam için, Güçlü bir kale ol kurtulmam için!
3 Madem kayam ve kalem sensin, Öncülük
et, yol göster bana Kendi adın uğruna.
4 Bana kurdukları tuzaktan uzak tut beni,
Çünkü sığınağım sensin.
5 Ruhumu ellerine bırakıyorum, Ya RAB,
sadık Tanrı, kurtar beni.
6 Değersiz putlara bel bağlayanlardan
tiksinirim, RAB'be güvenirim ben.
7 Sadakatinden ötürü sevinip coşacağım,
Çünkü düşkün halimi görüyor, Çektiğim sıkıntıları biliyorsun,
8 Beni düşman eline düşürmedin, Bastığım
yerleri genişlettin.
9 Acı bana, ya RAB, sıkıntıdayım, Üzüntü
gözümü, canımı, içimi kemiriyor.
10 Ömrüm acıyla, Yıllarım iniltiyle
tükeniyor, Suçumdan ötürü gücüm zayıflıyor, Kemiklerim eriyor.
11 Düşmanlarım yüzünden rezil oldum,
Özellikle komşularıma. Tanıdıklarıma dehşet salar oldum; Beni sokakta görenler
benden kaçar oldu.
12 Gönülden çıkmış bir ölü gibi unutuldum,
Kırılmış bir çömleğe döndüm.
13 Birçoğunun fısıldaştığını duyuyorum, Her
yer dehşet içinde, Bana karşı anlaştılar, Canımı almak için düzen kurdular.
14 Ama ben sana güveniyorum, ya RAB,
"Tanrım sensin!" diyorum.
15 Hayatım senin elinde, Kurtar beni
düşmanlarımın pençesinden, Ardıma düşenlerden.
16 Yüzün kulunu aydınlatsın, Sevgi göster, kurtar
beni!
17 Utandırma beni, ya RAB, sana
sesleniyorum; Kötüler utansın, ölüler diyarında sesleri kesilsin.
18 Sussun o yalancı dudaklar; Doğru insana
karşı Gururla, tepeden bakarak, Küçümseyerek konuşan dudaklar.
19 İyiliğin ne büyüktür, ya RAB, Onu senden
korkanlar için saklarsın, Herkesin gözü önünde, Sana sığınanlara iyi
davranırsın.
20 İnsanların düzenlerine karşı, Koruyucu
huzurunla üzerlerine kanat gerersin; Saldırgan dillere karşı Onları çardağında
gizlersin.
21 RAB'be övgüler olsun, Kuşatılmış bir
kentte Sevgisini bana harika biçimde gösterdi.
22 Telaş içinde demiştim ki,
"Huzurundan atıldım!" Ama yardıma çağırınca seni, Yalvarışımı
işittin.
23 RAB'bi sevin, ey O'nun sadık kulları! RAB
kendisine bağlı olanları korur, Büyüklenenlerin ise tümüyle hakkından gelir.
24 Ey RAB'be umut bağlayanlar, Güçlü ve
yürekli olun!
BÖLÜM 32
1 Ne mutlu isyanı bağışlanan, Günahı
örtülen insana! [edebiyat terimi.
"Didaktik şiir" anlamına gelebilir.]
2 Suçu RAB tarafından sayılmayan, Ruhunda
hile bulunmayan insana ne mutlu!
3 Sustuğum sürece Kemiklerim eridi, Gün
boyu inlemekten.
4 Çünkü gece gündüz Elin üzerimde
ağırlaştı. Dermanım tükendi yaz sıcağında gibi. (Selah)
5 Günahımı açıkladım sana, Suçumu
gizlemedim. "RAB'be isyanımı itiraf edeceğim" deyince, Günahımı, suçumu
bağışladın. (Selah)
6 Bu nedenle her sadık kulun Ulaşılır
olduğun zaman sana dua etsin. Engin sular taşsa bile ona erişemez.
7 Sığınağım sensin, Beni sıkıntıdan
korur, Çevremi kurtuluş ilahileriyle kuşatırsın. (Selah)
8 Eğiteceğim seni, gideceğin yolu
göstereceğim, Öğüt vereceğim sana, Gözüm sendedir.
9 At ya da katır gibi anlayışsız olmayın;
Onları idare etmek için gem ve dizgin gerekir, Yoksa sana yaklaşmazlar.
10 Kötülerin acısı çoktur, Ama RAB'be
güvenenleri O'nun sevgisi kuşatır.
11 Ey doğru insanlar, sevinç kaynağınız RAB
olsun, coşun; Ey yüreği temiz olanlar, Hepiniz sevinç çığlıkları atın!
BÖLÜM 33
1 Ey doğru insanlar, RAB'be sevinçle
haykırın! Dürüstlere O'nu övmek yaraşır.
2 Lir çalarak RAB'be şükredin, On telli
çenk eşliğinde O'nu ilahilerle övün.
3 O'na yeni bir ezgi söyleyin, Sevinç
çığlıklarıyla sazınızı konuşturun.
4 Çünkü RAB'bin sözü doğrudur, Her işi
sadakatle yapar.
5 Doğruluğu, adaleti sever, RAB'bin
sevgisi yeryüzünü doldurur.
6 Gökler RAB'bin sözüyle, Gök cisimleri
ağzından çıkan solukla yaratıldı.
7 Deniz sularını bir araya toplar, Engin
suları ambarlara depolar.
8 Bütün yeryüzü RAB'den korksun, Dünyada
yaşayan herkes O'na saygı duysun.
9 Çünkü O söyleyince, her şey var oldu; O
buyurunca, her şey belirdi.
10 RAB ulusların planlarını bozar, Halkların
tasarılarını boşa çıkarır.
11 Ama RAB'bin planları sonsuza dek sürer,
Yüreğindeki tasarılar kuşaklar boyunca değişmez.
12 Ne mutlu Tanrısı RAB olan ulusa, Kendisi
için seçtiği halka!
13 RAB göklerden bakar, Bütün insanları
görür.
14 Oturduğu yerden, Yeryüzünde yaşayan
herkesi gözler.
15 Herkesin yüreğini yaratan, Yaptıkları her
şeyi tartan O'dur.
16 Ne büyük ordularıyla zafer kazanan kral
var, Ne de büyük gücüyle kurtulan yiğit.
17 Zafer için at boş bir umuttur, Büyük
gücüne karşın kimseyi kurtaramaz.
18 Ama RAB'bin gözü kendisinden korkanların,
Sevgisine umut bağlayanların üzerindedir;
19 Böylece onları ölümden kurtarır, Kıtlıkta
yaşamalarını sağlar.
20 Umudumuz RAB'dedir, Yardımcımız,
kalkanımız O'dur.
21 O'nda sevinç bulur yüreğimiz, Çünkü O'nun
kutsal adına güveniriz.
22 Madem umudumuz sende, Sevgin üzerimizde
olsun, ya RAB!
BÖLÜM 34
1 Her zaman RAB'be övgüler sunacağım,
Övgüsü dilimden düşmeyecek.
2 RAB'le övünürüm, Mazlumlar işitip
sevinsin!
3 Benimle birlikte RAB'bin büyüklüğünü
duyurun, Adını birlikte yüceltelim.
4 RAB'be yöneldim, yanıt verdi bana,
Bütün korkularımdan kurtardı beni.
5 O'na bakanların yüzü ışıl ışıl parlar,
Yüzleri utançtan kızarmaz.
6 Bu mazlum yakardı, RAB duydu, Bütün
sıkıntılarından kurtardı onu.
7 RAB'bin meleği O'ndan korkanların
çevresine ordugah kurar, Kurtarır onları.
8 Tadın da görün, RAB ne iyidir, Ne mutlu
O'na sığınan adama!
9 RAB'den korkun, ey O'nun kutsalları,
Çünkü O'ndan korkanın eksiği olmaz.
10 Genç aslanlar bile aç ve muhtaç olur; Ama
RAB'be yönelenlerden hiçbir iyilik esirgenmez.
11 Gelin, ey çocuklar, dinleyin beni: Size
RAB korkusunu öğreteyim.
12 Kim yaşamdan zevk almak, İyi günler
görmek istiyorsa,
13 Dilini kötülükten, Dudaklarını yalandan
uzak tutsun.
14 Kötülükten sakının, iyilik yapın;
Esenliği amaçlayın, ardınca gidin.
15 RAB'bin gözleri doğru kişilerin
üzerindedir, Kulakları onların yakarışına açıktır.
16 RAB kötülük yapanlara karşıdır, Onların
anısını yeryüzünden siler.
17 Doğrular yakarır, RAB duyar; Bütün
sıkıntılarından kurtarır onları.
18 RAB gönlü kırıklara yakındır, Ruhu
ezginleri kurtarır.
19 Doğrunun dertleri çoktur, Ama RAB
hepsinden kurtarır onu.
20 Bütün kemiklerini korur, Hiçbiri
kırılmaz.
21 Kötü insanın sonu kötülükle biter,
Cezasını bulur doğrulardan nefret edenler.
22 RAB kullarını kurtarır, O'na sığınanların
hiçbiri ceza görmez.
BÖLÜM 35
1 Ya RAB, benimle uğraşanlarla sen uğraş,
Benimle savaşanlarla sen savaş!
2 Al küçük kalkanla büyük kalkanı,
Yardımıma koş!
3 Kaldır mızrağını, kargını beni
kovalayanlara, "Seni ben kurtarırım" de bana!
4 Canıma kastedenler utanıp rezil olsun!
Utançla geri çekilsin bana kötülük düşünenler!
5 Rüzgarın sürüklediği saman çöpüne
dönsünler, RAB'bin meleği artlarına düşsün!
6 Karanlık ve kaygan olsun yolları,
RAB'bin meleği kovalasın onları!
7 Madem neden yokken bana gizli ağlar
kurdular, Nedensiz çukur kazdılar,
8 Başlarına habersiz felaket gelsin,
Gizledikleri ağa kendileri tutulsun, Felakete uğrasınlar.
9 O zaman RAB'de sevinç bulacağım, Beni
kurtardığı için coşacağım.
10 Bütün varlığımla şöyle diyeceğim:
"Senin gibisi var mı, ya RAB, Mazlumu zorbanın elinden, Mazlumu ve yoksulu
soyguncudan kurtaran?"
11 Kötü niyetli tanıklar türüyor, Bilmediğim
konuları soruyorlar.
12 İyiliğime karşı kötülük ediyor,
Yalnızlığa itiyorlar beni.
13-14 Oysa onlar hastalanınca ben çula sarınır, Oruç
tutup alçakgönüllü olurdum. Duam yanıtsız kalınca, Bir dost, bir kardeş
yitirmiş gibi dolaşırdım. Kederden belim bükülürdü, Annesi için yas tutan biri
gibi.
15 Ama ben sendeleyince toplanıp sevindiler,
Toplandı bana karşı tanımadığım alçaklar, Durmadan didiklediler beni.
16 Tanrıtanımaz, alaycı soytarılar gibi, Diş
gıcırdattılar bana.
17 Ne zamana dek seyirci kalacaksın, ya Rab?
Kurtar canımı bunların saldırısından, Hayatımı bu genç aslanlardan!
18 Büyük toplantıda sana şükürler sunacağım,
Kalabalığın ortasında sana övgüler dizeceğim.
19 Sevinmesin boş yere bana düşman olanlar,
Göz kırpmasınlar birbirlerine Nedensiz benden nefret edenler.
20 Çünkü barış sözünü etmez onlar, Kurnazca
düzen kurarlar ülkenin sakin insanlarına.
21 Beni suçlamak için ağızlarını ardına
kadar açtılar: "Oh! Oh!" diyorlar, "İşte kendi gözümüzle gördük
yaptıklarını!"
22 Olup biteni sen de gördün, ya RAB, sessiz
kalma, Ya Rab, benden uzak durma!
23 Uyan, kalk savun beni, Uğraş hakkım için,
ey Tanrım ve Rab'bim!
24 Adaletin uyarınca haklı çıkar beni, ya
RAB, Tanrım benim! Gülmesinler halime!
25 Demesinler içlerinden: "Oh! İşte
buydu dileğimiz!", Konuşmasınlar ardımdan: "Yedik başını!" diye.
26 Utansın kötü halime sevinenler, Kızarsın
yüzleri hepsinin; Gururla karşıma dikilenler Utanca, rezalete bürünsün.
27 Benim haklı çıkmamı isteyenler, Sevinç
çığlıkları atıp coşsunlar; Şöyle desinler sürekli: "Kulunun esenliğinden
hoşlanan RAB yücelsin!"
28 O zaman gün boyu adaletin, Övgülerin dilimden
düşmeyecek.
BÖLÜM 36
1 Günah fısıldar kötü insana, Yüreğinin
dibinden: Tanrı korkusu yoktur onda.
2 Kendini öyle beğenmiş ki, Suçunu
görmez, ondan tiksinmez.
3 Ağzından kötülük ve yalan akar,
Akıllanmaktan, iyilik yapmaktan vazgeçmiş.
4 Yatağında bile fesat düşünür, Olumsuz
yolda direnir, reddetmez kötülüğü.
5 Ya RAB, sevgin göklere, Sadakatin
gökyüzüne erişir.
6 Doğruluğun ulu dağlara benzer, Adaletin
uçsuz bucaksız enginlere. İnsanı da, hayvanı da koruyan sensin, ya RAB.
7 Sevgin ne değerli, ey Tanrı!
Kanatlarının gölgesine sığınır insanoğlu.
8 Evindeki bolluğa doyarlar, Zevklerinin
ırmağından içirirsin onlara.
9 Çünkü yaşam kaynağı sensin, Senin
ışığınla aydınlanırız.
10 Sürekli göster Seni tanıyanlara sevgini,
Yüreği temiz olanlara doğruluğunu.
11 Gururlunun ayağı bana varmasın, Kötülerin
eli beni kovmasın.
12 Kötülük yapanlar oracıkta düştüler,
Yıkıldılar, kalkamazlar artık.
BÖLÜM 37
1 Kötülük edenlere kızıp üzülme, Suç
işleyenlere özenme!
2 Çünkü onlar ot gibi hemen solacak,
Yeşil bitki gibi kuruyup gidecek.
3 Sen RAB'be güven, iyilik yap, Ülkede
otur, sadakatle çalış.
4 RAB'den zevk al, O senin içindeki
istekleri yerine getirecektir.
5 Her şeyi RAB'be bırak, O'na güven, O
gerekeni yapar.
6 O senin doğruluğunu ışık gibi, Hakkını
öğle güneşi gibi Aydınlığa çıkarır.
7 RAB'bin önünde sakin dur, sabırla
bekle; Kızıp üzülme işi yolunda olanlara, Kötü amaçlarına kavuşanlara.
8 Kızmaktan kaçın, bırak öfkeyi, Üzülme,
yalnız kötülüğe sürükler bu seni.
9 Çünkü kötülerin kökü kazınacak, Ama
RAB'be umut bağlayanlar ülkeyi miras alacak.
10 Yakında kötünün sonu gelecek, Yerini
arasan da bulunmayacak.
11 Ama alçakgönüllüler ülkeyi miras alacak,
Derin bir huzurun zevkini tadacak.
12 Kötü insan doğru insana düzen kurar, Diş
gıcırdatır.
13 Ama Rab kötüye güler, Çünkü bilir onun
sonunun geldiğini.
14 Kılıç çekti kötüler, yaylarını gerdi,
Mazlumu, yoksulu yıkmak, Doğru yolda olanları öldürmek için.
15 Ama kılıçları kendi yüreklerine
saplanacak, Yayları kırılacak.
16 Doğrunun azıcık varlığı, Pek çok kötünün
servetinden iyidir.
17 Çünkü kötülerin gücü kırılacak, Ama
doğrulara RAB destek olacak.
18 RAB yetkinlerin her gününü gözetir,
Onların mirası sonsuza dek sürecek.
19 Kötü günde utanmayacaklar, Kıtlıkta
karınları doyacak.
20 Ama kötüler yıkıma uğrayacak; RAB'bin düşmanları
kır çiçekleri gibi kuruyup gidecek, Duman gibi dağılıp yok olacak.
21 Kötüler ödünç alır, geri vermez;
Doğrularsa cömertçe verir.
22 RAB'bin kutsadığı insanlar ülkeyi miras
alacak, Lanetlediği insanların kökü kazınacak.
23 RAB insana sağlam adım attırır, İnsanın
yolundan hoşnut olursa.
24 Düşse bile yıkılmaz insan, Çünkü elinden
tutan RAB'dir.
25 Gençtim, ömrüm tükendi, Ama hiç görmedim
doğru insanın terk edildiğini, Soyunun ekmek dilendiğini.
26 O hep cömertçe ödünç verir, Soyu
kutsanır.
27 Kötülükten kaç, iyilik yap; Sonsuz yaşama
kavuşursun.
28 Çünkü RAB doğruyu sever, Sadık kullarını
terk etmez. Onlar sonsuza dek korunacak, Kötülerinse kökü kazınacak.
29 Doğrular ülkeyi miras alacak, Orada
sonsuza dek yaşayacak.
30 Doğrunun ağzından bilgelik akar, Dilinden
adalet damlar.
31 Tanrısı'nın yasası yüreğindedir, Ayakları
kaymaz.
32 Kötü, doğruya pusu kurar, Onu öldürmeye
çalışır.
33 Ama RAB onu kötünün eline düşürmez,
Yargılanırken mahkûm etmez.
34 RAB'be umut bağla, O'nun yolunu tut,
Ülkeyi miras almak üzere seni yükseltecektir. Kötülerin kökünün kazındığını
göreceksin.
35 Kötü ve acımasız adamı gördüm, İlk
dikildiği toprakta yeşeren ağaç gibi Dal budak salıyordu;
36 Geçip gitti, yok oldu, Aradım, bulunmaz
oldu.
37 Yetkin adamı gözle, doğru adama bak,
Çünkü yarınlar barışseverindir.
38 Ama başkaldıranların hepsi yok olacak,
Kötülerin kökü kazınacak.
39 Doğruların kurtuluşu RAB'den gelir,
Sıkıntılı günde onlara kale olur.
40 RAB onlara yardım eder, kurtarır onları,
Kötülerin elinden alıp özgür kılar, Çünkü kendisine sığınırlar.
BÖLÜM 38
1 Ya RAB, öfkelenip azarlama beni,
Gazapla yola getirme!
2 Okların içime saplandı, Elin üzerime
indi.
3 Öfken yüzünden sağlığım bozuldu,
Günahım yüzünden rahatım kaçtı.
4 Çünkü suçlarım başımdan aştı, Taşınmaz
bir yük gibi sırtımda ağırlaştı.
5 Akılsızlığım yüzünden Yaralarım iğrenç,
irinli.
6 Eğildim, iki büklüm oldum, Gün boyu
yaslı dolaşıyorum.
7 Çünkü belim ateş içinde, Sağlığım
bozuk.
8 Tükendim, ezildim alabildiğine,
İnliyorum yüreğimin acısından.
9 Ya Rab, bütün özlemlerimi bilirsin,
İniltilerim senden gizli değil.
10 Yüreğim çarpıyor, gücüm tükeniyor,
Gözlerimin feri bile söndü.
11 Eşim dostum kaçar oldu derdimden,
Yakınlarım uzak duruyor benden.
12 Canıma susayanlar bana tuzak kuruyor,
Zararımı isteyenler kuyumu kazıyor, Gün boyu hileler düşünüyorlar.
13 Ama ben bir sağır gibi duymuyorum, Bir
dilsiz gibi ağzımı açmıyorum;
14 Duymaz, Ağzında yanıt bulunmaz bir adama
döndüm.
15 Umudum sende, ya RAB, Sen
yanıtlayacaksın, ya Rab, Tanrım benim!
16 Çünkü dua ediyorum: "Halime
sevinmesinler, Ayağım kayınca böbürlenmesinler!"
17 Düşmek üzereyim, Acım hep içimde.
18 Suçumu itiraf ediyorum, Günahım yüzünden
kaygılanıyorum.
19 Ama düşmanlarım güçlü ve dinç, Yok yere
benden nefret edenler çok.
20 İyiliğe karşı kötülük yapanlar bana karşı
çıkar, İyiliğin peşinde olduğum için.
21 Beni terk etme, ya RAB! Ey Tanrım, benden
uzak durma!
22 Yardımıma koş, Ya Rab, kurtuluşum benim!
BÖLÜM 39
1 Karar verdim: "Adımlarıma dikkat
edeceğim, Dilimi günahtan sakınacağım; Karşımda kötü biri oldukça, Ağzıma gem
vuracağım."
2 Dilimi tutup sustum, Hep kaçındım
konuşmaktan, yararı olsa bile. Acım alevlendi,
3 Yüreğim tutuştu içimde, Ateş aldı derin
derin düşünürken, Şu sözler döküldü dilimden:
4 "Bildir bana, ya RAB, sonumu,
Sayılı günlerimi; Bileyim ömrümün ne kadar kısa olduğunu!
5 Yalnız bir karış ömür verdin bana, Hiç
kalır hayatım senin önünde. Her insan bir soluktur sadece, En güçlü çağında
bile. (Selah)
6 "Bir gölge gibi dolaşır insan, Boş
yere çırpınır, Mal biriktirir, kime kalacağını bilmeden.
7 "Ne bekleyebilirim şimdi, ya Rab?
Umudum sende.
8 Kurtar beni bütün isyanlarımdan,
Aptalların hakaretine izin verme.
9 Sustum, açmayacağım ağzımı; Çünkü
sensin bunu yapan.
10 Uzaklaştır üzerimden yumruklarını,
Tokadının altında mahvoldum.
11 Sen insanı suçundan ötürü Azarlayarak
yola getirirsin, Güve gibi tüketirsin sevdiği şeyleri. Her insan bir soluktur
sadece. (Selah)
12 "Duamı işit, ya RAB, Kulak ver
yakarışıma, Gözyaşlarıma kayıtsız kalma! Çünkü ben bir garibim senin yanında,
Bir yabancı, atalarım gibi.
13 Uzaklaştır üzerimden bakışlarını, Göçüp
yok olmadan mutlu olayım!"
BÖLÜM 40
1 RAB'bi sabırla bekledim; Bana yönelip
yakarışımı duydu.
2 Ölüm çukurundan, Balçıktan çıkardı
beni, Ayaklarımı kaya üzerinde tuttu, Kaymayayım diye.
3 Ağzıma yeni bir ezgi, Tanrımız'a bir
övgü ilahisi koydu. Çokları görüp korkacak Ve RAB'be güvenecekler.
4 Ne mutlu RAB'be güvenen insana,
Gururluya, yalana sapana ilgi duymayana.
5 Ya RAB, Tanrım, Harikaların,
düşüncelerin ne çoktur bizim için; Sana eş koşulmaz! Duyurmak, anlatmak istesem
yaptıklarını, Saymakla bitmez.
6 Kurbandan, sunudan hoşnut olmadın, Ama
kulaklarımı açtın. Yakmalık sunu, günah sunusu da istemedin.
7-8 O zaman şöyle dedim: "İşte geldim;
Kutsal Yazı tomarında benim için yazılmıştır. Ey Tanrım, senin isteğini
yapmaktan zevk alırım ben, Yasan yüreğimin derinliğindedir."
9 Büyük toplantıda müjdelerim senin
zaferini, Sözümü esirgemem, Ya RAB, bildiğin gibi!
10 Zaferini içimde gizlemem, Bağlılığını ve
kurtarışını duyururum, Sevgini, sadakatini saklamam büyük topluluktan.
11 Ya RAB, esirgeme sevecenliğini benden!
Sevgin, sadakatin hep korusun beni!
12 Sayısız belalar çevremi sardı, Suçlarım
bana yetişti, önümü göremiyorum; Başımdaki saçlardan daha çoklar, Çaresiz
kaldım.
13 Ne olur, ya RAB, kurtar beni! Yardımıma
koş, ya RAB!
14 Utansın canımı almaya çalışanlar, Yüzleri
kızarsın! Geri dönsün zararımı isteyenler, Rezil olsunlar!
15 Bana, "Oh! Oh!" çekenler
Dehşete düşsün utançlarından!
16 Sende neşe ve sevinç bulsun Bütün sana
yönelenler! "RAB yücedir!" desin hep Senin kurtarışını özleyenler!
17 Bense mazlum ve yoksulum, Düşün beni, ya
Rab. Yardımcım ve kurtarıcım sensin, Geç kalma, ey Tanrım!
BÖLÜM 41
1 Ne mutlu yoksulu düşünene! RAB kurtarır
onu kötü günde.
2 Korur RAB, yaşatır onu, Ülkede mutlu
kılar, Terk etmez düşmanlarının eline.
3 Destek olur RAB ona Yatağa düşünce;
Hastalandığında sağlığa kavuşturur onu.
4 "Acı bana, ya RAB!" dedim,
"Şifa ver bana, çünkü sana karşı günah işledim!"
5 Kötü konuşuyor düşmanlarım ardımdan:
"Ne zaman ölecek adı batası?" diyorlar.
6 Biri beni görmeye geldi mi, boş laf
ediyor, Fesat topluyor içinde, Sonra dışarı çıkıp fesadı yayıyor.
7 Benden nefret edenlerin hepsi fısıldaşıyor
aralarında bana karşı, Zararımı düşünüyorlar,
8 "Başına öyle kötü bir şey geldi
ki" diyorlar, "Yatağından kalkamaz artık."
9 Ekmeğimi yiyen, güvendiğim yakın dostum
bile İhanet etti bana.
10 Bari sen acı bana, ya RAB, kaldır beni.
Bunların hakkından geleyim.
11 Düşmanım zafer çığlığı atmazsa, O zaman
anlarım benden hoşnut kaldığını.
12 Dürüstlüğümden ötürü bana destek olur,
Sonsuza dek beni huzurunda tutarsın.
13 Öncesizlikten sonsuza dek, Övgüler olsun
İsrail'in Tanrısı RAB'be! Amin! Amin!
BÖLÜM 42
1 Geyik akarsuları nasıl özlerse, Canım
da seni öyle özler, ey Tanrı! [yazılır.]
2 Canım Tanrı'ya, yaşayan Tanrı'ya
susadı; Ne zaman görmeye gideceğim Tanrı'nın yüzünü?
3 Gözyaşlarım ekmeğim oldu gece gündüz,
Gün boyu, "Nerede senin Tanrın?" dedikleri için.
4 Anımsayınca içim içimi yiyor, Nasıl
toplulukla birlikte yürür, Tanrı'nın evine kadar alaya öncülük ederdim, Sevinç
ve şükran sesleri arasında, Bayram eden bir kalabalıkla birlikte.
5 Neden üzgünsün, ey gönlüm, Neden içim
huzursuz? Tanrı'ya umut bağla, Çünkü O'na yine övgüler sunacağım; O benim
kurtarıcım ve Tanrım'dır.
6-7 Gönlüm üzgün, Bu yüzden seni anımsıyorum,
ey Tanrım. Şeria yöresinde, Hermon ve Misar dağlarında Çağlayanların
gümbürdeyince, Enginler birbirine sesleniyor, Bütün dalgaların, sellerin
üzerimden geçiyor.
8 Gündüz RAB sevgisini gösterir, Gece
ilahi söyler, dua ederim Yaşamımın Tanrısı'na.
9 Kayam olan Tanrım'a diyorum ki,
"Neden beni unuttun? Niçin düşmanlarımın baskısı altında Yaslı
gezeyim?"
10 Gün boyu hasımlarım: "Nerede senin
Tanrın?" diyerek Bana sataştıkça, Kemiklerim kırılıyor sanki.
11 Neden üzgünsün, ey gönlüm, Neden içim
huzursuz? Tanrı'ya umut bağla, Çünkü O'na yine övgüler sunacağım; O benim
kurtarıcım ve Tanrım'dır.
BÖLÜM 43
1 Hakkımı ara, ey Tanrı, Savun beni
vefasız ulusa karşı, Kurtar hileci, haksız insandan.
2 Çünkü sen Tanrım, kalemsin; Neden beni
reddettin? Niçin düşmanlarımın baskısı altında Yaslı gezeyim?
3 Gönder ışığını, gerçeğini, Yol
göstersinler bana, Senin kutsal dağına, konutuna götürsünler beni.
4 O zaman Tanrı'nın sunağına, Neşe,
sevinç kaynağım Tanrı'ya gideceğim Ve sana, ey Tanrı, Tanrım benim, Lirle şükredeceğim.
5 Neden üzgünsün, ey gönlüm, Neden içim
huzursuz? Tanrı'ya umut bağla, Çünkü O'na yine övgüler sunacağım; O benim
kurtarıcım ve Tanrım'dır.
BÖLÜM 44
1 Ey Tanrı, kulaklarımızla duyduk,
Atalarımız anlattı bize, Neler yaptığını onların gününde, eski günlerde.
2 Elinle ulusları kovdun, Ama atalarımıza
yer verdin; Halkları kırdın, Ama atalarımızın yayılmasını sağladın.
3 Onlar ülkeyi kılıçla kazanmadılar,
Kendi bilekleriyle zafere ulaşmadılar. Senin sağ elin, bileğin, yüzünün ışığı
sayesinde oldu bu; Çünkü sen onları sevdin.
4 Ey Tanrı, kralım sensin, Buyruk ver de
Yakup soyu kazansın!
5 Senin sayende düşmanlarımızı
püskürteceğiz, Senin adınla karşıtlarımızı ezeceğiz.
6 Çünkü ben yayıma güvenmem, Kılıcım da
beni kurtarmaz;
7 Ancak sensin bizi düşmanlarımızdan
kurtaran, Bizden nefret edenleri utanca boğan.
8 Her gün Tanrı'yla övünür, Sonsuza dek
adına şükran sunarız. (Selah)
9 Ne var ki, reddettin bizi, aşağıladın,
Artık ordularımızla savaşa çıkmıyorsun.
10 Düşman karşısında bizi gerilettin, Bizden
tiksinenler bizi soydu.
11 Kasaplık koyuna çevirdin bizi, Ulusların
arasına dağıttın.
12 Yok pahasına sattın halkını, Üstelik
satıştan hiçbir şey kazanmadan.
13 Bizi komşularımızın yüzkarası,
Çevremizdekilerin eğlencesi, alay konusu ettin.
14 Ulusların diline düşürdün bizi, Gülüyor
halklar halimize.
15 Rezilliğim gün boyu karşımda, Utancımdan
yerin dibine geçtim
16 Hakaret ve sövgü duya duya, Öç almak
isteyen düşman karşısında.
17 Bütün bunlar başımıza geldi, Yine de seni
unutmadık, Antlaşmana ihanet etmedik,
18 Döneklik etmedik, Adımlarımız senin
yolundan sapmadı.
19 Oysa sen bizi ezdin, ülkemizi çakalların
uğrağı ettin, Üstümüzü koyu karanlıkla örttün.
20 Eğer Tanrımız'ın adını unutsaydık,
Yabancı bir ilaha ellerimizi açsaydık,
21 Tanrı bunu ortaya çıkarmaz mıydı? Çünkü O
yürekteki gizleri bilir.
22 Senin uğruna her gün öldürülüyoruz,
Kasaplık koyun sayılıyoruz.
23 Uyan, ya Rab! Niçin uyuyorsun? Kalk!
Sonsuza dek terk etme bizi!
24 Niçin yüzünü gizliyorsun? Neden mazlum
halimizi, üzerimizdeki baskıyı unutuyorsun?
25 Çünkü yere serildik, Bedenimiz toprağa
yapıştı.
26 Kalk, yardım et bize! Kurtar bizi sevgin
uğruna!
BÖLÜM 45
1 Yüreğimden güzel sözler taşıyor, Kral
için söylüyorum şiirlerimi, Dilim usta bir yazarın kalemi gibi olsun.
2 Sen insanların en güzelisin, Lütuf
saçılmış dudaklarına. Çünkü Tanrı seni sonsuza dek kutsamış.
3 Ey yiğit savaşçı, kuşan kılıcını
beline, Görkemine, yüceliğine bürün.
4 At sırtında görkeminle, zaferle ilerle,
Gerçek ve adalet uğruna Sağ elin korkunç işler göstersin. "Gerçek ve
alçakgönüllülük, adalet uğruna".
5 Okların sivridir, Kral düşmanlarının
yüreğine saplanır, Halklar ayaklarının altına serilir.
6 Ey Tanrı, tahtın sonsuzluklar boyunca
kalıcıdır, Krallığının asası adalet asasıdır. ["Tanrı'nın sana armağan ettiği krallık sonsuzluklar boyunca
kalıcıdır".]
7 Doğruluğu sever, kötülükten nefret
edersin. Bunun için Tanrı, senin Tanrın, Seni sevinç yağıyla Arkadaşlarından
daha çok meshetti.
8 Giysilerinin tümü mür, öd, tarçın
kokuyor; Fildişi saraylardan gelen çalgı sesleri seni eğlendiriyor!
9 Kral kızları senin saygın kadınların
arasında, Kraliçe, Ofir altınları içinde senin sağında duruyor.
10 Dinle, ey kral kızı, bak, kulak ver,
Halkını, baba evini unut.
11 Kral senin güzelliğine vuruldu, Efendin
olduğu için önünde eğil.
12 Sur halkı armağan getirecek, Halkın
zenginleri lütfunu kazanmak isteyecek.
13 Kral kızı odasında ışıl ışıl parıldıyor,
Giysisi altınla dokunmuş.
14 İşlemeli giysiler içinde kralın önüne
çıkarılacak, Arkadaşları, ona eşlik eden kızlar sana getirilecek.
15 Sevinç ve coşkuyla götürülecek, Kralın
sarayına girecekler.
16 Atalarının yerini oğulların alacak,
Onları önder yapacaksın bütün ülkeye.
17 Adını kuşaklar boyunca yaşatacağım,
Böylece halklar sonsuza dek övecek seni.
BÖLÜM 46
1 Tanrı sığınağımız ve gücümüzdür,
Sıkıntıda hep yardıma hazırdır. [bilinmeyen
bir müzik terimi.]
2 Bu yüzden korkmayız yeryüzü altüst
olsa, Dağlar denizlerin bağrına devrilse,
3 Sular kükreyip köpürse, Kabaran deniz
dağları titretse bile. (Selah)
4 Bir ırmak var ki, suları sevinç getirir
Tanrı kentine, Yüceler Yücesi'nin kutsal konutuna.
5 Tanrı onun ortasındadır, Sarsılmaz o
kent. Gün doğarken Tanrı ona yardım eder.
6 Uluslar kükrüyor, krallıklar
sarsılıyor, Tanrı gürleyince yeryüzü eriyip gidiyor.
7 Her Şeye Egemen RAB bizimledir,
Yakup'un Tanrısı kalemizdir. (Selah)
8 Gelin, görün RAB'bin yaptıklarını,
Yeryüzüne getirdiği yıkımları.
9 Savaşları durdurur yeryüzünün dört
bucağında, Yayları kırar, mızrakları parçalar, Kalkanları yakar.
10 "Sakin olun, bilin ki, Tanrı benim!
Uluslar arasında yüceleceğim, Yeryüzünde yüceleceğim!"
11 Her Şeye Egemen RAB bizimledir, Yakup'un
Tanrısı kalemizdir. (Selah)
BÖLÜM 47
1 Ey bütün uluslar, el çırpın! Sevinç
çığlıkları atın Tanrı'nın onuruna!
2 Ne müthiştir yüce RAB, Bütün dünyanın
ulu Kralı.
3 Halkları altımıza, Ulusları
ayaklarımızın dibine serer.
4 Sevdiği Yakup'un gururu olan mirasımızı
O seçti bizim için. (Selah)
5 RAB Tanrı sevinç çığlıkları, Boru
sesleri arasında yükseldi.
6 Ezgiler sunun Tanrı'ya, ezgiler;
Ezgiler sunun Kralımız'a, ezgiler!
7 Çünkü Tanrı bütün dünyanın kralıdır,
Maskil sunun! [edebiyat terimi.
"Didaktik şiir" anlamına gelebilir.]
8 Tanrı kutsal tahtına oturmuş, Krallık
eder uluslara.
9 Ulusların önderleri İbrahim'in
Tanrısı'nın halkıyla bir araya gelmiş; Çünkü Tanrı'ya aittir yeryüzü kralları.
O çok yücedir.
BÖLÜM 48
1 RAB büyüktür ve yalnız O övülmeye değer
Tanrımız'ın kentinde, kutsal dağında.
2 Yükselir zarafetle, Bütün yeryüzünün
sevinci Siyon Dağı, Safon'un doruğu, ulu Kral'ın kenti.
3 Tanrı onun kalelerinde Sağlam kule
olarak gösterdi kendini.
4 Krallar toplandı, Birlikte Siyon'un
üzerine yürüdüler.
5 Ama onu görünce şaşkına döndüler,
Dehşete düşüp kaçtılar.
6 Doğum sancısı tutan kadın gibi, Bir
titreme aldı onları orada.
7 Doğu rüzgarının parçaladığı ticaret gemileri
gibi Yok ettin onları.
8 Her Şeye Egemen RAB'bin kentinde,
Tanrımız'ın kentinde, Nasıl duyduksa, öyle gördük. Tanrı onu sonsuza dek
güvenlik içinde tutacak. (Selah)
9 Ey Tanrı, tapınağında, Ne kadar vefalı
olduğunu düşünüyoruz.
10 Adın gibi, ey Tanrı, övgün de Dünyanın
dört bucağına varıyor. Sağ elin zafer dolu.
11 Sevinsin Siyon Dağı, Coşsun Yahuda
beldeleri Senin yargılarınla!
12 Siyon'un çevresini gezip dolanın,
Kulelerini sayın,
13 Surlarına dikkatle bakın, Kalelerini
yoklayın ki, Gelecek kuşağa anlatasınız:
14 Bu Tanrı sonsuza dek bizim Tanrımız
olacak, Bize hep yol gösterecektir.
BÖLÜM 49
1 Ey bütün halklar, dinleyin! Kulak verin
hepiniz, ey dünyada yaşayanlar,
2 Halk çocukları, bey çocukları,
Zenginler, yoksullar!
3 Bilgelik dökülecek ağzımdan, Anlayış
sağlayacak içimdeki düşünceler,
4 Kulak vereceğim özdeyişlere, Lirle
yorumlayacağım bilmecemi.
5 Niçin korkayım kötü günlerde Niyeti
bozuk düşmanlarım çevremi sarınca?
6 Onlar varlıklarına güvenir, Büyük
servetleriyle böbürlenirler.
7 Kimse kimsenin hayatının bedelini
ödeyemez, Tanrı'ya fidye veremez.
8 Çünkü hayatın fidyesi büyüktür, Kimse
ödemeye yeltenmemeli.
9 Böyle olmasa, Sonsuza dek yaşar insan,
Mezar yüzü görmez.
10 Kuşkusuz herkes biliyor bilgelerin
öldüğünü, Aptallarla budalaların yok olduğunu. Mallarını başkalarına
bırakıyorlar.
11 Mezarları, sonsuza dek evleri, Kuşaklar
boyu konutları olacak, Topraklarına kendi adlarını verseler bile. [evleri, kuşaklar boyu konutları
olacak", Masoretik metin "<Evlerimiz sonsuza dek kalacak> diye
düşünüyorlar".]
12 Bütün gösterişine karşın geçicidir insan,
Ölüp giden hayvanlar gibi.
13 Budalaların yolu, Onların sözünü
onaylayanların sonu budur. (Selah)
14 Sürü gibi ölüler diyarına sürülecekler,
Ölüm güdecek onları. Tan ağarınca doğrular onlara egemen olacak, Cesetleri
çürüyecek, Ölüler diyarı onlara konut olacak.
15 Ama Tanrı beni Ölüler diyarının
pençesinden kurtaracak Ve yanına alacak. (Selah)
16 Korkma biri zenginleşirse, Evinin görkemi
artarsa.
17 Çünkü ölünce hiçbir şey götüremez,
Görkemi onunla mezara gitmez.
18 Yaşarken kendini mutlu saysa bile,
Başarılı olunca övülse bile.
19 Atalarının kuşağına katılacak, Onlar ki
asla ışık yüzü görmeyecekler.
20 Bütün gösterişine karşın anlayışsızdır
insan, Ölüp giden hayvanlar gibi.
BÖLÜM 50
1 Güçlü olan Tanrı, RAB konuşuyor;
Güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar Yeryüzünün tümüne sesleniyor.
2 Güzelliğin doruğu Siyon'dan Parıldıyor
Tanrı.
3 Tanrımız geliyor, sessiz kalmayacak,
Önünde yanan ateş her şeyi kül ediyor, Çevresinde şiddetli bir fırtına esiyor.
4 Halkını yargılamak için Yere göğe
sesleniyor:
5 "Toplayın önüme sadık kullarımı,
Kurban keserek benimle antlaşma yapanları."
6 Gökler O'nun doğruluğunu duyuruyor,
Çünkü yargıç Tanrı'nın kendisidir. (Selah)
7 "Ey halkım, dinle de konuşayım, Ey
İsrail, sana karşı tanıklık edeyim: Ben Tanrı'yım, senin Tanrın'ım!
8 Kurbanlarından ötürü seni
azarlamıyorum, Yakmalık sunuların sürekli önümde.
9 Ne evinden bir boğa, Ne de ağıllarından
bir teke alacağım.
10 Çünkü bütün orman yaratıkları, Dağlardaki
bütün hayvanlar benimdir.
11 Dağlardaki bütün kuşları korurum,
Kırlardaki bütün yabanıl hayvanlar benimdir.
12 Acıksam sana söylemezdim, Çünkü bütün
dünya ve içindekiler benimdir.
13 Ben boğa eti yer miyim? Ya da keçi kanı
içer miyim?
14 Tanrı'ya şükran kurbanı sun, Yüceler
Yücesi'ne adadığın adakları yerine getir.
15 Sıkıntılı gününde seslen bana, Seni
kurtarırım, sen de beni yüceltirsin.
16 Ama Tanrı kötüye şöyle diyor:
"Kurallarımı ezbere okumaya Ya da antlaşmamı ağzına almaya ne hakkın var?
17 Çünkü yola getirilmekten nefret ediyor,
Sözlerimi arkana atıyorsun.
18 Hırsız görünce onunla dost oluyor, Zina
edenlere ortak oluyorsun.
19 Ağzını kötülük için kullanıyor, Dilini
yalana koşuyorsun.
20 Oturup kardeşine karşı konuşur, Annenin
oğluna kara çalarsın.
21 Sen bunları yaptın, ben sustum, Beni
kendin gibi sandın. Seni azarlıyorum, Suçlarını gözünün önüne seriyorum.
22 "Dikkate alın bunu, ey Tanrı'yı
unutan sizler! Yoksa parçalarım sizi, kurtaran olmaz.
23 Kim şükran kurbanı sunarsa beni yüceltir;
Yolunu düzeltene kurtarışımı göstereceğim."
BÖLÜM 51
1 Ey Tanrı, lütfet bana, Sevgin uğruna;
Sil isyanlarımı, Sınırsız merhametin uğruna.
2 Tümüyle yıka beni suçumdan, Arıt beni
günahımdan.
3 Çünkü biliyorum isyanlarımı, Günahım
sürekli karşımda.
4 Sana karşı, yalnız sana karşı günah
işledim, Senin gözünde kötü olanı yaptım. Öyle ki, konuşurken haklı,
Yargılarken adil olasın.
5 Nitekim suç içinde doğdum ben, Günah
içinde annem bana hamile kaldı.
6 Madem sen gönülde sadakat istiyorsun,
Bilgelik öğret bana yüreğimin derinliklerinde.
7 Beni mercanköşkotuyla arıt, paklanayım,
Yıka beni, kardan beyaz olayım.
8 Neşe, sevinç sesini duyur bana, Bayram
etsin ezdiğin kemikler.
9 Bakma günahlarıma, Sil bütün suçlarımı.
10 Ey Tanrı, temiz bir yürek yarat, Yeniden
kararlı bir ruh var et içimde.
11 Beni huzurundan atma, Kutsal Ruhun'u
benden alma.
12 Geri ver bana sağladığın kurtuluş
sevincini, Bana destek ol, istekli bir ruh ver.
13 Başkaldıranlara senin yollarını
öğreteyim, Günahkârlar geri dönsün sana.
14 Kurtar beni kan dökme suçundan, Ey Tanrı,
beni kurtaran Tanrı, Dilim senin kurtarışını ilahilerle övsün.
15 Ya Rab, aç dudaklarımı, Ağzım senin
övgülerini duyursun.
16 Çünkü sen kurbandan hoşlanmazsın, Yoksa
sunardım sana, Yakmalık sunudan hoşnut kalmazsın.
17 Senin kabul ettiğin kurban alçakgönüllü
bir ruhtur, Alçakgönüllü ve pişman bir yüreği hor görmezsin, ey Tanrı.
18 Lütfet, Siyon'a iyilik yap, Yeruşalim'in
surlarını onar.
19 O zaman doğru sunulan kurbanlar, Yakmalık
sunular, tümüyle yakmalık sunular, Seni hoşnut kılar; O zaman sunağında boğalar
sunulur.
BÖLÜM 52
1-2 Niçin kötülüğünle böbürlenirsin, ey
kabadayı, Tanrı'nın sadık kullarına karşı Bütün gün dilin yıkım tasarlar Keskin
ustura gibi, ey hilekâr.
3 İyilikten çok kötülüğü, Doğru
konuşmaktan çok yalanı seversin. (Selah)
4 Seni hileli dil seni! Her yıkıcı sözü
seversin.
5 Ama Tanrı seni sonsuza dek yıkacak,
Seni kapıp çadırından fırlatacak, Yaşam diyarından kökünü sökecek. (Selah)
6 Doğrular bunu görünce korkacak, Gülerek
şöyle diyecekler:
7 "İşte bu adam, Tanrı'ya sığınmak
istemedi, Servetinin bolluğuna güvendi, Başkalarını yıkarak güçlendi!"
8 Ama ben Tanrı'nın evinde yeşeren zeytin
ağacı gibiyim, Sonsuza dek Tanrı'nın sevgisine güvenirim.
9 Sürekli sana şükrederim yaptıkların
için, Sadık kullarının önünde umut bağlarım, Çünkü adın iyidir.
BÖLÜM 53
1 Akılsız içinden, "Tanrı yok!"
der. İnsanlar bozuldu, iğrençlik aldı yürüdü, İyilik eden yok. [sazlar".]
2 Tanrı göklerden bakar oldu insanlara,
Akıllı, Tanrı'ya yönelen biri var mı diye.
3 Hepsi saptı, Tümü yozlaştı, İyilik eden
yok, Bir kişi bile!
4 Suç işleyenler görmüyor mu? Halkımı
ekmek yer gibi yiyor, Tanrı'ya yakarmıyorlar.
5 Ama korkulmayacak yerde korkacaklar,
Çünkü Tanrı seni kuşatanların kemiklerini dağıtacak, Onları reddettiği için
hepsini utandıracak.
6 Keşke İsrail'in kurtuluşu Siyon'dan
gelse! Tanrı halkını eski gönencine kavuşturunca, Yakup soyu sevinecek, İsrail
halkı coşacak.
BÖLÜM 54
1 Ey Tanrı, beni adınla kurtar, Gücünle
akla beni!
2 Ey Tanrı, duamı dinle, Kulak ver
ağzımdan çıkan sözlere.
3 Çünkü küstahlar bana saldırıyor,
Zorbalar canımı almak istiyor, Tanrı'ya aldırmıyorlar. (Selah)
4 İşte Tanrı benim yardımcımdır, Tek
desteğim Rab'dir.
5 Düşmanlarım yaptıkları kötülüğün
cezasını bulsun, Sadakatin uyarınca yok et onları.
6 Ya RAB, sana gönülden bir kurban
sunacağım, Adına şükredeceğim, çünkü adın iyidir.
7 Beni bütün sıkıntılarımdan kurtardın,
Gözlerim düşmanlarımın yok oluşunu gördü.
BÖLÜM 55
1 Ey Tanrı, kulak ver duama, Sırt çevirme
yalvarışıma!
2 Dikkatini çevir, yanıt ver bana.
Düşüncelerim beni rahatsız ediyor, şaşkınım
3 Düşman sesinden, kötünün baskısından;
Çünkü sıkıntıya sokuyorlar beni, Öfkeyle üstüme üstüme geliyorlar.
4 Yüreğim sızlıyor içimde, Ölüm dehşeti
çöktü üzerime.
5 Korku ve titreme sardı beni, Ürperti
kapladı içimi.
6 "Keşke güvercin gibi kanatlarım
olsaydı!" Dedim kendi kendime, "Uçar, rahatlardım.
7 Uzaklara kaçar, Çöllerde konaklardım. (Selah)
8 Sert rüzgara, kasırgaya karşı Hemen bir
barınak bulurdum."
9 Şaşkına çevir kötüleri, ya Rab,
karıştır dillerini, Çünkü kentte şiddet ve çatışma görüyorum.
10 Gece gündüz kent surları üzerinde
dolaşırlar, Haksızlık, fesat dolu kentin içi.
11 Yıkıcılık kentin göbeğinde, Zorbalık,
hile eksilmez meydanından.
12 Beni aşağılayan bir düşman olsaydı,
Katlanabilirdim; Bana küstahlık eden bir hasım olsaydı, Gizlenebilirdim.
13 Ama sensin, bana denk, Yoldaşım, yakın
arkadaşım.
14 Birlikte tatlı tatlı yarenlik eder,
Toplulukla Tanrı'nın evine giderdik.
15 Ölüm yakalasın düşmanlarımı ansızın, Diri
diri ölüler diyarına insinler; Çünkü içleri ve evleri kötülük dolu.
16 Bense Tanrı'ya seslenirim, RAB kurtarır
beni.
17 Sabah, öğlen, akşam kederimden feryat
ederim, O işitir sesimi.
18 Bana karşı girişilen savaştan Esenlikle
kurtarır canımı, Sayısı çok da olsa karşıtlarımın.
19 Öncesizlikten bu yana tahtında oturan
Tanrı, Duyacak ve ezecek onları. (Selah)
Çünkü hiç değişmiyor Ve Tanrı'dan korkmuyorlar.
20 Yoldaşım dostlarına saldırarak Yaptığı
antlaşmayı bozdu.
21 Ağzından bal damlar, Ama yüreğinde savaş
var. Sözleri yağdan yumuşak, Ama yalın birer kılıçtır.
22 Yükünü RAB'be bırak, O sana destek olur.
Asla izin vermez Doğru insanın sarsılmasına.
23 Ama sen, ey Tanrı, ölüm çukuruna
atacaksın kötüleri, Günlerinin yarısını görmeyecek katillerle hainler; Bense
sana güveniyorum.
BÖLÜM 56
1 Acı bana, ey Tanrı, Çünkü ayak altında
çiğniyor insanlar beni, Gün boyu saldırıp eziyorlar.
2 Düşmanlarım ayak altında çiğniyor beni
her gün, Küstahça saldırıyor çoğu.
3 Sana güvenirim korktuğum zaman.
4 Tanrı'ya, sözünü övdüğüm Tanrı'ya
Güvenirim ben, korkmam. İnsan bana ne yapabilir?
5 Gün boyu sözlerimi çarpıtıyorlar,
Hakkımda hep kötülük tasarlıyorlar.
6 Fesatlık için uğraşıyor, pusuya
yatıyor, Adımlarımı gözlüyor, canımı almak istiyorlar.
7 Kötülüklerinin cezasından kurtulacaklar
mı? Ey Tanrı, halkları öfkeyle yere çal!
8 Çektiğim acıları kaydettin,
Gözyaşlarımı tulumunda biriktirdin! Bunlar defterinde yazılı değil mi?
9 Seslendiğim zaman, Düşmanlarım geri
çekilecek. Biliyorum, Tanrı benden yana.
10 Sözünü övdüğüm Tanrı'ya, Sözünü övdüğüm
RAB'be,
11 Tanrı'ya güvenirim ben, korkmam; İnsan
bana ne yapabilir?
12 Ey Tanrı, sana adaklar adamıştım, Şükran
kurbanları sunmalıyım şimdi.
13 Çünkü canımı ölümden kurtardın,
Ayaklarımı tökezlemekten korudun; İşte yaşam ışığında, Tanrı huzurunda
yürüyorum.
BÖLÜM 57
1 Acı bana, ey Tanrı, acı, Çünkü sana
sığınıyorum; Felaket geçinceye kadar, Kanatlarının gölgesine sığınacağım.
2 Yüce Tanrı'ya, Benim için her şeyi
yapan Tanrı'ya sesleniyorum.
3 Gökten gönderip beni kurtaracak, Beni
ezmek isteyenleri azarlayacak, (Selah)
Sevgisini, sadakatini gösterecektir.
4 Aslanların arasındayım, Alev kusan
insanlar arasında yatarım, Mızrak gibi, ok gibi dişleri, Keskin kılıç gibi
dilleri.
5 Yüceliğini göster göklerin üstünde, ey
Tanrı, Görkemin bütün yeryüzünü kaplasın!
6 Ayaklarım için ağ serdiler, Çöktüm;
Yoluma çukur kazdılar, İçine kendileri düştüler. (Selah)
7 Kararlıyım, ey Tanrı, kararlıyım,
Ezgiler, ilahiler söyleyeceğim.
8 Uyan, ey canım, Uyan, ey lir, ey çenk,
Seheri ben uyandırayım!
9 Halkların arasında sana şükürler
sunayım, ya Rab, Ulusların arasında seni ilahilerle öveyim.
10 Çünkü sevgin göklere erişir, Sadakatin
gökyüzüne ulaşır.
11 Yüceliğini göster göklerin üstünde, ey
Tanrı, Görkemin bütün yeryüzünü kaplasın!
BÖLÜM 58
1 Ey yöneticiler, gerçekten adil mi karar
verirsiniz? Doğru mu yargılarsınız insanları?
2 Hayır! Hep haksızlık tasarlarsınız
içinizde, Zorbalık saçar elleriniz yeryüzüne.
3 Kötüler daha ana rahmindeyken yoldan
çıkar, Doğdu doğalı yalan söyleyerek sapar.
4 Zehirleri yılan zehiri gibidir.
Kulakları tıkalı bir kobrayı andırırlar,
5 Usta büyücülerin, Afsuncuların sesini
duymak istemeyen bir kobrayı.
6 Ey Tanrı, kır onların ağzında
dişlerini, Sök genç aslanların azı dişlerini, ya RAB!
7 Akıp giden su gibi yok olsunlar.
Yaylarını gerince oklarının ucu kırılsın.
8 Süründükçe eriyen sümüklüböceğe
dönsünler. Düşük çocuk gibi güneş yüzü görmesinler.
9 Kazanlarınız diken ateşini daha
duymadan, Yaşı da kurusu da kasırgayla savrulacak kötülerin.
10 Doğru adam alınan öcü görünce sevinecek
Ve ayaklarını kötünün kanında yıkayacak.
11 O zaman insanlar, "Gerçekten
doğrulara ödül var" diyecek, "Gerçekten dünyayı yargılayan bir Tanrı
var."
BÖLÜM 59
1 Kurtar beni düşmanlarımdan, ey Tanrım,
Kalem ol hasımlarıma karşı.
2 Kurtar beni suç işleyenlerden, Uzak tut
kanlı katillerden.
3 Bak, canımı almak için pusu kuruyorlar,
Güçlüler bana karşı birleşiyorlar, Oysa başkaldırmadım, günahım yok, ya RAB.
4 Suç işlemediğim halde, Koşuşup
hazırlanıyorlar. Kalk bana yardım etmek için, halime bak!
5 Sen, ya RAB, Her Şeye Egemen Tanrı,
İsrail'in Tanrısı, Uyan bütün ulusları cezalandırmak için, Acıma bu suçlu
hainlere! (Selah)
6 Akşam döner, köpek gibi hırlayıp Sinsi
sinsi kenti dolaşırlar.
7 Bak, neler dökülür ağızlarından, Kılıç
çıkar dudaklarından. "Kim duyacak?" derler.
8 Ama sen onlara gülersin, ya RAB, Bütün
uluslarla eğlenirsin.
9 Gücüm sensin, seni gözlüyorum, Çünkü
kalemsin, ey Tanrı.
10 Tanrım sevgisiyle karşılar beni, Bana
düşmanlarımın yıkımını gösterir.
11 Onları öldürme, yoksa halkım unutur,
Gücünle dağıt ve alçalt onları, Ya Rab, kalkanımız bizim.
12 Ağızlarının günahı, dudaklarından çıkan
söz yüzünden, Gururlarının tuzağına düşsünler. Okudukları lanet, söyledikleri
yalan yüzünden
13 Yok et onları gazabınla, yok et,
tükensinler; Bilsinler ki, Tanrı'nın egemenliği Yakup soyundan Yeryüzünün ucuna
kadar ulaşır. (Selah)
14 Akşam döner, köpek gibi hırlayıp Sinsi
sinsi kenti dolaşırlar.
15 Yiyecek bulmak için gezerler, Doymazlarsa
ulurlar.
16 Bense gücün için sabah ezgiler
söyleyecek, Sevgini sevinçle dile getireceğim. Çünkü sen bana kale, Sıkıntılı
günümde sığınak oldun.
17 Gücüm sensin, seni ilahilerle öveceğim,
Çünkü kalem, beni seven Tanrı sensin.
BÖLÜM 60
1 Bizi reddettin, parladın bize karşı, ey
Tanrı, Öfkelendin; eski halimize döndür bizi!
2 Salladın yeri, yarıklar açtın; Onar
çatlaklarını, çünkü yer sarsılıyor.
3 Halkına sıkıntı çektirdin, Sersemletici
bir şarap içirdin bize.
4 Sancak verdin senden korkanlara,
Okçulara karşı açsınlar diye. (Selah)
5 Kurtar bizi sağ elinle, yardım et,
Sevdiklerin özgürlüğe kavuşsun diye!
6 Tanrı şöyle konuştu kutsal yerinde:
"Şekem'i sevinçle bölüştürecek, Sukkot Vadisi'ni ölçeceğim.
7 Gilat benimdir, Manaşşe de benim,
Efrayim miğferim, Yahuda asam.
8 Moav yıkanma leğenim, Edom'un üzerine
çarığımı fırlatacağım, Filist'e zaferle haykıracağım." [fırlatılması, bir yerin sahiplenilmesi
anlamına geliyordu.]
9 Kim beni surlu kente götürecek? Kim
bana Edom'a kadar yol gösterecek?
10 Ey Tanrı, sen bizi reddetmedin mi?
Ordularımıza öncülük etmiyor musun artık?
11 Yardım et bize düşmana karşı, Çünkü
boştur insan yardımı.
12 Tanrı'yla zafer kazanırız, O çiğner
düşmanlarımızı
BÖLÜM 61
1 Ey Tanrı, yakarışımı işit, Duama kulak
ver!
2 Sana seslenirim yeryüzünün öbür
ucundan, Yüreğime hüzün çökünce. Erişemeyeceğim yüksek bir kayaya çıkar beni,
3 Çünkü sen benim için sığınak, Düşmana
karşı güçlü bir kule oldun.
4 Çadırında sonsuza dek oturmak Ve
kanatlarının gölgesine sığınmak isterim. (Selah)
5 Çünkü sen, ey Tanrı, adaklarımı duydun,
Adından korkanların mirasını bana verdin.
6 Kralın günlerine gün kat, Yılları
yüzyıllar olsun!
7 Tanrı'nın huzurunda sonsuza dek
tahtında otursun; Onu sevgin ve sadakatinle koru!
8 O zaman adını hep ilahilerle öveceğim,
Her gün adaklarımı yerine getireceğim.
BÖLÜM 62
1 Canım yalnız Tanrı'da huzur bulur,
Kurtuluşum O'ndan gelir.
2 Tek kayam, kurtuluşum, Kalem O'dur,
asla sarsılmam.
3 Birini ezmek için daha ne vakte kadar
Hep birlikte üstüne saldıracaksınız, Eğri bir duvara, Yerinden oynamış bir çite
saldırır gibi?
4 Tek düşünceleri onu doruktan
indirmektir. Yalandan zevk alırlar. Ağızlarıyla hayırdua ederken, İçlerinden
lanet okurlar. (Selah)
5 Ey canım, yalnız Tanrı'da huzur bul,
Çünkü umudum O'ndadır.
6 Tek kayam, kurtuluşum, Kalem O'dur,
sarsılmam.
7 Kurtuluşum ve onurum Tanrı'ya bağlıdır,
Güçlü kayam, sığınağım O'dur.
8 Ey halkım, her zaman O'na güven, İçini
dök O'na, Çünkü Tanrı sığınağımızdır. (Selah)
9 Sıradan insan ancak bir soluk, Soylu
insansa bir yalandır. Tartıya konduğunda ikisi birlikte soluktan hafiftir.
10 Zorbalığa güvenmeyin, yağma malla
övünmeyin; Varlığınız artsa bile, ona gönül bağlamayın.
11 Tanrı bir şey söyledi, Ben iki şey
duydum: Güç Tanrı'nındır,
12 Sevgi de senin, ya Rab! Çünkü sen
herkese, yaptığının karşılığını verirsin.
BÖLÜM 63
1 Ey Tanrı, sensin benim Tanrım, Seni çok
özlüyorum, Canım sana susamış, Kurak, yorucu, susuz bir diyarda, Bütün
varlığımla seni arıyorum.
2 Kutsal yerde baktım sana, Gücünü,
görkemini görmek için.
3 Senin sevgin yaşamdan iyidir, Bu yüzden
dudaklarım seni yüceltir.
4 Ömrümce sana övgüler sunacağım, Senin
adınla ellerimi kaldıracağım.
5 Zengin yiyeceklere doyarcasına
doyacağım sana, Şakıyan dudaklarla ağzım sana övgüler sunacak.
6 Yatağıma uzanınca seni anarım, Gece
boyunca derin derin seni düşünürüm.
7 Çünkü sen bana yardımcı oldun,
Kanatlarının gölgesinde sevincimi dile getiririm.
8 Canım sana sımsıkı sarılır, Sağ elin
bana destek olur.
9 Ama canımı almak isteyenler, Yerin
derinliklerine inecek,
10 Kılıcın ağzına atılacak, Çakallara yem
olacak.
11 Kralsa Tanrı'da sevinç bulacak. Tanrı'nın
adıyla ant içenlerin hepsi övünecek, Yalancıların ağzıysa kapanacak.
BÖLÜM 64
1 Ey Tanrı, kulak ver sesime yakındığım
zaman, Hayatımı düşman korkusundan koru.
2 Kötülerin gizli tasarılarından, O suçlu
güruhun şamatasından esirge beni.
3 Onlar dillerini kılıç gibi bilemiş, Acı
sözlerini ok gibi hedefe yöneltmişler,
4 Pusularından masum insanın üzerine
atmak için. Ansızın vururlar, hiç çekinmeden.
5 Birbirlerini kötülük yapmaya iter,
Gizli tuzaklar tasarlarken, "Kim görecek?" derler.
6 Haksızlık yapmayı düşünür,
"Kusursuz bir plan yaptık!" derler. İnsanın içi ve yüreği derin bir
sırdır, bilinmez.
7 Ama Tanrı onlara ok atacak, Ansızın
yaralanacaklar.
8 Dilleri yüzünden yıkıma uğrayacaklar,
Hallerini gören herkes alayla baş sallayacak.
9 Bütün insanlar korkuya kapılacak,
Tanrı'nın işini duyuracak, O'nun yaptıkları üzerinde düşünecekler.
10 Doğru insan RAB'de sevinç bulacak, O'na
sığınacak, Bütün temiz yürekliler O'nu övecek.
BÖLÜM 65
1 Ey Tanrı, Siyon'da seni övgü bekliyor,
Yerine getirilecek sana adanan adaklar. [Masoretik
metin "Senin için sessizlik övgü".]
2 Ey sen, duaları işiten, Bütün insanlar
sana gelecek.
3 Suçlarımızın altında ezildik, Ama sen
isyanlarımızı bağışlarsın.
4 Ne mutlu avlularında otursun diye Seçip
kendine yaklaştırdığın kişiye! Evinin, kutsal tapınağının Nimetlerine
doyacağız.
5 Ey bizi kurtaran Tanrı, Müthiş işler
yaparak Zaferle yanıtlarsın bizi. Sen yeryüzünün dört bucağında, Uzak
denizlerdekilerin umudusun;
6 Kudret kuşanan, Gücüyle dağları kuran,
7 Denizlerin kükremesini, Dalgaların
gümbürtüsünü, Halkların kargaşasını yatıştıran sensin.
8 Dünyanın öbür ucunda yaşayanlar Korkuya
kapılır senin belirtilerin karşısında. Doğudan batıya kadar insanlara Sevinç
çığlıkları attırırsın.
9 Toprağa bakar, çok verimli kılarsın,
Onu zenginliğe boğarsın. Ey Tanrı, ırmakların suyla doludur, İnsanlara tahıl
sağlarsın, Çünkü sen toprağı şöyle hazırlarsın:
10 Sabanın açtığı yarıkları bolca sular,
Sırtlarını düzlersin. Yağmurla toprağı yumuşatır, Ürünlerine bereket katarsın.
11 İyiliklerinle yılı taçlandırırsın,
Arabalarının geçtiği yollardan bolluk akar,
12 Otlaklar yeşillenir, Tepeler sevince
bürünür,
13 Çayırlar sürülerle bezenir, Vadiler
ekinle örtünür, Sevinçten haykırır, ezgi söylerler.
BÖLÜM 66
1 Ey yeryüzündeki bütün insanlar,
Tanrı'ya sevinç çığlıkları atın!
2 Adının yüceliğine ilahiler söyleyin,
O'na görkemli övgüler sunun!
3 "Ne müthiş işlerin var!"
deyin Tanrı'ya, "Öyle büyük gücün var ki, Düşmanların eğiliyor önünde.
4 Bütün yeryüzü sana tapınıyor, İlahiler
okuyor, adını ilahilerle övüyor." (Selah)
5 Gelin, bakın Tanrı'nın neler yaptığına!
Ne müthiş işler yaptı insanlar arasında:
6 Denizi karaya çevirdi, Atalarımız yaya
geçtiler ırmaktan. Yaptığına sevindik orada.
7 Kudretiyle sonsuza dek egemenlik sürer,
Gözleri ulusları süzer; Başkaldıranlar gurura kapılmasın! (Selah)
8 Ey halklar, Tanrımız'a şükredin,
Övgülerini duyurun.
9 Hayatımızı koruyan, Ayaklarımızın
kaymasına izin vermeyen O'dur.
10 Sen bizi sınadın, ey Tanrı, Gümüş arıtır
gibi arıttın.
11 Ağa düşürdün bizi, Sırtımıza ağır yük
vurdun.
12 İnsanları başımıza çıkardın, Ateşten,
sudan geçtik. Ama sonra bizi bolluğa kavuşturdun.
13 Yakmalık sunularla evine gireceğim,
Adaklarımı yerine getireceğim,
14 Sıkıntı içindeyken dudaklarımdan dökülen,
Ağzımdan çıkan adakları.
15 Yakılan koçların dumanıyla semiz
hayvanlardan Sana yakmalık sunular sunacağım, Tekeler, sığırlar kurban
edeceğim. (Selah)
16 Gelin, dinleyin, ey sizler, Tanrı'dan
korkanlar, Benim için neler yaptığını size anlatayım.
17 Ağzımla O'na yakardım, Övgüsü dilimden
düşmedi.
18 Yüreğimde kötülüğe yer verseydim, Rab
beni dinlemezdi.
19 Oysa Tanrı dinledi beni, Kulak verdi
duamın sesine.
20 Övgüler olsun Tanrı'ya, Çünkü duamı geri
çevirmedi, Sevgisini benden esirgemedi.
BÖLÜM 67
1 Tanrı bize lütfetsin, bolluk versin,
Yüzünün ışığı üzerimize parlasın. (Selah)
2 Öyle ki, yeryüzünde yolun, Bütün
uluslar arasında kurtarıcı gücün bilinsin.
3 Halklar sana şükretsin, ey Tanrı, Bütün
halklar sana şükretsin!
4 Uluslar sevinsin, sevinçten çığlık
atsın, Çünkü sen halkları adaletle yargılarsın, Yeryüzündeki uluslara yol
gösterirsin. (Selah)
5 Halklar sana şükretsin, ey Tanrı, Bütün
halklar sana şükretsin!
6 Toprak ürününü verdi, Tanrı, Tanrımız,
bizi bolluğa kavuştursun.
7 Tanrı bize bolluk versin, Dünyanın dört
bucağındakiler O'ndan korksun!
BÖLÜM 68
1 Kalksın Tanrı, dağılsın düşmanları,
Kaçsın önünden O'ndan nefret edenler!
2 Dağıtsın onları dağılan duman gibi;
Ateşin karşısında eriyen balmumu gibi Yok olsun kötüler Tanrı'nın önünde!
3 Ancak doğrular sevinsin, Bayram
etsinler Tanrı'nın önünde, Neşeyle coşsunlar.
4 Tanrı'ya ezgiler söyleyin, adını
ilahilerle övün, Çölleri geçecek biniciye yol hazırlayın; O'nun adı RAB'dir,
bayram edin önünde! "Bulutlara binmiş olana ezgiler sunun".
5 Kutsal konutundaki Tanrı, Öksüzlerin
babası, dul kadınların savunucusudur.
6 Tanrı kimsesizlere ev verir, Tutsakları
özgürlüğe ve gönence kavuşturur, Ama başkaldıranlar kurak yerde oturur.
7 Ey Tanrı, sen halkına öncülük
ettiğinde, Çölde yürüdüğünde, (Selah)
8 Yer sarsıldı, Göklerden yağmur boşandı
Tanrı'nın önünde, Sina Dağı sarsıldı Tanrı'nın, İsrail'in Tanrısı'nın önünde.
9 Bol yağmurlar yağdırdın, ey Tanrı,
Canlandırdın yorgun düşen yurdunu.
10 Halkın oraya yerleşti, İyiliğinle
mazlumların geçimini sağladın, ey Tanrı.
11 Rab buyruk verdi, Büyük bir kadın
topluluğu duyurdu müjdeyi:
12 "Kaçıyor, kaçıyor orduların
kralları! Evi bekleyen kadınlar ganimeti paylaşıyor.
13 Ağılların arasında uyurken, Kanatları
gümüş, tüyleri pırıl pırıl altınla kaplı Bir güvercine benzersiniz."
14 Her Şeye Gücü Yeten, kralları dağıtırken,
Sanki Salmon Dağı'na kar yağıyordu.
15 Ey Başan Dağı, Tanrı Dağı! Ey Başan Dağı,
dorukları ulu dağ!
16 Ey ulu dağlar, niçin yan gözle
bakıyorsunuz Tanrı'nın yerleşmek için seçtiği dağa? Evet, RAB orada sonsuza dek
oturacaktır.
17 Tanrı'nın savaş arabaları sayısızdır, Rab
kutsallık içinde Sina'dan geldi.
18 Sen yükseğe çıktın, tutsakları peşine
taktın, İnsanlardan, başkaldıranlardan bile armağanlar aldın, Oraya yerleşmek
için, ya RAB Tanrı.
19 Her gün yükümüzü taşıyan Rab'be, Bizi
kurtaran Tanrı'ya övgüler olsun. (Selah)
20 Tanrımız kurtarıcı bir Tanrı'dır, Ölümden
kurtarış yalnız Egemen RAB'be özgüdür.
21 Kuşkusuz Tanrı düşmanlarının başını,
Suçlu yaşayanların kıllı kafasını ezer.
22 Rab, "Onları Başan'dan, Denizin
derinliklerinden geri getireceğim" der,
23 "Öyle ki, ayaklarını düşmanlarının
kanına batırasın, Köpeklerinin dili de onlardan payını alsın."
24 Ey Tanrı, senin zafer alayını, Tanrım'ın,
Kralım'ın kutsal yere törenle gelişini gördüler:
25 Başta okuyucular, arkada çalgıcılar,
Ortada tef çalan genç kızlar.
26 "Ey sizler, İsrail soyundan
gelenler, Toplantılarınızda Tanrı'ya, RAB'be övgüler sunun!"
27 Önde en küçük oymak Benyamin, Kalabalık
halinde Yahuda önderleri, Zevulun ve Naftali önderleri oradalar!
28-29 Ey Tanrı, Yeruşalim'deki tapınağından göster
gücünü, Bizim için kullandığın gücünü, ey Tanrı. Krallar sana armağanlar
sunacak.
30 Azarla kamışlar arasında yaşayan hayvanı,
Halkların buzağılarıyla boğalar sürüsünü, Çiğne ayaklarınla gümüşe gönül
verenleri, Dağıt savaştan zevk alan halkları! [boğalar" ise irili ufaklı ulusları simgelemektedir.]
31 Mısır'dan elçiler gelecek, Kûşlular
ellerini Tanrı'ya doğru kaldırıverecek.
32 Ey yeryüzünün krallıkları, Tanrı'ya
ezgiler söyleyin, İlahilerle övün Rab'bi, (Selah)
33 Göklere, kadim göklere binmiş olanı. İşte
sesiyle, güçlü sesiyle gürlüyor!
34 Tanrı'nın gücünü tanıyın; O'nun yüceliği
İsrail'in üzerinde, Gücü göklerdedir.
35 Ne heybetlisin, ey Tanrı, tapınağında!
İsrail'in Tanrısı'na, Halkına güç, kudret veren Tanrı'ya övgüler olsun!
BÖLÜM 69
1 Kurtar beni, ey Tanrı, Sular boyuma
ulaştı.
2 Dipsiz batağa gömülüyorum, Basacak yer
yok. Derin sulara battım, Sellere kapıldım.
3 Tükendim feryat etmekten, Boğazım
kurudu; Gözlerimin feri sönüyor Tanrım'ı beklemekten.
4 Yok yere benden nefret edenler
Saçlarımdan daha çok. Kalabalıktır canıma kasteden haksız düşmanlarım.
Çalmadığım malı nasıl geri verebilirim?
5 Akılsızlığımı biliyorsun, ey Tanrı,
Suçlarım senden gizli değil.
6 Ya Rab, Her Şeye Egemen RAB, Utanmasın
sana umut bağlayanlar benim yüzümden! Ey İsrail'in Tanrısı, Benim yüzümden sana
yönelenler rezil olmasın!
7 Senin uğruna hakarete katlandım, Utanç
kapladı yüzümü.
8 Kardeşlerime yabancı, Annemin öz
oğullarına uzak kaldım.
9 Çünkü evin için gösterdiğim gayret beni
yiyip bitirdi, Sana edilen hakaretlere ben uğradım.
10 Oruç tutup ağlayınca, Yine hakarete
uğradım.
11 Çula büründüğüm zaman Alay konusu oldum.
12 Kent kapısında oturanlar beni
çekiştiriyor, Sarhoşların türküsü oldum.
13 Ama benim duam sanadır, ya RAB. Ey Tanrı,
sevginin bolluğuyla, Güvenilir kurtarışınla uygun gördüğünde Yanıtla beni.
14 Beni çamurdan kurtar, İzin verme batmama;
Benden nefret edenlerden, Derin sulardan kurtulayım.
15 Seller beni sürüklemesin, Engin beni
yutmasın, Ölüm çukuru ağzını üstüme kapamasın.
16 Yanıt ver bana, ya RAB, Çünkü sevgin
iyidir. Yüzünü çevir bana büyük merhametinle!
17 Kulundan yüzünü gizleme, Çünkü
sıkıntıdayım, hemen yanıtla beni!
18 Yaklaş bana, kurtar canımı, Al başımdan
düşmanlarımı.
19 Bana nasıl hakaret edildiğini,
Utandığımı, rezil olduğumu biliyorsun; Düşmanlarımın hepsi senin önünde.
20 Hakaret kalbimi kırdı, dertliyim,
Acılarımı paylaşacak birini bekledim, çıkmadı, Avutacak birini aradım,
bulamadım.
21 Yiyeceğime zehir kattılar, Sirke
içirdiler susadığımda.
22 Önlerindeki sofra tuzak olsun onlara,
Yandaşları için kapan olsun!
23 Gözleri kararsın, göremesinler! Bellerini
hep bükük tut!
24 Gazabını yağdır üzerlerine, Öfkenin ateşi
yapışsın yakalarına!
25 Issız kalsın konakları, Çadırlarında
oturan olmasın!
26 Çünkü senin vurduğun insanlara
zulmediyor, Yaraladığın insanların acısını konuşuyorlar.
27 Ceza yağdır başlarına, Senin tarafından
aklanmasınlar!
28 Yaşam kitabından silinsin adları,
Doğrularla yan yana yazılmasınlar!
29 Bense ezilmiş ve kederliyim, Senin
kurtarışın, ey Tanrı, bana bir kale olsun!
30 Tanrı'nın adını ezgilerle öveceğim,
Şükranlarımla O'nu yücelteceğim.
31 RAB'bi bir öküzden, Boynuzlu, tırnaklı
bir boğadan Daha çok hoşnut eder bu.
32 Mazlumlar bunu görünce sevinsin, Ey
Tanrı'ya yönelen sizler, yüreğiniz canlansın.
33 Çünkü RAB yoksulları işitir, Kendi tutsak
halkını hor görmez.
34 O'na övgüler sunun, ey yer, gök, Denizler
ve onlardaki bütün canlılar!
35 Çünkü Tanrı Siyon'u kurtaracak, Yahuda
kentlerini onaracak; Halk oraya yerleşip sahibi olacak.
36 Kullarının çocukları orayı miras alacak,
O'nun adını sevenler orada oturacak.
BÖLÜM 70
1 Ey Tanrı, kurtar beni! Yardımıma koş,
ya RAB!
2 Utansın canımı almaya çalışanlar,
Yüzleri kızarsın! Geri dönsün zararımı isteyenler, Rezil olsunlar!
3 Bana, "Oh! Oh!" çekenler Geri
çekilsin utançlarından!
4 Sende neşe ve sevinç bulsun Bütün sana
yönelenler! "Tanrı yücedir!" desin hep Senin kurtarışını özleyenler!
5 Bense, mazlum ve yoksulum, Ey Tanrı,
yardımıma koş! Yardımcım ve kurtarıcım sensin, Geç kalma, ya RAB!
BÖLÜM 71
1 Ya RAB, sana sığınıyorum, Utandırma
beni hiçbir zaman!
2 Adaletinle kurtar beni, tehlikeden
uzaklaştır, Kulak ver bana, kurtar beni!
3 Sığınacak kayam ol, Her zaman
başvurabileceğim; Buyruk ver, kurtulayım, Çünkü kayam ve kalem sensin.
4 Ey Tanrım, kurtar beni Kötünün elinden,
haksızın, gaddarın pençesinden!
5 Çünkü umudum sensin, ey Egemen RAB,
Gençliğimden beri dayanağım sensin.
6 Doğduğum günden beri sana güveniyorum,
Beni ana rahminden çıkaran sensin. Övgülerim hep sanadır.
7 Birçokları için iyi bir örnek oldum,
Çünkü sen güçlü sığınağımsın.
8 Ağzımdan sana övgü eksilmez, Gün boyu
yüceliğini anarım.
9 Yaşlandığımda beni reddetme, Gücüm
tükendiğinde beni terk etme!
10 Çünkü düşmanlarım benden söz ediyor, Beni
öldürmek isteyenler birbirine danışıyor,
11 "Tanrı onu terk etti" diyorlar,
"Kovalayıp yakalayın, Kurtaracak kimsesi yok!"
12 Ey Tanrı, benden uzak durma, Tanrım,
yardımıma koş!
13 Utansın, yok olsun beni suçlayanlar,
Utanca, rezalete bürünsün kötülüğümü isteyenler.
14 Ama ben her zaman umutluyum, Sana övgü
üstüne övgü dizeceğim.
15 Gün boyu senin zaferini, Kurtarışını
anlatacağım, Ölçüsünü bilmesem de.
16 Ey Egemen RAB, gelip yiğitliklerini, Senin,
yalnız senin zaferini duyuracağım.
17 Ey Tanrı, çocukluğumdan beri beni sen
yetiştirdin, Senin harikalarını hâlâ anlatıyorum.
18 Yaşlanıp saçlarıma ak düşse bile Terk
etme beni, ey Tanrı, Gücünü gelecek kuşağa, Kudretini sonrakilere anlatana dek.
19 Ey Tanrı, doğruluğun göklere erişiyor,
Büyük işler yaptın, Senin gibisi var mı, ey Tanrı?
20 Sen ki, bana birçok kötü sıkıntı
gösterdin, Bana yeniden yaşam verecek, Beni toprağın derinliklerinden
çıkaracaksın.
21 Saygınlığımı artıracak, Yine beni
avutacaksın.
22 Ben de seni, Senin sadakatini çenkle
öveceğim, ey Tanrım, Lir çalarak seni ilahilerle öveceğim, Ey İsrail'in
Kutsalı!
23 Seni ilahilerle överken, Dudaklarımla,
varlığımla sevincimi dile getireceğim, Çünkü sen beni kurtardın.
24 Dilim gün boyu senin zaferinden söz
edecek, Çünkü kötülüğümü isteyenler Utanıp rezil oldu.
BÖLÜM 72
1 Ey Tanrı, adaletini krala, Doğruluğunu
kral oğluna armağan et.
2 Senin halkını doğrulukla, Mazlum
kullarım adilce yargılasın!
3 Dağlar, tepeler, Halka adilce gönenç
getirsin!
4 Mazlumlara hakkını versin, Yoksulların
çocuklarını kurtarsın, Zalimleriyse ezsin!
5 Güneş ve ay durdukça, Kral kuşaklar
boyunca yaşasın; [Masoretik metin
"Kuşaklar boyunca senden korksunlar."].
6 Yeni biçilmiş çayıra düşen yağmur gibi,
Toprağı sulayan bereketli yağmurlar gibi olsun!
7 Onun günlerinde doğruluk serpilip
gelişsin, Ay ışıdığı sürece esenlik artsın!
8 Egemenlik sürsün denizden denize,
Fırat'tan yeryüzünün ucuna dek!
9 Çöl kabileleri diz çöksün önünde,
Düşmanları toz yalasın.
10 Tarşiş'in ve kıyı ülkelerinin kralları
Ona haraç getirsin, Saba ve Seva kralları armağanlar sunsun!
11 Bütün krallar önünde yere kapansın, Bütün
uluslar ona kulluk etsin!
12 Çünkü yardım isteyen yoksulu, Dayanağı
olmayan düşkünü o kurtarır.
13 Yoksula, düşküne acır, Düşkünlerin canını
kurtarır.
14 Baskıdan, zorbalıktan özgür kılar onları,
Çünkü onun gözünde onların kanı değerlidir.
15 Yaşasın kral! Ona Saba altını versinler;
Durmadan dua etsinler onun için, Gün boyu onu övsünler!
16 Ülkede bol buğday olsun, Dağ başlarında
dalgalansın! Başakları Lübnan gibi verimli olsun, Kent halkı ot gibi serpilip
çoğalsın!
17 Kralın adı sonsuza dek yaşasın, Güneş
durdukça adı var olsun, Onun aracılığıyla insanlar kutsansın, Bütün uluslar
"Ne mutlu ona" desin!
18 RAB Tanrı'ya, İsrail'in Tanrısı'na
övgüler olsun, Harikalar yaratan yalnız O'dur.
19 Yüce adına sonsuza dek övgüler olsun,
Bütün yeryüzü O'nun yüceliğiyle dolsun! Amin! Amin!
20 İşay oğlu Davut'un duaları burada
bitiyor.
BÖLÜM 73
1 Tanrı gerçekten İsrail'e, Yüreği temiz
olanlara karşı iyidir.
2 Ama benim ayaklarım neredeyse
tökezlemiş, Adımlarım az kalsın kaymıştı.
3 Çünkü kötülerin gönencini gördükçe,
Küstahları kıskanıyordum.
4 Onlar acı nedir bilmezler, Bedenleri
sağlıklı ve semizdir. [ya da
"Ölürken acı çekmezler, bedenleri semizdir".]
5 Başkalarının derdini bilmez, Onlar gibi
çile çekmezler.
6 Bu yüzden gurur onların gerdanlığı,
Zorbalık onları örten bir giysi gibidir.
7 Şişmanlıktan gözleri dışarı fırlar,
İçleri kötülük kazanı gibi kaynar.
8 İnsanlarla eğlenir, kötü niyetle
konuşur, Tepeden bakar, baskıyla tehdit ederler.
9 Göklere karşı ağızlarını açarlar, Boş
sözleri yeryüzünü dolaşır.
10 Bu yüzden halk onlardan yana döner,
Sözlerini ağzı açık dinler.
11 Derler ki, "Tanrı nasıl bilir?
Bilgisi var mı Yüceler Yücesi'nin?"
12 İşte böyledir kötüler, Hep tasasız,
sürekli varlıklarını artırırlar.
13 Anlaşılan boş yere yüreğimi temiz
tutmuşum, Ellerimi yıkamışım suçsuzum diye.
14 Gün boyu içim içimi yiyor, Her sabah azap
çekiyorum.
15 "Ben de onlar gibi konuşayım" deseydim,
Senin çocuklarına ihanet etmiş olurdum.
16 Bunu anlamak için düşündüğümde, Zor geldi
bana,
17 Tanrı'nın Tapınağı'na girene dek; O zaman
anladım sonlarının ne olacağını.
18 Gerçekten onları kaygan yere koyuyor,
Yıkıma sürüklüyorsun.
19 Nasıl da bir anda yok oluyor,
Siliniveriyorlar dehşet içinde!
20 Uyanan birisi için rüya nasılsa, Sen de
uyanınca, ya Rab, Hor göreceksin onların görüntüsünü.
21 Kalbim kırıldığında, İçim acı dolduğunda,
22 Akılsız ve bilgisizdim, Karşında bir
hayvan gibi.
23 Yine de sürekli seninleyim, Sağ elimden
tutarsın beni.
24 Öğütlerinle yol gösterir, Beni sonunda
yüceliğe eriştirirsin.
25 Senden başka kimim var göklerde? İstemem
senden başkasını yeryüzünde.
26 Bedenim ve yüreğim tükenebilir, Ama Tanrı
yüreğimde güç, Bana düşen paydır sonsuza dek.
27 Kuşkusuz yok olacak senden uzak duranlar,
Ortadan kaldıracaksın sana vefasızlık edenleri.
28 Ama benim için en iyisi Tanrı'ya yakın
olmaktır; Bütün işlerini duyurayım diye Sığınak yaptım Egemen RAB'bi kendime.
BÖLÜM 74
1 Ey Tanrı, neden bizi sonsuza dek
reddettin? Niçin otlağının koyunlarına karşı öfken tütmekte?
2 Anımsa geçmişte sahiplendiğin
topluluğu, Kendi halkın olsun diye kurtardığın oymağı Ve üzerine konut kurduğun
Siyon Dağı'nı.
3 Yönelt adımlarını şu onarılmaz
yıkıntılara doğru, Düşman kutsal yerdeki her şeyi yıktı.
4 Düşmanların bizimle buluştuğun yerde
kükredi, Zafer simgesi olarak kendi bayraklarını dikti.
5 Gür bir ormana Baltayla dalar
gibiydiler.
6 Baltayla, balyozla kırdılar, Bütün
oymaları.
7 Ateşe verdiler tapınağını, Yerle bir
edip kutsallığını bozdular Adının yaşadığı konutun.
8 İçlerinden, "Hepsini ezelim!"
dediler. Ülkede Tanrı'yla buluşma yerlerinin tümünü yaktılar.
9 Artık kutsal simgelerimizi görmüyoruz,
Peygamberler de yok oldu, İçimizden kimse bilmiyor ne zamana dek...
10 Ey Tanrı, ne zamana dek düşman sana
sövecek, Hasmın senin adını hor görecek?
11 Niçin geri çekiyorsun elini? Çıkar sağ
elini bağrından, yok et onları!
12 Ama geçmişten bu yana kralım sensin, ey
Tanrı, Yeryüzünde kurtuluş sağladın.
13 Gücünle denizi yardın, Canavarların
kafasını sularda parçaladın.
14 Livyatan'ın başlarını ezdin, Çölde
yaşayanlara onu yem ettin.
15 Kaynaklar, dereler fışkırttın, Sürekli
akan ırmakları kuruttun.
16 Gün senindir, gece de senin, Ay ve güneşi
sen yerleştirdin, kastediyor.
17 Yeryüzünün bütün sınırlarını sen
saptadın, Yazı da kışı da yaratan sensin.
18 Anımsa, ya RAB, düşmanın sana nasıl
sövdüğünü, Akılsız bir halkın, adını nasıl hor gördüğünü.
19 Canavara teslim etme kumrunun canını,
Asla unutma düşkün kullarının yaşamını.
20 Yaptığın antlaşmayı gözönüne al, Çünkü
ülkenin her karanlık köşesi Zorbaların inleriyle dolmuş.
21 Düşkünler boynu bükük geri çevrilmesin,
Mazlumlar, yoksullar adına övgüler dizsin.
22 Kalk, ey Tanrı, davanı savun! Anımsa
akılsızların gün boyu sana nasıl sövdüğünü!
23 Unutma hasımlarının yaygarasını, Sana
başkaldıranların durmadan yükselen patırtısını!
BÖLÜM 75
1 Sana şükrederiz, ey Tanrı, Şükrederiz,
çünkü sen yakınsın, Harikaların bunu gösterir.
2 "Belirlediğim zaman gelince,
Doğrulukla yargılayacağıma diyor Tanrı,
3 "Yeryüzü altüst olunca
üzerindekilerle, Ben pekiştireceğim onun direklerini. (Selah)
4 Övünenlere, <Övünmeyin artık!>
dedim; Kötülere, <Kaldırmayın başınızı!
5 Kaldırmayın başınızı! Tepeden
konuşmayın!> " simgesidir).
6 Çünkü ne doğudan, ne batıdan, Ne de
çöldeki dağlardan doğar yargı.
7 Yargıç ancak Tanrı'dır, Birini
alçaltır, birini yükseltir.
8 RAB elinde dolu bir kâse tutuyor,
Köpüklü, baharat karıştırılmış şarap döküyor; Yeryüzünün bütün kötüleri
Tortusuna dek yalayıp onu içiyor.
9 Bense sürekli duyuracağım bunu,
Yakup'un Tanrısı'nı ilahilerle öveceğim:
10 "Kıracağım kötülerin bütün gücünü,
Doğruların gücüyse yükseltilecek."
BÖLÜM 76
1 Yahuda'da Tanrı bilinir, İsrail'de adı
uludur;
2 Konutu Şalem'dedir, Yaşadığı yer Siyon'da.
3 Orada kırdı alevli okları, Kalkanı,
kılıcı, savaş silahlarını. (Selah)
4 Işıl ışıl parıldıyorsun, Avı bol
dağlardan daha görkemli.
5 Yağmaya uğradı yiğitler, Uykularına
daldılar, En güçlüleri bile elini kıpırdatamaz oldu.
6 Ey Yakup'un Tanrısı, sen kükreyince,
Atlarla atlılar son uykularına daldılar.
7 Yalnız sensin korkulması gereken,
Öfkelenince kim durabilir karşında?
8 Yargını göklerden açıkladın, Yeryüzü
korkup sessizliğe büründü,
9 Ey Tanrı, sen yargılamaya, Ülkedeki
mazlumları kurtarmaya kalkınca. (Selah)
10 İnsanların gazabı bile sana övgüler
doğuruyor, Gazabından kurtulanları çevrene topluyorsun.
11 Adaklar adayın Tanrı'nız RAB'be, Yerine
getirin adaklarınızı, Armağanlar sunun korkulması gereken Tanrı'ya, Bütün
çevresindekiler.
12 RAB önderlerin soluğunu keser, Korku
salar yeryüzü krallarına.
BÖLÜM 77
1 Yüksek sesle Tanrı'ya yakarıyorum,
Haykırıyorum beni duysun diye.
2 Sıkıntılı günümde Rab'be yönelir, Gece
hiç durmadan ellerimi açarım, Gönlüm avunmaz bir türlü.
3 Tanrı'yı anımsayınca inlerim,
Düşündükçe içim daralır. (Selah)
4 Açık tutuyorsun göz kapaklarımı,
Sıkıntıdan konuşamıyorum.
5 Geçmiş günleri, Yıllar öncesini
düşünüyorum.
6 Gece ilahilerimi anacağım, Kendi
kendimle konuşacağım, İnceden inceye soracağım:
7 "Rab sonsuza dek mi bizi reddedecek?
Lütfunu bir daha göstermeyecek mi?
8 Sevgisi sonsuza dek mi yok oldu? Sözü
geçerli değil mi artık?
9 Tanrı unuttu mu acımayı? Sevecenliğinin
yerini öfke mi aldı?" (Selah)
10 Sonra kendi kendime, "İşte benim
derdim bu!" dedim, "Yüceler Yücesi gücünü göstermiyor artık."
11 RAB'bin işlerini anacağım, Evet,
geçmişteki harikalarını anacağım.
12 Yaptıkları üzerinde derin derin
düşüneceğim, Bütün işlerinin üzerinde dikkatle duracağım.
13 Ey Tanrı, yolun kutsaldır! Hangi ilah
Tanrı kadar uludur?
14 Harikalar yaratan Tanrı sensin, Halklar
arasında gücünü gösterdin.
15 Güçlü bileğinle kendi halkını, Yakup ve
Yusuf oğullarını kurtardın. (Selah)
16 Sular seni görünce, ey Tanrı, Sular seni
görünce çalkalandı, Enginler titredi.
17 Bulutlar suyunu boşalttı, Gökler gürledi,
Her yanda okların uçuştu.
18 Kasırgada gürleyişin duyuldu, Şimşekler
dünyayı aydınlattı, Yer titreyip sarsıldı.
19 Kendine denizde, Derin sularda yollar
açtın, Ama ayak izlerin belli değildi.
20 Musa ve Harun'un eliyle Halkını bir sürü
gibi güttün.
BÖLÜM 78
1 Dinle, ey halkım, öğrettiklerimi, Kulak
ver ağzımdan çıkan sözlere.
2 Özdeyişlerle söze başlayacağım, Eski
sırları anlatacağım,
3 Duyduğumuzu, bildiğimizi, Atalarımızın
bize anlattığını.
4 Torunlarından bunları gizlemeyeceğiz;
RAB'bin övgüye değer işlerini, Gücünü, yaptığı harikaları Gelecek kuşağa
duyuracağız.
5 RAB Yakup soyuna koşullar bildirdi,
İsrail'e yasa koydu. Bunları çocuklarına öğretsinler diye Atalarımıza buyruk
verdi.
6 Öyle ki, gelecek kuşak, yeni doğacak
çocuklar bilsinler, Onlar da kendi çocuklarına anlatsınlar,
7 Tanrı'ya güven duysunlar, Tanrı'nın
yaptıklarını unutmasınlar, O'nun buyruklarını yerine getirsinler;
8 Ataları gibi inatçı, başkaldırıcı,
Yüreği kararsız, Tanrı'ya sadakatsiz bir kuşak olmasınlar.
9 Oklarla, yaylarla kuşanmış
Efrayimoğulları Savaş günü sırtlarını döndüler.
10 Tanrı'nın antlaşmasına uymadılar, O'nun
yasasına göre yaşamayı reddettiler.
11 Unuttular O'nun işlerini, Kendilerine
gösterdiği harikaları.
12 Mısır'da, Soan bölgesinde Tanrı harikalar
yapmıştı atalarının önünde.
13 Denizi yarıp geçirmişti onları, Bir duvar
gibi ayakta tutmuştu suları.
14 Gündüz bulutla, Gece ateş ışığıyla onlara
yol göstermişti.
15 Çölde kayaları yarmış, Sanki dipsiz
kaynaklardan Onlara kana kana su içirmişti.
16 Kayadan akarsular fışkırtmış, Suları
ırmak gibi akıtmıştı.
17 Ama onlar çölde Yüceler Yücesi'ne
başkaldırarak Günah işlemeye devam ettiler.
18 Canlarının çektiği yiyeceği isteyerek
İçlerinde Tanrı'yı denediler.
19 "Tanrı çölde sofra kurabilir
mi?" diyerek, Tanrı'ya karşı konuştular.
20 "Bak, kayaya vurunca sular fışkırdı,
Dereler taştı. Peki, ekmek de verebilir mi, Et sağlayabilir mi halkına?"
21 RAB bunu duyunca çok öfkelendi, Yakup'a
ateş püskürdü, Öfkesi tırmandı İsrail'e karşı;
22 Çünkü Tanrı'ya inanmıyorlardı, O'nun
kurtarıcılığına güvenmiyorlardı.
23 Yine de RAB buyruk verdi bulutlara,
Kapaklarını açtı göklerin;
24 Man yağdırdı onları beslemek için, Göksel
tahıl verdi onlara.
25 Meleklerin* ekmeğini yedi her biri,
Doyasıya yiyecek gönderdi onlara.
26 Doğu rüzgarını estirdi göklerde, Gücüyle
güney rüzgarına yol gösterdi.
27 Toz gibi et yağdırdı başlarına, Deniz
kumu kadar kuş;
28 Ordugahlarının ortasına, Konakladıkları
yerin çevresine düşürdü.
29 Yediler, tıka basa doydular, İsteklerini
yerine getirdi Tanrı.
30 Ancak onlar isteklerine doymadan, Daha
ağızları doluyken,
31 Tanrı'nın öfkesi parladı üzerlerine. En
güçlülerini öldürdü, Yere serdi İsrail yiğitlerini.
32 Yine de günah işlemeye devam ettiler,
O'nun harikalarına inanmadılar.
33 Bu yüzden Tanrı onların günlerini boşluk,
Yıllarını dehşet içinde bitirdi.
34 Tanrı onları öldürdükçe O'na yönelmeye,
İstekle O'nu yeniden aramaya başlıyorlardı.
35 Tanrı'nın kayaları olduğunu, Yüce
Tanrı'nın kurtarıcıları olduğunu anımsıyorlardı.
36 Oysa ağızlarıyla O'na yaltaklanıyor,
Dilleriyle yalan söylüyorlardı.
37 O'na yürekten bağlı değillerdi,
Antlaşmasına sadık kalmadılar.
38 Yine de Tanrı sevecendi, Suçlarını
bağışlıyor, onları yok etmiyordu; Çok kez öfkesini tuttu, Bütün gazabını
göstermedi.
39 Onların yalnızca insan olduğunu anımsadı,
Geçip giden, dönmeyen bir rüzgar gibi.
40 Çölde kaç kez O'na başkaldırdılar, Issız
yerlerde O'nu gücendirdiler!
41 Defalarca denediler Tanrı'yı, İncittiler
İsrail'in Kutsalı'nı.
42 Anımsamadılar O'nun güçlü elini,
Kendilerini düşmandan kurtardığı günü,
43 Mısır'da gösterdiği belirtileri, Soan
bölgesinde yaptığı şaşılası işleri.
44 Mısır'ın kanallarını kana çevirdi,
Sularını içemediler.
45 Gönderdiği at sinekleri yedi halkı,
Gönderdiği kurbağalar yok etti ülkeyi.
46 Ekinlerini tırtıllara, Emeklerinin
ürününü çekirgelere verdi.
47 Asmalarını doluyla, Yabanıl incir
ağaçlarını iri dolu taneleriyle yok etti.
48 Büyükbaş hayvanlarını kırgına, Küçükbaş
hayvanlarını yıldırıma teslim etti.
49 Üzerlerine kızgın öfkesini, Gazap, hışım,
bela Ve bir alay kötülük meleği gönderdi.
50 Yol verdi öfkesine, Canlarını ölümden
esirgemedi, Onları salgın hastalığın pençesine düşürdü.
51 Mısır'da bütün ilk doğanları, Ham'ın
çadırlarında bütün ilk çocukları vurdu.
52 Kendi halkını davar gibi götürdü, Çölde
onları bir sürü gibi güttü.
53 Onlara güvenlik içinde yol gösterdi,
korkmadılar; Düşmanlarınıysa deniz yuttu.
54 Böylece onları kendi kutsal topraklarının
sınırına, Sağ elinin kazandığı dağlık bölgeye getirdi.
55 Önlerinden ulusları kovdu, Mülk olarak
topraklarını İsrail oymakları arasında bölüştürdü. Halkını konutlarına
yerleştirdi.
56 Ama onlar yüce Tanrı'yı denediler, O'na
başkaldırdılar, Koşullarına uymadılar.
57 Döneklik edip ataları gibi ihanet
ettiler, Güvenilmez bir yay gibi bozuk çıktılar.
58 Puta taptıkları yerlerle O'nu
kızdırdılar, Putlarıyla O'nu kıskandırdılar.
59 Tanrı bunları duyunca çok öfkelendi,
İsrail'i büsbütün reddetti.
60 İnsanlar arasında kurduğu çadırı,
Şilo'daki konutunu terk etti.
61 Kudretini tutsaklığa, Görkemini düşman
eline teslim etti. Antlaşma Sandığı'nı kastetmektedir.
62 Halkını kılıç önüne sürdü, Öfkesini kendi
halkından çıkardı.
63 Gençlerini ateş yuttu, Kızlarına düğün
türküsü söylenmez oldu.
64 Kâhinleri kılıç altında öldü, Dul
kadınları ağlayamadı.
65 O zaman Rab uykudan uyanır gibi, Şarabın
rehavetinden ayılan bir yiğit gibi oldu.
66 Düşmanlarını püskürttü, Onları sonsuz
utanca boğdu.
67 Tanrı Yusuf soyunu reddetti, Efrayim
oymağını seçmedi;
68 Ancak Yahuda oymağını, Sevdiği Siyon
Dağı'nı seçti.
69 Tapınağını doruklar gibi, Sonsuzluk için
kurduğu yeryüzü gibi yaptı.
70 Kulu Davut'u seçti, Onu koyun ağılından
aldı.
71 Halkı Yakup'u, kendi halkı İsrail'i
gütmek için, Onu yavru kuzuların ardından getirdi.
72 Böylece Davut onlara dürüstçe çobanlık
etti, Becerikli elleriyle onlara yol gösterdi.
BÖLÜM 79
1 Ey Tanrı, uluslar senin yurduna
saldırdı, Kutsal tapınağını kirletti, Yeruşalim'i taş yığınına çevirdi.
2 Kullarının ölülerini yem olarak yırtıcı
kuşlara, Sadık kullarının etini yabanıl hayvanlara verdiler.
3 Kanlarını su gibi akıttılar
Yeruşalim'in çevresine, Onları gömecek kimse yok.
4 Komşularımıza yüzkarası,
Çevremizdekilere eğlence ve oyuncak olduk.
5 Ne zamana dek, ya RAB? Sonsuza dek mi
sürecek öfken, Alev gibi yanan kıskançlığın?
6 Öfkeni seni tanımayan ulusların, Adını
anmayan ülkelerin üzerine dök.
7 Çünkü onlar Yakup soyunu yiyip
bitirdiler, Yurdunu viraneye çevirdiler.
8 Atalarımızın suçlarını artık önümüze
sürme, Sevecenliğini hemen göster bize, Çünkü tükendikçe tükendik.
9 Yardım et bize yüce adın uğruna, ey
bizi kurtaran Tanrı, Kurtar bizi adın uğruna, bağışla günahlarımızı!
10 Niçin uluslar, "Nerede onların
Tanrısı?" diye konuşsun, Kullarının dökülen kanının öcünü alacağını
bilsinler, Gözlerimizle bunu görelim!
11 Tutsakların iniltisi senin katına
erişsin, Koru büyük gücünle ölüme mahkûm olanları.
12 Komşularımızın sana ettikleri hakareti
Yedi kat iade et bağırlarına, ya Rab!
13 Bizler, kendi halkın, otlağının koyunları
Sonsuza dek şükredeceğiz sana, Kuşaklar boyunca övgülerini dilimizden
düşürmeyeceğiz.
BÖLÜM 80
1 Kulak ver, ey İsrail'in çobanı, Ey
Yusuf'u bir sürü gibi güden, Keruvlar arasında taht kuran, Saç ışığını,
2 Efrayim, Benyamin, Manaşşe önünde
Uyandır gücünü, Gel, kurtar bizi!
3 Bizi eski halimize kavuştur, ey Tanrı,
Yüzünün ışığıyla aydınlat, kurtulalım!
4 Ya RAB, Her Şeye Egemen Tanrı, Ne
zamana dek halkının dualarına ateş püsküreceksin?
5 Onlara ekmek yerine gözyaşı verdin,
Ölçekler dolusu gözyaşı içirdin.
6 Kavga nedeni ettin bizi komşularımıza,
Düşmanlarımız alay ediyor bizimle.
7 Bizi eski halimize kavuştur, Ey Her
Şeye Egemen Tanrı, Yüzünün ışığıyla aydınlat, kurtulalım!
8 Mısır'dan bir asma çubuğu getirdin,
Ulusları kovup onu diktin.
9 Onun için toprağı hazırladın, Kök
saldı, bütün ülkeye yayıldı.
10 Gölgesi dağları, Dalları koca sedir
ağaçlarını kapladı.
11 Sürgünleri Akdeniz'e, Filizleri Fırat'a
dek uzandı.
12 Niçin yıktın bağın duvarlarını? Yoldan
geçen herkes üzümünü koparıyor,
13 Orman domuzları onu yoluyor, Yabanıl
hayvanlar onunla besleniyor.
14 Ey Her Şeye Egemen Tanrı, ne olur, dön
bize! Göklerden bak ve gör, İlgilen bu asmayla.
15 İlgilen sağ elinin diktiği filizle,
Kendine seçtiğin oğulla!
16 Asman kesilmiş, yakılmış, Öfkeli
bakışların yok etsin düşmanlarını!
17 Elin, sağ kolun olan adamın üzerinde,
Kendine seçtiğin insanın üzerinde olsun!
18 O zaman senden asla ayrılmayacağız; Yaşam
ver bize, adını analım!
19 Ya RAB, ey Her Şeye Egemen Tanrı, Bizi
eski halimize kavuştur, Yüzünün ışığıyla aydınlat, kurtulalım!
BÖLÜM 81
1 Sevincinizi dile getirin gücümüz olan
Tanrı'ya, Sevinç çığlıkları atın Yakup'un Tanrısı'na!
2 Çalgıya başlayın, tef çalın, Tatlı
sesli lir ve çenk çınlatın.
3 Yeni Ay'da, dolunayda, Boru çalın
bayram günümüzde.
4 Çünkü bu İsrail için bir kuraldır,
Yakup'un Tanrısı'nın ilkesidir.
5 Tanrı Mısır'a karşı yürüdüğünde, Yusuf
soyuna koydu bu koşulu. Orada tanımadığım bir ses işittim:
6 "Sırtındaki yükü kaldırdım,
Ellerin küfeden kurtuldu" diyordu,
7 "Sıkıntıya düşünce seslendin, seni
kurtardım, Gök gürlemesinin ardından sana yanıt verdim, Meriva sularında seni
sınadım. (Selah)
8 "Dinle, ey halkım, seni
uyarıyorum; Ey İsrail, keşke beni dinlesen!
9 Aranızda yabancı ilah olmasın, Başka
bir ilaha tapmayın!
10 Seni Mısır'dan çıkaran Tanrın RAB benim.
Ağzını iyice aç, doldurayım!
11 "Ama halkım sesimi dinlemedi, İsrail
bana boyun eğmek istemedi.
12 Ben de onları inatçı yürekleriyle baş
başa bıraktım, Bildikleri gibi yaşasınlar diye.
13 Keşke halkım beni dinleseydi, İsrail
yollarımda yürüseydi!
14 Düşmanlarını hemen yere serer,
Hasımlarına el kaldırırdım!
15 Benden nefret edenler bana boyun eğerdi,
Bu böyle sonsuza dek sürerdi.
16 Oysa sizleri en iyi buğdayla besler,
Kayadan akan balla doyururdum."
BÖLÜM 82
1 Tanrı yerini aldı tanrısal kurulda,
Yargısını açıklıyor ilahların ortasında:
2 "Ne zamana dek haksız karar
verecek, Kötüleri kayıracaksınız? (Selah)
3 Zayıfın, öksüzün davasını savunun,
Mazlumun, yoksulun hakkını arayın.
4 Zayıfı, düşkünü kurtarın, Onları
kötülerin elinden özgür kılın."
5 Bilmiyor, anlamıyorlar, Karanlıkta
dolaşıyorlar. Yeryüzünün temelleri sarsılıyor.
6 "<Siz ilahlarsınız> diyorum,
<Yüceler Yücesi'nin oğullarısınız hepiniz!>
7 Yine de insanlar gibi öleceksiniz,
Sıradan bir önder gibi düşeceksiniz!"
8 Kalk, ey Tanrı, yargıla yeryüzünü!
Çünkü bütün uluslar senindir.
BÖLÜM 83
1 Ey Tanrı, susma, Sessiz, hareketsiz
kalma!
2 Bak, düşmanların kargaşa çıkarıyor,
Senden nefret edenler boy gösteriyor.
3 Halkına karşı kurnazlık peşindeler,
Koruduğun insanlara dolap çeviriyorlar.
4 "Gelin, bu ulusun kökünü kazıyalım"
diyorlar, "İsrail'in adı bir daha anılmasın!"
5 Hepsi sözbirliği etmiş, düzen kuruyor,
Sana karşı anlaşmaya vardı:
6 Edomlular, İsmaililer, Moavlılar,
Hacerliler,
7 Geval, Ammon, Amalek, Filist ve Sur
halkı.
8 Asur da onlara katıldı, Lutoğulları'na
güç verdiler. (Selah)
9 Onlara Midyan'a, Kişon Vadisi'nde
Sisera'ya ve Yavin'e yaptığını yap:
10 Onlar Eyn-Dor'da yok oldular, Toprak için
gübreye döndüler.
11 Onların soylularına Orev ve Zeev'e
yaptığını, Beylerine Zevah ve Salmunna'ya yaptığını yap.
12 Onlar: "Gelin, sahiplenelim
Tanrı'nın otlaklarını" demişlerdi.
13 Ey Tanrım, savrulan toza, Rüzgarın
sürüklediği saman çöpüne çevir onları!
14 Orman yangını gibi, Dağları tutuşturan
alev gibi,
15 Fırtınanla kovala, Kasırganla dehşete
düşür onları!
16 Utançla kapla yüzlerini, Sana
yönelsinler, ya RAB.
17 Sonsuza dek utanç ve dehşet içinde
kalsınlar, Rezil olup yok olsunlar.
18 Senin adın RAB'dir, Anlasınlar yalnız
senin yeryüzüne egemen en yüce Tanrı olduğunu.
BÖLÜM 84
1 Ey Her Şeye Egemen RAB, Ne kadar severim
konutunu!
2 Canım senin avlularını özlüyor, İçim
çekiyor, Yüreğim, bütün varlığım Sana, yaşayan Tanrı'ya sevinçle haykırıyor.
3 Kuşlar bile bir yuva, Kırlangıç,
yavrularını koyacak bir yer buldu Senin sunaklarının yanında, Ey Her Şeye
Egemen RAB, Kralım ve Tanrım!
4 Ne mutlu senin evinde oturanlara, Seni
sürekli överler! (Selah)
5 Ne mutlu gücünü senden alan insana!
Aklı hep Siyon'u ziyaret etmekte.
6 Baka Vadisi'nden geçerken, Pınar başına
çevirirler orayı, İlk yağmurlar orayı berekete boğar.
7 Gittikçe güçlenir, Siyon'da Tanrı'nın
huzuruna çıkarlar.
8 Ya RAB, Her Şeye Egemen Tanrı, duamı
dinle, Kulak ver, ey Yakup'un Tanrısı! (Selah)
9 Ey Tanrı, kalkanımıza bak, Meshettiğin
krala lütfet!
10 Senin avlularında bir gün, Başka yerdeki
bin günden iyidir; Kötülerin çadırında yaşamaktansa, Tanrım'ın evinin eşiğinde
durmayı yeğlerim.
11 Çünkü RAB Tanrı bir güneş, bir kalkandır.
Lütuf ve yücelik sağlar; Dürüstçe yaşayanlardan hiçbir iyiliği esirgemez.
12 Ey Her Şeye Egemen RAB, Ne mutlu sana
güvenen insana!
BÖLÜM 85
1 Ya RAB, ülkenden hoşnut kaldın, Yakup
soyunu eski gönencine kavuşturdun.
2 Halkının suçlarını bağışladın, Bütün
günahlarını yok saydın. (Selah)
3 Bütün gazabını bir yana koydun, Kızgın
öfkenden vazgeçtin.
4 Ey bizi kurtaran Tanrı, bizi eski
halimize getir, Bize karşı öfkeni dindir!
5 Sonsuza dek mi öfkeleneceksin bize?
Kuşaktan kuşağa mı sürdüreceksin öfkeni?
6 Halkın sende sevinç bulsun diye Bize
yeniden yaşam vermeyecek misin?
7 Ya RAB, sevgini göster bize,
Kurtarışını bağışla!
8 Kulak vereceğim RAB Tanrı'nın ne
diyeceğine; Halkına, sadık kullarına esenlik sözü verecek, Yeter ki, bir daha
akılsızlık etmesinler.
9 Evet, O kendisinden korkanları
kurtarmak üzeredir, Görkemi ülkemizde yaşasın diye.
10 Sevgiyle sadakat buluşacak, Doğrulukla esenlik
öpüşecek.
11 Sadakat yerden bitecek, Doğruluk gökten
bakacak.
12 Ve RAB iyi olan neyse, onu verecek,
Toprağımızdan ürün fışkıracak.
13 Doğruluk önüsıra yürüyecek, Adımları için
yol yapacak.
BÖLÜM 86
1 Kulak ver, ya RAB, yanıtla beni, Çünkü
mazlum ve yoksulum.
2 Koru canımı, çünkü senin sadık kulunum.
Ey Tanrım, kurtar sana güvenen kulunu!
3 Acı bana, ya Rab, Çünkü gün boyu sana
yakarıyorum.
4 Sevindir kulunu, ya Rab, Çünkü
dualarımı sana yükseltiyorum.
5 Sen iyi ve bağışlayıcısın, ya Rab, Sana
yakaran herkese bol sevgi gösterirsin.
6 Kulak ver duama, ya RAB, Yalvarışlarımı
dikkate al!
7 Sıkıntılı günümde sana yakarırım, Çünkü
yanıtlarsın beni.
8 İlahlar arasında senin gibisi yok, ya
Rab, Eşsizdir işlerin.
9 Yarattığın bütün uluslar gelip Sana
tapınacaklar, ya Rab, Adını yüceltecekler.
10 Çünkü sen ulusun, harikalar yaratırsın,
Tek Tanrı sensin.
11 Ya RAB, yolunu bana öğret, Senin
gerçeğine göre yürüyeyim, Kararlı kıl beni, yalnız senin adından korkayım.
12 Ya Rab Tanrım, bütün yüreğimle sana
şükredeceğim, Adını sonsuza dek yücelteceğim.
13 Çünkü bana sevgin büyüktür, Canımı ölüler
diyarının derinliklerinden sen kurtardın.
14 Ey Tanrı, küstahlar bana saldırıyor,
Zorbalar sürüsü, sana aldırmayanlar Canımı almak istiyor,
15 Oysa sen, ya Rab, Sevecen, lütfeden, tez
öfkelenmeyen, Sevgisi ve sadakati bol bir Tanrı'sın.
16 Yönel bana, acı halime, Kuluna kendi
gücünü ver, Kurtar hizmetçinin oğlunu.
17 İyiliğinin bir belirtisini göster bana;
Benden nefret edenler görüp utansın; Çünkü sen, ya RAB, bana yardım ettin, Beni
avuttun.
BÖLÜM 87
1 RAB Siyon'u kutsal dağlar üzerine
kurdu.
2 Siyon'un kapılarını Yakup soyunun bütün
konutlarından daha çok sever.
3 Ey Tanrı kenti, senin için ne yüce
sözler söylenir: (Selah)
4 "Beni tanıyanlar arasında Rahav ve
Babil'i anacağım, Filist'i, Sur'u, Kûş'u da; <Bu da Siyon'da doğdu>
diyeceğim."
5 Evet, Siyon için şöyle denecek:
"Şu da orada doğmuş, bu da, Yüceler Yücesi onu sarsılmaz kılacak."
6 RAB halkları kaydederken, "Bu da
Siyon'da doğmuş" diye yazacak. (Selah)
7 Okuyucular, kavalcılar, "Bütün
kaynaklarım sendedir!" diyecek.
BÖLÜM 88
1 Ya RAB, beni kurtaran Tanrı, Gece
gündüz sana yakarıyorum.
2 Duam sana erişsin, Kulak ver
yakarışıma.
3 Çünkü sıkıntıya doydum, Canım ölüler
diyarına yaklaştı.
4 Ölüm çukuruna inenler arasında
sayılıyorum, Tükenmiş gibiyim;
5 Ölüler arasına atılmış, Artık
anımsamadığın, İlginden yoksun, Mezarda yatan cesetler gibiyim.
6 Beni çukurun dibine, Karanlıklara,
derinliklere attın.
7 Öfken üzerime çöktü, Dalga dalga
kızgınlığınla beni ezdin. (Selah)
8 Yakınlarımı benden uzaklaştırdın,
İğrenç kıldın beni gözlerinde. Kapalı kaldım, çıkamıyorum.
9 Üzüntüden gözlerimin feri sönüyor, Her
gün sana yakarıyorum, ya RAB, Ellerimi sana açıyorum.
10 Harikalarını ölülere mi göstereceksin?
Ölüler mi kalkıp seni övecek? (Selah)
11 Sevgin mezarda, Sadakatin yıkım diyarında
duyurulur mu?
12 Karanlıklarda harikaların, Unutulmuşluk
diyarında doğruluğun bilinir mi?
13 Ama ben, ya RAB, yardıma çağırıyorum seni,
Sabah duam sana varıyor.
14 Niçin beni reddediyorsun, ya RAB, Neden
yüzünü benden gizliyorsun?
15 Düşkünüm, gençliğimden beri ölümle burun
burunayım, Dehşetlerinin altında tükendim.
16 Şiddetli gazabın üzerimden geçti,
Saçtığın dehşet beni yedi bitirdi.
17 Bütün gün su gibi kuşattılar beni,
Çevremi tümüyle sardılar.
18 Eşi dostu benden uzaklaştırdın, Tek
dostum karanlık kaldı.
BÖLÜM 89
1 RAB'bin sevgisini sonsuza dek ezgilerle
öveceğim, Sadakatini bütün kuşaklara bildireceğim.
2 Sevgin sonsuza dek ayakta kalır
diyeceğim, Sadakatini gökler kadar kalıcı kıldın.
3 Dedin ki, "Seçtiğim adamla
antlaşma yaptım, Kulum Davut'a şöyle ant içtim:
4 <Soyunu sonsuza dek sürdüreceğim,
Tahtını kuşaklar boyunca sürekli kılacağım.> " (Selah)
5 Ya RAB, gökler över harikalarını,
Kutsallar topluluğunda övülür sadakatin.
6 Çünkü göklerde RAB'be kim eş koşulur?
Kim benzer RAB'be ilahi varlıklar arasında?
7 Kutsallar topluluğunda Tanrı korku
uyandırır, Çevresindekilerin hepsinden ulu ve müthiştir.
8 Ya RAB, Her Şeye Egemen Tanrı, Senin
gibi güçlü RAB var mı? Sadakatin çevreni sarar.
9 Sen kudurmuş denizler üzerinde
egemenlik sürer, Dalgalar kabardıkça onları dindirirsin.
10 Sen Rahav'ı leş ezer gibi ezdin, Güçlü
kolunla düşmanlarını dağıttın. [düşmanları
kastediyor.]
11 Gökler senindir, yeryüzü de senin;
Dünyanın ve içindeki her şeyin temelini sen attın.
12 Kuzeyi, güneyi sen yarattın, Tavor ve
Hermon dağları Sana sevincini dile getiriyor.
13 Kolun güçlüdür, Elin kudretli, sağ elin
yüce.
14 Tahtın adalet ve doğruluk üzerine kurulu,
Sevgi ve sadakat önünsıra gider.
15 Ne mutlu sevinç çığlıkları atmasını bilen
halka, ya RAB! Yüzünün ışığında yürürler.
16 Gün boyu senin adınla sevinir,
Doğruluğunla yücelirler.
17 Çünkü sen onların gücü ve yüceliğisin,
Lütfun sayesinde gücümüz artar.
18 Kalkanımız RAB'be, Kralımız İsrail'in
Kutsalı'na aittir.
19 Geçmişte bir görüm aracılığıyla, Sadık
kullarına şöyle dedin: "Bir yiğide yardım ettim, Halkın içinden bir genci
yükselttim.
20 Kulum Davut'u buldum, Kutsal yağımla onu
meshettim.
21 Elim ona destek olacak, Kolum güç
verecek.
22 Düşman onu haraca bağlayamayacak, Kötüler
onu ezmeyecek.
23 Düşmanlarını onun önünde kıracağım, Ondan
nefret edenleri vuracağım.
24 Sadakatim, sevgim ona destek olacak,
Benim adımla gücü yükselecek.
25 Sağ elini denizin, Irmakların üzerine
egemen kılacağım.
26 <Babam sensin> diye seslenecek
bana, <Tanrım, kurtuluşumun kayası.>
27 Ben de onu ilk oğlum, Dünyadaki kralların
en yücesi kılacağım.
28 Sonsuza dek ona sevgi göstereceğim,
Onunla yaptığım antlaşma hiç bozulmayacak.
29 Soyunu sonsuza dek, Tahtını gökler
durduğu sürece sürdüreceğim.
30 "Çocukları yasamdan ayrılır,
İlkelerime göre yaşamazsa;
31 Kurallarımı bozar, Buyruklarıma uymazsa,
32 İsyanlarını sopayla, Suçlarını dayakla
cezalandıracağım.
33 Ama onu sevmekten vazgeçmeyecek,
Sadakatime sırt çevirmeyeceğim.
34 Antlaşmamı bozmayacak, Ağzımdan çıkan
sözü değiştirmeyeceğim.
35 Bir kez kutsallığım üstüne ant içtim,
Davut'a yalan söylemeyeceğim.
36 Onun soyu sonsuza dek sürecek, Tahtı
karşımda güneş gibi duracak,
37 Göklerde güvenilir bir tanık olan ay gibi
Sonsuza dek kalacak." (Selah)
38 Ama sen reddettin, sırt çevirdin, Çok
öfkelendin meshettiğin krala.
39 Kulunla yaptığın antlaşmadan vazgeçtin,
Onun tacını yere atıp kirlettin.
40 Yıktın bütün surlarını, Viran ettin kalelerini.
41 Yoldan geçen herkes onu yağmaladı,
Yüzkarası oldu komşularına.
42 Hasımlarının sağ elini onun üstüne
kaldırdın, Bütün düşmanlarını sevindirdin.
43 Kılıcının ağzını başka yöne çevirdin,
Savaşta ona yan çıkmadın.
44 Görkemine son verdin, Tahtını yere
çaldın.
45 Gençlik günlerini kısalttın, Onu utanca
boğdun. (Selah)
46 Ne zamana dek, ya RAB? Sonsuza dek mi
gizleneceksin? Ne zamana dek öfken alev alev yanacak?
47 Anımsa ömrümün ne çabuk geçtiğini, Ne boş
yaratmışsın insanoğlunu!
48 Var mı yaşayıp da ölümü görmeyen, Ölüler
diyarının pençesinden canını kurtaran? (Selah)
49 Ya Rab, nerede o eski sevgin? Davut'a
göstereceğine ant içtiğin o sadık sevgin! 50-51 Anımsa, ya Rab, kullarının
nasıl rezil olduğunu, Bütün halkların hakaretini bağrımda nasıl taşıdığımı,
Düşmanlarının hakaretini, ya RAB, Meshettiğin kralın attığı adıma edilen
hakaretleri.
52 Sonsuza dek övgüler olsun RAB'be! Amin!
Amin!
BÖLÜM 90
1 Ya Rab, barınak oldun bize Kuşaklar
boyunca.
2 Dağlar var olmadan, Daha evreni ve dünyayı
yaratmadan, Öncesizlikten sonsuzluğa dek Tanrı sensin.
3 İnsanı toprağa döndürürsün, "Ey
insanoğulları, toprağa dönün!" diyerek.
4 Çünkü senin gözünde bin yıl Geçmiş bir
gün, dün gibi, Bir gece nöbeti gibidir.
5 İnsanları bir düş gibi siler, süpürürsün,
Sabah biten ot misali:
6 Sabah filizlenir, büyür, Akşam solar,
kurur.
7 Eriyip bitiyoruz senin öfkenden,
Kızgınlığından dehşete düşüyoruz.
8 Suçlarımızı önüne, Gizli günahlarımızı
yüzünün ışığına çıkardın.
9 Gazabından kısalıyor günlerimiz, Bir
soluk gibi tükeniyor yıllarımız.
10 Ömrümüz yetmiş yıl sürüyor, Bilemedin
seksen, o da sağlıklıysak; En güzel yıllar da zahmetle, kederle geçiyor,
Çabucak bitiyor, uçup gidiyoruz.
11 Kim bilir gazabının gücünü? Çünkü öfken
sana duyulan korku kadar güçlüdür.
12 Bu yüzden günlerimizi saymayı bize öğret
ki, Bilgelik kazanalım.
13 Vazgeç, ya RAB! Öfken ne zamana dek
sürecek? Acı kullarına!
14 Sabah bizi sevginle doyur, Ömrümüz
boyunca sevinçle haykıralım.
15 Kaç gün bizi sıkıntıya soktunsa, Kaç yıl
çile çektirdinse, O kadar sevindir bizi.
16 Yaptıkların kullarına, Görkemin onların
çocuklarına görünsün.
17 Tanrımız Rab bizden hoşnut kalsın.
Ellerimizin emeğini boşa çıkarma. Evet, ellerimizin emeğini boşa çıkarma.
BÖLÜM 91
1 Yüceler Yücesi'nin barınağında oturan, Her
Şeye Gücü Yeten'in gölgesinde barınır.
2 "O benim sığınağım, kalemdir"
derim RAB için, "Tanrım'dır, O'na güvenirim."
3 Çünkü O seni avcı tuzağından, Ölümcül
hastalıktan kurtarır.
4 Seni kanatlarının altına alır, Onların
altına sığınırsın. O'nun sadakati senin kalkanın, siperin olur.
5-6 Ne gecenin dehşetinden korkarsın, Ne
gündüz uçan oktan, Ne karanlıkta dolaşan hastalıktan, Ne de öğleyin yok eden
kırgından.
7 Yanında bin kişi, Sağında on bin kişi
kırılsa bile, Sana dokunmaz.
8 Sen yalnız kendi gözlerinle seyredecek,
Kötülerin cezasını göreceksin.
9 Sen RAB'bi kendine sığınak, Yüceler
Yücesi'ni konut edindiğin için,
10 Başına kötülük gelmeyecek, Çadırına
felaket yaklaşmayacak.
11 Çünkü Tanrı meleklerine buyruk verecek,
Gideceğin her yerde seni korusunlar diye.
12 Elleri üzerinde taşıyacaklar seni, Ayağın
bir taşa çarpmasın diye.
13 Aslanın, kobranın üzerine basıp
geçeceksin, Genç aslanı, yılanı çiğneyeceksin.
14 "Beni sevdiği için Onu
kurtaracağım" diyor RAB, "Beni iyi tanıdığı için Ona kale olacağım.
15 Bana seslenince onu yanıtlayacağım,
Sıkıntıda onun yanında olacağım, Kurtarıp yücelteceğim onu.
16 Onu uzun ömürle doyuracak, Ona
kurtarışımı göstereceğim."
BÖLÜM 92
1-3 Ya RAB, sana şükretmek, Ey Yüceler Yücesi,
adını ilahilerle övmek, Sabah sevgini, Gece sadakatini, On telli sazla, çenk ve
lirle duyurmak ne güzel!
4 Çünkü yaptıklarınla beni sevindirdin,
ya RAB, Ellerinin işi karşısında sevinç ilahileri okuyorum.
5 Yaptıkların ne büyüktür, ya RAB,
Düşüncelerin ne derin!
6 Aptal insan bilemez, Budala akıl erdiremez:
7 Kötüler mantar gibi bitse, Suçlular
pıtrak gibi açsa bile, Bu onların sonsuza dek yok oluşu demektir.
8 Ama sen sonsuza dek yücesin, ya RAB.
9 Ya RAB, düşmanların kesinlikle, Evet,
kesinlikle yok olacak, Suç işleyen herkes dağılacak.
10 Beni yaban öküzü kadar güçlü kıldın, Taze
zeytinyağını başıma döktün.
11 Gözlerim düşmanlarımın bozgununu gördü,
Kulaklarım bana saldıran kötülerin sonunu duydu.
12 Doğru insan hurma ağacı gibi serpilecek,
Lübnan sediri gibi yükselecek.
13 RAB'bin evinde dikilmiş, Tanrımız'ın
avlularında serpilecek.
14 Böyleleri yaşlanınca da meyve verecek,
Taptaze ve yeşil kalacaklar.
15 "RAB doğrudur! Kayamdır benim! O'nda
haksızlık bulunmaz!" diye duyuracaklar.
BÖLÜM 93
1 RAB egemenlik sürüyor, görkeme
bürünmüş, Kudret giyinip kuşanmış. Dünya sağlam kurulmuş, sarsılmaz.
2 Ya RAB, tahtın öteden beri kurulmuş,
Varlığın öncesizliğe uzanır.
3 Denizler gürlüyor, ya RAB, Denizler
gümbür gümbür gürlüyor, Denizler dalgalarını çınlatıyor.
4 Yücelerdeki RAB engin suların
gürleyişinden, Denizlerin azgın dalgalarından Daha güçlüdür.
5 Koşulların hep geçerlidir; Tapınağına
kutsallık yaraşır Sonsuza dek, ya RAB.
BÖLÜM 94
1 Ya RAB, öç alıcı Tanrı, Saç ışığını, ey
öç alıcı Tanrı!
2 Kalk, ey yeryüzünün yargıcı, Küstahlara
hak ettikleri cezayı ver!
3 Kötüler ne zamana dek, ya RAB, Ne
zamana dek sevinip coşacak?
4 Ağızlarından küstahlık dökülüyor, Suç
işleyen herkes övünüyor.
5 Halkını eziyorlar, ya RAB, Kendi
halkına eziyet ediyorlar.
6 Dulu, garibi boğazlıyor, Öksüzleri
öldürüyorlar.
7 "RAB görmez" diyorlar,
"Yakup'un Tanrısı dikkat etmez."
8 Ey halkın içindeki budalalar, dikkat
edin; Ey aptallar, ne zaman akıllanacaksınız?
9 Kulağı yaratan işitmez mi? Göze biçim
veren görmez mi?
10 Ulusları yola getiren yargılamaz mı?
İnsanı eğiten bilmez mi?
11 RAB insanın düşüncelerinin Boş olduğunu
bilir.
12 Ne mutlu, ya RAB, yola getirdiğin, Yasanı
öğrettiğin insana!
13 Kötüler için çukur kazılıncaya dek, Onu
sıkıntılı günlerden kurtarıp rahatlatırsın.
14 Çünkü RAB halkını reddetmez, Kendi halkını
terk etmez.
15 Adalet yine doğruluk üzerine kurulacak,
Yüreği temiz olan herkes ona uyacak.
16 Kötülere karşı beni kim savunacak? Kim
benim için suçlulara karşı duracak?
17 RAB yardımcım olmasaydı, Şimdiye dek
sessizlik diyarına göçmüştüm bile.
18 "Ayağım kayıyor" dediğimde,
Sevgin ayakta tutar beni, ya RAB.
19 Kaygılar içimi sarınca, Senin avutmaların
gönlümü sevindirir.
20 Yasaya dayanarak haksızlık yapan koltuk
sahibi Seninle bağdaşır mı?
21 Onlar doğruya karşı birleşiyor, Suçsuzu
ölüme mahkûm ediyorlar.
22 Ama RAB bana kale oldu, Tanrım sığındığım
kaya oldu.
23 Tanrımız RAB yaptıkları kötülüğü Kendi
başlarına getirecek, Kötülükleri yüzünden köklerini kurutacak, Evet, köklerini
kurutacak.
BÖLÜM 95
1 Gelin, RAB'be sevinçle haykıralım, Bizi
kurtaran kayaya sevinç çığlıkları atalım,
2 Şükranla huzuruna çıkalım, O'na sevinç
ilahileri yükseltelim!
3 Çünkü RAB ulu Tanrı'dır, Bütün
ilahların üstünde ulu kraldır.
4 Yerin derinlikleri O'nun elindedir,
Dağların dorukları da O'nun.
5 Deniz O'nundur, çünkü O yarattı, Karaya
da O'nun elleri biçim verdi.
6 Gelin, tapınalım, eğilelim, Bizi
yaratan RAB'bin önünde diz çökelim.
7 Çünkü O Tanrımız'dır, Bizse O'nun
otlağının halkı, Elinin altındaki koyunlarız. Bugün sesini duyarsanız,
8 Meriva'da [Anlamı “Tartışma; Kavga; Çekişme”], o gün çölde,
Massa'da [Anlamı “Sınama; Deneme”]
olduğu gibi, Yüreklerinizi nasırlaştırmayın.
9 Yaptıklarımı görmelerine karşın,
Atalarınız orada beni sınayıp denediler.
10 Kırk yıl o kuşaktan hep iğrendim,
"Yüreği kötü yola sapan bir halktır" dedim, "Yollarımı
bilmiyorlar."
11 Bu yüzden öfkeyle ant içtim: "Huzur
diyarıma asla girmeyecekler!" [Say.14:26-
35; İbr.4:1-7).]
BÖLÜM 96
1 Yeni bir ezgi söyleyin RAB'be! Ey bütün
dünya, RAB'be ezgiler söyleyin!
2 Ezgi söyleyin, RAB'bin adını övün, Her
gün duyurun kurtarışını!
3 Görkemini uluslara, Harikalarını bütün
halklara anlatın!
4 Çünkü RAB uludur, yalnız O övgüye
değer, İlahlardan çok O'ndan korkulur.
5 Halkların bütün ilahları bir hiçtir,
Oysa gökleri yaratan RAB'dir.
6 Yücelik, ululuk O'nun huzurundadır, Güç
ve güzellik O'nun tapınağındadır.
7 Ey bütün halklar, RAB'bi övün, RAB'bin
gücünü, yüceliğini övün,
8 RAB'bin görkemini adına yaraşır biçimde
övün, Sunular getirip avlularına girin!
9 Kutsal giysiler içinde RAB'be tapının!
Titreyin O'nun önünde, ey bütün yeryüzündekiler!
10 Uluslara, "RAB egemenlik
sürüyor" deyin. Dünya sağlam kurulmuş, sarsılmaz. O halkları adaletle
yargılar.
11 Sevinsin gökler, coşsun yeryüzü! Gürlesin
deniz içindekilerle birlikte!
12 Bayram etsin kırlar ve üzerindekiler! O zaman
RAB'bin önünde bütün orman ağaçları Sevinçle haykıracak. Çünkü O geliyor!
Yeryüzünü yargılamaya geliyor. Dünyayı adaletle, Halkları kendi gerçeğiyle
yönetecek.
BÖLÜM 97
1 RAB egemenlik sürüyor, coşsun yeryüzü,
Bütün kıyı halkları sevinsin!
2 Bulut ve zifiri karanlık sarmış
çevresini, Doğruluk ve adalettir tahtının temeli.
3 Ateş yürüyor O'nun önünde, Düşmanlarını
yakıyor çevrede.
4 Şimşekleri dünyayı aydınlatır, Yeryüzü
görüp titrer.
5 Dağlar balmumu gibi erir, RAB'bin,
bütün yeryüzünün Rab'bi önünde.
6 Gökler O'nun doğruluğunu duyurur, Bütün
halklar görkemini görür.
7 Utansın puta tapanlar, Değersiz
putlarla övünenler! RAB'be tapın, ey bütün ilahlar!
8 Siyon seviniyor yargılarını duyunca, ya
RAB, Yahuda kentleri coşuyor.
9 Çünkü sensin, ya RAB, bütün yeryüzünün
en yücesi, Bütün ilahların üstündesin, çok ulusun.
10 Ey sizler, RAB'bi sevenler, kötülükten
tiksinin. O sadık kullarının canını korur, Onları kötülerin elinden kurtarır.
11 Doğrulara ışık, Temiz yüreklilere sevinç
saçar.
12 Ey doğrular, RAB'de sevinç bulun,
Kutsallığını anarak O'na şükredin!
BÖLÜM 98
1 Yeni bir ezgi söyleyin RAB'be. Çünkü
harikalar yaptı, Zaferler kazandı sağ eli ve kutsal koluyla.
2 RAB ulusların gözü önüne serdi
kurtarışını, Zaferini bildirdi.
3 İsrail halkına sevgisini, Sadakatini
anımsadı; Tanrımız'ın zaferini gördü dünyanın dört bucağı.
4 Sevinç çığlıkları yükseltin RAB'be, ey
yeryüzündekiler! Sevinç ilahileriyle yeri göğü çınlatın!
5 Lirle ezgiler sunun RAB'be, Lir ve
müzik eşliğinde!
6 Boru ve borazan eşliğinde Sevinç çığlıkları
atın Kral olan RAB'bin önünde.
7 Gürlesin deniz ve içindekiler, Gürlesin
yeryüzü ve üzerindekiler.
8 El çırpsın ırmaklar, Sevinçle haykırsın
dağlar RAB'bin önünde! Çünkü O geliyor Yeryüzünü yönetmeye. Dünyayı adaletle,
Halkları doğrulukla yönetecek.
BÖLÜM 99
1 RAB egemenlik sürüyor, titresin
halklar! Keruvlar arasında tahtına oturmuş, Sarsılsın yeryüzü!
2 RAB Siyon'da uludur, Yücedir O, bütün
halklara egemendir.
3 Övsünler büyük, müthiş adını! O
kutsaldır.
4 Ey adaleti seven güçlü kral, Eşitliği sen
sağladın, Yakup soyunda doğru ve adil olanı sen yaptın.
5 Yüceltin Tanrımız RAB'bi, Ayaklarının
taburesi önünde tapının! O kutsaldır.
6 Musa'yla Harun O'nun kâhinlerindendi,
Samuel de O'nu adıyla çağıranlar arasındaydı. RAB'be seslenirlerdi, O da yanıtlardı.
7 Bulut sütunu içinden onlarla konuştu,
Uydular O'nun buyruklarına, Kendilerine verdiği kurallara.
8 Ya RAB Tanrımız, yanıt verdin onlara;
Bağışlayıcı bir Tanrı oldun, Ama yaptıkları kötülüğü cezasız bırakmadın.
9 Tanrımız RAB'bi yüceltin, Tapının O'na
kutsal dağında! Çünkü Tanrımız RAB kutsaldır.
BÖLÜM 100
1 Ey bütün dünya, RAB'be sevinç
çığlıkları yükseltin!
2 O'na neşeyle kulluk edin, Sevinç
ezgileriyle çıkın huzuruna!
3 Bilin ki RAB Tanrı'dır. Bizi yaratan
O'dur, biz de O'nunuz, O'nun halkı, otlağının koyunlarıyız.
4 Kapılarına şükranla, Avlularına övgüyle
girin! Şükredin O'na, adına övgüler sunun!
5 Çünkü RAB iyidir, Sevgisi sonsuzdur.
Sadakati kuşaklar boyunca sürer.
BÖLÜM 101
1 Sevgini ve adaletini ezgilerle
anacağım, Seni ilahilerle öveceğim, ya RAB.
2 Dürüst davranmaya özen göstereceğim, Ne
zaman geleceksin bana? Temiz bir yaşam süreceğim evimde,
3 Önümde alçaklığa izin vermeyeceğim.
Tiksinirim döneklerin işinden, Etkilemez beni.
4 Uzak olsun benden sapıklık, Tanımak
istemem kötülüğü.
5 Yok ederim dostunu gizlice çekiştireni,
Katlanamam tepeden bakan, gururlu insana.
6 Gözüm ülkenin sadık insanları üzerinde
olacak, Yanımda oturmalarını isterim; Bana dürüst yaşayan kişi hizmet edecek.
7 Dolap çeviren evimde oturmayacak, Yalan
söyleyen gözümün önünde durmayacak.
8 Her sabah ülkedeki kötüleri yok ederek
Bütün haksızları RAB'bin kentinden söküp atacağım.
BÖLÜM 102
1 Ya RAB, duamı işit, Yakarışım sana
erişsin.
2 Sıkıntılı günümde yüzünü benden
gizleme, Kulak ver sesime, Seslenince yanıt ver bana hemen.
3 Çünkü günlerim duman gibi yok oluyor,
Kemiklerim ateş gibi yanıyor.
4 Yüreğim kırgın yemiş ot gibi kurudu,
Ekmek yemeyi bile unuttum.
5 Bir deri bir kemiğe döndüm Acı acı
inlemekten.
6 Issız yerlerdeki İshakkuşunu
andırıyorum, Viranelerdeki kukumav gibiyim.
7 Gözüme uyku girmiyor, Damda yalnız
kalmış bir kuş gibiyim.
8 Düşmanlarım bütün gün bana hakaret
ediyor, Bana dil uzatanlar adımı lanet için kullanıyor.
9-10 Kızıp öfkelendiğin için Külü ekmek gibi
yiyor, İçeceğime gözyaşı katıyorum. Beni kaldırıp bir yana attın.
11 Günlerim akşam uzayan gölge gibi
yitmekte, Ot gibi sararmaktayım.
12 Ama sen, sonsuza dek tahtında oturursun,
ya RAB, Ünün kuşaklar boyu sürer.
13 Kalkıp Siyon'a sevecenlik göstereceksin,
Çünkü onu kayırmanın zamanıdır, beklenen zaman geldi.
14 Kulların onun taşlarından hoşlanır,
Tozunu bile severler.
15 Uluslar RAB'bin adından, Yeryüzü kralları
görkeminden korkacak.
16 Çünkü RAB Siyon'u yeniden kuracak, Görkem
içinde görünecek.
17 Yoksulların duasına kulak verecek,
Yalvarışlarını asla hor görmeyecek.
18 Bunlar gelecek kuşak için yazılsın, Öyle
ki, henüz doğmamış insanlar RAB'be övgüler sunsun.
19 RAB yücelerdeki kutsal katından aşağı
baktı, Göklerden yeryüzünü gözetledi,
20 Tutsakların iniltisini duymak, Ölüm
mahkûmlarını kurtarmak için.
21-22 Böylece halklar ve krallıklar RAB'be tapınmak
için toplanınca, O'nun adı Siyon'da, Övgüsü Yeruşalim'de duyurulacak.
23 RAB gücümü kırdı yaşam yolunda, Ömrümü
kısalttı.
24 "Ey Tanrım, ömrümün ortasında canımı
alma!" dedim. "Senin yılların kuşaklar boyu sürer!
25 "Çok önceden attın dünyanın
temellerini, Gökler de senin ellerinin yapıtıdır.
26 Onlar yok olacak, ama sen kalıcısın.
Hepsi bir giysi gibi eskiyecek. Onları bir kaftan gibi değiştireceksin, Geçip
gidecekler.
27 Ama sen hep aynısın, Yılların
tükenmeyecek.
28 Gözetiminde yaşayacak kullarının
çocukları, Senin önünde duracak soyları."
BÖLÜM 103
1 RAB'be övgüler sun, ey gönlüm! O'nun
kutsal adına övgüler sun, ey bütün varlığım!
2 RAB'be övgüler sun, ey canım!
İyiliklerinin hiçbirini unutma!
3 Bütün suçlarını bağışlayan, Bütün
hastalıklarını iyileştiren,
4 Canını ölüm çukurundan kurtaran, Sana
sevgi ve sevecenlik tacı giydiren,
5 Yaşam boyu seni iyiliklerle doyuran
O'dur, Bu nedenle gençliğin kartalınki gibi tazelenir.
6 RAB bütün düşkünlere Hak ve adalet
sağlar.
7 Kendi yöntemlerini Musa'ya, İşlerini
İsrailliler'e açıkladı.
8 RAB sevecen ve lütfedendir, Tez
öfkelenmez, sevgisi engindir.
9 Sürekli suçlamaz, Öfkesini sonsuza dek
sürdürmez.
10 Bize günahlarımıza göre davranmaz,
Suçlarımızın karşılığını vermez.
11 Çünkü gökler yeryüzünden ne kadar
yüksekse, Kendisinden korkanlara karşı sevgisi de o kadar büyüktür.
12 Doğu batıdan ne kadar uzaksa, O kadar
uzaklaştırdı bizden isyanlarımızı.
13 Bir baba çocuklarına nasıl sevecen
davranırsa, RAB de kendisinden korkanlara öyle sevecen davranır.
14 Çünkü mayamızı bilir, Toprak olduğumuzu
anımsar.
15 İnsana gelince, ota benzer ömrü, Kır
çiçeği gibi serpilir;
16 Rüzgar üzerine esince yok olur gider,
Bulunduğu yer onu tanımaz.
17-18 Ama RAB kendisinden korkanları sonsuza dek
sever, Antlaşmasına uyan Ve buyruklarına uymayı anımsayan soylarına adil
davranır.
19 RAB tahtını göklere kurmuştur, O'nun
egemenliği her yeri kapsar.
20 RAB'be övgüler sunun, ey sizler, O'nun
melekleri, O'nun sözünü dinleyen, Söylediklerini yerine getiren güç sahipleri!
21 RAB'be övgüler sunun, ey sizler, O'nun
bütün göksel orduları, İsteğini yerine getiren kulları!
22 RAB'be övgüler sunun, Ey O'nun egemen
olduğu yerlerdeki bütün yaratıklar! RAB'be övgüler sun, ey gönlüm!
BÖLÜM 104
1 RAB'be övgüler sun, ey gönlüm! Ya RAB
Tanrım, ne ulusun! Görkem ve yücelik kuşanmışsın,
2 Bir kaftana bürünür gibi ışığa
bürünmüşsün. Gökleri bir çadır gibi geren,
3 Evini yukarıdaki sular üzerine kuran,
Bulutları kendine savaş arabası yapan, Rüzgarın kanatları üzerinde gezen,
4 Rüzgarları kendine haberci,
Yıldırımları hizmetkâr eden sensin. [eden
sensin" ya da "Meleklerini rüzgarlar, hizmetkârlarını ateş alevleri
yapan sensin".]
5 Yeryüzünü temeller üzerine kurdun, Asla
sarsılmasın diye.
6 Engini ona bir giysi gibi giydirdin,
Sular dağların üzerinde durdu.
7 Sen kükreyince sular kaçtı, Göğü
gürletince hemen çekildi.
8 Dağları aşıp derelere aktı, Onlar için
belirlediğin yerlere doğru.
9 Bir sınır koydun önlerine, Geçmesinler,
gelip yeryüzünü bir daha kaplamasınlar diye.
10 Vadilerde fışkırttığın pınarlar, Dağların
arasından akar.
11 Bütün kır hayvanlarını suvarır, Yaban
eşeklerinin susuzluğunu giderirler.
12 Kuşlar yanlarında yuva kurar, Dalların
arasında ötüşürler.
13 Gökteki evinden dağları sularsın, Yeryüzü
işlerinin meyvesine doyar.
14 Hayvanlar için ot, İnsanların yararı için
bitkiler yetiştirirsin; İnsanlar ekmeğini topraktan çıkarsın diye,
15 Yüreklerini sevindiren şarabı, Yüzlerini
güldüren zeytinyağını, Güçlerini artıran ekmeği hep sen verirsin.
16 RAB'bin ağaçları, Kendi diktiği Lübnan
sedirleri suya doyar.
17 Kuşlar orada yuva yapar, Leyleğin evi ise
çamlardadır.
18 Yüksek dağlar dağ keçilerinin uğrağı,
Kayalar kaya tavşanlarının sığınağıdır.
19 Mevsimleri göstersin diye ayı, Batacağı
zamanı bilen güneşi yarattın.
20 Karartırsın ortalığı, gece olur, Başlar
kıpırdamaya orman hayvanları.
21 Genç aslan av peşinde kükrer, Tanrı'dan
yiyecek ister.
22 Güneş doğunca İnlerine çekilir, yatarlar.
23 İnsan işine gider, Akşama dek çalışmak
için.
24 Ya RAB, ne çok eserin var! Hepsini
bilgece yaptın; Yeryüzü yarattıklarınla dolu.
25 İşte uçsuz bucaksız denizler, İçinde
kaynaşan sayısız canlılar, Büyük küçük yaratıklar.
26 Orada gemiler dolaşır, İçinde oynaşsın
diye yarattığın Livyatan da orada.
27 Hepsi seni bekliyor, Yiyeceklerini
zamanında veresin diye.
28 Sen verince onlar toplar, Sen elini
açınca onlar iyiliğe doyar.
29 Yüzünü gizleyince dehşete kapılırlar,
Soluklarını kesince ölüp toprak olurlar.
30 Ruhun'u gönderince var olurlar, Yeryüzüne
yeni yaşam verirsin.
31 RAB'bin görkemi sonsuza dek sürsün!
Sevinsin RAB yaptıklarıyla!
32 O bakınca yeryüzü titrer, O dokununca
dağlar tüter.
33 Ömrümce RAB'be ezgiler söyleyecek, Var
oldukça Tanrım'ı ilahilerle öveceğim.
34 Düşüncem ona hoş görünsün, Sevincim RAB
olsun!
35 Tükensin dünyadaki günahlılar, Yok olsun
artık kötüler! RAB'be övgüler sun, ey gönlüm! RAB'be övgüler sunun!
BÖLÜM 105
1 RAB'be şükredin, O'nu adıyla çağırın,
Halklara duyurun yaptıklarını!
2 O'nu ezgilerle, ilahilerle övün, Bütün
harikalarını anlatın!
3 Kutsal adıyla övünün, Sevinsin RAB'be
yönelenler!
4 RAB'be ve O'nun gücüne bakın, Durmadan
O'nun yüzünü arayın!
5-6 Ey sizler, kulu İbrahim'in soyu, Seçtiği
Yakupoğulları, O'nun yaptığı harikaları, Olağanüstü işlerini Ve ağzından çıkan
yargıları anımsayın!
7 Tanrımız RAB O'dur, Yargıları bütün
yeryüzünü kapsar.
8-9 O antlaşmasını, Bin kuşak için verdiği
sözü, İbrahim'le yaptığı antlaşmayı, İshak için içtiği andı sonsuza dek
anımsar.
10-11 "Hakkınıza düşen mülk olarak Kenan
ülkesini size vereceğim" diyerek, Bunu Yakup için bir kural, İsrail'le
sonsuza dek geçerli bir antlaşma yaptı.
12 O zaman bir avuç insandılar, Sayıca az ve
ülkeye yabancıydılar.
13 Bir ulustan öbürüne, Bir ülkeden ötekine
dolaşıp durdular.
14 RAB kimsenin onları ezmesine izin vermedi,
Onlar için kralları bile payladı:
15 "Meshettiklerime dokunmayın,
Peygamberlerime kötülük etmeyin!" dedi.
16 Ülkeye kıtlık gönderdi, Bütün
yiyeceklerini yok etti.
17 Önlerinden bir adam göndermişti, Köle
olarak satılan Yusuf'tu bu.
18 Zincir vurup incittiler ayaklarını, Demir
halka geçirdiler boynuna,
19 Söyledikleri gerçekleşinceye dek, RAB'bin
sözü onu sınadı.
20 Kral adam gönderip Yusuf'u salıverdi,
Halklara egemen olan onu özgür kıldı.
21 Onu kendi sarayının efendisi, Bütün
varlığının sorumlusu yaptı;
22 Önderlerini istediği gibi eğitsin, İleri
gelenlerine akıl versin diye.
23 O zaman İsrail Mısır'a gitti, Yakup Ham
ülkesine yerleşti.
24 RAB halkını alabildiğine çoğalttı,
Düşmanlarından sayıca artırdı onları.
25 Sonunda tutumunu değiştirdi düşmanlarının:
Halkından tiksindiler, Kullarına kurnazca davrandılar.
26 Kulu Musa'yı, Seçtiği Harun'u gönderdi
aralarına.
27 Onlar gösterdiler RAB'bin belirtilerini,
Ham ülkesinde şaşılası işlerini.
28 Karanlık gönderip ülkeyi karanlığa bürüdü
RAB, Çünkü Mısırlılar O'nun sözlerine karşı gelmişti.
29 Kana çevirdi sularını, Öldürdü
balıklarını.
30 Ülkede kurbağalar kaynaştı Krallarının
odalarına kadar.
31 RAB buyurunca sinek sürüleri,
Sivrisinekler üşüştü ülkenin her yanına.
32 Dolu yağdırdı yağmur yerine, Şimşekler
çaktırdı ülkelerinde.
33 Bağlarını, incir ağaçlarını vurdu,
Parçaladı ülkenin ağaçlarını.
34 O buyurunca çekirgeler, Sayısız yavrular
kaynadı.
35 Ülkenin bütün bitkilerini yediler,
Toprağın ürününü yiyip bitirdiler.
36 RAB ülkede ilk doğanların hepsini, İlk
çocuklarını öldürdü.
37 İsrailliler'i ülkeden altın ve gümüşle
çıkardı, Oymaklarından tek kişi bile tökezlemedi.
38 Onlar gidince Mısır sevindi, Çünkü İsrail
korkusu çökmüştü Mısır'ın üzerine.
39 RAB bulutu bir örtü gibi yaydı
üzerlerine, Gece ateş verdi yollarını aydınlatsın diye.
40 İstediler, bıldırcın gönderdi, Göksel
ekmekle doyurdu karınlarını.
41 Kayayı yardı, sular fışkırdı, Çorak
topraklarda bir ırmak gibi aktı.
42 Çünkü kutsal sözünü, Kulu İbrahim'e
verdiği sözü anımsadı.
43 Halkını sevinç içinde, Seçtiklerini
sevinç çığlıklarıyla ülkeden çıkardı.
44 Ulusların topraklarını verdi onlara.
Halkların emeğini miras aldılar;
45 Kurallarını yerine getirsinler,
Yasalarına uysunlar diye. RAB'be övgüler sunun!
BÖLÜM 106
1 Övgüler sunun, RAB'be! RAB'be şükredin,
çünkü O iyidir, Sevgisi sonsuzdur.
2 RAB'bin büyük işlerini kim anlatabilir,
Kim O'na yeterince övgü sunabilir?
3 Ne mutlu adalete uyanlara, Sürekli
doğru olanı yapanlara!
4 Ya RAB, halkına lütfettiğinde anımsa
beni, Onları kurtardığında ilgilen benimle.
5 Öyle ki, seçtiklerinin gönencini
göreyim, Ulusunun sevincini, Kendi halkının kıvancını paylaşayım.
6 Atalarımız gibi biz de günah işledik,
Suç işledik, kötülük ettik.
7 Atalarımız Mısır'dayken Yaptığın
harikaları anlamadı, Çok kez gösterdiğin sevgiyi anımsamadı, Denizde,
Kızıldeniz'de başkaldırdılar.
8 Buna karşın RAB gücünü göstermek için,
Adı uğruna kurtardı onları.
9 Kızıldeniz'i azarladı, kurudu deniz,
Yürüdüler enginde O'nun öncülüğünde, Çölde yürür gibi.
10 Kendilerinden nefret edenlerin elinden
aldı onları, Düşmanlarının pençesinden kurtardı.
11 Sular yuttu hasımlarını, Hiçbiri
kurtulmadı.
12 O zaman atalarımız O'nun sözlerine
inandılar, Ezgiler söyleyerek O'nu övdüler.
13 Ne var ki, RAB'bin yaptıklarını çabucak
unuttular, Öğüt vermesini beklemediler.
14 Özlemle kıvrandılar çölde, Tanrı'yı
denediler ıssız yerlerde.
15 Tanrı onlara istediklerini verdi, Ama
üzerlerine yıpratıcı bir hastalık gönderdi.
16 Onlar ordugahlarında Musa'yı, RAB'bin
kutsal kulu Harun'u kıskanınca,
17 Yer yarıldı ve Datan'ı yuttu, Aviram'la
yandaşlarının üzerine kapandı.
18 Ateş kavurdu onları izleyenleri, Alev
yaktı kötüleri.
19 Bir buzağı heykeli yaptılar Horev'de,
Dökme bir puta tapındılar.
20 Tanrı'nın yüceliğini, Ot yiyen öküz
putuna değiştirdiler.
21 Unuttular kendilerini kurtaran Tanrı'yı,
Mısır'da yaptığı büyük işleri,
22 Ham ülkesinde yarattığı harikaları,
Kızıldeniz kıyısında yaptığı müthiş işleri.
23 Bu yüzden onları yok edeceğini söyledi
Tanrı, Ama seçkin kulu Musa O'nun önündeki gedikte durarak, Yok edici öfkesinden
vazgeçirdi O'nu.
24 Ardından hor gördüler güzelim ülkeyi,
Tanrı'nın verdiği söze inanmadılar.
25 Çadırlarında söylendiler, Dinlemediler
RAB'bin sesini.
26-27 Bu yüzden RAB elini kaldırdı Ve çölde onları
yere sereceğine, Soylarını ulusların arasına saçacağına, Onları öteki ülkelere
dağıtacağına ant içti.
28 Sonra Baal-Peor'a bel bağladılar, Ölülere
sunulan kurbanları yediler.
29 Öfkelendirdiler RAB'bi yaptıklarıyla,
Salgın hastalık çıktı aralarında.
30 Ama Pinehas kalkıp araya girdi, Felaketi
önledi.
31 Bu doğruluk sayıldı ona, Kuşaklar boyu,
sonsuza dek sürecek bu.
32 Yine RAB'bi öfkelendirdiler Meriva suları
yanında, Musa'nın başına dert açıldı onlar yüzünden;
33 Çünkü onu sinirlendirdiler, O da
düşünmeden konuştu.
34 RAB'bin onlara buyurduğu gibi Yok
etmediler halkları,
35 Tersine öteki uluslara karıştılar,
Onların törelerini öğrendiler.
36 Putlarına taptılar, Bu da onlara tuzak
oldu.
37 Oğullarını, kızlarını Cinlere kurban
ettiler.
38 Kenan putlarına kurban olsun diye
Oğullarının, kızlarının kanını, Suçsuzların kanını döktüler; Ülke onların
kanıyla kirlendi.
39 Böylece yaptıklarıyla kirli sayıldılar,
Vefasız duruma düştüler töreleriyle.
40 RAB'bin öfkesi parladı halkına karşı,
Tiksindi kendi halkından.
41 Onları ulusların eline teslim etti. Onlardan
nefret edenler onlara egemen oldu.
42 Düşmanları onları ezdi, Boyun eğdirdi
hepsine.
43 RAB onları birçok kez kurtardı, Ama
akılları fikirleri başkaldırmaktaydı Ve alçaltıldılar suçları yüzünden.
44 RAB yine de ilgilendi sıkıntılarıyla
Yakarışlarını duyunca.
45 Antlaşmasını anımsadı onlar uğruna, Eşsiz
sevgisinden ötürü vazgeçti yapacaklarından.
46 Merhamet koydu onları tutsak alanların
yüreğine.
47 Kurtar bizi, ey Tanrımız RAB, Topla bizi
ulusların arasından. Kutsal adına şükredelim, Yüceliğinle övünelim.
48 Öncesizlikten sonsuza dek, İsrail'in
Tanrısı RAB'be övgüler olsun! Bütün halk, "Amin!" desin. RAB'be
övgüler olsun!
BÖLÜM 107
1 RAB'be şükredin, çünkü O iyidir,
Sevgisi sonsuzdur.
2 Böyle desin RAB'bin kurtardıkları,
Düşman pençesinden özgür kıldıkları,
3 Doğudan, batıdan, kuzeyden, güneyden,
Bütün ülkelerden topladıkları.
4 Issız çöllerde dolaştılar,
Yerleşecekleri kente giden bir yol bulamadılar.
5 Aç, susuz, Sefil oldular.
6 O zaman sıkıntı içinde RAB'be
yakardılar, RAB kurtardı onları dertlerinden.
7 Yerleşecekleri bir kente varıncaya dek,
Onlara doğru yolda öncülük etti.
8 Şükretsinler RAB'be sevgisi için,
İnsanlar yararına yaptığı harikalar için.
9 Çünkü O susamış canın susuzluğunu
giderir, Aç canı iyiliklerle doyurur.
10 Zincire vurulmuş, acıyla kıvranan
tutsaklar, Karanlıkta, zifiri karanlıkta oturmuştu.
11 Çünkü Tanrı'nın buyruklarına karşı
çıkmışlardı, Küçümsemişlerdi Yüceler Yücesi'nin öğüdünü.
12 Ağır işlerle hayatı onlara zehir etti,
Çöktüler, yardım eden olmadı.
13 O zaman sıkıntı içinde RAB'be yakardılar,
RAB kurtardı onları dertlerinden;
14 Çıkardı karanlıktan, zifiri karanlıktan,
Kopardı zincirlerini.
15 Şükretsinler RAB'be sevgisi için,
İnsanlar yararına yaptığı harikalar için!
16 Çünkü tunç kapıları kırdı, Demir kapı
kollarını parçaladı O.
17 Cezalarını buldu aptallar, Suçları,
isyanları yüzünden.
18 İğrenir olmuşlardı bütün yemeklerden,
Ölümün kapılarına yaklaşmışlardı.
19 O zaman sıkıntı içinde RAB'be yakardılar,
RAB kurtardı onları dertlerinden.
20 Sözünü gönderip iyileştirdi onları,
Kurtardı ölüm çukurundan.
21 Şükretsinler RAB'be sevgisi için,
İnsanlar yararına yaptığı harikalar için!
22 Şükran kurbanları sunsunlar Ve sevinç
çığlıklarıyla duyursunlar O'nun yaptıklarını!
23 Gemilerle denize açılanlar, Okyanuslarda
iş yapanlar,
24 RAB'bin işlerini, Derinliklerde yaptığı
harikaları gördüler.
25 Çünkü O buyurunca şiddetli bir fırtına
koptu, Dalgalar şaha kalktı.
26 Göklere yükselip diplere indi gemiler,
Sıkıntıdan canları burunlarına geldi gemicilerin,
27 Sarhoş gibi sallanıp sendelediler,
Ustalıkları işe yaramadı.
28 O zaman sıkıntı içinde RAB'be yakardılar,
RAB kurtardı onları dertlerinden.
29 Fırtınayı limanlığa çevirdi, Yatıştı
dalgalar;
30 Rahatlayınca sevindiler, Diledikleri
limana götürdü RAB onları.
31 Şükretsinler RAB'be sevgisi için,
İnsanlar yararına yaptığı harikalar için!
32 Yüceltsinler O'nu halk topluluğunda,
Övgüler sunsunlar ileri gelenlerin toplantısında.
33 Irmakları çöle çevirir, Pınarları kurak
toprağa,
34 Verimli toprağı çorak alana, Orada
yaşayanların kötülüğü yüzünden.
35 Çölü su birikintisine çevirir, Kuru
toprağı pınara.
36 Açları yerleştirir oraya; Oturacak bir
kent kursunlar,
37 Tarlalar ekip bağlar diksinler, Bol ürün
alsınlar diye.
38 RAB'bin kutsamasıyla, Çoğaldılar
alabildiğine, Eksiltmedi hayvanlarını.
39 Sonra azaldılar, alçaldılar, Baskı,
sıkıntı ve acı yüzünden.
40 RAB rezalet saçtı soylular üzerine, Yolu
izi belirsiz bir çölde dolaştırdı onları.
41 Ama yoksulu sefaletten kurtardı, Davar
sürüsü gibi çoğalttı ailelerini.
42 Doğru insanlar görüp sevinecek, Kötülerse
ağzını kapayacak.
43 Aklı olan bunları göz önünde tutsun,
RAB'bin sevgisini dikkate alsın.
BÖLÜM 108
1 Kararlıyım, ey Tanrı, Bütün varlığımla
sana ezgiler, ilahiler söyleyeceğim!
2 Uyan, ey lir, ey çenk, Seheri ben
uyandırayım!
3 Halkların arasında sana şükürler
sunayım, ya RAB, Ulusların arasında seni ilahilerle öveyim.
4 Çünkü sevgin göklere erişir, Sadakatin
gökyüzüne ulaşır.
5 Yüceliğini göster göklerin üstünde, ey
Tanrı, Görkemin bütün yeryüzünü kaplasın!
6 Kurtar bizi sağ elinle, yardım et,
Sevdiklerin özgürlüğe kavuşsun diye!
7 Tanrı şöyle konuştu kutsal yerinde:
"Şekem'i sevinçle bölüştürecek, Sukkot Vadisi'ni ölçeceğim.
8 Gilat benimdir, Manaşşe de benim,
Efrayim miğferim, Yahuda asam.
9 Moav yıkanma leğenim, Edom'un üzerine
çarığımı fırlatacağım, Filist'e zaferle haykıracağım." fırlatılması, bir
yerin sahiplenilmesi anlamına geliyordu.
10 Kim beni surlu kente götürecek? Kim bana
Edom'a kadar yol gösterecek?
11 Ey Tanrı, sen bizi reddetmedin mi?
Ordularımıza öncülük etmiyor musun artık?
12 Yardım et bize düşmana karşı, Çünkü
boştur insan yardımı.
13 Tanrı'yla zafer kazanırız, O çiğner
düşmanlarımızı.
BÖLÜM 109
1 Ey övgüler sunduğum Tanrı, Sessiz
kalma!
2 Çünkü kötüler, yalancılar Bana karşı
ağzını açtı, Karalıyorlar beni.
3 Nefret dolu sözlerle beni kuşatıp Yok
yere bana savaş açtılar.
4 Sevgime karşılık bana düşman oldular,
Bense dua etmekteyim.
5 İyiliğime kötülük, Sevgime nefretle
karşılık verdiler.
6 Kötü bir adam koy düşmanın başına,
Sağında onu suçlayan biri dursun!
7 Yargılanınca suçlu çıksın, Duası bile
günah sayılsın!
8 Ömrü kısa olsun, Görevini bir başkası
üstlensin!
9 Çocukları öksüz, Karısı dul kalsın!
10 Çocukları avare gezip dilensin, Yıkık
evlerinden uzakta yiyecek arasın!
11 Bütün malları tefecinin ağına düşsün,
Emeğini yabancılar yağmalasın!
12 Kimse ona sevgi göstermesin, Öksüzlerine
acıyan olmasın!
13 Soyu kurusun, Bir kuşak sonra adı
silinsin!
14 Atalarının suçları RAB'bin önünde
anılsın, Annesinin günahı silinmesin!
15 Günahları hep RAB'bin önünde dursun, RAB
anılarını yok etsin yeryüzünden!
16 Çünkü düşmanım sevgi göstermeyi
düşünmedi, Ölesiye baskı yaptı mazluma, yoksula, Yüreği kırık insana.
17 Sevdiği lanet başına gelsin! Madem
kutsamaktan hoşlanmıyor, Uzak olsun ondan kutsamak!
18 Laneti bir giysi gibi giydi, Su gibi
içine, yağ gibi kemiklerine işlesin lanet!
19 Bir giysi gibi onu örtünsün, Bir kuşak
gibi hep onu sarsın! [düşmanlarının
konuşmasıdır.]
20 Düşmanlarıma, beni kötüleyenlere, RAB
böyle karşılık versin!
21 Ama sen, ey Egemen RAB, Adın uğruna bana
ilgi göster; Kurtar beni, iyiliğin, sevgin uğruna!
22 Çünkü düşkün ve yoksulum, Yüreğim yaralı
içimde.
23 Batan güneş gibi geçip gidiyorum, Çekirge
gibi silkilip atılıyorum.
24 Dizlerim titriyor oruç tutmaktan; Bir
deri bir kemiğe döndüm.
25 Düşmanlarıma yüzkarası oldum; Beni
görünce kafalarını sallıyorlar!
26 Yardım et bana, ya RAB Tanrım; Kurtar
beni sevgin uğruna!
27 Bilsinler bu işte senin elin olduğunu,
Bunu senin yaptığını, ya RAB!
28 Varsın lanet etsin onlar, sen kutsa beni,
Bana saldıranlar utanacak, Ben kulunsa sevineceğim.
29 Rezilliğe bürünsün beni suçlayanlar,
Kaftan giyer gibi utançlarıyla örtünsünler!
30 RAB'be çok şükredeceğim, Kalabalığın
arasında O'na övgüler dizeceğim;
31 Çünkü O yoksulun sağında durur, Onu
yargılayanlardan kurtarmak için.
BÖLÜM 110
1 RAB efendime: "Ben düşmanlarını
ayaklarının altına serinceye dek* Sağımda otur" diyor. [*"Ayaklarına tabure yapıncaya
dek".]
2 RAB Siyon'dan uzatacak kudret asanı,
Düşmanlarının ortasında egemenlik sür!
3 Savaşacağın gün Gönüllü gidecek
askerlerin. Seherin bağrından doğan çiy gibi Kutsal giysiler içinde Sana
gelecek gençlerin.
4 RAB ant içti, kararından dönmez:
"Melkisedek düzeni uyarınca Sonsuza dek kâhinsin sen!" dedi.
5 Rab senin sağındadır, Kralları ezecek
öfkelendiği gün.
6 Ulusları yargılayacak, ortalığı
cesetler dolduracak, Dünyanın dört bucağında başları ezecek.
7 Yol kenarındaki dereden su içecek; Bu
yüzden başını dik tutacak.
BÖLÜM 111
1 Övgüler sunun RAB'be! Doğru insanların
toplantısında, Topluluk içinde, Bütün yüreğimle RAB'be şükredeceğim.
2 RAB'bin işleri büyüktür, Onlardan zevk
alanlar hep onları düşünür.
3 O'nun yaptıkları yüce ve görkemlidir,
Doğruluğu sonsuza dek sürer.
4 RAB unutulmayacak harikalar yaptı, O
sevecen ve lütfedendir.
5 Kendisinden korkanları besler,
Antlaşmasını sonsuza dek anımsar.
6 Ulusların topraklarını kendi halkına
vermekle Gösterdi onlara işlerinin gücünü.
7 Yaptığı her işte sadık ve adildir,
Bütün koşulları güvenilirdir;
8 Sonsuza dek sürer, Sadakat ve
doğrulukla yapılır.
9 O halkının kurtuluşunu sağladı,
Antlaşmasını sonsuza dek geçerli kıldı. Adı kutsal ve müthiştir.
10 Bilgeliğin temeli RAB korkusudur, O'nun
kurallarını yerine getiren herkes Sağduyu sahibi olur. O'na sonsuza dek övgü
sunulur!
BÖLÜM 112
1 Övgüler sunun RAB'be! Ne mutlu RAB'den
korkan insana, O'nun buyruklarından büyük zevk alana!
2 Soyu yeryüzünde güç kazanacak,
Doğruların kuşağı kutsanacak.
3 Bolluk ve zenginlik eksilmez evinden,
Sonsuza dek sürer doğruluğu.
4 Karanlıkta ışık doğar dürüstler için,
Lütfeden, sevecen, doğru insanlar için.
5 Ne mutlu eli açık olan, ödünç veren,
İşlerini adaletle yürüten insana!
6 Asla sarsılmaz, Sonsuza dek anılır
doğru insan.
7 Kötü haberden korkmaz, Yüreği
sarsılmaz, RAB'be güvenir.
8 Gözü pektir, korku nedir bilmez,
Sonunda düşmanlarının yenilgisini görür.
9 Armağanlar dağıttı, yoksullara verdi;
Doğruluğu sonsuza dek kalıcıdır, Gücü ve saygınlığı artar.
10 Kötü kişi bunu görünce kudurur, Dişlerini
gıcırdatır, kendi kendini yer, bitirir. Kötülerin dileği boşa çıkar.
BÖLÜM 113
1 Övgüler sunun RAB'be! Övgüler sunun, ey
RAB'bin kulları, RAB'bin adına övgüler sunun!
2 Şimdiden sonsuza dek RAB'bin adına
şükürler olsun!
3 Güneşin doğduğu yerden battığı yere
kadar RAB'bin adına övgüler sunulmalı!
4 RAB bütün uluslara egemendir, Görkemi
gökleri aşar.
5 Var mı Tanrımız RAB gibi, Yücelerde
oturan,
6 Göklerde ve yeryüzünde olanlara Bakmak
için eğilen?
7 Düşkünü yerden kaldırır, Yoksulu
çöplükten çıkarır;
8 Soylularla, Halkının soylularıyla
birlikte oturtsun diye.
9 Kısır kadını evde oturtur, Çocuk sahibi
mutlu bir anne kılar. RAB'be övgüler sunun!
BÖLÜM 114
1 İsrail Mısır'dan çıktığında, Yakup'un
soyu yabancı dil konuşan bir halktan ayrıldığında,
2 Yahuda Rab'bin kutsal yeri oldu, İsrail
de O'nun krallığı.
3 Deniz olanı görüp geri çekildi, Şeria
Irmağı tersine aktı.
4 Dağlar koç gibi, Tepeler kuzu gibi
sıçradı.
5 Ey deniz, sana ne oldu da kaçtın? Ey
Şeria, neden tersine aktın?
6 Ey dağlar, niçin koç gibi, Ey tepeler,
niçin kuzu gibi sıçradınız?
7 Titre, ey yeryüzü, Kayayı havuza,
Çakmaktaşını pınara çeviren Rab'bin önünde, Yakup'un Tanrısı'nın huzurunda.
BÖLÜM 115
1 Bizi değil, ya RAB, bizi değil, Sevgin
ve sadakatin uğruna, Kendi adını yücelt!
2 Niçin uluslar: "Hani, nerede
onların Tanrısı?" desin.
3 Bizim Tanrımız göklerdedir, Ne isterse
yapar.
4 Oysa onların putları altın ve gümüşten
yapılmış, İnsan elinin eseridir.
5 Ağızları var, konuşmazlar, Gözleri var,
görmezler,
6 Kulakları var, duymazlar, Burunları
var, koku almazlar,
7 Elleri var, hissetmezler, Ayakları var,
yürümezler, Boğazlarından ses çıkmaz.
8 Onları yapan, onlara güvenen herkes
Onlar gibi olacak!
9 Ey İsrail halkı, RAB'be güven, O'dur
yardımcınız ve kalkanınız!
10 Ey Harun soyu, RAB'be güven, O'dur
yardımcınız ve kalkanınız!
11 Ey RAB'den korkanlar, RAB'be güvenin,
O'dur yardımcınız ve kalkanınız!
12 RAB bizi anımsayıp kutsayacak, İsrail
halkını, Harun soyunu kutsayacak.
13 Küçük, büyük, Kendisinden korkan herkesi
kutsayacak.
14 RAB sizi, Sizi ve çocuklarınızı
çoğaltsın!
15 Yeri göğü yaratan RAB Sizleri kutsasın.
16 Göklerin öteleri RAB'bindir, Ama
yeryüzünü insanlara vermiştir.
17 Ölüler, sessizlik diyarına inenler,
RAB'be övgüler sunmaz;
18 Biziz RAB'bi öven, Şimdiden sonsuza dek.
RAB'be övgüler sunun!
BÖLÜM 116
1 RAB'bi seviyorum, Çünkü O feryadımı
duyar.
2 Bana kulak verdiği için, Yaşadığım
sürece O'na sesleneceğim.
3 Ölüm iplerine dolaşmıştım, Ölüler
diyarının kâbusu yakama yapışmıştı, Sıkıntıya, acıya gömülmüştüm.
4 O zaman RAB'bi adıyla çağırdım,
"Aman, ya RAB, kurtar canımı!" dedim.
5 RAB lütufkâr ve adildir, Sevecendir
Tanrımız.
6 RAB saf insanları korur, Tükendiğim
zaman beni kurtardı.
7 Ey canım, yine huzura kavuş, Çünkü RAB
sana iyilik etti.
8 Sen, ya RAB, canımı ölümden, Gözlerimi
yaştan, Ayaklarımı sürçmekten kurtardın.
9 Yaşayanların diyarında, RAB'bin
huzurunda yürüyeceğim.
10 İman ettim, "Büyük acı
çekiyorum" dediğim zaman bile. [bile"
ya da "İman ettim, bu nedenle konuştum. Büyük acı çekiyorum" (bkz.
2Ko.4:13).]
11 Şaşkınlık içinde, "Bütün insanlar
yalancı" dedim.
12 Ne karşılık verebilirim RAB'be, Bana
yaptığı onca iyilik için?
13 Kurtuluş sunusu olarak kadeh kaldırıp
RAB'bi adıyla çağıracağım.
14 Bütün halkının önünde, RAB'be
adadıklarımı yerine getireceğim.
15 RAB'bin gözünde değerlidir Sadık
kullarının ölümü.
16 Ya RAB, ben gerçekten senin kulunum;
Kulun, hizmetçinin oğluyum, Sen çözdün bağlarımı.
17 Ya RAB, seni adınla çağırıp Şükran
kurbanı sunacağım.
18 RAB'be adadıklarımı yerine getireceğim
Bütün halkının önünde,
19 RAB'bin Tapınağı'nın avlularında, Senin
orta yerinde, ey Yeruşalim! RAB'be övgüler sunun!
BÖLÜM 117
1 Ey bütün uluslar, RAB'be övgüler sunun!
Ey bütün halklar, O'nu yüceltin!
2 Çünkü bize beslediği sevgi büyüktür,
RAB'bin sadakati sonsuza dek sürer. RAB'be övgüler sunun!
BÖLÜM 118
1 RAB'be şükredin, çünkü O iyidir,
Sevgisi sonsuzdur.
2 "Sonsuzdur sevgisi!" desin
İsrail halkı.
3 "Sonsuzdur sevgisi!" desin
Harun'un soyu.
4 "Sonsuzdur sevgisi!" desin
RAB'den korkanlar.
5 Sıkıntı içinde RAB'be seslendim;
Yanıtladı, rahata kavuşturdu beni.
6 RAB benden yana, korkmam; İnsan bana ne
yapabilir?
7 RAB benden yana, benim yardımcım,
Benden nefret edenlerin sonuna zaferle bakacağım.
8 RAB'be sığınmak İnsana güvenmekten
iyidir.
9 RAB'be sığınmak Soylulara güvenmekten
iyidir.
10 Bütün uluslar beni kuşattı, RAB'bin
adıyla püskürttüm onları.
11 Kuşattılar, sardılar beni, RAB'bin adıyla
püskürttüm onları.
12 Arılar gibi sardılar beni, Ama diken
ateşi gibi sönüverdiler; RAB'bin adıyla püskürttüm onları.
13 İtilip kakıldım, düşmek üzereydim, Ama
RAB yardım etti bana. [Masoretik metin
"Beni itip kaktın".]
14 RAB gücüm ve ezgimdir, O kurtardı beni.
15 Sevinç ve zafer çığlıkları Çınlıyor
doğruların çadırlarında: "RAB'bin sağ eli güçlü işler yapar!
16 RAB'bin sağ eli üstündür, RAB'bin sağ eli
güçlü işler yapar!"
17 Ölmeyecek, yaşayacağım, RAB'bin
yaptıklarını duyuracağım.
18 RAB beni şiddetle yola getirdi, Ama ölüme
terk etmedi.
19 Açın bana adalet kapılarını, Girip RAB'be
şükredeyim.
20 İşte budur RAB'bin kapısı! Doğrular
girebilir oradan.
21 Sana şükrederim, çünkü bana yanıt verdin,
Kurtarıcım oldun.
22 Yapıcıların reddettiği taş, Köşenin baş
taşı oldu.
23 RAB'bin işidir bu, Gözümüzde harika bir
iş!
24 Bugün RAB'bin yarattığı gündür, Onun için
sevinip coşalım!
25 Ne olur, ya RAB, kurtar bizi, Ne olur,
başarılı kıl bizi!
26 Kutsansın RAB'bin adıyla gelen!
Kutsuyoruz sizi RAB'bin evinden.
27 RAB Tanrı'dır, aydınlattı bizi. İplerle
bağlayın bayram kurbanını, İlerleyin sunağın boynuzlarına kadar. [dallarla bayramı kutlayın".]
28 Tanrım sensin, şükrederim sana, Tanrım
sensin, yüceltirim seni.
29 RAB'be şükredin, çünkü O iyidir, Sevgisi
sonsuzdur.
BÖLÜM 119
1 Ne mutlu yolları temiz olanlara,
RAB'bin yasasına göre yaşayanlara! [119.
Mezmur akrostiş biçimde yazılmış bir şiirdir.]
2 Ne mutlu O'nun öğütlerine uyanlara,
Bütün yüreğiyle O'na yönelenlere!
3 Hiç haksızlık etmezler, O'nun yolunda
yürürler.
4 Koyduğun koşullara Dikkatle uyulmasını
buyurdun.
5 Keşke kararlı olsam Senin kurallarına
uymakta!
6 Hiç utanmayacağım, Bütün buyruklarını
izledikçe.
7 Şükredeceğim sana temiz yürekle, Adil
hükümlerini öğrendikçe.
8 Kurallarını yerine getireceğim, Bırakma
beni hiçbir zaman!
9 Genç insan yolunu nasıl temiz tutar?
Senin sözünü tutmakla.
10 Bütün yüreğimle sana yöneliyorum, İzin
verme buyruklarından sapmama!
11 Aklımdan çıkarmam sözünü, Sana karşı
günah işlememek için.
12 Övgüler olsun sana, ya RAB, Bana
kurallarını öğret.
13 Ağzından çıkan bütün hükümleri
Dudaklarımla yineliyorum.
14 Sevinç duyuyorum öğütlerini izlerken,
Sanki benim oluyor bütün hazineler.
15 Koşullarım derin derin düşünüyorum,
Yollarını izlerken.
16 Zevk alıyorum kurallarından, Sözünü
unutmayacağım.
17 Ben kuluna iyilik et ki yaşayayım, Sözüne
uyayım.
18 Gözlerimi aç, Yasandaki harikaları
göreyim.
19 Garibim bu dünyada, Buyruklarını benden
gizleme!
20 İçim tükeniyor, Her an hükümlerini
özlemekten.
21 Buyruklarından sapan Lanetli küstahları
azarlarsın.
22 Uzaklaştır benden küçümsemeleri,
hakaretleri, Çünkü öğütlerini tutuyorum.
23 Önderler toplanıp beni kötüleseler bile,
Ben kulun senin kurallarını derin derin düşüneceğim.
24 Öğütlerin benim zevkimdir, Bana akıl verirler.
25 Toza toprağa serildim, Sözün uyarınca
yaşam ver bana.
26 Yaptıklarımı açıkladım, beni yanıtladın;
Kurallarını öğret bana!
27 Koşullarını anlamamı sağla ki,
Harikalarının üzerinde düşüneyim.
28 İçim eriyor kederden, Sözün uyarınca
güçlendir beni!
29 Yalan yoldan uzaklaştır, Yasan uyarınca
lütfet bana.
30 Ben sadakat yolunu seçtim, Hükümlerini
uygun gördüm.
31 Öğütlerine dört elle sarıldım, ya RAB,
Utandırma beni!
32 İçime huzur verdiğin için Buyrukların
doğrultusunda koşacağım.
33 Kurallarını nasıl izleyeceğimi öğret
bana, ya RAB, Öyle ki, onları sonuna kadar izleyeyim.
34 Anlamamı sağla, yasana uyayım, Bütün
yüreğimle onu yerine getireyim.
35 Buyrukların doğrultusunda yol göster
bana, Çünkü yolundan zevk alırım.
36 Yüreğimi haksız kazanca değil, Kendi
öğütlerine yönelt.
37 Gözlerimi boş şeylerden çevir, Beni kendi
yolunda yaşat.
38 Senden korkulması için Ben kuluna
verdiğin sözü yerine getir.
39 Korktuğum hakaretten uzak tut beni, Çünkü
senin ilkelerin iyidir.
40 Çok özlüyorum senin koşullarını! Beni
doğruluğunun içinde yaşat!
41 Bana sevgini göster, ya RAB, Sözün
uyarınca kurtar beni!
42 O zaman beni aşağılayanlara Gereken
yanıtı verebilirim, Çünkü senin sözüne güvenirim.
43 Gerçeğini ağzımdan düşürme, Çünkü senin
hükümlerine umut bağladım.
44 Yasana sürekli, Sonsuza dek uyacağım.
45 Özgürce yürüyeceğim, Çünkü senin
koşullarına yöneldim ben.
46 Kralların önünde senin öğütlerinden söz
edecek, Utanç duymayacağım.
47 Senin buyruklarından zevk alıyor, Onları
seviyorum.
48 Saygı ve sevgi duyuyorum buyruklarına,
Derin derin düşünüyorum kurallarını.
49 Kuluna verdiğin sözü anımsa, Bununla umut
verdin bana.
50 Acı çektiğimde beni avutan budur, Sözün
bana yaşam verir.
51 Çok eğlendiler küstahlar benimle, Yine de
yasandan şaşmadım.
52 Geçmişte verdiğin hükümleri anımsayınca,
Avundum, ya RAB.
53 Çileden çıkıyorum, Yasanı terk eden
kötüler yüzünden.
54 Senin kurallarındır ezgilerimin konusu,
Konuk olduğum bu dünyada.
55 Gece adını anarım, ya RAB, Yasana uyarım.
56 Tek yaptığım, Senin koşullarına uymak.
57 Benim payıma düşen sensin, ya RAB,
Sözlerini yerine getireceğim, dedim.
58 Bütün yüreğimle sana yakardım. Lütfet
bana, sözün uyarınca.
59 Tuttuğum yolları düşündüm, Senin
öğütlerine göre adım attım.
60 Buyruklarına uymak için Elimi çabuk
tuttum, oyalanmadım.
61 Kötülerin ipleri beni sardı, Yasanı
unutmadım.
62 Doğru hükümlerin için Gece yarısı kalkıp
sana şükrederim.
63 Dostuyum bütün senden korkanların,
Koşullarına uyanların.
64 Yeryüzü sevginle dolu, ya RAB,
Kurallarını öğret bana!
65 Ya RAB, iyilik ettin kuluna, Sözünü
tuttun.
66 Bana sağduyu ve bilgi ver, Çünkü
inanıyorum buyruklarına.
67 Acı çekmeden önce yoldan sapardım, Ama
şimdi sözüne uyuyorum.
68 Sen iyisin, iyilik edersin; Bana
kurallarını öğret.
69 Küstahlar yalanlarla beni lekeledi, Ama
ben bütün yüreğimle senin koşullarına uyarım.
70 Onların yüreği yağ bağladı, Bense zevk
alırım yasandan.
71 İyi oldu acı çekmem; Çünkü kurallarını
öğreniyorum.
72 Ağzından çıkan yasa benim için Binlerce
altın ve gümüşten daha değerlidir.
73 Senin ellerin beni yarattı,
biçimlendirdi. Anlamamı sağla ki buyruklarını öğreneyim.
74 Senden korkanlar beni görünce sevinsin,
Çünkü senin sözüne umut bağladım.
75 Biliyorum, ya RAB, hükümlerin adildir;
Bana acı çektirirken bile sadıksın.
76 Ben kuluna verdiğin söz uyarınca, Sevgin
beni avutsun.
77 Sevecenlik göster bana, yaşayayım, Çünkü
yasandan zevk alıyorum.
78 Utansın küstahlar beni yalan yere
suçladıkları için. Bense senin koşullarını düşünüyorum.
79 Bana dönsün senden korkanlar, Öğütlerini
bilenler.
80 Yüreğim kusursuz uysun kurallarına, Öyle
ki, utanç duymayayım.
81 İçim tükeniyor senin kurtarışını
özlerken, Senin sözüne umut bağladım ben.
82 Gözümün feri sönüyor söz verdiklerini
beklemekten, "Ne zaman avutacaksın beni?" diye soruyorum.
83 Dumandan kararmış tuluma döndüm, Yine de
unutmuyorum kurallarını.
84 Daha ne kadar bekleyecek kulun? Ne zaman
yargılayacaksın bana zulmedenleri?
85 Çukur kazdılar benim için Yasana uymayan
küstahlar.
86 Bütün buyrukların güvenilirdir; Haksız
yere zulmediyorlar, yardım et bana!
87 Nerdeyse sileceklerdi beni yeryüzünden,
Ama ben senin koşullarından ayrılmadım.
88 Koru canımı sevgin uyarınca, Tutayım
ağzından çıkan öğütleri.
89 Ya RAB, sözün Göklerde sonsuza dek
duruyor.
90 Sadakatin kuşaklar boyu sürüyor, Kurduğun
yeryüzü sapasağlam duruyor.
91 Bugün hükümlerin uyarınca ayakta duran
her şey Sana kulluk ediyor.
92 Eğer yasan zevk kaynağım olmasaydı,
Çektiğim acılardan yok olurdum.
93 Koşullarını asla unutmayacağım, Çünkü
onlarla bana yaşam verdin.
94 Kurtar beni, çünkü seninim, Senin koşullarına
yöneldim.
95 Kötüler beni yok etmeyi beklerken, Ben
senin öğütlerini inceliyorum.
96 Kusursuz olan her şeyin bir sonu olduğunu
gördüm, Ama senin buyruğun sınır tanımaz.
97 Ne kadar severim yasanı! Bütün gün
düşünürüm onun üzerinde.
98 Buyrukların beni düşmanlarımdan bilge
kılar, Çünkü her zaman aklımdadır onlar.
99 Bütün öğretmenlerimden daha akıllıyım,
Çünkü öğütlerin üzerinde düşünüyorum.
100 Yaşlılardan daha bilgeyim, Çünkü senin
koşullarına uyuyorum.
101 Sakınırım her kötü yoldan, Senin sözünü
tutmak için.
102 Ayrılmam hükümlerinden, Çünkü bana sen
öğrettin.
103 Ne tatlı geliyor verdiğin sözler damağıma,
Baldan tatlı geliyor ağzıma!
104 Senin koşullarına uymakla bilgelik
kazanıyorum, Bu yüzden nefret ediyorum her yanlış yoldan.
105 Sözün adımlarım için çıra, Yolum için
ışıktır.
106 Adil hükümlerini izleyeceğime ant içtim,
Andımı tutacağım.
107 Çok sıkıntı çektim, ya RAB; Koru hayatımı
sözün uyarınca.
108 Ağzımdan çıkan içten övgüleri Kabul et, ya
RAB, Bana hükümlerini öğret.
109 Hayatım her an tehlikede, Yine de unutmam
yasanı.
110 Kötüler tuzak kurdu bana, Yine de sapmadım
senin koşullarından.
111 Öğütlerin sonsuza dek mirasımdır, Yüreğimin
sevincidir onlar.
112 Kararlıyım Sonuna kadar senin kurallarına
uymaya.
113 Döneklerden tiksinir, Senin yasanı severim.
114 Sığınağım ve kalkanım sensin, Senin sözüne
umut bağlarım.
115 Ey kötüler, benden uzak durun, Tanrım'ın
buyruklarını yerine getireyim.
116 Sözün uyarınca destek ol bana, yaşam
bulayım; Umudumu boşa çıkarma!
117 Sıkı tut beni, kurtulayım, Her zaman
kurallarını dikkate alayım.
118 Kurallarından sapan herkesi reddedersin,
Çünkü onların hileleri boştur.
119 Dünyadaki kötüleri cüruf gibi atarsın, Bu
yüzden severim senin öğütlerini.
120 Bedenim ürperiyor dehşetinden, Korkuyorum
hükümlerinden.
121 Adil ve doğru olanı yaptım, Gaddarların
eline bırakma beni!
122 Güven altına al kulunun mutluluğunu, Baskı
yapmasın bana küstahlar.
123 Gözümün feri sönüyor, Beni kurtarmanı, Adil
sözünü yerine getirmeni beklemekten.
124 Kuluna sevgin uyarınca davran, Bana
kurallarını öğret.
125 Ben senin kulunum, bana akıl ver ki,
Öğütlerini anlayabileyim.
126 Ya RAB, harekete geçmenin zamanıdır, Yasanı
çiğniyorlar.
127 Bu yüzden senin buyruklarını, Altından, saf
altından daha çok seviyorum;
128 Koyduğun koşulların hepsini doğru
buluyorum, Her yanlış yoldan tiksiniyorum.
129 Harika öğütlerin var, Bu yüzden onlara
candan uyuyorum.
130 Sözlerinin açıklanışı aydınlık saçar, Saf
insanlara akıl verir.
131 Ağzım açık, soluk soluğayım, Çünkü
buyruklarını özlüyorum.
132 Bana lütufla bak, Adını sevenlere her zaman
yaptığın gibi.
133 Adımlarımı pekiştir verdiğin söz uyarınca,
Hiçbir suç bana egemen olmasın.
134 Kurtar beni insan baskısından, Koşullarına
uyabileyim.
135 Yüzün aydınlık saçsın kulunun üzerine,
Kurallarını öğret bana.
136 Oluk oluk yaş akıyor gözlerimden, Çünkü
uymuyorlar yasana.
137 Sen adilsin, ya RAB, Hükümlerin doğrudur.
138 Buyurduğun öğütler doğru Ve tam
güvenilirdir.
139 Gayretim beni tüketti, Çünkü düşmanlarım
unuttu senin sözlerini.
140 Sözün çok güvenilirdir, Kulun onu sever.
141 Önemsiz ve horlanan biriyim ben, Ama
koşullarını unutmuyorum.
142 Adaletin sonsuza dek doğrudur, Yasan
gerçektir.
143 Sıkıntıya, darlığa düştüm, Ama buyrukların
benim zevkimdir.
144 Öğütlerin sonsuza dek doğrudur; Bana akıl
ver ki, yaşayayım.
145 Bütün yüreğimle haykırıyorum, Yanıtla beni,
ya RAB! Senin kurallarına uyacağım.
146 Sana sesleniyorum, Kurtar beni, Öğütlerine
uyayım.
147 Gün doğmadan kalkıp yardım dilerim, Senin
sözüne umut bağladım.
148 Verdiğin söz üzerinde düşüneyim diye, Gece
boyunca uyku girmiyor gözüme.
149 Sevgin uyarınca sesime kulak ver,
Hükümlerin uyarınca, ya RAB, yaşam ver bana!
150 Yaklaşıyor kötülük ardınca koşanlar,
Yasandan uzaklaşıyorlar.
151 Oysa sen yakınsın, ya RAB, Bütün
buyrukların gerçektir.
152 Çoktan beri anladım Öğütlerini sonsuza dek
verdiğini.
153 Çektiğim sıkıntıyı gör, kurtar beni, Çünkü
yasanı unutmadım.
154 Davamı savun, özgür kıl beni, Sözün
uyarınca koru canımı.
155 Kurtuluş kötülerden uzaktır, Çünkü senin
kurallarına yönelmiyorlar.
156 Çok sevecensin, ya RAB, Hükümlerin uyarınca
koru canımı.
157 Bana zulmedenler, düşmanlarım çok, Yine de
sapmadım senin öğütlerinden.
158 Tiksinerek bakıyorum hainlere, Çünkü
uymuyorlar senin sözüne.
159 Bak, ne kadar seviyorum koşullarını, Sevgin
uyarınca, ya RAB, koru canımı.
160 Sözlerinin temeli gerçektir, Doğru
hükümlerinin tümü sonsuza dek sürecektir.
161 Yok yere zulmediyor bana önderler, Oysa
yüreğim senin sözünle titrer.
162 Ganimet bulan biri gibi Verdiğin sözlerde
sevinç bulurum.
163 Tiksinir, iğrenirim yalandan, Ama senin
yasanı severim.
164 Doğru hükümlerin için Seni günde yedi kez
överim.
165 Yasanı sevenler büyük esenlik bulur, Hiçbir
şey sendeletmez onları.
166 Ya RAB, kurtarışına umut bağlar,
Buyruklarını yerine getiririm.
167 Öğütlerine candan uyar, Onları çok severim.
168 Öğütlerini, koşullarını uygularım, Çünkü
bütün davranışlarımı görürsün sen.
169 Feryadım sana erişsin, ya RAB, Sözün
uyarınca akıl ver bana!
170 Yalvarışım sana ulaşsın; Verdiğin söz
uyarınca kurtar beni!
171 Dudaklarımdan övgüler aksın, Çünkü bana
kurallarını öğretiyorsun.
172 Dilimde sözün ezgilere dönüşsün, Çünkü
bütün buyrukların doğrudur.
173 Elin bana yardıma hazır olsun, Çünkü senin
koşullarım seçtim ben.
174 Kurtarışını özlüyorum, ya RAB, Yasan zevk
kaynağımdır.
175 Beni yaşat ki, sana övgüler sunayım,
Hükümlerin bana yardımcı olsun.
176 Kaybolmuş koyun gibi avare dolaşıyordum;
Kulunu ara, Çünkü buyruklarını unutmadım ben.
BÖLÜM 120
1 Sıkıntıya düşünce RAB'be seslendim;
Yanıtladı beni.
2 Ya RAB, kurtar canımı yalancı
dudaklardan, Aldatıcı dillerden! [için
Yeruşalim'e çıkarken söylenen ezgi.]
3 Ey aldatıcı dil, RAB ne verecek sana,
Daha ne verecek?
4 Yiğidin sivri oklarıyla Retem
çalısından alevli korlar!
5 Vay bana, Meşek'te garip kaldım sanki,
Kedar çadırları arasında oturdum.
6 Fazla kaldım Barıştan nefret edenler
arasında.
7 Ben barış yanlısıyım, Ama söze
başladığımda, Onlar savaşa kalkıyor!
BÖLÜM 121
1 Gözlerimi dağlara kaldırıyorum, Nereden
yardım gelecek?
2 Yeri göğü yaratan RAB'den gelecek
yardım.
3 O ayaklarının kaymasına izin vermez,
Seni koruyan uyuklamaz.
4 İsrail'in koruyucusu ne uyur ne
uyuklar.
5 Senin koruyucun RAB'dir, O sağ yanında
sana gölgedir.
6 Gündüz güneş, Gece ay sana zarar
vermez.
7 RAB her kötülükten seni korur, Esirger
canını.
8 Şimdiden sonsuza dek RAB koruyacak
gidişini, gelişini.
BÖLÜM 122
1 Bana: "RAB'bin evine gidelim"
dendikçe Sevinirim.
2 Ayaklarımız senin kapılarında, Ey
Yeruşalim!
3 Bitişik nizamda kurulmuş bir kenttir
Yeruşalim!
4 Oymaklar çıkar oraya, RAB'bin
oymakları, İsrail'e verilen öğüt uyarınca, RAB'bin adına şükretmek için.
5 Çünkü orada yargı tahtları, Davut
soyunun tahtları kurulmuştur.
6 Esenlik dileyin Yeruşalim'e:
"Huzur bulsun seni sevenler!
7 Surlarına esenlik, Saraylarına huzur
egemen olsun!"
8 Kardeşlerim, dostlarım için,
"Esenlik olsun sana!" derim.
9 Tanrımız RAB'bin evi için İyilik
dilerim sana.
BÖLÜM 123
1 Gözlerimi sana kaldırıyorum, Ey
göklerde taht kuran!
2 Nasıl kulların gözleri efendilerinin,
Hizmetçinin gözleri hanımının eline bakarsa, Bizim gözlerimiz de RAB Tanrımız'a
öyle bakar, O bize acıyıncaya dek.
3 Acı bize, ya RAB, acı; Gördüğümüz
hakaret yeter de artar.
4 Rahat yaşayanların alayları,
Küstahların hakareti Canımıza yetti.
BÖLÜM 124
1 RAB bizden yana olmasaydı, Desin şimdi
İsrail:
2 RAB bizden yana olmasaydı, İnsanlar
bize saldırdığında,
3 Diri diri yutarlardı bizi, Öfkeleri
bize karşı alevlenince.
4 Sular silip süpürürdü bizleri, Seller
geçerdi üzerimizden.
5 Kabaran sular Aşardı başımızdan.
6 Övgüler olsun Bizi onların ağzına yem
etmeyen RAB'be!
7 Bir kuş gibi Kurtuldu canımız avcının
tuzağından, Kırıldı tuzak, kurtulduk.
8 Yeri göğü yaratan RAB'bin adı
yardımcımızdır.
BÖLÜM 125
1 RAB'be güvenenler Siyon Dağı'na benzer,
Sarsılmaz, sonsuza dek durur.
2 Dağlar Yeruşalim'i nasıl kuşatmışsa,
RAB de halkını öyle kuşatmıştır, Şimdiden sonsuza dek.
3 Kalmayacak kötülerin asası, Doğruların
payına düşen toprakta, Yoksa doğrular haksızlığa el uzatabilir.
4 İyilik et, ya RAB, İyilere, yüreği
temiz olanlara.
5 Ama kendi halkından eğri yollara
sapanları, RAB kötü uluslarla birlikte kovacak. İsrail'e esenlik olsun!
BÖLÜM 126
1 RAB sürgünleri Siyon'a geri getirince,
Rüya gibi geldi bize. Siyon'u eski gönencine kavuşturunca".
2 Ağzımız gülüşlerle, Dilimiz sevinç
çığlıklarıyla doldu. "RAB onlar için büyük işler yaptı" Diye
konuşuldu uluslar arasında.
3 RAB bizim için büyük işler yaptı,
Sevinç doldu içimiz.
4 Ya RAB, eski gönencimize kavuştur bizi,
Negev'de suya kavuşan vadiler gibi.
5 Gözyaşları içinde ekenler, Sevinç
çığlıklarıyla biçecek;
6 Ağlayarak tohum çuvalını taşıyıp
dolaşan, Sevinç çığlıkları atarak demetlerle dönecek.
BÖLÜM 127
1 Evi RAB yapmazsa, Yapıcılar boşuna
didinir. Kenti RAB korumazsa, Bekçi boşuna bekler.
2 Boşuna erken kalkıp Geç yatıyorsunuz.
Ey zahmetle kazanılan ekmeği yiyenler, RAB sevdiklerinin rahat uyumasını
sağlar.
3 Çocuklar RAB'bin verdiği bir
armağandır, Rahmin ürünü bir ödüldür.
4 Yiğidin elinde nasılsa oklar, Öyledir
gençlikte doğan çocuklar.
5 Ne mutlu ok kılıfı onlarla dolu insana!
Kent kapısında hasımlarıyla tartışırken Utanç duymayacaklar. [*kapısında yapılırdı.]
BÖLÜM 128
1 Ne mutlu RAB'den korkana, O'nun yolunda
yürüyene!
2 Emeğinin ürününü yiyeceksin, Mutlu ve
başarılı olacaksın.
3 Eşin evinde verimli bir asma gibi
olacak; Çocukların zeytin filizleri gibi sofranın çevresinde.
4 İşte RAB'den korkan kişi Böyle
kutsanacak.
5 RAB seni Siyon'dan kutsasın!
Yeruşalim'in gönencini göresin, Bütün yaşamın boyunca!
6 Çocuklarının çocuklarını göresin!
İsrail'e esenlik olsun!
BÖLÜM 129
1 Gençliğimden beri bana sık sık
saldırdılar; Şimdi söylesin İsrail:
2 "Gençliğimden beri bana sık sık
saldırdılar, Ama yenemediler beni.
3 Çiftçiler saban sürdüler sırtımda,
Upuzun iz bıraktılar."
4 Ama RAB adildir, Kesti kötülerin
bağlarını.
5 Siyon'dan nefret eden herkes Utanç
içinde geri çekilsin.
6 Damlardaki ota, Büyümeden kuruyan ota
dönsünler.
7 Orakçı avucunu, Demetçi kucağını
dolduramaz onunla.
8 Yoldan geçenler de, "RAB sizi
kutsasın, RAB'bin adıyla sizi kutsarız" demezler.
BÖLÜM 130
1 Derinliklerden sana sesleniyorum, ya
RAB,
2 Sesimi işit, ya Rab, Yalvarışıma iyi
kulak ver!
3 Ya RAB, sen suçların hesabını tutsan,
Kim ayakta kalabilir, ya Rab?
4 Ama sen bağışlayıcısın, Öyle ki senden
korkulsun.
5 RAB'bi gözlüyorum, Canım RAB'bi
gözlüyor, Umut bağlıyorum O'nun sözüne.
6 Sabahı gözleyenlerden, Evet, sabahı
gözleyenlerden daha çok, Canım Rab'bi gözlüyor.
7 Ey İsrail, RAB'be umut bağla! Çünkü
RAB'de sevgi, Tam kurtuluş vardır.
8 İsrail'i bütün suçlarından Fidyeyle O
kurtaracaktır.
BÖLÜM 131
1 Ya RAB, yüreğimde gurur yok, Gözüm
yükseklerde değil. Büyük işlerle, Kendimi aşan harika işlerle uğraşmıyorum.
2 Tersine, ana kucağında sütten kesilmiş
çocuk gibi, Kendimi yatıştırıp huzur buldum, Sütten kesilmiş çocuğa döndüm.
3 Ey İsrail, RAB'be umut bağla Şimdiden
sonsuza dek!
BÖLÜM 132
1-2 Ya RAB, Davut'un hatırı için, Çektiği
bütün zorlukları, Sana nasıl ant içtiğini, Yakup'un güçlü Tanrısı'na adak
adadığını anımsa:
3 "Evime gitmeyeceğim, Yatağıma
uzanmayacağım,
4 Gözlerime uyku girmeyecek, Göz
kapaklarım kapanmayacak,
5 RAB'be bir yer, Yakup'un güçlü
Tanrısı'na bir konut buluncaya dek."
6 Antlaşma Sandığı'nın Efrata'da olduğunu
duyduk, Onu Yaar kırlarında bulduk.
7 "RAB'bin konutuna gidelim,
Ayağının taburesi önünde tapınalım" dedik.
8 Çık, ya RAB, yaşayacağın yere, Gücünü
simgeleyen sandıkla birlikte.
9 Kâhinlerin doğruluğu kuşansın, Sadık
kulların sevinç çığlıkları atsın.
10 Kulun Davut'un hatırı için, Meshettiğin
krala yüz çevirme.
11 RAB Davut'a kesin ant içti, Andından
dönmez: "Senin soyundan birini tahtına oturtacağım.
12 Eğer oğulların antlaşmama, Vereceğim
öğütlere uyarlarsa, Onların oğulları da sonsuza dek Senin tahtına
oturacak."
13 Çünkü RAB Siyon'u seçti, Onu konut
edinmek istedi.
14 "Sonsuza dek yaşayacağım yer
budur" dedi, "Burada oturacağım, çünkü bunu kendim istedim.
15 Çok bereketli kılacağım erzağını,
Yiyecekle doyuracağım yoksullarını.
16 Kurtuluşla donatacağım kâhinlerini; Hep
sevinç ezgileri söyleyecek sadık kulları.
17 Burada Davut soyundan güçlü bir kral
çıkaracağım, Meshettiğim kralın soyunu Işık olarak sürdüreceğim.
18 Düşmanlarını utanca bürüyeceğim, Ama onun
başındaki taç parıldayacak."
BÖLÜM 133
1 Ne iyi, ne güzeldir, Birlik içinde
kardeşçe yaşamak!
2 Başa sürülen değerli yağ gibi,
Sakaldan, Harun'un sakalından Kaftanının yakasına dek inen yağ gibi.
3 Hermon Dağı'na yağan çiy Siyon
dağlarına yağıyor sanki. Çünkü RAB orada bereketi, Sonsuz yaşamı buyurdu.
BÖLÜM 134
1 Ey sizler, RAB'bin bütün kulları,
RAB'bin Tapınağı'nda gece hizmet edenler, O'na övgüler sunun!
2 Ellerinizi kutsal yere doğru kaldırıp
RAB'be övgüler sunun!
3 Yeri göğü yaratan RAB kutsasın sizi
Siyon'dan.
BÖLÜM 135
1-2 RAB'be övgüler sunun! RAB'bin adına
övgüler sunun, Ey RAB'bin kulları! Ey sizler, RAB'bin Tapınağı'nda, Tanrımız'ın
Tapınağı'nın avlularında hizmet edenler, Övgüler sunun!
3 RAB'be övgüler sunun, Çünkü RAB iyidir.
Adını ilahilerle övün, Çünkü hoştur bu.
4 RAB kendine Yakup soyunu, Öz halkı
olarak İsrail'i seçti.
5 Biliyorum, RAB büyüktür, Rabbimiz bütün
ilahlardan üstündür.
6 RAB ne isterse yapar, Göklerde,
yeryüzünde, Denizlerde, bütün derinliklerde.
7 Yeryüzünün dört bucağından bulutlar
yükseltir, Yağmur için şimşek çaktırır, Ambarlarından rüzgar estirir.
8 İnsanlardan hayvanlara dek Mısır'da ilk
doğanları öldürdü.
9 Ey Mısır, senin orta yerinde, Firavunla
bütün görevlilerine Belirtiler, şaşılası işler gösterdi.
10 Birçok ulusu bozguna uğrattı, Güçlü
kralları öldürdü:
11 Amorlu kral Sihon'u, Başan Kralı Og'u,
Bütün Kenan krallarını.
12 Topraklarını mülk, Evet, mülk olarak
halkı İsrail'e verdi.
13 Ya RAB, adın sonsuza dek sürecek, Bütün
kuşaklar seni anacak.
14 RAB halkını haklı çıkarır, Kullarına
acır.
15 Ulusların putları altın ve gümüşten
yapılmış, İnsan elinin eseridir.
16 Ağızları var, konuşmazlar, Gözleri var,
görmezler,
17 Kulakları var, duymazlar, Soluk alıp
vermezler.
18 Onları yapan, onlara güvenen herkes Onlar
gibi olacak!
19 Ey İsrail halkı, RAB'be övgüler sun! Ey
Harun soyu, RAB'be övgüler sun!
20 Ey Levi soyu, RAB'be övgüler sun! RAB'be
övgüler sunun, ey RAB'den korkanlar!
21 Yeruşalim'de oturan RAB'be Siyon'dan
övgüler sunulsun! RAB'be övgüler sunun!
BÖLÜM 136
1 Şükredin RAB'be, çünkü O iyidir, (Çünkü Vefalı Sevgisi Sonsuzdur);
2 Şükredin tanrılar Tanrısı'na, (Çünkü Vefalı Sevgisi Sonsuzdur);
3 Şükredin rabler Rabbi'ne, (Çünkü Vefalı Sevgisi Sonsuzdur);
4 Büyük harikalar yapan tek varlığa, (Çünkü Vefalı Sevgisi Sonsuzdur);
5 Gökleri bilgece yaratana, (Çünkü Vefalı Sevgisi Sonsuzdur);
6 Yeri sular üzerine yayana, (Çünkü Vefalı Sevgisi Sonsuzdur);
7 Büyük ışıklar yaratana, (Çünkü Vefalı Sevgisi Sonsuzdur);
8 Gündüze egemen olsun diye güneşi, (Çünkü Vefalı Sevgisi Sonsuzdur);
9 Geceye egemen olsun diye ayı ve
yıldızları yaratana, (Çünkü Vefalı
Sevgisi Sonsuzdur);
10 Mısır'da ilk doğanları öldürene, (Çünkü Vefalı Sevgisi Sonsuzdur);
11-12 Güçlü eli, kudretli koluyla (Çünkü Vefalı Sevgisi Sonsuzdur);
İsrail'i Mısır'dan çıkarana, (Çünkü
Vefalı Sevgisi Sonsuzdur);
13 Kızıldeniz'i ikiye bölene, (Çünkü Vefalı Sevgisi Sonsuzdur);
14 İsrail'i ortasından geçirene, (Çünkü Vefalı Sevgisi Sonsuzdur);
15 Firavunla ordusunu Kızıldeniz'e dökene, (Çünkü Vefalı Sevgisi Sonsuzdur);
16 Kendi halkını çölde yürütene, (Çünkü Vefalı Sevgisi Sonsuzdur);
17 Büyük kralları vurana, (Çünkü Vefalı Sevgisi Sonsuzdur);
18 Güçlü kralları öldürene, (Çünkü Vefalı Sevgisi Sonsuzdur);
19 Amorlu kral Sihon'u, (Çünkü Vefalı Sevgisi Sonsuzdur);
20 Başan Kralı Og'u öldürene, (Çünkü Vefalı Sevgisi Sonsuzdur);
21-22 Topraklarını mülk olarak, (Çünkü Vefalı Sevgisi Sonsuzdur); Kulu İsrail'e mülk verene, (Çünkü Vefalı Sevgisi Sonsuzdur);
23 Düşkün günlerimizde bizi anımsayana, (Çünkü Vefalı Sevgisi Sonsuzdur);
24 Düşmanlarımızdan bizi kurtarana, (Çünkü Vefalı Sevgisi Sonsuzdur);
25 Bütün canlılara yiyecek verene, (Çünkü Vefalı Sevgisi Sonsuzdur);
26 Şükredin Göklerin Tanrısı'na, (Çünkü Vefalı Sevgisi Sonsuzdur).
BÖLÜM 137
1 Babil ırmakları kıyısında oturup
Siyon'u andıkça ağladık;
2 Çevredeki kavaklara Lirlerimizi astık.
3 Çünkü orada bizi tutsak edenler bizden
ezgiler, Bize zulmedenler bizden şenlik istiyor, "Siyon ezgilerinden birini
okuyun bize!" diyorlardı.
4 Nasıl okuyabiliriz RAB'bin ezgisini El
toprağında?
5 Ey Yeruşalim, seni unutursam, Sağ elim
kurusun.
6 Seni anmaz, Yeruşalim'i en büyük
sevincimden üstün tutmazsam, Dilim damağıma yapışsın!
7 Yeruşalim'in düştüğü gün, "Yıkın onu,
yıkın temellerine kadar!" Diyen Edomlular'ın tavrını anımsa, ya RAB.
8 Ey sen, yıkılası Babil kızı, Bize
yaptıklarını Sana ödetecek olana ne mutlu!
9 Ne mutlu senin yavrularını tutup
Kayalarda parçalayacak insana!
BÖLÜM 138
1 Bütün yüreğimle sana şükrederim, ya
RAB, İlahlar önünde seni ilahilerle överim.
2 Kutsal tapınağına doğru eğilir, Adına
şükrederim, Sevgin, sadakatin için. Çünkü adını ve sözünü her şeyden üstün
tuttun.
3 Seslendiğim gün bana yanıt verdin,
İçime güç koydun, beni yüreklendirdin.
4 Şükretsin sana, ya RAB, yeryüzü
krallarının tümü, Çünkü ağzından çıkan sözleri işittiler.
5 Yaptığın işleri ezgilerle övsünler, ya
RAB, Çünkü çok yücesin.
6 RAB yüksekse de, Alçakgönüllüleri
gözetir, Küstahları uzaktan tanır.
7 Sıkıntıya düşersem, canımı korur,
Düşmanlarımın öfkesine karşı el kaldırırsın, Sağ elin beni kurtarır.
8 Ya RAB, her şeyi yaparsın benim için.
Sevgin sonsuzdur, ya RAB, Elinin eserini bırakma!
BÖLÜM 139
1 Ya RAB, sınayıp tanıdın beni.
2 Oturup kalkışımı bilirsin, Niyetimi uzaktan
anlarsın.
3 Gittiğim yolu, yattığım yeri inceden
inceye elersin, Bütün yaptıklarımdan haberin var.
4 Daha sözü ağzıma almadan, Söyleyeceğim
her şeyi bilirsin, ya RAB.
5 Beni çepeçevre kuşattın, Elini üzerime
koydun.
6 Kaldıramam böylesi bir bilgiyi, Başa
çıkamam, erişemem.
7 Nereye gidebilirim senin Ruhun'dan,
Nereye kaçabilirim huzurundan?
8 Göklere çıksam, oradasın, Ölüler
diyarına yatak sersem, yine oradasın.
9 Seherin kanatlarını alıp uçsam, Denizin
ötesine konsam,
10 Orada bile elin yol gösterir bana, Sağ
elin tutar beni.
11 Desem ki, "Karanlık beni kaplasın,
Çevremdeki aydınlık geceye dönsün."
12 Karanlık bile karanlık sayılmaz senin
için, Gece, gündüz gibi ışıldar, Karanlıkla aydınlık birdir senin için.
13 İç varlığımı sen yarattın, Annemin rahminde
beni sen ördün.
14 Sana övgüler sunarım, Çünkü müthiş ve
harika yaratılmışım. Ne harika işlerin var! Bunu çok iyi bilirim.
15 Gizli yerde yaratıldığımda, Yerin
derinliklerinde örüldüğümde, Bedenim senden gizli değildi.
16 Henüz döl yatağındayken gözlerin gördü
beni; Bana ayrılan günlerin hiçbiri gelmeden, Hepsi senin kitabına yazılmıştı.
17 Hakkımdaki düşüncelerin ne değerli, ey
Tanrı, Sayıları ne çok!
18 Kum tanelerinden fazladır saymaya
kalksam. Uyanıyorum, hâlâ seninleyim.
19 Ey Tanrı, keşke kötüleri öldürsen! Ey eli
kanlı insanlar, uzaklaşın benden!
20 Çünkü senin için kötü konuşuyorlar, Adını
kötüye kullanıyor düşmanların.
21 Ya RAB, nasıl tiksinmem senden
tiksinenlerden? Nasıl iğrenmem sana başkaldıranlardan?
22 Onlardan tümüyle nefret ediyor, Onları
düşman sayıyorum.
23 Ey Tanrı, yokla beni, tanı yüreğimi, Sına
beni, öğren kaygılarımı.
24 Bak, seni gücendiren bir yönüm var mı,
Öncülük et bana sonsuz yaşam yolunda!
BÖLÜM 140
1 Ya RAB, kurtar beni kötü insandan, Koru
beni zorbadan.
2 Onlar yüreklerinde kötülük tasarlar,
Savaşı sürekli körükler,
3 Yılan gibi dillerini bilerler, Engerek
zehiri var dudaklarının altında. (Selah)
4 Ya RAB, sakın beni kötünün elinden,
Koru beni zorbadan; Bana çelme takmayı tasarlıyorlar.
5 Küstahlar benim için tuzak kurdu,
Haydutlar ağ gerdi; Yol kenarına kapan koydular benim için. (Selah)
6 Sana diyorum, ya RAB: "Tanrım
sensin." Yalvarışıma kulak ver, ya RAB.
7 Ey Egemen RAB, güçlü kurtarıcım, Savaş
gününde başımı korudun.
8 Kötülerin dileklerini yerine getirme,
ya RAB, Tasarılarını ileri götürme! Yoksa gurura kapılırlar. (Selah)
9 Beni kuşatanların başını, Dudaklarından
dökülen fesat kaplasın.
10 Kızgın korlar yağsın üzerlerine! Ateşe,
dipsiz çukurlara atılsınlar, Bir daha kalkamasınlar.
11 İftiracılara ülkede hayat kalmasın,
Felaket zorbaları amansızca avlasın.
12 Biliyorum, RAB mazlumun davasını savunur,
Yoksulları haklı çıkarır.
13 Kuşkusuz doğrular senin adına şükredecek,
Dürüstler senin huzurunda oturacak.
BÖLÜM 141
1 Seni çağırıyorum, ya RAB, yardımıma
koş! Sana yakarınca sesime kulak ver!
2 Duam önünde yükselen buhur gibi, El
açışım akşam sunusu gibi kabul görsün!
3 Ya RAB, ağzıma bekçi koy, Dudaklarımın
kapısını koru!
4 Yüreğim kötülüğe eğilim göstermesin,
Suç işleyenlerin fesadına bulaşmayayım; Onların nefis yemeklerini tatmayayım.
5 Doğru insan bana vursa, iyilik sayılır,
Azarlasa, başa sürülen yağ gibidir, Başım reddetmez onu. Çünkü duam hep
kötülere karşıdır.
6 Önderleri kayalardan aşağı atılınca,
Dinleyecekler tatlı sözlerimi.
7 Sabanla sürülüp yarılmış toprak gibi,
Saçılmış kemiklerimiz ölüler diyarının ağzına.
8 Ancak gözlerim sende, ey Egemen RAB,
Sana sığınıyorum, beni savunmasız bırakma!
9 Koru beni kurdukları tuzaktan, Suç
işleyenlerin kapanlarından.
10 Ben güvenlik içinde geçip giderken, Kendi
ağlarına düşsün kötüler.
BÖLÜM 142
1 Yüksek sesle yakarıyorum RAB'be, Yüksek
sesle RAB'be yalvarıyorum.
2 Önüne döküyorum yakınmalarımı, Önünde
anlatıyorum sıkıntılarımı.
3 Bunalıma düştüğümde, Gideceğim yolu sen
bilirsin. Tuzak kurdular yürüdüğüm yola.
4 Sağıma bak da gör, Kimse saymıyor beni,
Sığınacak yerim kalmadı, Kimse aramıyor beni.
5 Sana haykırıyorum, ya RAB:
"Sığınağım, Yaşadığımız bu dünyada nasibim sensin" diyorum.
6 Haykırışıma kulak ver, Çünkü çok
çaresizim; Kurtar beni ardıma düşenlerden, Çünkü benden güçlüler.
7 Çıkar beni zindandan, Adına şükredeyim.
O zaman doğrular çevremi saracak, Bana iyilik ettiğin için.
BÖLÜM 143
1 Duamı işit, ya RAB, Yalvarışlarıma
kulak ver! Sadakatinle, doğruluğunla yanıtla beni!
2 Kulunla yargıya girme, Çünkü hiçbir
canlı senin karşında aklanmaz.
3 Düşman beni kovalıyor, Ezip yere
seriyor. Çoktan ölmüş olanlar gibi, Beni karanlıklarda oturtuyor.
4 Bu yüzden bunalıma düştüm, Yüreğim
perişan.
5 Geçmiş günleri anıyor, Bütün
yaptıklarını derin derin düşünüyor, Ellerinin işine bakıp dalıyorum.
6 Ellerimi sana açıyorum, Canım kurak
toprak gibi sana susamış. (Selah)
7 Çabuk yanıtla beni, ya RAB,
Tükeniyorum. Çevirme benden yüzünü, Yoksa ölüm çukuruna inen ölülere dönerim.
8 Sabahları duyur bana sevgini, Çünkü
sana güveniyorum; Bana gideceğim yolu bildir, Çünkü duam sanadır.
9 Düşmanlarımdan kurtar beni, ya RAB;
Sana sığınıyorum.
10 Bana istemini yapmayı öğret, Çünkü
Tanrım'sın benim. Senin iyi Ruhun Düz yolda bana öncülük etsin!
11 Ya RAB, adın uğruna yaşam ver bana,
Doğruluğunla kurtar beni sıkıntıdan.
12 Sevginden ötürü, Öldür düşmanlarımı, Yok
et bütün hasımlarımı, Çünkü senin kulunum ben.
BÖLÜM 144
1 Ellerime vuruşmayı, Parmaklarıma
savaşmayı öğreten Kayam RAB'be övgüler olsun!
2 O'dur benim vefalı dostum, kalem,
Kurtarıcım, kulem, Kalkanım, O'na sığınırım; O'dur halkları bana boyun eğdiren!
3 Ya RAB, insan ne ki, onu gözetesin,
İnsan soyu ne ki, onu düşünesin?
4 İnsan bir soluğu andırır, Günleri
geçici bir gölge gibidir.
5 Ya RAB, gökleri yar, aşağıya in, Dokun
dağlara, tütsünler.
6 Şimşek çaktır, dağıt düşmanı, Savur
oklarını, şaşkına çevir onları.
7 Yukarıdan elini uzat, kurtar beni;
Çıkar derin sulardan, Al eloğlunun elinden.
8 Onların ağzı yalan saçar, Sağ ellerini
kaldırır, yalan yere ant içerler.
9 Ey Tanrı, sana yeni bir ezgi
söyleyeyim, Seni on telli çenkle, ilahilerle öveyim.
10 Sensin kralları zafere ulaştıran, Kulun
Davut'u kötülük kılıcından kurtaran.
11 Kurtar beni, özgür kıl Eloğlunun elinden.
Onların ağzı yalan saçar, Sağ ellerini kaldırır, yalan yere ant içerler.
12 O zaman gençliğinde Sağlıklı yetişen
fidan gibi olacak oğullarımız, Sarayın oymalı sütunları gibi olacak kızlarımız.
13 Her türlü ürünle dolup taşacak
ambarlarımız; Binlerce, on binlerce yavrulayacak Çayırlarda davarlarımız.
14 Semiz olacak sığırlarımız; Surlarımıza
gedik açılmayacak, İnsanlarımız sürgün edilmeyecek, Meydanlarımızda feryat
duyulmayacak!
15 Ne mutlu bunlara sahip olan halka! Ne
mutlu Tanrısı RAB olan halka!
BÖLÜM 145
1 Ey Tanrım, ey Kral, seni yücelteceğim,
Adını sonsuza dek öveceğim.
2 Seni her gün övecek, Adını sonsuza dek
yücelteceğim.
3 RAB büyüktür, yalnız O övgüye
yaraşıktır, Akıl ermez büyüklüğüne.
4 Yaptıkların kuşaktan kuşağa şükranla
anılacak, Güçlü işlerin duyurulacak.
5 Düşüneceğim harika işlerini, İnsanlar büyüklüğünü,
yüce görkemini konuşacak.
6 Yaptığın müthiş işlerin gücünden söz
edecekler, Ben de senin büyüklüğünü duyuracağım.
7 Eşsiz iyiliğinin anılarını kutlayacak,
Sevinç ezgileriyle övecekler doğruluğunu.
8 RAB lütufkâr ve sevecendir, Tez
öfkelenmez, sevgisi engindir.
9 RAB herkese iyi davranır, Sevecenliği
bütün yapıtlarını kapsar.
10 Bütün yapıtların sana şükreder, ya RAB,
Sadık kulların sana övgüler sunar.
11 Krallığının yüceliğini anlatır, Kudretini
konuşur;
12 Herkes senin gücünü, Krallığının yüce
görkemini bilsin diye.
13 Senin krallığın ebedi krallıktır,
Egemenliğin kuşaklar boyunca sürer. RAB verdiği bütün sözleri tutar, Her
davranışı sadıktır.
14 RAB her düşene destek olur, İki büklüm
olanları doğrultur.
15 Herkesin umudu sende, Onlara yiyeceklerini
zamanında veren sensin.
16 Elini açar, Bütün canlıları doyurursun
dilediklerince.
17 RAB bütün davranışlarında adil, Yaptığı
bütün işlerde sevecendir.
18 RAB kendisine yakaran, İçtenlikle yakaran
herkese yakındır.
19 Dileğini yerine getirir kendisinden
korkanların, Feryatlarını işitir, onları kurtarır.
20 RAB korur kendisini seven herkesi, Yok
eder kötülerin hepsini.
21 RAB'be övgüler sunsun ağzım! Bütün
canlılar O'nun kutsal adına, Sonsuza dek övgüler dizsin.
BÖLÜM 146
1 RAB'be övgüler sunun! Ey gönlüm, RAB'be
övgüler sun.
2 Yaşadıkça RAB'be övgüler sunacak, Var
oldukça Tanrım'a ilahiler söyleyeceğim.
3 Önderlere, Sizi kurtaramayacak
insanlara güvenmeyin.
4 O son soluğunu verince toprağa döner, O
gün tasarıları da biter.
5 Ne mutlu yardımcısı Yakup'un Tanrısı
olan insana, Umudu Tanrısı RAB'de olana!
6 Yeri göğü, Denizi ve içindeki her şeyi
yaratan, Sonsuza dek sadık kalan,
7 Ezilenlerin hakkını alan, Açlara
yiyecek sağlayan O'dur. RAB tutsakları özgür kılar,
8 Körlerin gözünü açar, İki büklüm
olanları doğrultur, Doğruları sever.
9 RAB garipleri korur, Öksüze, dul kadına
yardım eder, Kötülerin yolunuysa saptırır.
10 RAB Tanrın sonsuza dek, ey Siyon,
Kuşaklar boyunca egemenlik sürecek. RAB'be övgüler sunun!
BÖLÜM 147
1 RAB'be övgüler sunun! Ne güzel, ne hoş
Tanrımız'ı ilahilerle övmek! O'na övgü yaraşır.
2 RAB yeniden kuruyor Yeruşalim'i, Bir
araya topluyor İsrail'in sürgünlerini.
3 O kırık kalplileri iyileştirir,
Yaralarını sarar.
4 Yıldızların sayısını belirler, Her
birini adıyla çağırır.
5 Rabbimiz büyük ve çok güçlüdür,
Sınırsızdır anlayışı.
6 RAB mazlumlara yardım eder, Kötüleri
yere çalar.
7 RAB'be şükran ezgileri okuyun,
Tanrımız'ı lirle, ilahilerle övün.
8 O'dur gökleri bulutlarla kaplayan,
Yeryüzüne yağmur sağlayan, Dağlarda ot bitiren.
9 O yiyecek sağlar hayvanlara, Bağrışan
kuzgun yavrularına.
10 Ne atın gücünden zevk alır, Ne de insanın
yiğitliğinden hoşlanır.
11 RAB kendisinden korkanlardan, Sevgisine
umut bağlayanlardan hoşlanır.
12 RAB'bi yücelt, ey Yeruşalim! Tanrın'a
övgüler sun, ey Siyon!
13 Çünkü senin kapılarının kol demirlerine
güç katar, İçindeki halkı kutsar.
14 Sınırlarını esenlik içinde tutar, Seni en
iyi buğdayla doyurur.
15 Yeryüzüne buyruğunu gönderir, Sözü
çarçabuk yayılır.
16 Yapağı gibi kar yağdırır, Kırağıyı kül
gibi saçar.
17 Aşağıya iri iri dolu savurur, Kim
dayanabilir soğuğuna?
18 Buyruk verir, eritir buzları, Rüzgarını
estirir, sular akmaya başlar.
19 Sözünü Yakup soyuna, Kurallarını,
ilkelerini İsrail'e bildirir.
20 Başka hiçbir ulus için yapmadı bunu,
Onlar O'nun ilkelerini bilmezler. RAB'be övgüler sunun!
BÖLÜM 148
1 RAB'be övgüler sunun! Göklerden RAB'be
övgüler sunun, Yücelerde O'na övgüler sunun!
2 Ey bütün melekleri, O'na övgüler sunun,
Övgüler sunun O'na, ey bütün göksel orduları!
3 Ey güneş, ay, O'na övgüler sunun,
Övgüler sunun O'na, ey ışıldayan bütün yıldızlar!
4 Ey göklerin gökleri Ve göklerin
üstündeki sular, O'na övgüler sunun!
5 RAB'bin adına övgüler sunsunlar, Çünkü
O buyruk verince, var oldular;
6 Bozulmayacak bir kural koyarak, Onları
sonsuza dek yerlerine oturttu.
7 Yeryüzünden RAB'be övgüler sunun, Ey
deniz canavarları, bütün enginler,
8 Şimşek, dolu, kar, bulutlar, O'nun
buyruğuna uyan fırtınalar,
9 Dağlar, bütün tepeler, Meyve ağaçları,
sedir ağaçları,
10 Yabanıl ve evcil hayvanlar, Sürüngenler,
uçan kuşlar,
11 Yeryüzünün kralları, bütün halklar,
Önderler, yeryüzünün bütün yöneticileri,
12 Delikanlılar, genç kızlar, Yaşlılar,
çocuklar!
13 RAB'bin adına övgüler sunsunlar, Çünkü
yalnız O'nun adı yücedir. O'nun yüceliği yerin göğün üstündedir.
14 RAB kendi halkını güçlü kıldı, Bütün
sadık kullarına, Kendisine yakın olan halka, İsrailliler'e ün kazandırdı.
RAB'be övgüler sunun!
BÖLÜM 149
1 RAB'be övgüler sunun! RAB'be yeni bir
ezgi söyleyin, Sadık kullarının toplantısında O'nu ezgilerle övün!
2 İsrail Yaratıcısı'nda sevinç bulsun,
Siyon halkı Kralları'yla coşsun!
3 Dans ederek övgüler sunsunlar O'nun
adına, Tef ve lir çalarak O'nu ilahilerle övsünler!
4 Çünkü RAB halkından hoşlanır,
Alçakgönüllüleri zafer tacıyla süsler.
5 Bu onurla mutlu olsun sadık kulları,
Sevinç ezgileri okusunlar yataklarında!
6 Ağızlarında Tanrı'ya yüce övgüler,
Ellerinde iki ağızlı kılıçla
7 Uluslardan öç alsınlar, Halkları
cezalandırsınlar,
8 Krallarını zincire, Soylularını
prangaya vursunlar!
9 Yazılan kararı onlara uygulasınlar!
Bütün sadık kulları için onurdur bu. RAB'be övgüler sunun!
BÖLÜM 150
1 RAB'be övgüler sunun! Kutsal yerde
Tanrı'ya övgüler sunun! Gücünü gösteren göklerde övgüler sunun O'na!
2 Övgüler sunun O'na güçlü işleri için!
Övgüler sunun O'na eşsiz büyüklüğüne yaraşır biçimde!
3 Boru çalarak O'na övgüler sunun! Çenkle
ve lirle O'na övgüler sunun!
4 Tef ve dansla O'na övgüler sunun! Saz
ve neyle O'na övgüler sunun!
5 Zillerle O'na övgüler sunun! Çınlayan
zillerle O'na övgüler sunun!
6 Bütün canlı varlıklar RAB'be övgüler
sunsun! RAB'be övgüler sunun!
ÖZDEYİŞLER | SÜLEYMAN'IN MESELLERİ